Merhaba arkadaşlar. Bir şey sormak istiyorum ama böyle birşey varmı onuda bilmiyorum. Çekeceğiniz bir filmin hedef kitlesinin psikolojisi ve sinema tekniğinin nasıl uygulanacağı hakkında biraz bilgiye ihtiyacım olacak. Örneğin çocuklar için bir film veya çizgi film yapsak sıkılmamaları veya etkilenmeleri icin psikolojik uyum sağlamak için nasıl bir cekim yapım ve çekim uygulamak gerekir. Keza yetişkinler icinde.Böyle bir tez makale video kaynağı (Türkçe) hakkında yardımcı olursanız sevinirim. İyi günler.
Merhaba,
Bahsettiğin konu çok geniş, özetle bir filmin ya da dizinin nasıl olursa izleneceğini soruyorsun. Bu konuda Türkçe kaynak maalesef pek yok ama zaten bu reçetesi olan bir konu da değil. Yani bu, çok büyük isimlerin bile her zaman çözemediği bir mesele. Örnek veriyorum, Cem Yılmaz toplumu çok iyi analiz etmiş, yaptığı her iş de çok satmış ve izlenmiş bir adamken, son işinde çakıldı. Çakılmak derken, çoğu yönetmen/yapımcı için hayal edilemeyecek izlenmeleri yakaladı ama kendi rutininin çok altında kaldı. Bazen sinema hakkında öğrenmek için sinema hakkında yazılanları okumanın ötesine geçmek gerektiğini düşünüyorum. Mesela Orhan Kemal'in bir senaryo kitabı var. Kitap aslında senaryo yazma tekniğini anlatmıyor sadece, yazarın Yeşilçam anılarına da falan da değiniyor. Nasıl yürürmüş o zamanlarda işler, paraya sıkışınca nasıl senaryo yazıp yapımcıların kapılarını çalarmış, yapımcılara bir dram senaryosu satarken nasıl ağlarlarmış ve sinopsisi dinleyen yapımcıyı da ağlatırmış gibi... Bugünkü gibi değil tabii, ama bir fikir veriyor. Bugün için uygulanabilir bir değeri yok dediğim gibi, ama ilham veriyor okuyucuya. Kendini besleme dediğimiz şey de bu biraz, literatürü keşfederek hiç ummadığın yerlerden işine yaracak malzemeler devşirmek, onları biriktirmek ve birleştirmek.
Kısa vadede ise şu şekilde soruna bir cevap bulabilirsin. YouTube, Netflix, Türk televizyon kanalları, Türk İnternet dizisi kanalları gibi mecralarda son yıllarda en çok izlenmiş içeriklerin bir listesini yapalım. Sadece sinema, dizi değil, yarışma programları dahil tüm televizyon programlarını da dahil edelim içine. Zaten çok uzun bir liste çıkmayacak. Sonra farklı formatlardaki, alakasız gibi görünen bu yerli üretim içeriklerin ortak paydalarını, ortak temalarını bulup çıkaralım. Al sana Türkiye ortalaması, en genel izleyici kitlesi, en büyük hedef kitle çıktı. Şimdi diyeceksin ki, "ben çocukları sordum ama?". O konuda da durum çok farklı değil. Kimse yanlış anlamasın ama çocukların izleme eğilimleri ve alışkanlıkları da bu potada. Sanma ki 9-10 yaşındaki çocuklar Kral Şakir ya da Keloğlan izlemek istiyorlar. Zaten onların izlenme oranları ortada. E ne izliyor çocuklar? Hepsi en azından +13 yaş sınırı olan Anime'leri izliyorlar.
Hangi çocuk PUBG, Call of Duty ya da GTA oynamıyor şuan? Oradan da gidebiliriz. Telefonunun işletim sistemine göre App Store ya da Google Play'e gir, en çok indirilen oyunlara bir bak. O oyunların genellikle bacak kadar çocuklar tarafından indirilip oynandığını herkes biliyor. Neler var neler, flörtleşme simülasyonları, evinin kadını olup zengin kocayı evde bekleme oyunları, spermle yumurta döllemeye çalışma... Uydurmuyorum, gir bak. Ha bu arada kesinlikle "vah vah görün durumu, çocuklarımız, ailelerimiz, ahlakımız evden gidiyor, yok mu buna dur diyecek biri?" falan demiyorum, umurumda değil. Ben işin datasıyla ilgileniyorum, siyasi/sosyal/etik boyutu ilgi alanıma girmiyor.
Çok rafine bir film çekersin, koyarsın İnternet'e, 10.000 çok kalifiye insan izler, tam da senin organik hedef kitlendir, kült olur film, her gittiğin barda bir hayranın çıkar, sana filmden bir replikle yanaşır ve bira ısmarlar. Ismarlanan içkiler dışında maddi olarak pek bir getirisi olmaz ama bu senin için çok anlamlı bir başarı olabilir. Ya da Star Wars terminolojisiyle "Karanlık tarafa" geçersin ve okuldaki arkadaşları tarafından bully edilen bir çocuğun intikam hikayesini yazarsın, seneye de altına Ferrari'ni çekersin. Bir dakika ya, acaba öyle bir şey ben mi yazsam?