Matematiğin gerçek herhangi bir yanı yok ki.. 2.2 nin 4 ettiğine dair herhangi bir kanıt bile yokken, açıklanamayan her türlü işlem sonsuza eşittir denirken.. Yani ben bir binanın statiği, mm bazda dev yapıların oturtulması matematikle yapılıyor diye matematiğe güvenmek zorunda mıyım? Tamamen tahminler üzerine yürüyen bir bilim matematik, kuantum ise ondan bile öte..
Tamamen tahmin ve fikir yürütmeler üzerine, ha kuantum teknolojisi kullanılarak süper hızlı bilgisayarlar geliştirmeye çalışıyorlar (daha kendisini yok etmeyen versiyonunu yapamadılar ama olsun :)), iyi güzel, ama bu kuantumun temelde saçma olduğu gerçeğini değiştirmez..
Aradığımız "diğer boyut" budur zaten. Bir bildiğimiz, hayatımıza işleyen newton fiziği var, bir ışık hızında işleyen fizik var, bir de şimdi kuantum fiziği var.. Bunların hepsi farklı boyutlar, ciddi anlamda tüüüm fiziksel gerçeklik değişiyor çünkü..
Not: tabii ki fikirlerimi abartarak yazıyorum burada, hâkim olmadığım bir konu üzerinde aklıma yatmayanları belirtiyorum, körü körüne bunlara inandığım anlaşılmasın da..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Matematik herkesin istisnasız kabul ettiği tek gerçekliktir (istisna sen çıktın 😀 ). Matematik de gerçek değilse ve tahminlere dayanıyorsa evrende hiçbirşey gerçek değildir bu da saçma sapan bir yere varır, adım atamayız, kabüllenme ve boyun eğme, olaylar bizi aşıyor boşver gibi bir noktaya getirir ancak. Neden yazıyoruz o zaman bunları vs. vs. Kopar gider olay.
Birşeyi baz alacaksak, alabileceğimiz en sağlam en güçlü ve belki de tek şey matematiktir.
2x2=4 ettiğine dair kanıt yokken dediğinde ne demek istediğini anlamadım. Matematik dışından mı kanıt arıyorsun ki? Matematik aksiyomlara dayanır. Aksiyomları da reddediyorsan (olabilir yani otobüs bana çarpmaz der atlarsın yola) o zaman akıl alacak noktaları geçmiş olursun.
Neyse demek istediğim şey şuydu; matematik tahminlere dayanmaz, bilimsel bir gerçekliktir. Mantığa dayanır. Quantum'da matematiğe (ve fiziğe, ki uç noktalarda bir farkı yok). Ama Quantum mantığa uygundur dendiğinde nedense itiraz edilir. Gariptir bu da.
- baço
Dediğim bu tam olarak sanırım:
Mathematics and physical reality
Mathematical concepts and theorems need not correspond to anything in the physical world. Insofar as a correspondence does exist, while mathematicians and physicists may select axioms and postulates that seem reasonable and intuitive, it is not necessary for the basic assumptions within an axiomatic system to be true in an empirical or physical sense. Thus, while many axiom systems are derived from our perceptions and experiments, they are not dependent on them.
For example, we could say that the physical concept of two apples may be accurately modeled by the natural number 2. On the other hand, we could also say that the natural numbers are not an accurate model because there is no standard "unit" apple and no two apples are exactly alike. The modeling idea is further complicated by the possibility of fractional or partial apples. So while it may be instructive to visualize the axiomatic definition of the natural numbers as collections of apples, the definition itself is not dependent upon nor derived from any actual physical entities.
Nevertheless, mathematics remains extremely useful for solving real-world problems. This fact led physicist Eugene Wigner to write an article titled "The Unreasonable Effectiveness of Mathematics in the Natural Sciences".
Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Mathematics
Bu da Kuantum'un neden mantıksız geldiğinin güzel bir açıklaması:
http://en.wikipedia.org/wiki/Quantum_mechanics#Philosophical_consequences
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Saçmalamış bence nitelikle niceliği karıştırmış. Bu hesaba göre evrende hiçbirşey aynı değil ki tıpatıp. Bu A ile bu A bile aynı değil, yerleri farklı hiçbir şey olmasa!
O zaman matematik saçma, dolayısıyla quantum da saçma. Evet bu çok mantıklı 😀
wikideki amcalar da çok eski amcalar. Son 20 yıla gelirsen dünyadaki tüm fizikçiler, matematikçiler ve bilim adamları artık quantumla uğraşmayı bıraktılar 🙂
- baço
Hala, matematik kesin değildir, kuantum sıkıcıdır diye cart curt yapıyosun dimi, eşşek kadar adam oldun, ayıp.
Aha Kerem de geldi tamam :). Baco'yla siz kapışın iki evli çocuklu :). Fikirler de aynı..
Deneyi kavrayamayanlar için rap müzik eşliğinde tanıtım, hemi de çok kaliteli ve eğlenceli bir şekilde:
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
http://ntvmsnbc.com/news/458508.asp
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Deney günü geldi.
Deneyin amacı The God Particle diye adlandırılan parçacıktan bir örnek elde edebilmek ve bunun sayesinde evrenin sırlarının bir kısmını daha açıklayabilmek. The God Particle evrende boşluğu oluşturan maddedir. Bir balığın denizde nasıl hareket ettiğini ve sudan çıktığında hareketinin nasıl sınırlanacağını düşünün, işte bu madde uzayda bulunan herşeyin hareketini sağlayan, kütleyi oluşturan madde. Bu deneyde, denize taş atıp, sıçrayan suyu alır gibi, iki proton demeti hızlandırılıp çarpıştırılarak ortaya çıkması beklenen The God Particle'dan örnek almak bekleniyor. Böyle bir keşfin teknolojide nasıl kullanılacağı hayal bile edilemez, çünkü şu an var olan teknoloji bu maddenin varlğıyla alakalandırılmadan geliştirilmiş, yani bu maddenin özellikleri, neler yapabileceği bilinmeden üretilmiştir.
Deney sırasında bir kara delik oluşur ve insanlığın sonuna sebep olur mu? Hayır. Deney sırasında çok çok küçük ihtimallerle oluşabilecek kara delikler, ilksel kara deliklerin "Big Bang sırasında meydana gelen küçük kara delikler." daha küçük bir benzeri olacaktır. Kara deliklerin yüzeyi, sıcaklıklarıyla ters orantılıdır. Yani kara delik ne kadar küçükse o kadar sıcaktır. Bu da deney sırasında oluşabilecek kara deliklerin çok sıcak olacağını gösterir. Kara delikler sanılanın aksine tam olarak kara değillerdir. Bütün kara delikler aslında Hawking ışınımıyla enerjilerini kaybederler. Kara deliğin yüzeyi, dolayısıyla kütlesi, ne kadar büyükse sıcaklığı o kadar düşük olacağından ışınımı da o kadar az olur. Bunun tersini düşünürsek, kara deliğin kütlesi ne kadar küçük olursa ışınımı o kadar hızlı olacaktır ve kısa sürede buharlaşacaktır. Sonuç olarak, deney sırasında oluşacak bir kara delik çok kısa bir sürede oluşup buharlaşacağından herhangi bir tehlike söz konusu değildir. "Kütlesi çok küçük olduğundan dolayı çok fazla ısı açığa çıkmaz mı?" derseniz, o ısıyla yumurta bile pişiremezsiniz 😉 .
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
@mordevrim
"Paralel evrenler konusu bence büyük bir yanılgı." derken yanılıyorsun diyemem. Ama varlığının ispatlanmamış olması yok olduğunun kanıtı değildir.
Herşeyin tek sonucu yoktur. Dinlerde Tanrı'nın herşeyi, kimin ne yapacağını, hangi durumda ne tepki vereceğini vs. bildiğine inanılır. Bu, kişinin tek bir seçeknekle sınırlandırıldığını göstermez. Şöyle düşün: Bir çocuğun var (Vardır belki de bilmiyorum) ve sen onu parkta oynaması için bıraktın, oturdun bir banka seyrediyorsun. Çocuk parkta kuma oturup üstünü kirletebilir, salıncakta sallanabilir, kaydıraktan kayabilir vs. Sen her zaman çocuğunun kuma oturup üstünü kirlettiğini bilirsin, ama bir şey demezsin, karışmazsın çocuğa, bırakırsın nasıl istiyorsa öyle oynasın diye ve beklersin bir gün de kaydıraktan kaysın da üstünü kirletmesin diye. Tanrı da senin kuma oturup üstünü kirleteceğini bilse dahi, sana illa kaydıraktan kayacaksın demez, senin kaydıraktan kaymanı bekler, ne zaman kayacağını da bilir ama seni daha öncesi için zorlamaz. Özgür iradeyi yazıyla anlatması biraz zor tabiki, uzun uzun konuşulabilir.
Kader nedir? Kader, insanın sonucunu bildiği veya bilmediği seçeneklerden birini seçtiğinde meydana gelen sonuçtur. Bu seçeneklerden hangisini seçeceğin senin özgür iradene bırakılmıştır. Tanrı hangisini seçeceğini bilir ama sana diğerini seçmen için karışmaz. Eğer seçtimiz seçeneğin sonucu iyiyse şans denir,tersine de şanssızlık. Hayatın tamamı kaderden oluşur. Kader dini bir inanıştan öte hayatı tanımlayan kavramdır aslında. Gözüne takılan bir şeye doğru kafanı çevirmek ya da çevirmemek senin önündeki seçeneklerdir mesela, çevirirsen başka bir sonuç, çevirmezsen de daha ayrı bi sonuç çıkar. Kader bireylere bağlı değildir. Senin de anlattığın gibi zamanın başlangıcından itibaren olan herşey bizim nelerle karşılaşacağımızı belirler. Run Lola Run bunu güzel gösteriyor bence. Ama zamanın başından beri süre gelen olaylar zinciri, bizim ne yapacağımızı değil, karşımıza çıkacak seçenekleri belirler.
Özgür irade konusuna döneyim tekrar. Birinin birşeyi biliyor olması,başka bir seçenek olmadığı anlamına gelmez. Tanrı benim bu yazıyı yazacağımı biliyor, ama yazıyı tamamladıktan sonra silebilirim de. Silersem sildiğimi de biliyor olacak, yazarsam onu da biliyor. Yani yapacağım herşeyi biliyor, çocuğunun kuma oturacağını bildiğin gibi, bana karışmıyor,özgür bırakıyor. Yazılı olan, yapmak zorunda olduğumuz bir şey var, o da seçeneklerden birini seçmek.
Ben böyle düşünüyorum.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Intel'in IDF'de tanıttığı en ilgi çekici projelerden biri de elektriğin kablolara gerek kalmadan iletilmesi üzerine. Kullanıcılara yeni bir gelecek yaratacak gibi görünen Intel, cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar veya şarja ihtiyaç duyan benzer tarzdaki cihazların elektrik prizine ihtiyaç duymadan şarj olabilmesine imkan tanıyan projeyi hala geliştiriyor. Yeni teknoloji, aynı frekansta rezonansa giren elektrik bobinlerinin, belirli bir mesafeden birbirine enerjiyi aktarabilmesi prensibini kullanıyor. Intel araştırmacılarının IDF’te sergilediği düzenekte, 1 metre uzaktaki enerji kaynağından 60 Watt’lık bir ampulü yakacak kadar enerjinin aktarımı başarıyla tamamlandı. Dahası, ilk başta sahip olunan enerjinin % 75'i de kaybedilmeden tutulabildi. İnsan vücudunun bu manyetik alandan etkilenmediğini belirten Intel araştırmacılarından Josh Smith, işlemin tamamen güvenli ve verimli olduğuna dikkat çekti
Cern deki deney neden bu kadar ilgilendiriyor insanları anlamadım açıkçası. Yarın unutulacak bir daha da sonuçları ne oldu diye sorulmayacak bir şey. Ama yukarıdaki haber öyle değil. Dünyanın oluşumuna dair ipuçları falan filan fasa fiso aslında. O santralin sadece bu deney için kurulduğunu sananlar bile var. Ah tesla ah o şerefsiz edison olmasaydı bambaşka bir yerdeydik bugün.
Bilim adamları "şöyle bişey icat etsem de uzaktan ışık yaksam ne güzel olur." diye çıkmıyolar yola. Bu tip büyük deneyler sayesinde bugünki teknolojiye sahibiz. Bu deney belki insan oğlunun karada uçaktan daha hızlı yolculuk yapabilmesini sağlıyacak, belki koku transferini mümkün kılacak, belki kansere çözüm olacak bir aletin yapımında kullanılacak, The God Particle çözümlenirse belki varlığın en küçük yapı taşını keşfetmiş olucaz ve fizik kuralları değişecek. Bu deneyin sınırları yok, daha doğrusu bilinmiyor. Şu an hayal bile edemeyeceğimiz bir teknolojiye kısa sürede ulaşabilmemizi sağlayabilir, 3+1 boyuta +1 boyut daha katılabilir, bir düşünsene nasıl birşey olduğunu, hayal bile edemiyoruz, bir tahminimiz bile yok. Bu deneyi büyük yapan da bu.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Zaten bu dünyayı yok etme vs. vs. tamamen cern'in proje reklamı yapmak için ortaya attığı çok başarılı bir strateji. Tuttu da, geyik radyolarında bile bu olaydan bahsediyorlardı dün.. Reklam böyle bir şey işte..
Ah Tesla ah, adamın 100 yıl önce bulduğu şeyin 10da birini bu kadar yıl sonra bu kadar teknoloji ile yaptılar diye seviniyorlar..
Edison'un bu arada Hollywood'un kurucusu olduğuna dair şehir efsanleri var, Edison'un gazabından kaçan çeşitli sinemacılar bugün Hollywood olarak bildiğimiz yere yerleşip filmlerini burada yapmaya başlamışlar vs. vs. diye giden bir geyik.. VAlla olabilir, şerefsiz Edison..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Bilim adamları "şöyle bişey icat etsem de uzaktan ışık yaksam ne güzel olur." diye çıkmıyolar yola. Bu tip büyük deneyler sayesinde bugünki teknolojiye sahibiz. Bu deney belki insan oğlunun karada uçaktan daha hızlı yolculuk yapabilmesini sağlıyacak, belki koku transferini mümkün kılacak, belki kansere çözüm olacak bir aletin yapımında kullanılacak, The God Particle çözümlenirse belki varlığın en küçük yapı taşını keşfetmiş olucaz ve fizik kuralları değişecek. Bu deneyin sınırları yok, daha doğrusu bilinmiyor. Şu an hayal bile edemeyeceğimiz bir teknolojiye kısa sürede ulaşabilmemizi sağlayabilir, 3+1 boyuta +1 boyut daha katılabilir, bir düşünsene nasıl birşey olduğunu, hayal bile edemiyoruz, bir tahminimiz bile yok. Bu deneyi büyük yapan da bu.
Maalesef bu deneyin saydığın şeylerin hiçbirisine bir katkısı olduğuna dair hiç bir şey duymadım ve emin ol sende duymayacaksın. O "sınırlarını bilmiyoruz manyak bir olay" dedikleri şeyi yarın kimse hatırlamayacak inan. Bunlar fasa fiso. Cern bu deney için yapılmadı. İnsanlık tarihi baştan yazılacak falan filan böyle bir şey yok. Yaşayıp göreceksiniz, benim söylememle değil.
Bilim adamları "şöyle bişey icat etsem de uzaktan ışık yaksam ne güzel olur." diye çıkmıyolar yola. Bu tip büyük deneyler sayesinde bugünki teknolojiye sahibiz. Bu deney belki insan oğlunun karada uçaktan daha hızlı yolculuk yapabilmesini sağlıyacak, belki koku transferini mümkün kılacak, belki kansere çözüm olacak bir aletin yapımında kullanılacak, The God Particle çözümlenirse belki varlığın en küçük yapı taşını keşfetmiş olucaz ve fizik kuralları değişecek. Bu deneyin sınırları yok, daha doğrusu bilinmiyor. Şu an hayal bile edemeyeceğimiz bir teknolojiye kısa sürede ulaşabilmemizi sağlayabilir, 3+1 boyuta +1 boyut daha katılabilir, bir düşünsene nasıl birşey olduğunu, hayal bile edemiyoruz, bir tahminimiz bile yok. Bu deneyi büyük yapan da bu.
Maalesef bu deneyin saydığın şeylerin hiçbirisine bir katkısı olduğuna dair hiç bir şey duymadım ve emin ol sende duymayacaksın. O "sınırlarını bilmiyoruz manyak bir olay" dedikleri şeyi yarın kimse hatırlamayacak inan. Bunlar fasa fiso. Cern bu deney için yapılmadı. İnsanlık tarihi baştan yazılacak falan filan böyle bir şey yok. Yaşayıp göreceksiniz, benim söylememle değil.
Bu bi inanç meselesi değil, inanmazsam yoktur, duymadıysam öyle değildir de değil. Cern bu deney için yapılmadı tabiki. Cern'ün teknolojiye katkısı tartışılmaz, en basitinden şu anda yazıştığımız ortamı onlar kurdu, internet Cern sayesinde var. Raylara temas etmeden hareket eden ve saatte 300-400 km hıza ulaşabilecek trenleri duymuşsundur sanırım. Bu trenler süper iletkenler sayesinde yapılabiliyor ve bu deneyde süper iletkenlerin yapabildiklerinin bir adım daha ötesine geçiliyor. Parçacık hızlandırıcı yeni çıkmış bir olay da değil.
(Bu paragraf alıntıdır.)
Bugün dünyada çalışan 15000 hızlandırıcının yarısı sanayide kullanılmaktadır. Bunların en yaygını mikro-elektronik alanında yarıiletken aletlerin yapımı için kullanılan iyon implantatorlardır. Bir diğer yaygın kullanım alanı da kimya sınaisinde polimerlerin modifikasyonudur. Burada yüzey modifikasyonu için kullanılan hızlandırıcılardan da bahis etmek gerekiyor ve s. Sayısal bakımdan ikinci sırada tıp alanında kullanılmakta olan hızlandırıcılar geliyor. Bunların en yaygını tümör tedavisinde kullanılan elektron linaklardır. İkinci ve üçüncü sırayı izotop üretimi için kurulmuş siklotronlar ve tümör tedavisinde kullanılan proton hızlandırıcıları tutuyor. Sonuncularla ilgili önümüzdeki yıllarda beklenen çok önemli bir gelişme olarak tümör tedavisinde
kullanılacak hafif çekirdek hızlandırıcılarını belirtmemiz gerekiyor.
Bu deney başarılı olursa bu sistemler daha da geliştirilmiş olacak ve daha hayal edemediğin için olamaz dediğin bir çok şeyin olmasını sağlayacak.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
millete eğlence çıktı aynı zamanda :
http://www.popgive.com/2008/09/gordon-freeman-spotted-at-cern.html
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=ilker+yasin+in+atlas+deneyini+sunmasi