Digsby diye bişiy var, bir dene derim. Ben kullanıyorum 5 gündür. Msn, facebook, gtalk, yahoo hepsi tek programla kontrolün altında ve myspace veya icq gibi programları kullanıyorsan o programları da açabilirsin. Tam msn gibi değil ama benim hoşuma gitti, tavsiye ediyorum.

Benim dediğimi yapsın o, akıllansın biraz :).

Msn'in yeni versiyonundan nefret eden ve kullanamayan birisiyim. O yüzden eskisi yüklü pclerimde. Ama bu sabah eski sürümü bir türlü açamadım, "msn i kullanabilmek için sürümü yükseltmeniz gerekiyor" minvalinde bir şeyler söyledi meret. Mecburen yükseltiyorum şimdi. Alışacağız artık yenisine de.

Eski msn i güncellemek istemiyorsan Program Files'tan msnmsgr.exe yi bulup sağ tıkla ve uyumluluk modunu "Windows 2000" yap. O zaman güncellemiyor.

Ben denedim onu olmadı bende payi, belki ben beceremedim bilmiyorum.

Not (Bilal) :Msn'de bir online ol sevindir muhabbet kuşlarını.

Msn listemdeki 479 kişiye tek tek rumuz ekleyeyim yani, onu mu diyorsun düdi? Kolay yöntemmiş.

Ben denedim onu olmadı bende payi, belki ben beceremedim bilmiyorum.

Not (Bilal) :Msn'de bir online ol sevindir muhabbet kuşlarını.

Gece kuşu o 1'e doğru gel.

Msn listemdeki 479 kişiye tek tek rumuz ekleyeyim yani, onu mu diyorsun düdi? Kolay yöntemmiş.
Listemdeki 479 kişiyle de konuşuyorum diyorsan helal olsun ve kolay gelsin diyorum. Konuştuğum herkesin e postasını bildiğim için benim bulmam çok zor olmuyor 200 kişi arasından.

Bill Gates'ten kaç para alıyorsun sen onu söyle bana. Msn'i dahi eleştirttirmiyorsun. Bana zorla kullandırılan bir şeyi sevmememe neden bu kadar takıldın anlamıyorum. Faşizme doğru hafif bir kayma görüyorum sende. Aman dikkat dostum, aman dikkat (yinelemeleri seviyorum).

devamının gelme ihtimali var mıdır ?

Ortaya karışık gidiyorum abi. Sıramın gelmesini beklerken kağıda çiziktirmiştim bir şeyler. Bu arada tanışmak fırsat olmadı ama filmdeki oyunculuğunu çok beğendim.

Bill Gates'ten kaç para alıyorsun sen onu söyle bana. Msn'i dahi eleştirttirmiyorsun. Bana zorla kullandırılan bir şeyi sevmememe neden bu kadar takıldın anlamıyorum. Faşizme doğru hafif bir kayma görüyorum sende. Aman dikkat dostum, aman dikkat (yinelemeleri seviyorum).
Yok, sadece 2. bir windows live space midir nedir, o faciadan yaşamayalım, haberin olsun diye şey ettim.. Yoksa 4 yıldır tanışıyoruz msn'den hiç konuşmadık dikkat edersen, kullanmıyorum bile neredeyse ben de.

Facebook'ta "Liverpool Ülkü Ocakları" grubuna üye oldum. Yamuk yapanı dövdürürüm ona göre.

Gece kuşu o 1'e doğru gel.
Bir gece ansızın gelebilirim.

Amerikan televizyon sektörü her şeyde olduğu gibi muazzam büyük paraların döndüğü bir sektördür. Öyle büyük ki Channel 4, yeni belgesellerindeki veriler gerçekçi olabilsin diye sensör ve kameralarla dolu gerçek bir yolcu uçağını çölün ortasına düşürüyor.. Amaç tutarlı veri elde etmek.. Evet.. Yolcu uçağı dediğim Boeing 777 ha, başka bir şey sanmayın.
http://uk.tv.yahoo.com/blog/article/345091/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Ondan işte bu adamlar çoğu diziye de filme çekiyor zaten.

Bir isteğim var, biri(leri) bana hv20/30/40 ya da bu kalitede kayıt yapabilen kamerayla çekilmiş ham görüntü verebilir mi?Sony Vegas ile denemeler yapıp birşeyler öğrenmek istiyorum.Videoda insan olmasına gerek yok.Manzara olabilir, sadece elinizi ya da ayaklarınızı çekmiş olabilirsiniz.Video en az 15 saniye olursa daha iyi olur.

Zombiler, ölü olduklarını bilmedikleri için yaşamayı sürdürürler. Bunu "bilmemek" için zombi olmayı göze almışlardır. Verilen ödünün büyüklüğü, tüm hayata eşdeğerdir. Bu dengede olma durumu sistemi de sembolize eder. Aynı şeyi yaşayanlar için de düşünebiliriz. Süpermarket sepeti süren bir insanın, sepeti görmediğinizde ki hali bir zombiyi anımsatır.

Özne/Denek/İnsan, kendisiyle, insanlıkla ilgili önemli, evrensel bir bilginin kendinden saklandığını duyumsadığı ölçüde dağılma tehlikesiyle karşı karşıyadır..................Noktalı boşluklardaki acıyı atlattıktan ya da bağışıklık kazandıktan sonra kendini sanata vurabilir. Hissettiği hüzün, zaman dışına yerleştirilmiş saatli bombanın hüznüne benzer.

İşkur'dan eli boş çıkanlarla, Evkur'dan elleri dolu paketlerle çıkanlar bir köprünün tam ortasında karşılaşırlar. İki taraf da karşıya geçmek istemektedir. Paketlerin fazlalığı yüzünden iki taraf da yerinden kıpırdayamaz. Sonunda bir Evkur'lu elindeki paketleri denizin derin sularına bırakır. Derken biri daha, biri daha. Yüklerinden kurtulan Evkur'lular neşeyle İşkur'lulara sarılırlar. Köprünün ortasında şölen ateşi yakılır, danslar edilir ve kardeşlik başlar.