Fighting for peace is like fucking for virginity.
Barış için savaşmak bekaret icin sevişmek gibidir.
Eleştirdiği tarzla ilgili hiç bir ürünü yoktur ki Gani Müjde'nin.
Arabesk gibi iyi, Kahbe Bizans gibi kötü, Absürd denemeleri vardır.
TV'de imzası olan işlerde; Hayat Bilgisi ve Çocuk sihir mihir hesabı yapılan SELENA dizisi var. Türkiye'nin gelmiş geçmiş bence en iyi denemesi olan Kaygısızlar'a imza atmış bi adam. Sinemaya çok zarar vermiş gibi konuşmak bence yanlış.
İyide zaten bende o tarzda eseri var demedim ki. Ben "kendi tarzı çok matah bir şeymiş, kendi izleyici kitlesi çok bilinçli bir kitleymişde, başka bir tarzın kitlesini eleştiriyor" dedim. Kahpe Bizans, Osmanlı Cumhuriyeti gibi filmde parmağı olan birinin, çıkıp diğer türü bu şekilde o tarzı benimsiyenleri ezik yerine koyarak eleştirmesine kızdım.
Yani şimdi gerçekçi olmak lazım, herkez absürd filmlerden dert yanıyor, açalım bakalım sorumluları arasında Gani Mujde'nin adını orda altın harflerle bulacak mıyız, bulmayacak mıyız?
Dahada gerçekçi olalım, en son çektiği dizi yayından kalktı. Kendisi bunun verdiği acı ile konuşuyor. Peki sinemamızda gerçekten iyi birşeyler yapmaya çalışan filmlerin, abrüsd tarz karşısında ezilip gişede madara olduğunun, bununda sebeblerinin araştırıldığında kendininde isminin bulunacağı gibi sinemamızın "vay haline dediğimiz" konuda, "evet bende zamanında bizde bu tarzda (kendi tarzında) böyle bişe yaptık, ama doğru olmadığını gördüm, şimdide böyle bir yanlışa gidiliyor, işte o zaman vay halimize" gibi bir açıklama yapsa, eminim ben sadece haberi okur, neyse en azından farkında derdim. Bence olayların farkında değil sadece kendi dizisinin acısı ile konuşuyor. Ona dert yanıyorum bende...
Latin kökenli dillerin zamirlerinde ve sıfatlarında erkek ve dişi ayrımı vardır. Fransızca, Almanca ve İspanyolcada bu farklılıklar nesnelere de yansımışken, İngilizcede durum sadece üçüncü şahıs insanları ifade ederken geçerlidir. Bunun istisnaları da vardır, örneğin gemiler ve gezegenler, İngilizcede "kız" olarak kabul edilir. "She" (şi), "her" (hör) kızlar için; "He" (hi), "him/his" (him/his) de erkekler için kullanılan zamir ve sıfatlardır. Bu durumun denkliği Türkçede "o" ve "onun" zamiri ve sıfatıdır ancak İngilizcede şöyle bir fark daha vardır. Mesela, cinsiyeti belirsiz biri hakkında konuşuyorsanız, örneğin herhangi bir müşteriden bahsederken, otomatik olarak o müşteri erkek olarak kabul edilir, "he" ve "him/his" olarak adlandırılır. Tanrı, mesela, he'dir.
Ben biraz önce buna karşı çıktım. Türk Telekom'a ait olan bir belgeyi İngilizceye çevirirken, Müşteri olarak ifade edilen kişiye ait arama kaydını tanımlarken, "his" yerine "her" dedim. Kendimi çok muzaffer hissediyorum. İyi halt ettim.
His/her neden kullanmadın?
Yoksa gizli feminist misin :p
- baço
His/her neden kullanmadın?
Yoksa gizli feminist misin :p
Hehe, bir anlamda anarşik olsun diye "her" dedim. Yıkılası düzen.
Kadınlardan daha çok feminist olabilirim 😉 Öyle de olması lazım zaten.
Bu sıkıntıyı en çok sınavlarda yazarken yaşıyorum.
Şimdi "insan" dan bahsedeceğim mesela his/her yerine direkt "it" kullanıyorum.
Doğru yapıyorum sanırım. Öyle mi?
Bu sıkıntıyı en çok sınavlarda yazarken yaşıyorum.
Şimdi "insan" dan bahsedeceğim mesela his/her yerine direkt "it" kullanıyorum.
Doğru yapıyorum sanırım. Öyle mi?
Aslında doğru değil. Doğmamış çocuklar için, cinsiyeti bilinmiyorsa "it" kullanılabiliyor ki o da pek hoş karşılanmıyor. Canlılar için "it" kullanımı pek yaygın değil. Kediler ve köpeklerde bile him/her kullanılıyor. his/her demek bir çözüm. Bir başka çözüm de "one/one's" kullanmak.
Kanaltürk'te Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel'in sundukları 'Orada Neler Oluyor?' programına konuk olan Müjde, bir süre önce sona eren ve senaryosunu kendisinin yazdığı Teyzanne projesinin çok güzel bir iş olduğunu belirterek "Hollywood'da olsaydı iş yapardı ama Türkiye'de yapmıyor maalesef" diye konuştu.
Ne bu şaka mı?
Bu aralar bu adama taktım. Aslında takmadım hangi haber sitesine tıklasam karşıma çıkıyor. Adamın dizisi yayından kalktı her yerde ya demeç veriyor ya programa çıkıyor. Hayır bari dedikleri yenilir yutulur cinsten olsa. Bu aralar dediklerini kulağı duymuyor sanırım...
Kanaltürk'te Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel'in sundukları 'Orada Neler Oluyor?' programına konuk olan Müjde, bir süre önce sona eren ve senaryosunu kendisinin yazdığı Teyzanne projesinin çok güzel bir iş olduğunu belirterek "Hollywood'da olsaydı iş yapardı ama Türkiye'de yapmıyor maalesef" diye konuştu.
Ne bu şaka mı?
Bu aralar bu adama taktım. Aslında takmadım hangi haber sitesine tıklasam karşıma çıkıyor. Adamın dizisi yayından kalktı her yerde ya demeç veriyor ya programa çıkıyor. Hayır bari dedikleri yenilir yutulur cinsten olsa. Bu aralar dediklerini kulağı duymuyor sanırım...
Yaşlandı artık yaşlandı 🙂 Tekne programını yapamıyor birde deniz havası iyi geliyordu oysa Gani'nin bünyesine.
Amatör set işçisi.
bir ekleme yapmak istiyorum.
Allah Allah. Anlamadım nasıl iş.Teyzeanne'yi arkadaşım Gökhan (Karagülle) yazıyor (en az ilk dört bölümünü) evvelsi gün karşılaştık. ben yanında otururken dizüstü bilgisayarında yazıyordu.
ogni suono diventa realta...
Ohoo... Ben ilk başladığımda kaç kişinin adına yazdım biliyor musun abi 🙂 Şuan ben de kendi işlerimde Eyüp'ten destek alıyorum mesela. üstünde çalışan insanlar (yapımcılar) sana güvenip geliyorsa ben bu arkadaşa yazdırcam falan diyemiyorsun. Aslında Türkiye'nin en büyük dizilerinin bile yazarlarının görünen kişi olmadığını çok net şahti olarak gördüm de. İsim verip başımı belaya sokmak istemiyorum.
baba eyvallah.
deyimi bile var. ecnebiler "ghost writer" deyorlar.
ödemeli iş olur ve/veya arkadaşça destek alırsın, normaldir
senin de benim de bildiğim sıkıntılar ayrı.
bir ara dedikodusunu yaparız 🙂
ogni suono diventa realta...
Edütledüm:)
a.
b.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Eyüp arı kovanına çomak sokma.
🙂
ogni suono diventa realta...