Alternatif enerji Petrol, Kömür, Doğalgaz ve biyoyakıt dışında kalan enerji kaynaklarıdır. Bir kelimenin anlamını bilmiyorsak lütfen en azından bilenleri cahil durumuna düşürmeye çalışmayalım.
Daha ayrıntılı açıklamasına girmeyeceğim, girilir yani de emeğime yazık. Nükleer enerji günümüzde artık ortadan kaldırılmaya çalışılan bir enerji tipi, tüm ülkeler onun yerini dolduracak sistemler geliştirirken, biz daha yeni bunu yapmaya çalışıyoruz.. Barut yüzünden Osmanlı'nın yıkılışından beri bu böyle.. Bir asır geriden (mübalağalı)..
Ben niye sizi cahil durumuna düşürmeye çalışıyım yav. Bir tartışma konusunu açılmış tartışıyoruz güzelce, siz niye beni kötü amaçlı biri olarak görüyosunuz ki?
Adamlar sıcak füzyon projeleri yapıyolar, onlar başladı biz geç kaldık diye yapmayalım mı yani? Biz de yapalım. Zaten herşeyi onlar yapıyo biz bakıyoruz. Nükleer santral heryerde var, farklı enerji kaynakları ararken de hala onları kullanıyolar. Biz niye farklı enerji kaynağı aramıyoruz, çünkü bizde daha bi enerji kaynağı yok ki farklısını arayalım. Jeotermik santralle geçinebilen bi ülke var mıki? (vardır belki de, ben bilmiyorum)
Ben sinirli bi tavırla egomu tatmin etmek için yazmıyorum. Konu açılmış bildiğimi yazıyorum.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Ya bunu şuna benzetiyorum, gazetelerde okuyoruz bir yerlerde tüpler patlıyor, insanlar zehirleniyor vs. diye tüp kullanmamaya. Bunu en iyi yapan kazasız belasız yapan neresiyse onu örnek almak gerek. Yoksa herşeyde belli bir tehlike var, tehlike teknoloji ilerledikçe azalıyor tam tersine.
Keşke Eglaia'nın dediği gibi yan etkisiz, risksiz şeylere yönelecek durumumuz (lüksümüz, teknolojimiz, zamanımız, paramız, kadromuz) olsa da yönelsek. Keşke herşeyi güneş enerjisiyle çalışan ilk ülke biz olsak. Keşke her şehirde bir güneş paneli fabrikası olsa. Keşke tüm binalarsa güneş ısıtmalı su sistemi olsa, müsait alt yapı olsa. Bunların hepsi uzun vadeli şeyler malesef. Halbuki 10-15 yıl sonra elektriksiz kalma durumu var. Kanayan yarayı da bir yandan pansuman yapmak lazım. Nükleer enerji de diğer enerjilerden farksız aslında, o da bir enerji türü. Nasıl kullanılırsa ona hizmet ediyor. Beceremez miyiz... sanmıyorum. Zaten yeterli know how ve tecrübe edinilmeden adamlar bize bırakmazlar onun işletimini.
Eaglia bu bir asır geriden takip olayında aslında 2 asır demek lazım. Olay Cumhuriyetle başlamamış, matbaanın icadıyla adamlar rokete binmiş. Biz ise ufak bir zümre (hattatlar) işsiz kalmasın diye bir milletin geleceğini yakan basiretsiz yöneticilerin kurbanı olmuşuz. Baya baya sonradan görmeyiz yani. Bazen düşünüyorum da şu andaki halimiz aslında iyi bile. O da Cumhuriyet sayesinde. Sadece egemenlik olarak değil, kültürel olarak da uçurumun eşiğinden dönmüşüz sanırım. Temizliği bile öğrettiğimiz, onlar hastalıktan kırılır, salondaki küplere tuvaletini yapıp taharetsiz dolaşırken, dünya devi ve refahın, adaletin, gücün kendi zamanındaki temsili olan bir ulusun düştüğü hale bakın...
Yürüyün gidiyoruz. Ceddin dedem... : P
- baço
Tabi hala tahareti öğretemedik o ayrı.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
😀 Bırak biz de unuttuk.
Herhangi bir okulun tuvaletine gidip bakmak yeterli. Hatta herhangi bir umumi tuvalete. Alın size Türkiye gerçeği. S.çmayı bilmeyen ülkem atomu parçalama peşinde 😀
- baço
Bizim okul komple alaturka..
İLan sana cahil demek istemiyorum, yanlış anlama ama mesajlarından bilginin çok yüzeysel olduğunu görüyorum. Bu bir veda mektubudur adlı başlığa bakarsan (10 ay kadar öcne açmıştım kendisini) dünyanın içerisine sürüklendiği kaosa dair pek çok şey dile getirdim orada.
Bizde daha enerji kaynağı yok demek, cidden hakaret olarak demiyorum cümle öyle olduğundan diyorum, cahilce bir kelimedir. Türkiye dünyanın doğal kaynak açısından Rusya'dan sonraki en iyi olanaklara sahip ülkelerinden birisi (Jeoloji Mühendisi olmak üzere olduğumdan özel olarak araştırıyorum da bu konuları). Dünyada bugün bohr yerine petrolun önde olmasının tek sebebi dünyanın TÜM bohr rezervinin en az %75inin Türkiye'de olmasıdır. Toryum açısından dünyanın en zenginiyiz.. Kömür.. Fay kuşakları eğer deniz altında ise Black Smoker dediğimiz bacalar oluşur denizin altında ve buralardan devamlı suretle gaz akışı olur ve fay kırılana kadar (deprem olana kadar) bu gaz akışı devam eder. Bu gazlar çok kıymetli ve piyasa değeri olan gazlardır. Bunların depolanıp satılması da mümkündür ancak ülkemiz bunu yapmaz.
Ülkemiz dünyanın en kaliteli mermerini üretir, metre karesini 50 dolardan İtalya'ya satar, İtalya'da bu mermer işlenir ve metrekaresi 800 dolardan "İtalyan Mermeri" olarak Türkiye zenginlerine satılır.
Kusura bakmayın, kimse bana Türkiye'nin kaynağı yok demesin.. Sapına kadar var.. Biz aptalız sadece.. Satıyoruz karış karış ülkemizi, sonra koştur tabii nükleer santral diye, al ihale başladı da n'oldu, tek teklif Ruslardan geldi, başka da teklif yok..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Abi ben kaynak yok demiyorum, var da ne oluyo diyorum. Jeotermik santralle, rüzgar satraliyle nereye kadar gider? Sürekliliği olan bi enerji kaynağı olsun ki yanında da öbürkilerini alternatif olarak kullanalım diyorum. Ben de Fizik Mühendisliği'de okuyorum. Çok fazla araştırma yaptığım söylenemez ama az çok biliyorum, hocalardan dinliyorum. Toryum açısından dünyanın en zengini olan bi ülkenin bunu kullanmayıp da gidip termik santralle uğraşması garip değil mi? Bunun nedeni dış baskılar da olabilir bizim aptallığımız da. Zaten bu kadar zengin topraklara sahipken dış baskıya maruz kalıyorsak ki kalıyoruz, aptalın önde gideniyiz. Biz kendimiz üretim satacağımıza veriyoruz adamlar üretip satıyo. Enirji de böyle. İran her sene doğal gazı bi kapatıp açıyo. "Ben burdan bakıyom üstünü kirletme" diyo resmen adamlar bize çocukmuşuz gibi. Biz niye kimseye bişey diyemiyoruz?
Abi biz elimizdekini iyi kullanırsak kısa sürede iyi yerlere geliriz bence. Nükleer santral de yapcaksın, araba fabrikası da açcaksın.. Tırnak makasını bile çinden getirmek koyuyo abi insana. Neden bu durumdayız? Enerjiye bağımlıyız, kendi enerjimize sahip olmamız lazım. Bunun için de ilk adım olarak nükleer santrali görüyorum.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Eylem,
Bence bu dediğin kaynaklara ve kullanımına kimsenin itirazı olmaz sanıyorum da senin gibi düşünenlerin nükleer santrale neden karşı olduğunu ben gerçekte hiç anlayamadım. Çernobil patlaması, atık meselesi gibi ottan sebeplere gerçekten inanıyormusun, yoksa ben yeşil dünya istiyorum kardeşim diyen yeşilcilerden misin.
Eğer yeşil dünya istiyorum diyorsan harbiden haklısın, dünya olarak ne bu kadar enerji tüketimine ne de bu enerjinin hayatımıza kattıklarına gerçekten ihtiyacımız var. Hepsi para kazanma çizelgesinin en tepesinde oturanlara yarıyor.
Ama eğer biz yapamayız, patlar o, beceremeyiz, kıl tüy olur, atıkları gübre yaparız diyorsan bence yanlış düşünüyorsun. Bir değil on tane yapmamız lazım.
Bahsettiğin bor ve toryum meselesi ise bambaşka zaten.
İlan,
konu dağılmasın diye söylemeyecektim ama maalesef yine yazmamışsın faydasını. Senin o yazdıkların diğer parçacık hızlandırıcıların sayesinde olmuştur. Işık hızında çarpıştırınca ne sonuç alacağımıza dair cevabın varsa bekliyorum hala. Ama işte ilerde çıkacak şimdiden bilemeyiz deme, bilen biliyore.
Parçacığı ışık hızına çıkarmak için mutlak sıcaklığa ulaşmak gerekir ve henüz bu sıcaklığa ulaşılamadı. Bu deneyde
-271 dereceye kadar düşürdüler sıcaklığı yani mutlak sıfıra (-273) baya bi yakın. Eğer mutlak sıfıra inilirse soğuk fizyonu gerçekleştirebilirler. Bu bir örnek.
Koku transferini de gerçekleştirebilirler. Açıkcası ben bunu bekliyorum eğer deney başırılı olursa.
Kanser tedavisinde çığır açabilirler. Bu deneyle kanserin kesin bir çözümü bulunabilir.
Yani şimdiden bilemeyiz deme diyosun, bu köre portakalın rengini söyle demek gibi bişey. "Bilen biliyo" dediklerin de hayal ettiklerini söylüyo, ben de hayal ettiklerimi söylüyorum, bilim adamları da hayal ettiklerine ulaşmak için bu deneyi yapıyolar. Newton yer çekimini kağıda dökmeseydi bugün uçak olmazdı mesela bunun gibi herhangi bişey olabilir. Bu deney yeni fizik kurallarını ortaya çıkartacak ve bunlar farklı farklı dallarda yeni buluşlar yapmada veya olanı geliştirmede kullanılcak.
Şimdi de diceksin "bak yine cevap veremedi. salak oturmuş orda anca klavyenin başında yazıyo, bi halttan da haberi yok" diye. O zaman sen neden bu deneye güvenmediğini açıkla da bare ben hatalıysam senin düşüncenden faydalanıyım. Sadece fiyasko diyosun ama filme kötü olmuş diyip de neresinin kötü olduğunu söylemezsen ne faydası olacak.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Yok, salak falan diye içimden geçirmem diye bir şey sözkonusu değil. Sadece abartılıyor bu deney. Popüler bilim diye bir şey var. CERn deki deney popüler bilimdir demiyorum ama biz normal insanların bu türden eylemleri kutsama alışkanlığı var.
Deneyin başlangıcını tv de seyredenler vardır mutlaka. 100-200 kadar üstünzekalı bilim adamı 3-4 lcd tv ye bakıyorlar ve birdenbire oleeeyy falan diye sevinmeye başlayıp şampanya falan patlatıyorlar, normal insanlar ise hiç bir bok anlamadıkları için bunu kutsuyorlar. Bu CERn de ki deney kötü bir şeydir tu kaka demektir değil tabii ki, öyle anlayan varsa cevap bile yazmasın.
Ama benim okuduğum duyduğum şeyler bu gösterilen ihtimama çok uzak şeyler.
Mesela olayı 2012 maya takviminin sonuna falan bağlayabiliyor insanlar, ya da dünyanın sonu falan filan karadelik oluşacak kıl tüy olacak. Yahu deneyin ilk sonuçları 2010 da alınmaya başlanacak zaten, 2015-20 arasında tam olarak olmasa bile büüyk bir kısmı sonuçlanmış olacak. Etkilerinin tam olarak neler olduğu ise 2025 ten sonrasında mümkün. E biraz değil bayaa biraz abartıyoruz, ama bu tamamen bilmememizden ve olayı kutsamamızdan kaynaklanmıyor tabi başka sebeplerde var.
Bu arada soğuk füzyon hakkında söylediklerini biraz daha açabilirsen memnun olurum, zira benim bildiğim füzyon-soğuk füzyon kavramlarını altüst ediyor bu eksi derece falan mevzuları, anlamadım hiç bir şey. Soğuk füzyon'daki soğuk kavramını gerçekten -200 küsür derece falan mı zannetti birisi ya da ben mi yanlış biliyorum anlayalım doğrusunu.
Şimdiye kadarki soğuk fizyon denemelerinde üretilen enerji harcanan enerjiden daha az bildiğim kadarıyla. Üretilen enerji harcanandan daha fazla olursa, mutlak sıfırda metaller dirençlerini kaybetmiş olacağından, üretilen enerji tekrar kullanılarak sonsuz bir enerji kaynağı elde edilebilir. Üretilen-harcanan farkı kadarki enerji de farklı şekilde kullanılabilir. Böyle düşünerek yazmıştım.
İnsanların deney hakkında ne düşündükleri deneyin önemini ölçemez. Karadelik oluşcak, kıyamet kopacak falan filan bunlar fasa fiso tamam ama bunlardan ötürü deneyi küçümsemek yanlış. Burda aynı fikirdeyiz.
Deneyin ne kadar zaman alacağı ve sonuçların tam olarak ne zaman elde edilebileceğiyle deneyin abartılmış olması durumu arasındaki bağlantıyı anlamadım. Deneyin uzun bir sürede tamamlanacak olması, önemsiz olduğunu göstermez. Yazı dilinin vurgusu yok onun için senin yazdığını yanlış anladığımı düşünüyorum ama yine yazıyım dedim.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Bu sıcaklık olaylarıyla ilgili hiç bir şey anlamadım, benim bilgisizliğim muhtemelen ama bildiğim hiç bir "soğuk" füzyon denemesi ya da teorisinde ortamın sıcaklığındaki eksi değerler ait bir şey yok. Soğuk füzyon denilen şey oda sıcaklığında füzyon yaratmak işidir ki, bahsettiğin metallerin soğuması durumu ile ben bir bağlantısını göremedim.
Kanaatimce eğer CERN'de alınacak sonuçlar içinde soğuk füzyonu oluşturmaya dair ipuçları olsaydı sanıyorum bugün ne karadeliklerden ne de "esir madde"den bahsediyor olurduk. Soğuk füzyonun oluşturulma imkanı olan bir yerde başka şeylerin esamesi okunmaz, fasa fiso kalır diğerleri.
Deneyin süresiyle ilgili söylediklerin doğru, aynı fikirdeyiz. Süresi önemini eksiltmez. Benim vurgulamak istediğim (ki deneyde hazır kesintiye uğramışken) tekrar başladığında esamesi bile okunmayacak. Sonuçlandığında ise (ki bunun bir sonuca ulaşacağını düşünmüyorum ben) şu andaki etkinin 100 de 1 ini yapmayacak.
Metaller soğuk fizyondan dolayı soğumayacak zaten. soğuk fizyonda üretilen enerji -273 derecedeki metallerle tekrar soğuk fizyon yapılan ortama iletilcek. mutlak sıfırda metaller dirençsiz kabul edildiğinden hiç enerji kaybı olmayacak böylece sonsuz bir enerji kaynağı oluşturulmuş olacak gibi bi olay hayal ettim. Deneyle alakası süper iletkenler. Belki deney sonucunda süper iletkenlere dair farklı veriler de elde edilebilir ve bu mümkün olur.
Valla ben güveniyorum deneye ama sonuçlarının teknolojiye katkısını görecek kadar yaşarmıyız bilmiyorum o kadar hızlı bi gelişim olmaz heralde. Belki higgs parçacığı bulunmaz ama deneyin yine de teknolojiye büyük katkısı olacaktır diye düşünüyorum.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?