Anlaşmaya bağlıdır diye biliyorum ama reklam bazlı olmuyor o anlaşma sanırım. Dizilerin belirli bütçeleri var, reklam gelirleri arttıkça da sözleşme yenilenirken ona göre gelirler artıyor. Televizyonlarda iş yapan arkadaşlar daha net cevaplar verecektir ama böyle oluyor diye biliyorum. Sonuçta 13 bölümlük anlaşma yapıyorsun, orada muhtemelen sabittir, tutarsa sözleşme yeniliyorsun ve gittikçe yükseliyor.

Anlaşmaya bağlıdır diye biliyorum ama reklam bazlı olmuyor o anlaşma sanırım. Dizilerin belirli bütçeleri var, reklam gelirleri arttıkça da sözleşme yenilenirken ona göre gelirler artıyor. Televizyonlarda iş yapan arkadaşlar daha net cevaplar verecektir ama böyle oluyor diye biliyorum. Sonuçta 13 bölümlük anlaşma yapıyorsun, orada muhtemelen sabittir, tutarsa sözleşme yeniliyorsun ve gittikçe yükseliyor.

Ben de böyle biliyorum.

aydemirse bizi aydınlaaat..

çok kel alaka dalmış olacağım müsadeyle. bizim izmir'deki arkadaşlar yerel kanala bir program teklifi götürmüşlerdi. kanaldaki yönetici direk o saat dilimini size şu kadar paraya verelim dediler (yanlış anlaşılmasın, kanal para alıyor, vermiyor) 🙂 yani işin matematiğini siz yaparsınız dediler. bu şu demek, bulduğunuz reklam geliri vs. tamamen size ait, bizim aralık kiralama ücretini düştükten sonra sponsor veya reklamverenlerinizden aldığınız para artıda kalıyorsa kardasınız gibi birşey. tabi bu sanırım yerel kanallara daha uygun bir model.

Ulusal kanalda o öyle olmaz canım (bu samimiyet tamamen beyaz rus ile ilgilidir).

Televizyon reklamlarından pay almak mı?

Var mı öyle bir şey?

Yok ağbi (bu da beyaz rus). Biz de onu diyoruz.

white dude olmuşun olm sen.. git yat zıbar.

ben sadece arkadaşların başına geleni söyledim, bence de ulusal kanalda o şekilde olmaz. ama yerel liglerde de durum böyle -imiş.

Ulusal kanllardaki işleyiş şu şekildedir genelde; Sizin dizinizin bir bütçesi vardır atıyorum Aşk-ı Memnu yapımcıya bölüm başı 750 bin TL'ye mal oluyor ise atıyorum yuvarlak hesap kârını koyup kanala bölüm başı 1 milyon TL'den yaslar. Bölüm yayınlanınca yapımcımız kanaldan parasını alır ve kameramandan oyuncusuna kadar ödemelerini yapar cebinde kalanla mutlu yarınlara yeni dizilere yelken açar. Rakamlar farazi tabi ama o diziyi hangi saate koyacağını reklam kuşağında kaç reklam olacağını yapımcı kanalın tasarrufuna bırakır. Şimdi büyük produksiyonlarda başka anlaşmalarda oluyor yaprak dökümü vs gibi. Yapımcı kendi reklamınıda anlaşıp götürebilir ve kendi ödemelerini kolaylaştırır. Atıyorum bennu yıldırımlar bölüm başı 70 bin ister yapımcı ona derki the Dude yoğurtlarından 500 milyarlık reklam aldık bu parayı sana veriyim 10 bölüm bana uğrama toplu para almış ol der. Bu tip şeyler var. İç yapımların olayı da ilk verdiğim örneğe benzer ama onun detayını aydemirse daha iyi bilir.

Ulusal kanllardaki işleyiş şu şekildedir genelde; Sizin dizinizin bir bütçesi vardır atıyorum Aşk-ı Memnu yapımcıya bölüm başı 750 bin TL'ye mal oluyor ise atıyorum yuvarlak hesap kârını koyup kanala bölüm başı 1 milyon TL'den yaslar. Bölüm yayınlanınca yapımcımız kanaldan parasını alır ve kameramandan oyuncusuna kadar ödemelerini yapar cebinde kalanla mutlu yarınlara yeni dizilere yelken açar. Rakamlar farazi tabi ama o diziyi hangi saate koyacağını reklam kuşağında kaç reklam olacağını yapımcı kanalın tasarrufuna bırakır. Şimdi büyük produksiyonlarda başka anlaşmalarda oluyor yaprak dökümü vs gibi. Yapımcı kendi reklamınıda anlaşıp götürebilir ve kendi ödemelerini kolaylaştırır. Atıyorum bennu yıldırımlar bölüm başı 70 bin ister yapımcı ona derki the Dude yoğurtlarından 500 milyarlık reklam aldık bu parayı sana veriyim 10 bölüm bana uğrama toplu para almış ol der. Bu tip şeyler var. İç yapımların olayı da ilk verdiğim örneğe benzer ama onun detayını aydemirse daha iyi bilir.

Valla kardeşim hiç iç yapım iş yapmadım ki bilemicem.
Normalde TRT işleyişinde örneğin, ben projemi (senaryomu) ve kafamdaki castı sunarım okey derlerse pazarlık ederiz.
Senin söylediğin rakam dizi tarihinin en düşük rakamı bile olsa onlar bir miktar yine de düşmeni isterler.
Reklam olayında ise eğer ki programının ya da dizinin bir ana sponsonsoru varsa sözleşmeye anasponsorun ödeyeceği rakamın yüzde bilmem ne kadarını alacağını ekleyebiliyorsun ama yayın saatindeki reklamlara yapımcı olarak ilişemiyorsun o kanalın insiyatifi.
Bir de dizi bittikten sonraki 20-30 saniyeyi kartvizit sponsorlukları için kanal sana her işte hediye ediyor. Barterleri falan buradan yayınlıyorsun. Paranı da bölüm yayınlandığı hafta Cuma günü ödüyorlar.

Ama tabi bu kadar da basit işlemiyor olay dizi kabul edildiğinde dizinin yüzde bilmem kaçı tutarında teminat mektupları (bankaya yatırılacak yüklü bir miktar para ya da ev araba ipotekleri demek oluyor bir nevi) bir dünya pul parası (ne pulu lan bu devirde pul mu kaldı) falan var. Ha bir de kendi sansürlediği / çıkarttığı sahnelerin filmdeki oranına göre senden kesinti yapılıyor diyelim 30 dakikalık diziye 300 milyar veriyorlar ve senin dizinde 3 dakkayı kesti hop parandan da 30 milyar kesiyor. (Evet doğru orantı evet feci salakça)

Vallaha baya bir işime yaradı.
Sunum hazırlıyorum da sunumda "sektör içinden arkadaşaların dediğine göre" gibi karizmatik bir kalıp kullanabileceğim. 🙂

Tabi sadece sizin söylediklerinizden oluşmayacak sunum.
Öylesine sunum değil, dedikodu derler. 🙂

Ama "sektör içi arkadaşlar karizmasını da yaparsam" iyi olur. Sanki gidip biriyle röportaj yapmış gibi olur.
Nitekim öyle de oldu aslında. Aydemirse, bildiğim kadarıyla koskoca dizi yönetmeni neticede.

Nitekim öyle de oldu aslında. Aydemirse, bildiğim kadarıyla koskoca dizi yönetmeni neticede.
Ahahaha, ayıp ya :). Adamın kaç tane uzun metrajı var..

Nitekim öyle de oldu aslında. Aydemirse, bildiğim kadarıyla koskoca dizi yönetmeni neticede.
Ahahaha, ayıp ya :). Adamın kaç tane uzun metrajı var..

Ya ben sadece dizi filmini biliyorum bu forumdan. Ayıp ettiysem özür dilerim. 😳
Bilmediğimden tamamıyla.

Bol ödüllü kısalarını da yazsak demek yerin dibine bir uğrar gelirdin :).