30 yaş sendromun da etkisi olabilir. İnsan artık "her şeyi biliyorum, hiçbir şeye ihtiyacım yok, aştım artık" diye düşünür. Bu da metal yorgunluğu yapar bünyede. Bu yalana inanırsan atlatırsın. İnanmazsan bundan sonra her şey daha da zor olacaktır. Ama Herakleitos, "yalanın cennetleri doğrunun cehennemlerinden daha sıkıntılıdır" der. Walter Benjamin, sanayileşmiş kapitalist toplumlarda her türlü metanın akılcı düşünce yapısına uygun bir şekilde alınıp satıldığını söyler. Bu sürecin elinden yalnızca sanatın kaçabildiğini ekler. Yalnızca sanat, bu akılcı düşüncenin dışına çıkarak, akıldışı değerlerle takas edilebilir der. 1960’larda refah toplumları gelişimini tamamlayıp, Walter Benjamin’in bahsettiği anlamda klasik kapitalizm sona erdikten sonra neokapitalist dönem başlamıştır. Yani moda, reklam, marka değeri gibi kavramlarla ürüne de sanat eseri muamelesi yapılarak akıldışı değerler karşılığında alınıp satılır olmuştur. –Andy Warhol’un çorba kutularını hatırlayın- Baudrillard halen yaşanmakta olan bu süreci mutasyona uğramış kapitalizm olarak adlandırır. Yani ilk dönemin akılcı ekonomi politiği, yerini “gösterge ekonomi politiği”ne bırakmıştır. Aynı kalitede iki ceketten biri pazarda 10 TL iken, diğeri üzerine yapıştırılan marka ile bir AVM’de 150 TL olabilmektedir. Ürüne sanat eseri muamelesi yapmak aynı zaman da sanat eserine de ürün muamelesi yapmak anlamına geldiğinden, değerinin anlaşılması imkansız hale gelmektedir.

İnsan da belli dönemlerde doygunluk yaşayarak dönüşüme ihtiyaç duyar. Bu bahsettiğimiz süreçler de insanın psikolojisini derinden değiştirebilecek güçtedir elbette. 70’lerde, 80’lerde ve sonrasında doğanlar bu akıldışı, neokapitalist sistemde akıldışı bir mantıkla yaşamaya mahkumdur.

Sevdiğin şeyi yapıp onu meslek hale getirmenin insanı yormadığını anladım. Yaşasın klavyecilik.

Dayımla facebook chat muhabbetinden ufak bir parça:

22:46Kemal
YAKISIKLI NAPIYON

22:46Ben
iyidir valla dayı
oturuyoruz arkadaşla
sende ne var ne yok?

22:47Kemal
IYI DAYIM YINE BU MERET BÜYÜK YAZMAYA BASLADI DÜZELTEMIYORUM ANASINI SATAYIM:

22:48Ben
klavyenin sol tarafında Caps Lock diye bir tuş var dayı
ona bir kere bas

Erkek dayıya çeker lan?

On numara muhabbet 🙂

http://www.imdb.com/title/tt1521502/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Spartacus'un başrol oyuncusu değişmiş 😛

http://www.imdb.com/title/tt1521502/

Spartacus'un başrol oyuncusu değişmiş 😛

Anaa yeni bir inci harekatı mı ?

Evet epeydir girmiyodum yeni gördüm daha Halim Baykuşlu versyonlardan falan bahsediyorlar.

ama ezelus ne 5 dakka falan güldüm.

The Black Dahlia
atonement
big fish
the dark city etc...

*he nominated Bafta one time and espagnol ceaser.

his name isn't known by hollywood, but one day too many people memorize his name.

Kenan için de bunları yazmışlar.

‎3 kişi toplanıp sokakta slogan atarsanız mahkeme 3 ay sürer sizi örgüt üyeliğinden 15 yıl yatırırlar 30 kişi toplanıp 12 yaşında bi kıza tecavüz ederseniz mahkeme 7 yıl sürer 8 ay yatırırlar ...

Hay böyle şansın yaa.. az daha iyi denk geliyordu kılpayı kaçırdık...

Ne güzel 3 ay öncesinde öğrenciydik şimdi işsiz olduk; işsizlikten kurtulmak için gireceğimiz Gelir İdaresi Uzman Yardımcılığı sınavından iki gün sonra canım ciğerim Ferhan'ım, İşsizler Cennete Gider oyununu 2 günlük farkla kaçırıyorum... Şu hastalıktan bir kurtulsaydım belki sokakta yatardım 🙂

Bu buluşmamız çok anlamlı olacaktı Ferhancım; ama du bakalım...

(çok amatörce bir yazı oldu... hatta parantez içindeki bu yazı bile bunu gösteriyor)

http://listen.grooveshark.com/#/s/Sen+gidince/2rttNX " onclick="window.open(this.href);return false;

Giriş bölümünde çalan üflemeli (sanırsam) çalgının ne olduğunu bilen var mı?

Basson sanırım.

Ardından 300 dirhem çiğ kaymak koyduğun tası, buz dolu daha büyük bir kabın içine yerleştir.

Gut vil hantingi asla orjinal sesiyle izlemeyin!
Minnie Driver'ın en erkek travestiyi aratmayan sesi filmden soğutmaya yetti beni. 🙂
İzlediğim dublajlı kopyadaki ses de aksine şirin mi şirindi.
Orjinalinin bu olduğunu görmek direk şok sebebi!

Tavlada çok az yenmişliğim olan 82 yaşındaki neneye, çok çekişmeli bir maçla gene 5-4 kaybetmek ve nenenin "hayyydii sıradaki" diyip karşısına babamı alması; ne oluyo nahn... 🙂