Bu gebertici sıcaklarda bile gözünü sevdiğimin Erciyes'i hala beyaz gelinlik gibi... tüm Kayseri'yi savurduğu beyazıyla serinletiyor; koca bir serinleme niyetine ohhhhhhhhhh!!!

Bir Cüneyt Köse yazısı,

Kelebek kanatlarıyla gelen ideoloji

Kaos teorisi gibi teorilerin ideolojik etkisini, bizi tartışmaya çağırdıkları teorik çerçevenin dışında da aramak lazım.Şöyle ki, (gerçeklikte önemsiz bir detay olan) kelebek kanatlarının dünyanın diğer ucunda fırtınalar yaratabileceğine inanmamızı isterlerken, dünyanın açlık sınırında yaşayan yarısından fazlasının (gerçeklikte daha önemli olan), hayatımızda daha mütevazi bir değişiklik yaratacabileceği fikrinin saf bir ütopya olduğuna da inanmamızı isterler...Yani bu tür teorilerin 'doğru'larının yanında mutlaka bir de böylesi ideoloijk bir ek vardır. Siz Hegelci 'güzel ruh' tribiyle (*) ‘kelebek kanatları’nın yarattığı fırtınanın en derin bilimsel analizleriyle/hesaplanabilirliğiyle ilgilenirken, ABD'nin Irak'ta sivil halkı bombalaması,Filistin halkının yok edilmesi, işten çıkarmalar,işsizliğin katlanarak büyümesi,yükselen faşist dalga vs gözden kaybolmasa da,’fakir edebiyatı/popülizm’ olarak adlandırılıp önemsiz ideolojik bir sorun olarak görünmeye başlar... Elbette direkt böyle bir ayrım yapılmaz, ‘o da önemli tabi’ gibi samimiyetsiz/alaycı 'gak-guk' ilave edilir. İşte bu ‘gak-guk’ gündelik dilimizde teoriyi ideolojik yapacak kadar merkezidir.

Lacan’ın dediği gibi ‘doğrunun tamamı söylenemez’ . Elbette bu sözü en düz anlamıyla anlamak gerekir. Özellikle bir şeyler gizliyor ya da eksik söylüyor değilizdir. Bunu yine Lacan’ın ‘Hepsi-değil’ argümanıyla birlikte okuyalım. Mutlaka bir şeyin ‘eksik’ kalacağını da ima etmez bu söz; bilakis doğrunun dile getirilişinde her zaman bir ‘fazla’ vardır.Her zaman bir ‘….., ama’ vardır..İşte bu ‘fazla’ ideolojinin oluştuğu zemindir.( Kişisel gelişim kitaplarının, asıl doğrunun 'ama'dan sonra gelen sözde olduğunu söylemeleri de tesadüf değildir: 'Çok haklısınız , ama bıdı bıdı ....' ... Karşımızdaki kesin olarak haklıdır...Sonrasındaki 'ama' bunu trajik olarak teyid eder sadece...Bir de 'etkin dinledik mi' karşımızdaki mest olur ... hepsi hikaye...Gündelik hayat bu,kimse gerçekle yüzleşmek istemez...Kim ona Gerçek'ten kaçacak deliği gösterirse,o kaçmak için her zaman zaten can atar. 'Doğal' olan bu değil mi?)

Her doğrunun bize yutturmaya çalıştığı ideolojik bir ‘zoka’ vardır.Bu onu dile getirişin yapısında vardır.Gündelik iletişim dilinde bu daha sorunsuzdur mesela…Mesela ‘ben yalan söylüyorum’ dediğimde karşımda hala beni dinlemek için can atan birileri bulunabilir.Çünkü konsept her türlü yalanı samimi bir şekilde söylememe müsait olabilir. Ya da sadece küçük sevimli bir espiri yapmış olurum..ya da zaten beni kimse ciddiye almıyordur (mahallenin delisi).

Ne var ki, ‘Büyük Öteki’ direkt yüzyüze geldiğimiz bir şey değildir. Ama buna rağmen gözümüzün içine bakarak ‘Ben yalan söylüyorum’ der ve gerçekten yalan söyler.Burada yalanı ilginç yapan şey de, bunu gözümüze sokarak yapması,saklamaya gerek duymamasıdır.İşte bu yüzden en çok da gözümüzün önündekine karşı bizi körleştiren şeydir ideoloji.Kişisel de değildir.Simgeseldir.İşte ideoloji budur: Gündelik -kişisel iletişimiz sırasında bize ‘doğal’ görünmeyi başarabilen anonim/mistik/metafizik (meta-kişisel) şeydir ideoloji. Çünkü gerçeği gizliyormuş gibi yaparak yalan söyler.Ne var ki, biz gerçeğin de, bu olduğunu, gerçeğin yalan söyleniyor olduğunu görerek kavrarız.Gerçek şu ki, bize yalan söylenmektedir;zira arkasında gerçek barındırdığı izlenimi yaratmaktadır ....falan filan…

İşte bu yüzden Lacan en nihayetinde ‘Büyük Öteki diye bir şey yoktur’ diyebilmiştir….

(*) Güzel Ruh : Kendi dışında her şeyin boka battığı izlenimi uyandıracak derecede kendini temize çıkaran , sürekli hayattan şikayet eden kişi tribi...melankolik/nihilist kişilik

http://www.felsefeforumu.com/viewtopic.php?f=38&t=1722 " onclick="window.open(this.href);return false;

Aylar önce yaptığımız Hadise mi, Atiye mi? tartışmasından mağlup ayrıldığımı bildirmek isterim. Günlerin getirdiği Hadise'nin balon Atiye'nin bombastik oluduğu. Tüm forumdan başta mordevrim olmak üzere iddalaşmak adına yarattığım mesaj gürültüsü için özür dilerim. (Bühühü)

Aylar önce yaptığımız Hadise mi, Atiye mi? tartışmasından mağlup ayrıldığımı bildirmek isterim. Günlerin getirdiği Hadise'nin balon Atiye'nin bombastik oluduğu. Tüm forumdan başta mordevrim olmak üzere iddalaşmak adına yarattığım mesaj gürültüsü için özür dilerim. (Bühühü)

Kimliğimi buldum, hükümsüzdür 🙂

Aylar önce yaptığımız Hadise mi, Atiye mi? tartışmasından mağlup ayrıldığımı bildirmek isterim. Günlerin getirdiği Hadise'nin balon Atiye'nin bombastik oluduğu. Tüm forumdan başta mordevrim olmak üzere iddalaşmak adına yarattığım mesaj gürültüsü için özür dilerim. (Bühühü)

Ben hala aynı fikirdeyim, mağlubiyeti kabul etmiyorum o anlamda. Bir iki kere gördüm tv'de Atiye'yi, sabretmesi çok zor kişilik. Ki biz orada başka yönden bakıyorduk bu hatun kişilere yanlış hatırlamıyorsam.

Ya tabi canım o manada hala ikisi de kara gün dostudur da. Yaman bişiymiş ya bu Atiye. (allah bizi kahretsin muhabbete bak)

Onu boşver de nasıl çalıyolar ama müdür bak.

https://www.youtube.com/watch?v=

Aylar önce yaptığımız Hadise mi, Atiye mi? tartışmasından mağlup ayrıldığımı bildirmek isterim. Günlerin getirdiği Hadise'nin balon Atiye'nin bombastik oluduğu. Tüm forumdan başta mordevrim olmak üzere iddalaşmak adına yarattığım mesaj gürültüsü için özür dilerim. (Bühühü)

Daha dur sen. Gün gelecek Scrubs'ın Seinfeld'ten daha iyi olduğunu da kabul edeceksin ve o "bühühü"leri daha coşkulu duyacağız. Bildiğin her şey yanlış adamım, tüm beğenilerin kolpa!!

Kezzap'ın tam 2.5 sene önce açmış olduğu (Prş Şub 07, 2008 2:47 pm) Haber Ajansı (FFHA) ( http://filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=15&t=3590&start=1830 " onclick="window.open(this.href);return false;) başlığı ile benim sadece 8 gün sonra açmış olduğum (Cum Şub 15, 2008 10:12 am) Benim de Söyleyeceklerim Var ( http://filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=15&t=3622&start=1800 " onclick="window.open(this.href);return false;) başlıklarının 2.5 yıldır sürekli eşit sayfa sayısı, eşit cevaplama ve eşit görüntüleme ile sanki birbirleriyle kapışıyor gibi görünmesini takip etmek bende nedense camda yağmur damlası yarıştırıyormuş gibi bir haz yaratmasına ne demeli peki?

Böyle de garip huylarım var lan! Ama cidden zevkli takip etmesi. Hehe.

Bir ara kullanıcı sayısı-mesaj-başlık sayıyodun moruk sen, onun heyecanı kaçtı mı yoksa.

Hop! işte orada dur bakalım. Oğlum hiç bir dizi seinfeld kadar insan pskolojisinin en nalet damarlarına kadar inip oradan komedi çıkaramaz. Scrubs çok iyi bir dizi olmasına rağmen her zaman seinfeld'in yanında sirk komedisi gibi kalacaktır. Oğlum ben en moralim bozuk olduğu anlarda hayata dönmek için seinfeld izlerim lan. Daha dün bi bölüme bakıyordum yine (devamlı elimin altındadır.) jerry mağazada elbise bakıyor sonra almaktan vazgeciyor elbiseyi tezgahtara diyor ki; ben daha sonra gelirim bi arkdaşımında fikrini alıyım. Tezgahtar buna "tabi tabi kesin gelirsin" gibi bi bakış attı diye bütün bölüm adamı tekrar geleceğine inandırmaya çalışmakla geçiyor. Bir başka bölümde misafirliğe gittikleri eve dışardan hediye getiren corç ve sevgilisi sırf içeri girerken hediyeyi sevgilisi uzattı diye onun aldığını düşünürler diye kafayı yiyor tüm bölüm boyunca. işte böyle hastalıklı karakterlerin komedisidir. Tek bir tane başka örneğini bulabilirsin. O da zaten seinfeld'in yaratıcısı larry david'in kendi dizisi.

Bak yine damarımı hoplattın.

Bir de It's Always Sunny in Philadelphia var.. Gömer Seinfeld'e..

seinfeld her türlü yer hepsini. dahice resmen.

Seinfeld her türlü gömer bence de hiçbirşey hakkında bir komedi sloganı bile diziyi ilgi çekici kılıyor yahu.Muhteşem kısaca...

Bu arada Galatasaray alarm veriyor ya ben bu sene hiç memnun olmayacağız gibi dşünyorum galatasarayla ilgili