Forum

cern-atlas deneyi
 

cern-atlas deneyi

87 Gönderi
14 Üyeler
0 Reactions
13 K Görüntüleme
(@alice)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

8 gün kaldı,burdan deneyin yapılıcağı yeri adım adım gezebilirsiniz..

http://virtualvisit.web.cern.ch/VirtualVisit/ATLAS/HTML/index.html

i've been twelve forever

 
Gönderildi : 02/09/2008 2:13 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Daha bu deney yapılmadan bundan bir sonraki hadron çarpıştırıcının modeli tamamlandı ve bundan da büyük olacak.

Bu deneyde ortaya çıkması muhtemel sorunların (zamanında hawking'in ortaya attığı kra delik oluşması vs gibi) hepsinin açıklamaları da geçen ayki bilim teknik'te vardı, merak edenler bakabilir.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 02/09/2008 3:28 pm
(@mordevrim)
Gönderi: 0
 

O kara deliğin oluşmasını ve bizi yutmasını gece gündüz dua ederek diliyorum. Bu insanlığın kurtuluşu ancak toplu bir yıkımla olabilir. Bir başka dünyada tekrar enkarne olduğumuz zaman her şeyin daha da güzel ve bizlerin daha da aklı selim olacağını, insanlığın inanç ve ırk uğruna birbirlerini öldürmeyeceğini düşünüyorum.

Dua edin de oluşsun o kara delik. İnanın kaybedeceğimiz hiçbir şey yok.

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 02/09/2008 4:53 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

İyi de karadelikle yutulduğumuz durumda medeniyetten neredeyse hiçbir iz kalmayacaktır. Belki daha geçen hafta güneş sistemi dışına çıkan karıştırmıyorsam Viking uzay aracı dışında.. E bu da bizden sonra oluşacak insansı medeniyete hiçbir ders bırakamayacağız demek.. Evrimsel olarak birebir aynı ırkın oluşması imkansızdan daha düşük bir ihtimal olsa bile, yine de aynı bencil ırk olma olasılığı beni korkutuyor.. Ama toplu imha benim gözümde de tek çözüm..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 02/09/2008 5:33 pm
(@mordevrim)
Gönderi: 0
 

Ben ruhsal evrimden bahsediyorum egicim. İçimizdeki bu enerji elbette evrilecek bir beden bulacaktır. Dünya ve insan bedeni başarısız bir evrim olmuştur.

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 02/09/2008 5:53 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Başlığı ve yazılanları okuyunca, böyle düşünen tek ben değilmişim diye sevindim. Kıyameti beklemeden topluca ölme fikri, kadere bir başkaldırış, Tanrı'ya bir kafa tutuş -inananlar için- anlamına gelebilir mi? Kıyameti, alametlerini beklemeden topluca bir yokoluş bünyeye iyi gelir bence de. Bu deney sonucu kara delikler oluşsa ve dünyayı, gezegenleri belki de evreni yutsa ne kaybederiz diye düşündüm. 'Hiç bir şey' dedim kendi kendime. Tabi Egi'nin dediği gibi böyle bir şeyin gerçekleşmesi bana da imkansız geliyor. O yüzden yaşamaya devam.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 02/09/2008 6:00 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Kafanızdaki tanrı inancı nasıl çok merak ettim, amma garipsiniz. Herkes ölünce tanrıya kafa tutmuş mu olucaz, çok da tındı 😀

- baço

 
Gönderildi : 02/09/2008 6:05 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Bir hikaye vardır, adam azraille karşılaşır ve korkup sultan süleymana kaçar, "azraili gördüm bana tuhaf tuhaf baktı canımı alacak, sen rüzgara hükmediyorsun emret de beni şam'a atsın der". O sırada bağdattadır be şam-bağdat o zamanlar deve ile atıyorum 2 aylık mesafedir. Neyse sultan süleman emrede rüzgar pat 5 dk'da atar adamı. Bir süre sonra azrail gelir. Süleyman sorar "neden adama kötü kötü baktın" diye. "Kötü kötü bakmadım. Şaşırdım. O adamın canını 5 dk sonra Şam'da almam lazımdı ama adam hala burdaydı. Neyseki Şam'a gittim adam ordaydı" der. 🙂
Yani azrail bize de, yahu bilmemkaç milyar insanın ölmesi lazım hala şu deneyi başlatmadılar demesin 😀

- baço

 
Gönderildi : 02/09/2008 6:23 pm
(@techo)
Gönderi: 0
 

Ne çok ölümü bekleyen varmış, gothic üyeler sarmış forumu da haberimiz yok :):)

Techofilm

 
Gönderildi : 02/09/2008 11:09 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Evren'in yaşını yani 14 milyar yılı, 1 sene olarak kabul edersek, dünyanın oluşumu son mevsimi (bizim kutup için kış), insan ırkının varoluşu 1 saniyelik süreyi kapsar. O nedenle kayboluşumuzun pek de etkili olacağına inanmıyorum..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 02/09/2008 11:27 pm
(@alice)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

birde şöyle bir söylenti dolaşıyor,olmaz tabiki ama düşünmesi bile zevkli

eğer paralel evrenler varsa,biz şu an günümüzde yaşıyoruz,bizim üst katmanımızdada gelecektekiler yaşıyor(einstein'ın teorisi sanırım bu)..gelecektekiler (mesela bizim torunlarımız) 2100 yılında diyelim ,internetden geçmişi arayıp,tararlarsa ve 10 eylül 2008 de isviçrede böyle bir deney yapılacağını,kara deliklerin oluşabiliceğini öğrenirlerse,deneyin yapıldığı yere gidip (o zamanlarda artık harabe olmuş hale gelebilir) eğer teknolojileride varsa, karadelik açıldığında bir şekilde ona girip,geçmişe yani bizim zamanımıza gelebilirler

ama biz onları geri götürebilirmiyiz muamma 🙂

i've been twelve forever

 
Gönderildi : 03/09/2008 12:43 pm
(@mordevrim)
Gönderi: 0
 

Paralel evrenler konusu bence büyük bir yanılgı. Şöyle düşün:

Evrenin ve yaşadığımız dünyanın yasaları netse ve bizler o yasalara göre hareket ediyorsak her olayın sadece 1 sonucu olur. Yolda yürüyen bir insan bir yol ayrımına geldiğinde hangi yolu seçeceği evrenin net yasalarına göre belirlidir. Zamanın oluşumdan o insanın seçeceği yola kadar ki tüm yaşananlar o anki seçimi etkileyen "devasa" bir sebeptir. Ve kişi zamanın başından beri süregelen tüm şartları değiştiremeyeceğine göre "Diğer yolu seçmiş olacağı" bir paralel evren olamaz. Tamamen mikro bir olayda bu böyleyken tüm makro olaylarda da böyledir. Her şeyin çizgisi, rotası, oluş biçimi belirli kurallara bağlı olduğu için sadece tek bir oluş gerçekleşir.

Ouspensky'nin "Ivan Osokin" kitabında da bundan bahsediliyor. Kişi istediği kadar geçmiş yaşamına dönsün (hem de gelecekteki bilinciyle) olaylar yine aynı şekilde gerçekleşir. Çünkü olayları meydana getiren tüm bileşenler zamanın başlangıcından beri aynıdır. Değişemez. Ancak ve ancak zamanın başlangıcında bir değişiklik yapılırsa tüm olaylar değişebilir. Ki bu da imkansızdır.

Olasılıksız kitabını bilirsiniz. Orada eğer tüm bileşenleri bilirsek bir paranın yazı mı tura mı geleceğini önceden bileceğimiz anlatılır kısaca. "Laplace'in şeytanı" da aynı konuyla ilintilidir. Eğer gerçekten tüm bileşenleri bilirsek (paranın ağırlığı, havaya atış hızımız, düşeceği zeminin yapısı vs. ama kitapta gözden kaçan bir şey var. Mesela parayı havaya atış hızımızı ele alalım. Bu hızı belirleyen faktörler nelerdir. Parayı havaya fırlatan baş parmağımız, o başparmağa güç veren enerjimiz, o enerjiyi sağlayan sabah kahvaltımız, sabah kahvaltımızdaki süt, o sütün enerjisi ve o enerjinin niteliğini belirleyen inek mesela, o ineği o an sağan çiftçinin ineğe verdiği pozitif enerji sonucu ineğin verimsiz süt vermesi ya da, çiftçinin o gün moralsiz olmasına sebep olan karısı, karısının kocasına bağırmasının taa derininde yatan babasıyla olan miras sorunu vs. de vs. Yani geçmişteki her şey o sütü etkiliyor. O süt de bizi. Bu şekilde tüm tarihe kadar inmek zorundayız. Taa tarihin başından beri her şeyi bilmemiz gerekiyor ki o parmağın hangi hızla o parayı atacağını hesaplayabilelim) ancak o zaman paranın yazı mı tura mı geleceğini bilebiliriz.

İşte burada asıl sorun ortaya çıkıyor. Paranın ne geleceğini bilebiliyoruz değil mi. Eğer tüm bileşenleri bilirsek bu mümkün. Yani bu durumda paranın ne geleceği önceden yazılmış durumuna geliyoruz. Çiftçinin durumu, bizim sabah kahvaltımız, o an ki hava koşulu vs... Hepsi o şekilde yaşanması zorunlu şeyler. Çünkü tüm bileşenler onu gösteriyor. Çiftçinin karısının babasıyla durumunu düzeltemeyiz, çünkü bunu düzeltmek için bunun öncül sebebini de düzeltmemiz gerekiyor. bunun öncül sebebini düzeltmemiz için de daha önceki şeyleri düzeltmemiz gerekiyor. Ve onlar için de daha öncekileri. Eğer böyle gidersek nereye kadar gidiyoruz. Tarihin başlangıcına. Ancak en baştakini değiştirirsek her şeyi değiştirebiliyoruz.

E en baştakini değiştiremeyeceğimize göre her şey aynı şekilde devam edeceğine ve tüm önümüzde yaşanacak olanlar geçmişten gelen yüzünden (tüm bileşenleri yüzünden) ancak "tek" bir şekilde yaşanacaksa.... o zaman paralel evrenler diye bir şey yok.

Yani demem o ki, tarih çoktan yazılmış. Hareketlerimizin sonucu çoktan belli. Çünkü tüm bileşenler o yönü gösterdiği için o şekilde olacak. Olacak olan sadece tek bir seçenek var. Dallanıp budaklanan, farklı davranışlar yüzünden gelişebilecek farklı evrenler diye tabir edebileceğimiz bir paralel evrenler yok. Çünkü farklı davranışlar yok.

Olacak olan her şey tektir. Başka bir şekilde olamaz. Ve şöyle de söyleyeyim: tüm bileşenler bilinirse her şeyi bilebiliriz, tüm geleceği görebiliriz.

Bu konuyla ilgili ekşisözlükte "benjamin libet" başlığını okumanızı tavsiye ederim. Bizler gerçekten "irade" sahibi canlılar mıyız. Her şeyin oluşu tekse, her şey biliniyorsa özgür irade nerede?? Yoksa kader denilen şey bu mu??

Çok düşünülmesi gereken bir konu bu..

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 03/09/2008 1:50 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

mordevrim, güzel bir konu yakalamışsın. Ancak sıkıntı şu ki uzun süre önce tüm bilim çevrelerinde kabul edilen quantum teorisine göre bu kazın ayağı böyle değil. 2+2 her zaman 4 etmiyor. Newton yasalarına göre sebepleri ve koşulları aynı olan şeylerin sonuçları da aynı olur. Quantum'da ise belirsizlik söz konusudur. Yani mesela elektronun yeri belirlenemez. Aslında bir yeri de yoktur. Bulunması ihtimali olan yerler söz konusudur.
Ayrıca bir de gözlemci etkisi diye bir olay var ki evreni iyice karmaşıklaştırıyor. Sana göre başka, bana göre başka bir evren oluşturuyor bile denebilir. Bu da evrenin bir gözlemci olduğunda farklı tepki vermesi şeklinde anlatılabilir. Elbette bunlar çok derin mevzular, sana araştırmanı tavsiye ederim.

- baço

 
Gönderildi : 03/09/2008 2:39 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bu gelecekteki torunların açılan tünelle deneyin yapıldığı yere gelecekleri şeysi de vardı bilim teknik'te. Biraderim ben böyle embesilce bir fikir duymadım.. Hadi diyelim açıldı o kapı, senin ilerideki torunların o kadar mı embesil? Zamanda en ufak bir değişikliğin var olduğu zamanı da yok edeceğini (komple değiştireceğini yani) düşünemiyor mu? Hem böyle bir araştırmayı niye Google'lasın onu hiç anlamadım :D. Zaten haberi vardır sanki :).

Kuantum'u ben nedense bir türlü sevemiyorum.. Yok kedi hem ölü hem canlıymış, yok atom aynı anda 2 yerdeymiş ve neymiş bu Laplace'ın Şeytanı teorisini geçersiz kılıyormuş.. Hadi len ordan.. Bu bildiğiniz tanrı çıkmazıdır. Açıklayamadığımız şeyi "aynı anda iki yerde" diye açıklıyoruz. Bundan 10/100/1000 yıl sonra bu olay açıklandığında, nasıl ki biz şu anda yağmuru tanrının gazabı sanan insanlara gülüyorsak, o zamanki insanlar da bize gülecekler, haha aynı anda iki yerdeymiş, embesiller diye..

Ha belki hakkaten öyledir, o zaman google'dan benim bu yazımı bulup benle dalga geçecekler.. Hatta biri böyle salakça bir şey yaptığında "haha bak eylem caner yaptı" diye dalga bile geçebilirler.. Ben de tarihe böyle yazılırım..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 03/09/2008 3:02 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

10/100/1000 yıl sonrasına gerek yok ki hocam bu olay matematiksel bilimsel bir sistem, bir inançtan bahsetmiyoruz ki 😀 Yani matematiği sevsen de sevmesen de matematik gerçekliğinden birşey yitirmez.

- baço

 
Gönderildi : 03/09/2008 3:08 pm
Sayfa 1 / 6
Paylaş: