Van Sant'in konuşulduğunu görünce dayanamadım.

Van Sant'in Elephant'ta popülistlik yaptığı görüşüne ben hiç kapılmamıştım. Ben o sahneyi çok farklı algıladım sanırım.

Mevzu bahis sahnede, iki çocuk vardır. Biri bilgisayarda insan öldürülen bir oyun oynamaktadır. Fakat bilgisayar oynayan çocuk son derece pasif bir kişiliğe sahiptir. Diğer çocuk onu geneleve götürse geneleve gider, sınava çalısalım dese sınava çalışır. O bilgisayarda oyununu oynar; ama asla kendiliğinden kalkıp da okul basmaz. Yani filmde çizilen karakter, rüzgar nereye eserse oraya sürüklenecek biçimdedir.

Aynı sahnede diğer çocuk yani katliamın asıl sorumlusu, piyanoda fur elise ve ay ışığı sonatını çalar. Bunu büyük öfkeyle yapar. Sonra da kalkar okulda katliam yapar.

Columbine'ın arkasında yatan gerçeği bilmiyorum tabii, muhtemelen Van Sant de bilmiyordur. Ama bence Van Sant'in yorumu, olayı popülist şekilde bilgasayar oyunlarına dayandırmak yerine, ona çok daha karanlık ve kişisel bir boyut getiriyor.

Popülistlik yaptığı olay oyunları kullanması değil, amaçsız şiddet olgusunu Columbine gibi tüm Amerika'yı sarsmış bir olaya bağlaması. Yani adını da aldığı filmde de aynı konu işleniyordu. van Sant bunu kendi de yapmak istedi. Buraya kadar her şey normal, orada olayı direk "okullardaki amaçsız şiddete" çekmesi ve bunu da Columbine'ın gündemde olduğu bir dönemde yapması popülistlik. Ha cidden o konuda bir yarası vardır, ondan yapmıştır vs. ama rastlantılar onu, benim gözümde, zan altında bırakıyor.

Eğer yazdıklarım Gus Van Sant de lisedeyken aynı şekilde katliam yapmak istemişti şeklinde algılandıysa (ki yazdıklarımı tekrar okudum, o şekilde algılanabilirliği yüksek), öyle bir imada bulunmamıştım.

Gus Van Sant ve filmin yapımcısının birkaç ropörtajını izledim ve okudum; işin aslında, yapımcılar tarafından Gus Van Sant'e Columbine katliamı konulu bir film projesi götürüldüğünü öğrendim. Amerika ve dünyada bu kadar büyük olay haline gelen bir meselenin kısa süre ardından filmini yapmak tabii ki popülist bir tavır. Gus Van Sant bu projeyi kabul ettiği ve filmi yaptığı için de, kesinlikle "kurnaz yapımcılar Gus'ı kullamış" gibi bir iddia söz konusu olamaz. Ama benim değindiğim nokta Gus Van Sant'in hikayeye yaklaşımı, onu işleyiş biçimi, alt metnini dolduruşu. Ben gerek Kurt Cobain'in hikayesinden esinlenerek yapılmış Last Days'in, gerek Gerry'nin, gerekse Elephant'ın farklı hikayeler üzerinden aynı temayı işlediklerini düşünüyorum.

Benim savunduğum nokta, Gus Van Sant'ın hikayeye yaklaşımının popülistlikten uzak oluşu. Ama bunun haricinde, Elephant'daki popülist tavır hissedilmiyor mu, tabii ki hissediliyor. Yoksa kaba bir mantıkla; hem Last Days'in, hem de Gerry'nin Cannes'da aynı şekilde en iyi yönetmen ve altın palmiye ödüllerini kazanmaları gerekirdi.

Canikligilin sitesinde gördüm, gülmekten bir yerime ağrı girdi 😀

"İnsanın içine Cleveland doğması"

Allah’tan yardım istedim Cleveland içime doğdu

Allah’tan yardım istedim Cleveland içime doğdu
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Unakıtan, hangi hastanede tedavinin yapılacağını belirlemek için Allah’tan yardım istediğini ve içine Cleveland’ın doğması üzerine ABD’ye gittiklerini söyledi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dönüşünde basının karşısına eşi Ahsen Unakıtan, torunları Taha ve Ömer’le birlikte çıktı. Ahsen Unakıtan, "Bakan" diye bahsettiği eşinin ameliyatıyla ilgili, "Rabbime şükrediyorum bakanı bizlere bağışladığı için. Hacettepe’de damarlarının tıkalı olduğu söylenince tabi ben hiç kabul edemedim. Ama bakan dedi ki: ’Eğer benim by-pass olmam gerekiyorsa ben hazırım. Çünkü artık ben millete mal oldum Ahsen, sade sana ait değil’ Onun üzerine boynumu büktüm, ama çok zor kabullendim. Şoka girdim. Öyleyse benim de bir ricam var dedim. Açtım ellerimi rabbime dedim ki ’Ya rabbi bu nerede olursa iyi olur. Ben şu anda hiçbir şey düşünemiyorum sen bana doğru yolu, bizim için hayırlı olacak yolu lütfen göster ve beni oraya yönelt’ diye gece dua ettim. Ve kendisine dedim ki ’Benim içime Amerika’daki Cleveland yatıyor. Eğer oraya gidersen önce rabbime sonra oraya emanet.’ ’Peki’ dedi ve o şekilde Amerika yolculuğumuz başladı" dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/11148031.asp?gid=229

yav sağlıkta devrim yaptılar aslanlar gibi numune hastanesi var siyami ersek var varda var.. ... neden oraya kadar yorulduki?
çok anlamsız.
beni usa doktorlarına emanet edin.

Biz fırıldak değiliz diye çıkan adamın eşekli şovu:

http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=siyaset&KategoriID=12&ArticleID=1071843&Date=16.03.2009&b=Biz%20Firildak%20Degilizle%20gundeme%20gelen%20bagimsiz%20adaydan%20yeni%20sov&ver=85

http://www.ntvmsnbc.com/id/24946996/
'Puslu Kıtalar Atlası'nın yazarına ödül
Puslu Kıtalar Atlası, Kitab-ül Hiyel, Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri, Amat, Suskunlar romanlarının yazarı İhsan Oktay Anar, 2009 Erdal Öz Edebiyat Ödülü'nün sahibi oldu.

En en sevdiğim yazarlardan biri olduğundan çok mutlu oldum..

İsrail ordusunda eğitimini tamamlayan birliklere dağıtılan tişörtler tartışılıyor. Gazze operasyonunun ardından askerlerce tasarlanıp komutanların da onayını alan asker tişörtlerinde, ordunun daha önce yasakladığı Arap karşıtı sloganlar yazılı.

İsrail'in başkenti Tel Aviv’de bulunan Adiv tekstil fabrikasında, İsrail ordusunda görevli askerlerin siparişi olan tişörtler basılıyor. Haaretz’in haberine göre, türünün en büyük örneği olan fabrikadaki siparişler, farklı birliklere göre sınıflandırılıyor.

Tişörtlerin üzerine basılacak resimleri, karikatürleri ve yazıları her birlikte görevli askerler tasarlıyorlar. Her ay 1000 farklı tasarım basılıyor. Tişörtler, bölük veya müfreze komutanından izin alındıktan sonra, eğitimlerini tamamlayan askerlere düşük bir fiyat karşılığında dağıtılıyor. İsrailli askerler orduda spor yaparken, kendi birliklerinin armasını da taşıyan bu tişörtleri giyiyorlar.

Bu tişörtlerin Filistinlilere karşı şiddet ve saldırganlığı teşvik eden içeriklere sahip olması bugünlerde tartışılıyor. İsrail ordusu, "Tişörtler askerlerin kendi girişimiyle basıldı. Tasarımlar ordumuzun değerlerine uygun değil ve tek kelimeyle tatsız. Bu tür bir mizah kabul edilemez" açıklamasını yaptı. Fakat eski bir İsrail askeri olan barış gönüllüsü Michael Maniken, "Ordu, içinde birkaç çürük elma olduğundan sürekli bahsediyor, ama bu tişörtler genel bir sorun olduğunun kanıtı" dedi.

Kafasına sıkmadan gevşeme

Birliklerin en çok tercih ettiği tişörtler şöyle:

Golan Tugayı: Etrafta bakire kalmazsa, terör saldırıları da biter. (Filistinli bir kadına tecavüz eden İsrailli asker resmiyle)

Lavi Taburu: Geldik, gördük, yok ettik (üstündeki resimde, yıkık bir cami görülüyor).

Haruv Taburu: Kafasına sıkmadan gevşeme. Her Arap anası, oğlunun kaderinin benim ellerimde olduğunu bilsin (İsrail ordusu bu iki sloganı daha önce yasaklamıştı).

İstihkamcılar: Yalnız Tanrı affeder (İsrail askeri tarafından havaya uçurulan bir cami resmi var).

Diğer: Prezervatif kullansa daha iyi olurdu (Tişörtteki resimde, Filistinli bir anne, vurularak öldürülen bebeğinin yanında ağlıyor).

Diyecek birşey bulamıyorum...

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/11262923.asp?gid=229

http://haber.mynet.com/detail_news/?type=Politics&id=A2203056&date=22Mart2009

Üstü çarşaf altı mini

Çarşafın altına mini etek giymiş bir kadının İstanbul’u dolaşırken görüldüğü klibin yönetmeni Berkun Oya, “Tepki alır mıyız diye pek düşünmedik, ancak çekerken tepki aldığımızı söyleyebilirim. Bize ‘Kafirler’ diye bağıran da, ‘Çok yakışmış’ diye dalga geçen de oldu” dedi. Grup üyeleri ise klipte yer alan üstü çarşaf altı mini etekli kadın fikrinin yönetmen Berkun Oya'ya ait olduğunu söyleyerek " Bize üstü kapalı bir hikaye çekeceğini söyledi " dedi.

http://videogaleri.hurriyet.com.tr/Video.aspx?s=10&vid=3235

Klip görüntü olarak ilgi çekici.
Fakat mevzuya dair pek bir şey söylemiyor, "türbanlı minili farketmez hadi hoca dansedelim" dışında.

Dünyaca ünlü rapçi Snoop Dogg Chicago'da yapılan Nation of Islam konferansında Müslüman olduğunu açıkladı;

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=182054

Bu da videosu;

Uğur Dündar'ın İsyanı

http://video.google.com/videoplay?docid=6634452463684206122&ei=C3bKSY7tIoL4-Ab7krmtBg

Uğur Dündar'ın İsyanı

http://video.google.com/videoplay?docid=6634452463684206122&ei=C3bKSY7tIoL4-Ab7krmtBg

ne dese haklı...

Yeni ekonomik önlem paketi kapsamında bilgisayar vergilerinde de %10 indirim oldu.. %8e indi vergi, yeni sistem veya parça vs. almayı düşünenler bu dönemi kaçırmasın bence, dolar da sakin hazır.