Forum

Haber Ajansı (FFHA)
 

[Sabit] Haber Ajansı (FFHA)

1,896 Gönderi
71 Üyeler
0 Reactions
266.6 K Görüntüleme
(@baco)
Gönderi: 0
 

Şimdi bunu yazınca sorasım geldi, hiç iç organ gören var mı? Yani bir insan üstünde?

- baço

 
Gönderildi : 06/03/2009 3:15 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Çok pis bir olaymış. Daha da beter hüzünlendim şimdi.. Böyle memleketi ben.. Bir de devamlı aynı kadına düşmen nasıl bir talihsizliktir..

Konu çok pis dağılacak da o karda ben bir elimde boyum kadar bavul, diğer eliimde bilgisayar kasası (koltuk altıma sıkışmış şekilde), bavulun tutacağına dayadığım 4 şişe absolut, sırtta gitar yürümeye çalışıyordum. Normal koşullarda 15 dakika süren yolu tam 2,5 saatte karın içinde yürümüştük.. Biz de donup kalmak üzereydik.. Kar zaten dizimizin üstündeydi.. Yüzüklerin Efendisi de yeni çıkmıştı o dönemler.. Bildiğin ilk filmin sonlarındaki kar sahneleri.. Çok acayipti..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 06/03/2009 3:40 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bu adam politikayı bıraksa ölene kadar davalardan kazanacağı paralarla geçinebilir haa.. Gerçi kazanamamıştı en son..
http://www.ntvmsnbc.com/id/24943579/

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 06/03/2009 4:56 am
(@baco)
Gönderi: 0
 

Gezegenlere doğru sanal bir yolculuk

Rahmi Koç Müzesi, Lengerhane binasının bahçesinde, İstanbul'un halka açık ilk sabit gökevini "Keşif küresi" adıyla ziyarete açtı.

Evreni, sanal ortamda birebir yaşatacak 40 kişi kapasiteli Keşif Küresi’nde gökbilimden sanata, eğitimden teknolojiye kadar çok geniş bir çerçevede eğitici filmler sunulacak.

Keşif Küresi’nde yer alan özel bir projektör ile ziyaretçilere; gökyüzünün gece hali, yıldızların ve Samanyolu’nun muhteşem görüntüsü küre içerisine yansıtılarak izlettirilecek.

Yeni nesil dijital sistem ile gerçekleştirilecek canlandırmalarda; “şehir ışıklarından uzakta yıldızlar ve Samanyolu nasıl görünür, gezegenler nasıl hareket eder, yıldızlara bakarak yönler nasıl bulunur, kışın neden geceler uzundur, Ay neden evre değiştirir?” gibi sıklıkla sorulan soruların cevabını eğlenerek öğrenmek mümkün olacak.

Rahmi M. Koç Müzesi tarafından eğitsel amaçlı olarak 60 metrekarelik bir alanda, 8 metre çapında ve 5.5 metre yüksekliğinde inşa edilen Keşif Küresi, yıl boyunca müzenin açık olduğu tüm zamanlarda hizmet verecek.

PLANETARYUM NEDİR:
Uzayla ilgili gelişmelerin günlük yaşantımıza girmesini sağlamak, uzayı eğlenceli ve uygulamalı olarak genç nesillere sevdirmek için kullanılan eğitim ve eğlence aracıdır. Türkçede ‘gezegenevi’ olarak da bilinen Planetaryumlar, kubbe şeklindedir ve görüntüler kubbenin her tarafına yansıtılır. Böylece izleyiciler gösterileri 360 derecelik açıdan ve 3 boyutlu olarak izleyebilirler. Amerika, Japonya ve birçok Avrupa ülkesinde planeteryum bulunmaktadır.

Kaynak: http://www.veteknoloji.com/gezegenlere-dogru-sanal-bir-yolculuk--14026-7.html

- baço

 
Gönderildi : 07/03/2009 2:30 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Tanrı'ya Not Bırakın:

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=925157&Date=08.03.2009&CategoryID=79

 
Gönderildi : 08/03/2009 2:35 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Başbakan'ın ‘Ananı da al git’ dediği çiftçiye önlem :

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11162110.asp?gid=229

 
Gönderildi : 08/03/2009 4:28 pm
(@baco)
Gönderi: 0
(@ali-unal)
Gönderi: 0
 

Bilim ve Teknik'te Darwin'e sansür:

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=bilim+ve+teknik+te+darwin+e+sansur
derginin son sayisi (496. sayi), darwin'i ve evrim kuramini kapak konusu yapacak sekilde yayina hazirlanir. bu son sayinin cikmasina cok az bir zaman kala, derginin editoru cigdem atakuman, antalya'da, derginin yayin kuruluna 2008 sonlarinda katilan tubitak baskan yardimcisi omer cebeci ile karsilasir. cebeci, atakuman'a "getir bakalim su mart sayisini" der. biraz inceledikten sonra da, bu kapagi ve bu konuya ayrilan 15 sayfa uzunlugundaki yazilari veto eder. bunun uzerine, mart sayisi basima hazir halde olan dergi, kapak konusu "kuresel isinma" ile degistirilerek, tekrar hazirlanir ve gecikmeli olarak satisa sunulur. dahasi, bundan birkac gun sonra (6 mart 2009 cuma aksamustu), cigdem atakuman'a bilim-toplum daire baskan vekilligi gorevinden (ve derginin genel yayin yonetmenliginden) alindigi sozlu olarak bildirilir. (resmi tebligat, muhtemelen bu hafta icinde yapilacak)

ve
bilim ve teknik'teki bu dönüşüm ne yazık ki derginin mart sayısıyla başlamadı. editoryal sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığı için okurlardan ekşi sözlük aracılığıyla merhamet dilenen sayın "çiğdem sevgiyle uyuyun atakuman"ın derginin genel yayın yönetmeni olmasıyla başladı. `raşit gürdilek`in görevden alınışının ardında tam da bu dönüşüm için uygun zemini hazırlama kaygısı yatıyordu. "çiğdem sevgiyle uyuyun atakuman" da bu zemini olgunlaştırmak, ortalığı temizlemek ve dergiyi de kadrosunu da yönetimin (dolayısıyla akp'nin) istediği kıvama getirmekle görevlendirildi. kendisinin göreve geldiği nisan 2008 tarihinden itibaren dergi yazarlarından 5 kişi daha çeşitli yıldırı taktikleriyle işten ayrılmaya zorlanmış (eski kadrodan yalnızca 2 kişi kalmış), dergiye abonelik kaldırılmış, ocak sayısı itibariyle dergi bu korkunç tasarımla okuyucunun karşısına çıkarılmıştır. o zavallı içerikten de yazıların kalitesinden de söz etmiyorum bile.

bu ay olanlar, artık bu dönüşümün tamamlandığının kendi camiaları için bir "müjdesi" oldu. bu noktada ç.a. da ne darwin yazısının çıkarılması üzerine istifa etmiş ne de karara en ufacık bir itirazda bulunmuştur. yani, "editoryal sorunla boğuşmak"tan anlamamız gereken ç.a'nın darwin yazısının dergide yer alması için mücadele verdiği gibi bir şey olmamalı. acaba diyorum, "antalya, deniz, kum, güneş...mmm şimdi kim kalkıp yeni bir kapak yazısı hazırlanması için sipariş verecek?! keşke sayın cebeci'ye içeriği hazırlamadan önce danışsaydım da hiç böyle iki ayağım bir pabuca girmeseydi" gibisinden bi sorun mu bu? sayın ç.a.'nın gözden kaçırdığı bir şey var: bunca zaman yönetimin her isteğini sorgusuz sualsiz yerine getiren ve yayıncılıktan hiç anlamayan biri olarak kendisini o göreve neden getirdiklerini düşünmemiş anlaşılan ya da düşünmüş ama cevabını kendine saklamış. bunlar tabii buzdağının görünen yüzü, kim bilir zavallı kadıncağız neler çekti, hangi anlaşılmaz konularda bağrına taş basıp susmak ve emirleri yerine getirmek zorunda kaldı. ne anlayışsız bi toplum olduk be?! ayıp valla, orada gariban bi kadın editoryal sorunlarla boğuşsun, istifa etmeden okuyucuya hiç bi şey belli etmeden kan kustum kızılcık şerbeti içtim misali ayakta durmaya çalışsın, biz burada ahkam keselim. yazık valla yazık, halbuki yönetim ondan daha birçok konuda faydalanabilirdi; kendileri kaybetti!

neyse, ç.a. ile yönetimin işi bitmiş anlaşılan, kendisine yaklaşık bir yıl boyunca verdiği "çok değerli" hizmetler için teşekkür edip yollarını ayırmışlar. ne de olsa o da misyonunu tamamlamış, kendisinden bekleneni layıkıyla yerine getirmiş biri. anlayamadığım şudur: acaba darwin yazısını böyle bir ortamda gündeme getirme "şuursuzluğunu" nasıl gösterdi? herhalde "yönetim beni çok seviyor" yanılsamasına girdi. e ama, sayın ç.a. sizin de tahmin edebileceğiniz üzere adama "sen hangi otlakta otladığını sanıyosun?" diye sorarlar, hatta sormakla kalmazlar, "seninle işimiz bitti izmir marşıyla uğurluyoruz" derler.

 
Gönderildi : 10/03/2009 12:03 am
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Ünlülerin gerçek isimleri

http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=19644&p=1&rid=2369

 
Gönderildi : 10/03/2009 12:16 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Bilim ve Teknik'te Darwin'e sansür:

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=bilim+ve+teknik+te+darwin+e+sansur
derginin son sayisi (496. sayi), darwin'i .....

ve
bilim ve teknik'teki bu dönüşüm ne yazık ki derginin mart sayısıyla başlamadı. editoryal sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığı......
Sanırım kapakta kullanılan Darwin resmi de buymuş.

 
Gönderildi : 10/03/2009 12:40 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
 

Sanırım kapakta kullanılan Darwin resmi de buymuş.

Hattâ kapak bile hazırmış:

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=925485&Date=10.03.2009&CategoryID=77

En gıcık olduğum nokta da, Cebeci'nin açıklamaları:

“Müdahalenizle kapak konusu değişti mi? Çiğdem hanımı görevden aldınız mı?” sorusuna ise Cebeci, şu yanıtı verdi: “Ben kapakta Darwin göremiyorum. İç süreçlerimiz sağlıklı şekilde işliyor. Çiğdem hanımın şu anda görevden alındığını sanmıyorum. Görevden almada benim imzam olur mu, olmaz mı bilmiyorum ama yetki başkanın. Ben görevden alamam. Ama talep eder miyim onu da bilemiyorum.”

Arkadaş bu ne hırs, bu ne intikam, bu ne kuyruk acısıymış yahu. Yıllardır bu ânı mı bekliyorlarmış. Resmen dalga geçiyor adam. Resmen.

 
Gönderildi : 10/03/2009 1:16 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Ya biz buna nasıl dur diyeceğiz arkadaş! Gün geçtikçe diktacı, despot ve küstah oluyorlar. Anamı alıp gitmeyeceğim kesin de, iş nereye varacak onu merak ediyorum. Yine bunların eskisinden bir sözle merakımı dile getireyim. Biz bu işi çözecez de "kanlı mı olacak kansız mı?" onu bilmiyorum.

 
Gönderildi : 10/03/2009 1:49 pm
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Merakımı değil, meramımı olacak o. Yanlış yazmaya devam edersen doğal seleksiyonda kaybolur gidersin valla bak. Yarın öbür gün cümle kuramazsın.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 10/03/2009 2:41 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Yok yahu ben merakı mı dile getirdim ama merak ediyorum yani, kanlı mı kansız mı olacak? demek istedim.

 
Gönderildi : 10/03/2009 3:10 pm
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Olmaz, meram olacak o. 😀

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 10/03/2009 3:15 pm
Sayfa 59 / 127
Paylaş: