Uykusuz'unki neydi?
Unuttum...
Seçimlerde parmağındaki mürekkebi gösteriyordu diye biliyorum bundan yola çıkılarak fotomontaj ile sanırım işaret parmağı orta parmak yapılmış mürekkep oraya sürülmüş gibi gösterilmişti.
Ben Tayyüb'ü evde oturup güncel gazetelerin yanında haftalık mizah dergilerini de okuduğunu düşünüyorum sora Gül'ü arıyor ve şikayet ediyor.
*our AC-130 in the air
Uykusuz'unki neydi?
Unuttum...
Taşınma telaşı olmasa scan eder yollardımda scannerin üstünde yorganlar var üşeniyorum. Dergide kimbilir nerede. Nettede bulamadım ama şeydi;
Bu avrupanın orta çağ rönesans döneminin meşhur bir ikonu vardır bilindik. Avrupalılar o orta çağ kıyafetleri ile deney falan yapmaktayken falan. Bizim muzip dergicilerimizde o meşhur resmi aynen koyup konuşturmuşlar. işte birisi "- ya içimde don yok biliyor musun " diğeri " iş bitince birbirimizi z.kelim" falan gibi bilimle uğraşan adamları konuşturmuşlar. Önde de tayyipin lafı var; avrupanın ahlaksızlığını aldık falan diye. Tabi ben anlatınca olmadı görmüşündür gerçi.
Haaa tamam hatırladım...
Evet o çok güzeldi...
Çok gülmüştüm...
Guttenberg matbaasıydı sanırım...
heh o evet.
Umut Sarıkaya'dan DEV ÖYKÜ - Nuri Bilge Ceylan sineması:
Adam: Nurii!..
(Nuri düşüncel düşünceli bakmaktadır)
Adam: Aslanım nedir senin derdin! Aşık mısın, dalgın mısın? Niye sürekli sabit lan bu kamera... Acıcık oynatsan ölür müsün vicdansız?
(Nuri şaşkın)
Adam: Dur, dur, dur... Bak, bak, bak... Ömür mü geçen lan böyle! Zaten uzun uzun görüntüler. Bari bi radyo aç da neşemizi bulalım. Koskoca film geldi geçti, bi müzik yok içinde.
Nuri: Abi ben sinemada müziğin duyguları öldürdüğüne inanıyorum.
Adam: Ben ölüodum lan! Ben ölüodum! Can veriyordum az daha, filmin sonunu getirene kadar.
Nuri: Ehe yorulun siz de kardeşim biraz.
Adam: Ulan zaten 8-12 mesai yapmışım, ebem sikilmiş, daha ne yorulucam lan, daha ne yorulucam. Ne istiyorsun lan şu milletten? Gavur yapmaz senin yaptığını. Cemiyet düşmanı seni.
Nuri: Abi dur minimalist sinema (Dv-Art hocama saygılar, pek görünmüyor bu ara)
Adam: Hep sıkıntı, hap kasvet .mına goyim. Hiç mi şu hayatta düğün, nişan yok... Leblebi gibi topladın ödülleri, festivaller de yetmedi Cannes'da biblo gibi ödülü aldın hâlâ minimalist sinema diyosun. Aç oğlum kesenin ucunu... Kıy biraz paraya, yap bi dev prodüksiyon, boğulacaksan büyük denizde boğul.
Nuri: Haklısın abi, zaten uğursuz geldi bu ödül bana. Atıcam.
Adam: Atma lan bana ver.
Nuri: Yok lan atıcam (Dağdan aşağı atar).
Adam: (Dağdan aşağı koşarak) Allahıma düşüğü yeri gördüm ehe ehe
Nuri: Lan oğlum alma lan. Pis o ödül pis! Eli falan boyuyo hep. Almasana göts...
puhahahahah "atma lan bana ver!"
bu bana şeyi hatırlatıı yıllar evvelki bi karikatürünü
elemanın biri patron masasında karşısında lavugun biri boş boş bakıyo patron anlatıyo paso... işte bu fabrikayı şöyle zorluklarla kurdum böyle zoruluklarla kurdum falan filan. işte uzun sürecek seyahatim sorası birtek sana yani can dostum 50 yıllık arakdasım sana bırakabilirim şirketin hissselerini diye düşündüm diyo (eleman hala boş boş bakıyo bi anda masanın üstündeki çakmağı alıyo.) bu benim olsun mu laaağn? .. Patron- Allah belanı versin.
Hehe Umut iyi ya 🙂
Benimde aklımda bi şeyler var, Nuri ye selam çakacam bi filmimle sanırım.
http://www.nationalgeographic.com.tr/ngm/fotografyarismasi/turkiyeelemeleri.htm
hiçbir iyilik cezasız kalmaz...
http://www.nethaber.com/Haber/55656/7-yasindaki-kiz-kopekle-evlendirildi
yuh!
"Söz gider, yazı kalır... Aha bunu da buraya yazıyorum..."
😀
Bi yastıkta kocatsın.
*our AC-130 in the air
yuh artık... bence fake bu haber.
Tek noktaları sevmedim hiç... Benim için sadece üç nokta vardır... Çünkü tek nokta son'u, Üç nokta sonsuzluğu anlatır...
http://www.ntvmsnbc.com/news/436828.asp
16 yaşında ve 7 çoçuğu var...
"Söz gider, yazı kalır... Aha bunu da buraya yazıyorum..."
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=302556
ADSL'de sabit ücret zorunluluğumuz yokmuş...
"Söz gider, yazı kalır... Aha bunu da buraya yazıyorum..."