Eylem Planından memnun musun Düd? Ziyaretçi sayısı, yorum sayısı ilgi alaka perde arkasından gelen tepkiler vs.. nasıl?
Blog olayında çok önemli bir şey var: Düzenli yazmak.

Benim de düzenli yazdığım dönemlerde ilgi ve geri dönüşler yavaş yavaş artıyordu ama özellikle son 4 5 aydır hiç aktif yazmıyorum. Biraz motivasyon kaybettim, biraz da okunmadığını farkettikçe soğudum. Bir de ben kişisel bir blog yapmak isterken teknik bir bloga dönüştü, şimdi tekrar kişisel bloga döndürüp daha sık yazma fikrim var ama eski mantığı değişecek sitenin. Ama yani günde 25 30 ziyaretçi alan bir siteye gelenlerin %70'nin sitede kalma süresi 5 saniye ve altı olunca insanın çok yazası gelmiyor.

Anlıyorum da şaşırmadım. Gelip gidenlerin çoğu zaten senin benim gibi insanlar, düşünsene bir arama yaparken kaç tane site açıp kapatıyoruz. Şahsen ben 5 saniyeye bile kalmıyorum 1-2 saniye içinde çıktığım epeyce site oluyor. Bence de insanın bir tek bloğu olmaması lazım. Bir kişisel, bir teknik, bir felsefik vs.. 🙂 O zaman aklına ne geliyorsa istediğin yere yazarsın. Tabi yazmayı da sevmek lazım ki bence sen seviyorsun.

Anlıyorum da şaşırmadım. Gelip gidenlerin çoğu zaten senin benim gibi insanlar, düşünsene bir arama yaparken kaç tane site açıp kapatıyoruz. Şahsen ben 5 saniyeye bile kalmıyorum 1-2 saniye içinde çıktığım epeyce site oluyor. Bence de insanın bir tek bloğu olmaması lazım. Bir kişisel, bir teknik, bir felsefik vs.. 🙂 O zaman aklına ne geliyorsa istediğin yere yazarsın. Tabi yazmayı da sevmek lazım ki bence sen seviyorsun.

Bloglardaki ıssızlık, yalnızlık. Herkes uyurken uyanık olmak gibi. Gecenin 3'ünde Kastamonu Tv'de yerel bir sanatçıyı dinlerken içinin geçmesi gibi. Kalabalıklaşırken yalnızlaşmak bu olsa gerek. Bölündükçe, parçalandıkça azalıyoruz. Biz bazı şeyleri -daha değerli şeyleri- 90'larda bitirdik aslında. Sonunu biz yedik. Size hiçbir şey kalmadı maalesef. Bok püsür, teknolojik ıvır zıvır oyalanıp duruyoruz. Ölümümüzü geciktiren ağrı kesiciler. Kaybedenler Kulübü'nün bitişi de bunun simgelerinden biridir. Son umutsuz dirilme, ayağa kalkma çabasıdır. Ta en başından programı yapanlar bir şeyleri değiştiremeyeceklerini bilirler; kaybettiklerini bilirler. Örnek alınan beat kuşağı da kayıp bir kuşaktır. En başından beri ne olacaklarının farkındadırlar. Canlı ve mekan arasındaki dengesizlik, varlıktan yana ağır basan kusurluluk yüzünden canlı uyumsuzdur. Canlılar bütün bu hezimetlerin yanı sıra, uyumlu bir birliktelik de kurmaktan mahrum olduğundan işler daha da sarpa sarmıştır, vs.

Anlıyorum da şaşırmadım. Gelip gidenlerin çoğu zaten senin benim gibi insanlar, düşünsene bir arama yaparken kaç tane site açıp kapatıyoruz. Şahsen ben 5 saniyeye bile kalmıyorum 1-2 saniye içinde çıktığım epeyce site oluyor. Bence de insanın bir tek bloğu olmaması lazım. Bir kişisel, bir teknik, bir felsefik vs.. 🙂 O zaman aklına ne geliyorsa istediğin yere yazarsın. Tabi yazmayı da sevmek lazım ki bence sen seviyorsun.
Şimdi o dediğin aradığını bulamadığında olur, ama abi adam geliyor 180 derece kuralını aratıyor ve Eylem Ekseni, 180° ve 30° Kuralları diye bir yazı buluyor, elimizden geldiğince anlatmışız, arama ve sonuç bu kadar örtüşürken sayfada 5 saniye durmazsın en azından bir göz gezdirirsin, ha bu adamın 5 saniye durmasının sebebi nedir? Yazıların "uzun" olması. Halbuki toplasan en fazla 2 bilemedin 3 sayfadır, ama öyle bir hale geldik ki 2 3 sayfa bize uzun geliyor, o kadar tembelleştik.

Dolayısıyla da yazasın gelmiyor işte.

Haklısın ama okumaya üşenene de hak veriyorum. Ben bir e-kitap okuyucu siparişi verdim, bundan sonra internette karşıma çıkan ve uzunluğundan şikayet edip okuyamadıklarımı .mobi yapıp atıp okuyacağım.

Gecenin 3'ünde Kastamonu Tv'de yerel bir sanatçıyı dinlerken içinin geçmesi gibi. quote]

Benim memleketi harcamasaydın iyiydi de neyse hadi 🙂 😛

 

Gecenin 3'ünde Kastamonu Tv'de yerel bir sanatçıyı dinlerken içinin geçmesi gibi. quote]

Benim memleketi harcamasaydın iyiydi de neyse hadi 🙂 😛

Tersine bu benim severek yaptığım bir şey. O anlamda söyledim aslında. 🙂

Ee bugün yayın var mı sineradio'da?

Ee bugün yayın var mı sineradio'da?
Yayın var şu anda...

Bir sinema yazarı olarak üzerine yazacak birşey bulamıyorum....
Bulduklarıma yazayım desem yazacak yerim yok....
Bana verilen yere zaten yazıyorum ama yazdıklarımı, önemsediğim insanlar önemsemez.

Senarist/yönetmen olarak bin tane projem var, yazamıyorum, zamanım enerjim yok.
Yazsam çekemem yapımcım yok.
Yazıp birine vereyim desem isteyen, alacak olan yok.
Millete proje beğendirmeye enerjim yok. Enerjim olsa niyetim hiç yok.

Taşıdığım yirmibin milyar vat sinema enerjisi kullanılamadan çöpe gidiyor ve ben bunu seyrediyorum....
Yapacak hiçbirşeyim yok....

.

Bir sinema yazarı olarak üzerine yazacak birşey bulamıyorum....
Bulduklarıma yazayım desem yazacak yerim yok....
Bana verilen yere zaten yazıyorum ama yazdıklarımı, önemsediğim insanlar önemsemez.

Senarist/yönetmen olarak bin tane projem var, yazamıyorum, zamanım enerjim yok.
Yazsam çekemem yapımcım yok.
Yazıp birine vereyim desem isteyen, alacak olan yok.
Millete proje beğendirmeye enerjim yok. Enerjim olsa niyetim hiç yok.

Taşıdığım yirmibin milyar vat sinema enerjisi kullanılamadan çöpe gidiyor ve ben bunu seyrediyorum....
Yapacak hiçbirşeyim yok....
Sen nap biliyor musun, euroimages vs.. gibi kurumlara sun projelerine. Ben senin kadar sağlam proje dosyası hazırlayabilrsem dünyanın 10 farklı yeriden 20 ortak yapımcı bulurum.

Bir sinema yazarı olarak üzerine yazacak birşey bulamıyorum....
Bulduklarıma yazayım desem yazacak yerim yok....
Bana verilen yere zaten yazıyorum ama yazdıklarımı, önemsediğim insanlar önemsemez.

Senarist/yönetmen olarak bin tane projem var, yazamıyorum, zamanım enerjim yok.
Yazsam çekemem yapımcım yok.
Yazıp birine vereyim desem isteyen, alacak olan yok.
Millete proje beğendirmeye enerjim yok. Enerjim olsa niyetim hiç yok.

Taşıdığım yirmibin milyar vat sinema enerjisi kullanılamadan çöpe gidiyor ve ben bunu seyrediyorum....
Yapacak hiçbirşeyim yok....

Bence sen konuştuğun kadar yazmaya zaman ayırmıyon hacı ben bunu anladım. 3480248029 kere sana bitir projeni getir dedik. Milyon tane yapımcı var dedik. Ulu orta isyan ettiriyon adamı.

Kavgada sölenmez 🙂

Yok o benim biliyo neyi sölediğimi. Daha yeni bi sürü konuştuk sanki duvara konuştuk :p Bi de ben yazacak yerim yok lafını anlamadım. Yani anladığım şekildeyse daha da delirecem. Millet yazmak için sahil kasabasına gider, adam oradan doğru isyan ediyor gel de delirme.