Forum

Benim de Söyleyecek...
 

[Sabit] Benim de Söyleyeceklerim Var

2,927 Gönderi
142 Üyeler
8 Reactions
403.6 K Görüntüleme
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
 

Hayran olmak ya da başkalarının sana hayran olması...

Meselenin bir kısmını, her ne kadar pembe bir kuku ya da drajeli bir pipi kaplasada; sosyal toplumsal tatminlik bunun ana sebebi. Başkalarının sana hayran olması, beğenmesi, sana daha farklı bakmaları ve yanlarından geçtiğin zaman konu her neyse mutlaka senden konuşulacağına emin olduğun hissini veren en karizmatik dürtüler. hımm bir kere tat bir daha asla vazgeçemezsin.

Bu durum sana flaşlarını patlatan gazetecilerden farksız. Bildiğimiz Tv şöhretinin, küçük bir kitle tarafından oluşturulmak istenmesi gibi. Bunun için de iyi bir farkın olması lazım. Kimsenin bilmediği, erişilenin zor olduğu bir şeyin senin elinin altında olması vb. Ama bunlar gerçekten çok zor ya da bir kısmı kolay, e öyleyse o zaman olmuş gibi yapmak.

Kuku ya da pipi artık zor ulaşılan bir tatminlik değil. Bunun sebebini eğer bu oluşturuyorsa, konu gerçekten çok basit olurdu. O zaman 70 yaşını geçenlerdeki bu hal ve tavır nedendir ki?

Dediğim gibi cinsel tatminlik artık kolay hedef. Bunun için ekstra şeyler yapmaya gerek yok. Ama kişilerin sana hayran olması; bu çok farklı bir duygu ve belki de cinselliğe karşı tercih edilebilir bir durum. Sosyal toplumsal tatmin süregelen bir durum, tatminsel cinsellik ise kısa zamanlı bir hedef.

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 25/10/2010 4:34 pm
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
 

Aklıma yazıyı yazdıktan sonra geldi. Lilith ile Adem'i biliyorsanız; durumu gerçekten çok iyi anlarsınız.

Lilith her sevişmede Adem'in altında olur. Bu durumdan çok şikayetçidir. Ademe der, bu sefer ben üstte olacağım. Adem ise, ben senden daha üstünüm o yüzden ben üstte olurum. Biz bu şekilde yaratıldık. İstediği duruma gelemeyen Lilith ise alır başını gider. Adem'i yalnız bırakır. Sonra Havva yaratılır. (bundan sonraki kısım konu dışı).

Lilith eşitlik istedi, Adem üstünlüğünden ödün vermedi. Sonra Lilith bir daha hiç sevişemeyeceğini bile bile gitti. (şeytandan bir sürü çocuk yaptığı da söylenir).

Burada bile kendini gösteren, her zaman başkalarından üstün gözükme meselesi.

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 25/10/2010 4:48 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Yani sence tüm bu yalan görüntülerin nedeni mümkün olan en üst kalitede partner edinme hatta daha çok "mümkün olan en yüksek statüde partner edinebilen biri gibi gönünme çabası" mı?
Tabii ki düd, ben baktım forumda kız yok yazmayı bıraktım mesela, partner yok forumda çünkü. Senle mi sevişeceğim allasen?

Bu arada yukarıdaki espriden dolayı bidıl'a katılmadığım düşünülebilinir ama katılıyorum kendisine.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 25/10/2010 5:51 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

🙂 Havva durumu gibi oldu Düd.

Konu gerçekten hiç düşünmediğim sulara açıldı. Cinsel iktidar ve partner edinme vs....

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 25/10/2010 6:06 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

HHK beni kökten yanlış anlamış. Bu durum bilinçli değil. Bilinçli olsak zaten "abaza" diye bi kelime olmaz. Demek istediğimi en doğru kelimelerle sanırım hegel açıklar heralde. Bekliyoruz Fuat abi 🙂 Ben yine de biraz daha açıyım. Seksin şuan kolay ulaşılır olması değil mesele. Zaten kolay ulaşmanın sonuna kadar tadını almış kişilerde yüzde 90 oranda manevi boşluk görülür. Haksız mıyım? intihar eden rock starlar, yönünü kaybeden imparatorlar vs. tam tersi de olabilir tabi o ayrı. Sen hayranlık duygusunun daha agır bastığını söyleyebilirsin ama bi getirisi olmayan hayranlık duygusunu kimse umursamaz. Yani ya Necip Fazıl olacaksın, Nazım Hikmet olacaksın asıl derdinin bu olmaması için yada delikanlı gibi en azından kendine itiraf ediceksin "ulan ben çok sıkı şairim / yazarım / yönetmenim e bırakında gaymaanı yiyelim hep Tarkan mı yicek ulan. Bu tip adamlar kendi küçük alanlarında şöhret deneyimi yaşarlar lafı da doğru.

Aslında bu konuda arada kaynmaması gereken en can alıcı tespit Görkem'in : önemli gözükenler yüzünden asıl önemlileri farkedemez olduk. demesi.

 
Gönderildi : 25/10/2010 8:03 pm
(@mordevrim)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Görkem'im bebeğim, zaman artık reklam çağı. Ben sadece bu sebebe bağlıyorum. Nike ve Adidas'ı düşün abi. İkisi de aynı kalitede ayakkabı. Bunlar hiç reklam yapmasalar yine aynı satacaklar, tüketici her şeyin zaten farkına varacak zamanla. Ama gün gelecek kıçı kırık bir ayakkabı markası sağlam bir reklam yapıp bunların pazar payını alacak. Ve bunlar da ne yapmaları gerektiğini fark edecekler. Sonra hiç reklam yapılmasa her şeyin yine aynı olacağı dünyada reklamlara milyar dolarlar dökülerek kendiliğinden gereksiz bir pazar oluşturulacak.

Hayatı da buna benzeriyorum ben. Artık emin ol herkes kendini pazarlamak zorunda. Sen normal hayatına devam ederken bazıları kendini mükemmel şekilde pazarlayıp senin olman gereken yerlere çıkınca fark ediyorsun bunu. Adam olmadığı gibi davranıp hak ettiği yerin çok yukarısına çıkıyor. Senden daha alt seviyede bir insan senin üzerine çıkabiliyor. Cidden yapabiliyor bunu. Sen neden olmadığın gibi davranıp onun da üstüne (ki hak ettiğin asıl yere) yükselmiyorsun. Tamamen buna dönmüş olay.

Sen şimdi köyde yaşadığın için bilmezsin, İstanbul'da her yer ünlü dolu. Her gün beraberiz biz hepsiyle. Hehe. Espri bir yana abi, adam cidden ortalamanın altında bir roman yazmış ama aramızda Kafka gibi dolaşıyor (gerçi Kafka zamanında nasıl dolaşıyordu bilmiyorum ama anla işte), ya da cidden kötü bir filmin yönetmenliğini yapmış, zannedersin ki Tarkovski. Cidden öyle gösteriyor kendini. O da farkında öyle olmadığının. Ama yapması gereken bu. Mütevazi olduğun anda tepene çıkacaklar çünkü. 30 sene Anadolu okşiceni çekip bir anda İstanbul'a gelince fark ettim bu durumu. Yahu bizde mütevazilik şandandır, efendiliktendir, büyüklüktendir. Ama bunu fark etmeyiz bile, içimizdedir. Fark ettim ki ben mütevazi davrandıkça karşımdaki adam kendini tanrılaştırıyor, tepeme çıkmaya başlıyor. Olmadığım gibi davranmayı da onlar kadar beceremiyorum ama bakıyorum olacak gibi değil, ya kendimi çekiyorum, ya da ben de öyle davranmaya başlıyorum. Sıkıcı bir durum ama ama aynen reklam piyasasında olduğu gibi.

Bir de "Kadınlarda özellikle böyle bir eğilim var. En kalitelisinin tadı için değil mücadeleleri. En kalitelisini ben elde ettim haberiniz olsun çabası." demiş bidıl. De get diyorum, hala öğrenemedin. Kadınlar en iyisini ben kaptım demek için değil cidden en iyisini kapmak için uğraşırlar. Evrimsel bir şey. Sonuçta onların tek tarlası var, senin milyonlarca tohumun. Sen tohumunu yaymak istiyorsun, o yüzden asla tek eşli olamıyorsun, genini dünyaya salmak istiyorsun, o ise tarlasına en iyi tohumu arıyor. Çünkü "tek" tarlası var.

Zaten bu insanlar (ve de hayvanlar, evrim tarihi işte) dişilerin en iyiyi araması sayesinde evrimleşiyor tamamen. İş sadece erkeğin seçimine kalsa idi şu an homo sapiens'in ucuna dahi yaklaşamamıştık.

Neyse, uykudan kalktım bu saatte, gözlerim mahmur. Kendini mila jovovich zanneden şişirme bir dizi oyuncusu ile buluşacağım birazdan. Onu en iyi tohumun ben olduğuna ikna etmem lazım. Kolay gelsin diyin lan!!

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 26/10/2010 1:18 am
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Bir de "Kadınlarda özellikle böyle bir eğilim var. En kalitelisinin tadı için değil mücadeleleri. En kalitelisini ben elde ettim haberiniz olsun çabası." demiş bidıl. De get diyorum, hala öğrenemedin. Kadınlar en iyisini ben kaptım demek için değil cidden en iyisini kapmak için uğraşırlar. Evrimsel bir şey. Sonuçta onların tek tarlası var, senin milyonlarca tohumun. Sen tohumunu yaymak istiyorsun, o yüzden asla tek eşli olamıyorsun, genini dünyaya salmak istiyorsun, o ise tarlasına en iyi tohumu arıyor. Çünkü "tek" tarlası var.

E tamam ben de çok farklı bişi söylemedim. Buna da katılıyorum. Ne yani sen söyledin oldu mu yani. Hayret bişi. yürü lan.

 
Gönderildi : 26/10/2010 1:38 am
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
 

Sen hayranlık duygusunun daha agır bastığını söyleyebilirsin ama bi getirisi olmayan hayranlık duygusunu kimse umursamaz.

Manevi getirisi çok fazla. İnsanlar duygusal tatminlik için neler yapmadı ki zamanında.

Araya sıkıştırmak istiyorum; bu hakemlerden nefret ediyorum, Kayserispor yöneticilerinden nefret ediyorum, her şekilde Kayseri taraftarı gibi gözüken yavşaklardan daha fazla nefret ediyorum...

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 26/10/2010 2:55 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

mor.... Bahsettiğin "reklam çağının gerekleri" konulu mesaj gayet, valla, harbiden kafama yattı. Kültürel bir olgu bu herhalde. Artık insanlar iletişmek için böylesi pornografik ve cüretkar yöntemlerle hareket ediyor demek ki. Hİç konuşmadığı, yakınlaşmadığı insanlara bile kendisi ile ilgili çeşitli mesajlar, öngörüler sunuyor. Yani, prensipte yapılan bu. Ama bu mesajların dürüstlüğünü anlamanın olanaksız olmasının verdiği avantajla tüm bu mesajları kendi menfaatine yönlendirip istediği ama aslında var olmayan mesajı veriyor. Örnek: "Muhteşem entelektüelim, muhteşem sevişirim, paraya para demem, herkes bana geberdiğinden kimseyi de penisime takmam!"

Birilerinin tohum saçma güdüsüyle böylesi yalanlara sırtını yaslamasını anlayabiliyorum belki ama kalabalıkların bunları yutmasına inanamıyorum. En azından "siz istanbullular"ın. 🙂 Şaka değil, söylediğin doğru kanka. Ben köyde yaşıyorum şu an. Hatta daha uzun yıllar yıllar da "kö"de yaşadım. Hatta "k"de bile bulundum. Şİmdi sen, İstanbulda her gün çuvalla gördüğün gerzek tiplerden herhangi birine bürünüp benim "k" diye isimlendirdiğim yere git, bir kahveye otur ve "dünkü konserden 100.000 lira aldım, ardından şu iki mankenle seviştim, ardından ferrarime binip köpük partisine arabayla daldım" falan de, oradaki insanlar bunlara inanır. Çünkü görünüşün, halin, tavrın onlara çok ilginç, garip, yabancı gelir. Ve o kişiler senin bahsettiğin şeyleri bilmezler, hiçbir fikirleri yoktur. Onlara yutturursun bu yalanları ama Moda'da yaşayıp bunları yutanlara "yuh!"tan başka birşey denemez.

Daha geçen gün bir iki kankayla şu geyiğin muhabbetini yaptık: Çıplaklar kampı olayı.... Herkes ama herkes çıplaklar kampı ile ilgili hikayeler anlatır. Şurada varmış! Buradaki kapanmış. Antalyada varmış, bizim bi arkadaş gitmiş! Herif babasını çıplaklar kapmında görmüş, eki eki! Ne kampı yahu? Kayser soze. Bu "çıplaklar kampı" olayının "kökü yalan!" bir mekan olduğunu ne zaman kabul edecek bu türk milleti yaa? Giden var mı? Gören var mı? Ve neden böyle bir yer olsun? Olsa kim neden gitsin? Tek bir tane kadının oraya gideceğine inanan var mı? HEpsi mümkünse de önüne gelen birbiri ile sevişiyor mu orada? Böyle birşey olanaklı mı? Hayır. E o zaman herkes çıplak olsa ne olur olmasa ne olur? Saatlerce ereksiyon halinde çük kuku izlemeye mi gidecek bir sürü insan? Var mı böyle birşey? Yok! Yok işte! Çıplaklar kampı diye birşey yok, olmadı ve olmayacak zaten. Varsa da nasıl olabilir? Cİnsel olarak bayağı bir "rahat" birsürü zengin herif toplanır, kendi sayılarının 5 katı kadar fahişeyi bir havuzun çevresinde toplarlar. Herkes "mayolar fora" yapar ve birbirine girişen girişir! Girişmeyen içeceğini alıp olanları izler. Tabi bu ortam için havuzun çevresindkei duvarların 10 metre yükseklikte olması ya da en yakın evin 1 km uzaklıkta olması gerekir.

Yıllar yılı alayımız milletin 20 lira verip girdiği çıplaklar kampı olayına inandık, şimdide çevremizin filozoflarla dolu olduğuna inanıyoruz. Herkes filozof, herkes sanatçı, herkes Einstein.... Herkes tanrı anasını satiim. İnanıyor muyuz buna? Hadi ben köyde yaşıyorum (bunu cidden söylüyorum, şaka değil. Birçoğunuzun köy diyeceği biryerde yaşıyorum. Bidıl'a sorun) Hadi ben inanayım, benim çevrem memur ve çiftçi dolu. Filozof görmüyorum ben hergün. Siz görüyorsunuz ama. Görüyorsunuz da buna inanıyor musunuz mor?

Özetle, varmaya çalıştığım nokta şu ki: Böylesi bir yalan imparatorluğu, nasıl başarılı olmuş ve nasıl bir sosyal mesaj yapısı yaratabilmiş? İnanamadığım, garip gelen bu. Gerçi ben hala yeterince akıllı, kişisel eğitimi doygun kişilerin bu vitrinden mal seçmediğine inanıyorum ama bahsettiğiniz "şahsi reklam yapısı"nın böylesi yaygın ve geçer akçe oluşunu da hala garipsiyorum.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 26/10/2010 12:21 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Seninkine de inansınlar diye inanıyorsundur belki. Belki durum budur.

 
Gönderildi : 26/10/2010 12:37 pm
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Hafız böyle insanlar var gerçekten, herkes karşılaşmıştır da kim inanır ya ben hala orasındayım. Mesela bizim lisede bir kız vardı, Michael Jackson konsere geldiğinde Türkiye'ye "amcam Amerikan Konsolosluğunda çalışıyor, Michael'ın elini sıktım" diye anlatıyordu. E şimdi bunu yiyenler oldu tabi ama genel itibariyle yaş 15-16 falan işte ortamda. Ben içimden attsssriiigiaa çektim ama bunun ona bir statü sağlamasından çok bir süre sonra dediğine inanılmaz bir yalancı olarak yaftalanmasına yol açıtı durum. Başka bir benzer kişi örneğinde de aynısı oldu. Hep aynısı olur bunun, değişmez ki. Karşınızdaki statü deliliğine yakalanmıştır, derin kompleksi vardır o kadar. Buna bu kadar takılmamak lazım belki. Dışarda çok deli var yani, onların hesabını yaparsak ohoooo.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 26/10/2010 2:39 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Daha geçen gün bir iki kankayla şu geyiğin muhabbetini yaptık: Çıplaklar kampı olayı.... Herkes ama herkes çıplaklar kampı ile ilgili hikayeler anlatır. Şurada varmış! Buradaki kapanmış. Antalyada varmış, bizim bi arkadaş gitmiş! Herif babasını çıplaklar kapmında görmüş, eki eki! Ne kampı yahu? Kayser soze. Bu "çıplaklar kampı" olayının "kökü yalan!" bir mekan olduğunu ne zaman kabul edecek bu türk milleti yaa? Giden var mı? Gören var mı? Ve neden böyle bir yer olsun? Olsa kim neden gitsin? Tek bir tane kadının oraya gideceğine inanan var mı? HEpsi mümkünse de önüne gelen birbiri ile sevişiyor mu orada? Böyle birşey olanaklı mı? Hayır. E o zaman herkes çıplak olsa ne olur olmasa ne olur? Saatlerce ereksiyon halinde çük kuku izlemeye mi gidecek bir sürü insan? Var mı böyle birşey? Yok! Yok işte! Çıplaklar kampı diye birşey yok, olmadı ve olmayacak zaten. Varsa da nasıl olabilir? Cİnsel olarak bayağı bir "rahat" birsürü zengin herif toplanır, kendi sayılarının 5 katı kadar fahişeyi bir havuzun çevresinde toplarlar. Herkes "mayolar fora" yapar ve birbirine girişen girişir! Girişmeyen içeceğini alıp olanları izler. Tabi bu ortam için havuzun çevresindkei duvarların 10 metre yükseklikte olması ya da en yakın evin 1 km uzaklıkta olması gerekir.

Sizinki biraz kedi ulaşamadığı ciğere pis der modeli olmuş. Sahili bırak bu şekilde kurulmuş köyler var. Nudist village falan aramalarıyla youtube'dan belgesellerini falan görebilirsin. Evlerinde çıplak yaşayan insanlar da var, çıplaklar kampı da var yani, siz göremediniz diye bir şeye yoktur diyemezsiniz (bak ünlü biri olsam medya hemen Ateist dindar oldu diye manşet yaparlardı).

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 26/10/2010 2:52 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Buldum sana bir iki tane, alakalı videolardan fazlasını da izleyebilirsin:
" onclick="window.open(this.href);return false;

Bu da Kanada'daki birliğin 20. yıl kutlaması:
" onclick="window.open(this.href);return false;

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 26/10/2010 2:57 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Ya düd.... Mesele din'i inanç ya da böyle kültürel şenlikler vs. değil. Ulaşamadığım ciğer hiç ama hiç değil. Ulaşmak değil, bulaşmak istemediğim birşey denebilir buna. Ki ben çıplaklıktan hiç utanmam aslında. Çıplaklığın direk cinsellikle ilişkilendirilmesini de yanlış bulurum. Neyse....

Bİlmem şu şu firma reklam amacıyla iki tane mankenin vücudunu giysi biçiminde boyuyor, kızları çırılçıplak sokağa salıyor falan. Yok işte bilmemnerde şarap festivalinde, üzüm şenliğinde millet soyunup üzüm fıçısının içine girip üzümleri eziyor. Seconds'ta vardı böyle bir olay örneğin. Bunlar apayrı şeyler yapma allahaşkına. Sen de duymuşsundur böyle gerzek hikayeler. Aynı şeyden bahsetmiyoruz. Benim bahsettiğim çıplaklar kampı geyiği cinsel yönü olan birşey. Hep öyle anlatılır. Ve sanki "Ege Motel" falan gibi bir tesistir orası. Vajina, penis, popo, meme izlemek isteyenler gider falan. Tuvaletlere "anında sevişme kabini" dense de olur falan. Yalan işte.... Hele hele Türkiye'de böyle bir oluşum? Hİç akla yatıyor mu?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 26/10/2010 4:49 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Ha, tabii canım. Ben sen o şekilde yaşayan insan yok anlamında diyorsun sandım. Yoksa Nüdist olarak yaşanan yerler bayağı var ve bunun cinsellikle hiçbir alakası yok, ben onu belirtmek istedim.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 26/10/2010 5:50 pm
Sayfa 128 / 196
Paylaş: