Forum

Beetlejuice (Özgür ...
 

Beetlejuice (Özgür Bakar) Filmleri

39 Gönderi
18 Üyeler
0 Reactions
16.2 K Görüntüleme
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Nerden esti demeyin...
Gülesim gelmişti, ne izleyeyim ne izleyeyim derken bu filmler geldi aklıma.
İzledim...
Güldüm...
Bir iki bir şeyler karalayayım hakkında dedim...

Şimdi çok açık bir biçimde Türkiye'de yapılan neredeyse tüm mizah filmlerinden ve de skeçlerinden çok daha komik. Buna Şahan, Beyaz, Okan skeçleri falan da dahil.
Temel sebebi ise çok iyi toplumsal tespitler yakalaması...
Enteresan karakterler yaratıp onların abartılı oyunları üzerinden güldürmek gibi bir çabası yok.
Örneğin, Düğün Rezillerini açar açmaz, gömleklere bakınca gülmeye başladım.
Tam düğün gömleği. 😀
"Düğünden kız götürmek" konsepti zaten başlı başına bir gülme sebebi.
Hani herkes en azından bir kere yapmaya yeltenmiştir.
Bu tarz toplumsal çağrışımlar yaptığı için güldürüyor.
Abartmıyor, bildik tanıdık şeyler üzerinden güldürüyor.
Sosyete Necmi de Necmi'den çok Özgür'e gülüyorum mesela.
Yani bir insanın lahmacun tutuşuna gülünür mü?
Gülünür...
Sen de lahmacunu öyle tuttuğun için ve de lahmacunu böyle tutan adamlarla devamlı karşılaştığın için bilinçaltına bir sürü çağrışım gönderiyor.
O bunu güldürmek için yapmıyor belki...
Farkında da değil hatta.
Ama bahsettiğim abartmama da buradan geliyor zaten.
Farkında olmayışından yani...

Ahmet Yılmaz ve Umut Sarıkaya'ya çok benzetiyorum.
Zaten Ahmet Yılmaz'dan etkilendiğini kendisi de söylüyor.
Ne zaman bu şahısların karikatürlerini okusam bu adamların bu tarz senaryolarla film yapmalarını istemişimdir.
İşte bence Özgür bunu yapıyor ve belki de kısafilmciler arasında böyle kendine has bir tarzı benimsediği için değerli buluyorum onun bu çabasını.

Sadece, daha önce bazı vesilelerle belirttiğim gibi, bir görsel üslup geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Ve bir an önce uzun metraj bir şeyler çekmeli.

Bundan sonra forumda filmlerini genel olarak değerli bulduğum kişilerin filmlerini böyle tartışmaya açacağım. (Sadece ünlü yönetmenleri tartışmakla olmuyor) Anca bu şekilde birbirimize faydalı olabiliriz. Tabi bu tarz tartışmaları başlatmadan önce kişinin kendisine de sorarım yapayım mı diye.

 
Gönderildi : 13/12/2007 3:38 pm
(@mushrappa-ous)
Gönderi: 0
 

özgürün bir dizisi var benim 4 sene üniversite hayatım boyunca güldügüm bir dizidir o yüzden her zaman saygım sonsuzdur kendisine
(özgür bey bu lafı söledim diye lütfen şımarmayın 🙂 )

bu bir mushraPPa mesajıdır
Mehmet Oğuz Köroğlu

 
Gönderildi : 13/12/2007 8:07 pm
(@byparlak)
Gönderi: 0
 

ozgur gercekten cok yetenekli bir yonetmen..kendisi ile 2008'de zaten cok ilginc bir projemiz olucak..anladin sen onu 😉

n/a

 
Gönderildi : 14/12/2007 4:32 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
 

Genc yonetmen Ozgur Bakar in filmografisini 2 kisma ayirarak incelemek dogru olur.o zaman ne duruyoruz ayiralim inceleyelim

Bolum 1 : "spontane ve kitsch in dayanilmaz cazibesi"

hani bilirsiniz bazi filmler vardir,hicbir sinema kuralina uymaz,oyunculuklar o alisik oldugumuz 'kasinti' rollerin yerine gayet 'lacka' dir ama oturup izlemekten kendimizi alamayiz. iste Bakar in bazi filmleri bu bolume girmektedir.

Sosyete Necmi
diyelim ki bir kebapcidasiniz siparisleriniz gelmis yaninizda tasidiginiz bir de kameraniz mevcut. ne yaparsiniz? buyuk ihtimalle lahmacunlarinizi afiyetle yer sonra cikip cay kahve icmeye gidersiniz.ama iste icinizde surekli donup duran bir espiri yetenegi ve film yapmaya hevesiniz varsa ortaya buna benzer bir film cikar.Tanimadiklari bir kebapcida o an akillarina gelen spontane bir konuyla ve tamamiyle dogaclama espirilerle ortaya cikardiklari film benim gibi bazilari icin kult olmustur.henuz izlememis olanlarin tadini kacirmamak icin fazla ayrintiya girmeden soylemek gerekirse,birkac 'yurdum insani' ve bir 'sosyete' yada daha dogru tabirle 'metroseksuel' bir karakterin aralarinda gecen diyaloglardan olusan film tam bir tezatlar savasidir.Bir tarafta lahmacunlari istahla yiyen 'kiro' lar bulunurken obur tarafta yemegin yanina sarap isteyen,bununla da kalmayip garsona ve etrafindakilere sencuri nin ne oldugu uzerine ders vermeye calisan 'elit' bir insan vardir.Ozgur ve karsisindaki necmi karakteri (ismini hatirlayamadim ozur dilerim)bu filmde oyunculugunu konustururken sahnede gozuken diger kisiler hatta kamerayi tutan kisi bile gulmektedir bu dogaclama espirilere.'datli ne yiyon?' repligi ile ise bizi dagitip bitirir,sinirli bir aksami neseli hale getirip biter gider.

bu calismada ne kadraj,ne replik,ne atmosfer gorursunuz ama iste sinemanin kaliplandirilamayacagina en guzel orneklerden birini teskil ederek izleyene kendini begendirir.

Dugun Rezilleri
simdi diyelim ki yine birgun dugune gideceksiniz,hatta dogru durust tanidiginiz birileri bile degil.elinize bir kamera gecti ne yaparsiniz? gidip uslu uslu oturur yada bolca eglenirsiniz.peki bunlarin yerine oracikta bir film yapmaya ne dersiniz? buna evet yaniti verenlerden gelen bir yapimdir bu film.Gercek bir dugunun ortasinda kalkip film yapar Bakar. ustelik bunu o kadar dogal o kadar guzel yapar ki sanki butun dugunun tamamen kurmaca oldugu hissini verir.Yine butun espirileri verip izlemeyenlerin tadini kacirmak istemem o yuzden genel bir ozet geceyim.Bir dugune tamamiyle 'kiz dusurme' amaciyla giden iki gencin dramidir konumuz.dram dediysek Ozgur un espiri gucuyle gelen bir trajikomik oykudur aslinda.Bakar bu bolumde oyunculugu tek basina ustlenir oyleki karsisindaki oyuncu bile zaman zaman O nun beyninden firlayiveren espirilere dayanamayip guler.Her sahne ayri bir espiri icerdiginden tempo surekliligini korumaktadir.cok nadiren tempo dusup biraz duraganlastigi anlarda yine bir sey yapar guldurur sizi.En bariz ornegini kendi adima dans sahnesinde yasamisimdir.'acaba bu sahne fazlami uzadi?' derken Ozgur dugunun ortasinda uzerindeki takim elbisesiyle deli gibi ziplamaya baslar amacsizca ve gulmekten yerlere yatirir.'kosmayin lan zaten sinirliyim' der ve toparlanmamiza izin vermeden filmi bitirir.

Bu filmde de kadraj,replik aramamali ve sadece espiri gucune kendini birakmalidir insan.Yapilabilecek en buyuk elestiri ses sorunu yuzunden espirilerin rahat duyulamayisi olabilir ama gercek bir dugunde bundan daha iyisini yapmak zordur.

Fiyir fucktor
diyelim evde oturuyorsunuz caniniz sikildi.yatin uyuyun,film izleyin,oyun oynayin,nette gezin.peki film cekmeye ne dersiniz? bu dusuncenin urunu olan fiyir fucktor aslinda bir konu uzerinden yola cikilmis gozuksede bana gore tamamiyle spontane bir sonuc olmustur.yer yer gereksizlik bolumler tasisa da Ozgur ve Onur un oyunculugu ile yine insani guldurur. ozellikle 'lan demin agliyordun' repligi Bakar in her filminden cikan efsane repliklere bir yenisini eklemistir.

FW:))))))))
Yine evde can sikintisiyla otururken baska seyler yapmak yerine cekilmis bir deneme.Ozgur un oyunculuk yetenegine olan hayranligimizi biraz daha arttiran calismalarindandir.Yaptigi o usta isi gozlemleri espiri yoluyla bize sunarken elestiri yapmaktanda geri kalmaz bu yapimda.izleyiniz izletiniz.

Forum HatiRasi-2006-2007
Bakar in forumda oylesine gezer gibi gozukurken ne kadar ince tespitler yapabildigine bir ornektir bu calisma.Hatta tavirlarimizi ve avatarlarimizi bile dikkatle secmemiz gerektigine dair bir uyaridir.Gozumuzun onunde olan seylere bizim bakmadigimiz farkli bir pencereden yine en guclu silahi olan espiriyle bakar Ozgur.
Bu forumdan olupta bu calismaya gulmeyecek bir kisi olabilecegine ihtimal vermem,o kadar eminimdir tespitlerin ve espirilerin kalitesine.

Genel Degerlendirme
Kezzap in da degindigi gibi bu bolume giren isler hep 'bizden' dir. evrensel bir espiri anlayisindan cok bize hitap eden 'yurdum' tavrina sahiptir.Tipki verilen ornek gibi Ahmet Yilmaz,Umut Sarikaya gibi ince tespitlerin ve bize has durumlarin filmleridir.Chaplin gibi ustalarin filmleri genel komedi janrina girer hepimiz izler guleriz,ama bize has olan boyle yapimlari her zaman daha benimser hatta sahipleniriz.(tipki godfather i cok sevmemize ragmen ah istanbul ah filmini ayri tutmamiz gibi)O yuzden gozumde cok degerlidir bu tarz yapimlar.Bir noktaya deginmek gerekirse bu tip isleri cok fazla yaptigini dusunen yonetmen varken bizim ozellikle Ozgur gibi kisilerin islerini ayirmamizin sebebi yetenek ve espiri kabiliyetidir.Herkes spontane birseyler cekebilir ama bunu bu kadar kaliteli sekilde yapamaz.Seviniz sevdiriniz.

Bolum 2: "Gulmeyin cok ciddiyim"

Bu bolumde inceleyecegimiz yapimlar Bakar in artik daha planli ve sinematografiye onem verdigi calismalardir.Kendini kisa surede gelistiren bakar artik biraz daha olgun ve duragan bir yonetim bicimi secmistir.

Bas Belalari
aklinizda bir dizi cekmek var ve bunun sitcom olmasini istiyorsunuz.ne yaparsiniz? oncelikle iyi oyuncular ve sonrasinda saglam bir senaryo bulmak gerekir.Sansa bakin ki Bakar in bu konuda hic sikintisi yoktur.Zaten senaryo yazarligi yapan Bakar,kendi kaliteli oyunculugunun yanina Onur Unsal gibi muhtesem bir yetenegi ekleyerek takimi tamamlar.Bu bolumde Unsal in oyunculugu Ozgur un bile onune gecmistir.Ariza karakterler ve bunlarin yasadigi gercekten absurd olaylar son derece basarili islenir.
Elbetteki kendisiyle ilgili yazimda belirttigim gibi bir sitcom yapmanin ciddi bazi sorunlarini beraberinde getirmistir.Ozellikle tempodaki aksamalar ve ilk bolum olmanin verdigi karakter tanitma zorunlulugu dezavantaja donusur.Buna birde mekan sikintisi eklenince izleyen bazi kesimi memnun etmemistir.Kisisel olarak benim ise son derece memnun kaldigim yapimdir Bas belalari.Ozellikle gecenin bir yarisi National Geographic kanalinda balinalari anlatan laz spiker espirisi ile dakikalarca kendime gelemememe sebep olmustur.Hala hasretle yeni bolumlerin cekilmesini beklemekteyim.

Dizi sinematografik acidan spontane calismalardan cok daha ustun olsa da tur secimi yuzunden cok fazla yenilik getirememistir.Ozellikle asiri dar kadrajlar,isik konusundaki acemilik ve mekanin elverissizligi yuzunden biraz basarisizdir.

Seytan doldurur
Ozgur Bakar in artik 'bende varim' dedigi ve kendini jurilerin onune attigi filmdir.Bu ciddilesmenin getirdigi odunler vardir tarzinda. Artik o 'sulu zirtlak' espirilerin yerini daha cok dusunulmus ve genele hitap etmek zorunda olan espiriler almistir.Bu bakimdan ilk donem spontane islerindeki gibi laubali bir sekilde degilde ciddiye alarak guleriz.Bu filmde yine Bakar kamera karsisinda dokturmus,favori oyuncum olan Onur Unsal da ondan assagi kalmamistir.Konu cok orjinal olmasa da islenisi gayet yerindedir.Ozgur de bu ciddi havadan biraz sikilmis olacak ki arada yine dayanamaz ve yine o harika espirilerini serpistirir filme.Bu film icin Bakar in simdilik en iyi filmi diyebiliriz.

Sinematografik acidan gercekten basarili ve yer yer yeni denemelere giren bir filmdir ayrica.Post produksiyonu da basarilidir.Her kadraj ve cerceve ozenlidir,basarisiz sahne yok denecek kadar azdir.Renkler,anlatim bicimi ortalama bir turk kisa filmine gore cok iyidir.Ozellikle gecisleri apartman otomati uzerinden yapmak gercekten cesur bir denemedir.

Genel degerlendirme
Ozgur bu yeni tarzinda zamaninda nacizane tavsiye ettigim Kitano yontemini basariyla yansitmaya baslamistir.Her yeni projesinde sinematografiye verdigi onemi arttirarak beklentilerimizi yukseltmektedir.Zamanla bu tarzi artik iyice avucunun icine alinca bu ilk filmlerdeki tedirginlikte ortadan kalkacak,tamamen sahsina munhassir yapimlar ortaya cikaracaktir.

Genel sonuc:

senelerdir soyledigim gibi Ozgur Bakar in isleri benim icin cok degerlidir,yakin bir zamanda kendisinin adinin cok daha fazla kisi tarafindan duyulacagina inancim tamdir.Oyle ki birgun gelipte 'biz onunla kankaydik sen ne diyorsun' diye etrafa hava atmayi ummaktayimdir.
Kisacasi kesinlikle takip etmeniz gereken bir komedyen,yazar,oyuncu ve yonetmendir Ozgur Bakar.

notlar: ozgurcugum adminlik karsiliginda istedigin ovgu dolu yaziyi yazdim.
Tabiki saka yapiyorum kendisinin boyle bir yazidan haberi bile yok hatta belki bu denli irdelenmek hosuna gitmeyecektir.
Bu tarz basliklar acmak birazda kendimizi irdelemek kezzap in orjinal fikriydi.Kendisine bunun icin ayrica tesekkur ederim.Bu tip eylemlerimiz surecektir,bakarsiniz bir sonraki irdelenecek kisi sizsinizdir,kim bilir?

okuyamaya zahmet eden herkese tesekkurler ve saygilar.

 
Gönderildi : 15/12/2007 9:08 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

İşte eleştiri yazısı böyle olur demek istiyorum! Teşekkürler Dv-Art!

Benim de ilk yazdığım yazıda anlatmaya çalıştığım aslında tam da Dv'nin "spotane ve kitsch cazibesi" diye özetlediği nokta.

Fakat sosyete Necmi'de ben hala Necmi karakterini biraz uçta görüyorum. Diğer karakterlere göre çok klişeleşmiş abartılı özellikler kullanıyor.

Düğün Rezilleri'nde ise genel olarak "amaç" zaten mükemmel bir tespit. Yani filmin başında "kız düşürme" olayına gülmeye başladım, sonuna kadar hiçbir espri olmasa bile yeterdi. Zaten başından sonuna kadar küçük detaylara bakıp bakıp güldüm. Komedi filmi çeken birinin dehası buradan gelir bence. "Kamerayı hangi doğallığı yerleştireceğini bilmek." Özgür kamerasını hangi olaya yerleştireceğini çok iyi biliyor. Düğün ya! Espriye gerek yok, düğün! Düğünden kız düşürme! Çok garip bir halkız ya 🙂 Yine gülüyorum. "Girek mi lan İsmail YeKa falan çalarlar belki" O YK'daki vurgu ne süper bir şey ya. 🙂

Fiyır Fucktör'de ise başka bir espri tarzı tutturuyor bu sefer. Yine o doğal olanın komikliğinden abzürtlüğe çekiyor. Yani ben komedi dans üçlüsünü bilecek yaşta değilim belki ama isimlerini çok duydum. Ve çok alışıldık ve hala izlerini görmekte olduğumuz alışıldık bir komedi yapma "çabaları" var. Bu alışıldık dediğim konspeti alıp "siz de komedi dans üçlüsüne gülenlerden misiniz" gibi bir şeye çevirince yine o tespite ve de o tespitin abzürtlüğüne gülmekten kendinizi alamıyorsunuz. Dolayısıyla başından sonuna yine gülmek kalıyor size, espri olmasa bile içinde.

FW'de çok iyi bir oyunculuk var evet, ama ben Özgür'ün bu tarz oyunculuğa eğilmesi taraftarı değilim. "Ne kalkacam ya yarın işe gidecem" diyen adam çok daha komik Sami Sevecen tiplemesinden. Ben pek sevmiyorum FW'yi diğer filmlerine göre.

Forum Hatırası bence Özgür'ün gözlem yeteneğinin toplumsal bilindikliklerle (düğün gibi kebapçı gibi) sınırlı kalmadığının göstergesi. Tespit yapmak bir yetenek. Bunu her an her yerde yapabilirseniz daha da büyük bir yetenek. Ah o Selçukkuru sahnesi yok mu? Abartmıyorum, artık Selçukkuru'ya ne zaman baksam bir kere gülüyorum. (Selçuk'un affına sığınıyorum. Ama mizah böyle bir şey işte)

Benim Özgür'ün tüm beğendiğim çalışmaları bu plansız programsız gelişen spontane işleri, diğerlerinde bu havayı pek yakalayamıyorum.
Bu spontane hava asıl hedefi olmalı bence Özgür'ün. Buna bir de sinematografik öğeler eklerse çok başarılı olacak eminim. Ben çevremdeki herkese izlettiriyorum onun filmlerini.

 
Gönderildi : 15/12/2007 2:36 pm
 code
(@code)
Gönderi: 0
 

Ne diyeyim ben şimdi yaaa. Siz zaten her şeyi söylemişsiniz(Kezzap ve Dv-art). Birgün bende böyle en uzunundan eleştiriler yazacağım inşaAllah 🙂 . Şimdi Özgür Bakar'ı nasıl tanımlarım acaba. Karakter oluşturma da başarılı olan insan, filmlerinde mutlaka kızlar-erkek ilişkilerinden bahseden insan(kendisi bunun için "gerçek hayatı yansıtıyorum" diyor biz de kendisine "hadi lan ordan" diyoruz 🙂 ), espirtüalitesi yüksek olan insan, fotoğraf gibi kareler çekmek isteyen insan. Şimdilik bu kadar...

Benim en çok sevdiğim karakter Sami Sevecen. Nedenini tam olarak tanımlayamasamda bu karakteri çok seviyorum. Bu karakteri diğer filmlerde de görmek isteriz ayrıca. Son olarak bu başlık Özgür'e yaramış biraz, gaz olmuş kendisine. Neyse, başarılar diliyeyim en sonda. Başarılar.

 
Gönderildi : 16/12/2007 1:03 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Hayırdır İnşallah, Özgür'ü rüyamda gördüm. 🙂
Sanırım düğün rezillerinin başını izleyip uyuduğum için 🙂

Garip bir rüyaydı. Özgür avatarında konuşuyordu. Sağa sola laf yetiştiriyordu. İsmail YK falan 🙂

Dur bakayım rüya tabirlerine, rüyada beetlejuice görmek ne demekmiş.

 
Gönderildi : 16/12/2007 2:32 pm
 code
(@code)
Gönderi: 0
 

Hayırdır İnşallah, Özgür'ü rüyamda gördüm. 🙂
Sanırım düğün rezillerinin başını izleyip uyuduğum için 🙂

Garip bir rüyaydı. Özgür avatarında konuşuyordu. Sağa sola laf yetiştiriyordu. İsmail YK falan 🙂

Dur bakayım rüya tabirlerine, rüyada beetlejuice görmek ne demekmiş.

Pek hayra alamet değil bu durum ben söyleyeyim 🙂

 
Gönderildi : 16/12/2007 2:58 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Bi ara öldümde arkamdan böyle konuşuyolar zannettim 🙂 bide kırmızı fonda cekilmiş iğrenc bir vesika mı ekleyip seni unutmayacağız gibi bişi yazsanız heralde inme inerdi.

Şaka bi yana bunları okurken gözlerimden bir damla yaş süzüldü vaybe demekki birileri izleyip geçmiyormuş bi şekilde yinede birilerine ulaşabiliyormuşum deyip sevindirik oldum ve yazdıklarınızı worde aktarıp çıktı alıp odama cerceveletip asmayı düşündüm. Sonra ulan çok para tutar bu şimdi diye düşünüp vazgectim.

Hepsinden önemlisi içinde bulundugum çok sıkıntılı günlerde, hatta bazı şeyler için pes ettiğim ve sadece yazarlık yapma kararı aldıgım günlerde böyle bir jest yapmanız belkide benim bundan sonraki yaşantımı etkileyecek kadar önemli bir tesadüftür.

Çünkü gerçektende gaza geldim mutlu oldum ve ne yapsak ne kadar mücadele etsek kardır dedim. zaman ayırıp satır satır inceleme yapmışsınız yazdıgınız harf tuttugunuz klavye altın olsun arkadaşlar. O denli müteşekkirim. "hani ölsem gam yemem" derler ya öyle bişi.. (en fantastik atasözlerinden biridir lan bu)

Yapmaya çalıştığım mizahın altını sonuna kadar kazımış, neden ve sonuçlarını etkilendiğim rüzgarları çok dogru saptamışsınız.

Biz bize benzeriz lafı aslında bir anahtar oldu bana. Biz millet olarak hatta insan ırkı olarak yapmaktan vazgeçmeyeceğimiz bir şey varsa o da bizi bize farklı metaforlarlada süsleyerek bize anlatan kişileri sevmek. Aristo ya göre gülme güdüsünü yaratan yada kısaca komediyi yaratan kusurdur. Başkasının yarattığı bir standarda uymayan bir adamı hepimiz görürüz ama mizahcı gördüğünü taklit edip kitleye sunar. Bazen sevilmek güdüsüyle mi bunu yapıyorum yoksa içimde kalan ve biriktikçe taşan bu gözlem ve saptmaları "ya ben mi görüyorum bu saçmalıkları yoksa gerçekten sizede komik geliyor mu" diye merak edip taklit mi ediyorum bilmiyorum. Tek bildiğim şey çok eğlendiğim.

iki ekmek bi yoga filmine girişme niyetim içinde bulunduğum sıkıntılı dönemde sarıldığım bir terapi özelliğinde olmasıydı. Yalnız bazen işler kafanızdfaki gibi gitmeyebiliyor sıkıntının üstüne bir sıkıntı daha eklemiş olabiliyorsunuz. İşler hepten sarpa sarınca yılbaşı öncesi hayat beni yeni bir sınava tabi tutuyor diye düşündüm gerçi mücadele edecek gücümde yoktu açıkcası. biraz toparlanır gibi oldum bu sefer sevgili arkadaşım filmlerimdeki yegane ortağım onur ünsal'la yollarımızı ayırdık. Yada ben ayırdım o da bu kararıma kayıtsız kaldı belkide çok üzüldü. Sanırım andropozumu onada yansıttım. Belki stresli günler geride kalır ve yine herşey eskisine döner bilemiyorum. En çok üzende bu durumun filme yansımış olması. Çöpe atıp atmama kararı aşamasındayız. Bilmiyorum bu konuda da desteğinize ve dışardan bakıp ferah düşünen birilerinin yorumunada ihtiyacım yok değil.

Bu araeda arkadaşlar benimsinemalarım com un hesaplaşma 7 filmini komedi düşündükleri için mordevrim ve benden görev almamızı istediler bizde yazdık yönettik. üzerine dikkatle çalıştığım bir işimdir eylem (eglaia) arkadaşımıznda usta parmakları montaaja dokununca film hayli eğlenceli bir hal aldı. o da yayına girmiş izlemenizi öneririm. Senaryosunu yazarken cok eglendiğim fakat filmi yönetirken ölüp ölüp dirildiğim bir iştir izleyin derim.

Tekrar bu başlığın benim için çok önemli oldugunu söylemek istiyorum cidden ömrümün sonuna kadar saklayacagım metinlerdir. sağolun.

Bu arada kezzapçım rüya tabirleri kitabına bakacak olursan (yaşar nuri çevirisini tercih ederim)

Rüyada beni görmenin karşısında " yatarken iyi örtünün " uyarısını bulacaksın 😀

Sevgiler hürmetler.

 
Gönderildi : 17/12/2007 3:00 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
 

ozgur keske bs deki o filmi bizimde ulasabilecegimiz bir yere atsan (ben o siteye uye degilim ve en son yapacagim islerden biridir uye olmak) iyi olur,yoneten sen oldugun icin senin filmin sayilir diye dusunuyorum.

Biz seni ve islerini gercekten severek takip ediyoruz o yuzden sakin yilma.herkesin belli donemler ciddi sikintilari olabiliyor,hayat sagli sollu kroseleri indirirken birkac raund daha ayakta kalmaktan baska yapabilecegimiz sey olmuyor.o yuzden sabir ve umut hic yanindan ayirmaman gereken seyler olmali.
Ayrica yeni filmlerinden bizi mahrum birakma ki boyle doya doya inceleyip elestirebilelim.

yalniz simdi baktimda keske yaziyi tek cumleler halinde postalasaydim simdi mesaj sayim 50000 olurdu (gizliden gerekli yerlere mesaj gonderiyorum caktirma 😉 ) bizim genclerimiz genellikle okumaya karsi oldugu icin uzun yazilari direk pas gecerler (al sana mesaj 2)

birde sen ne diyorsun ben kendi yazimi altin cerceveyle duvarima astim simdi elimde viski kadehim ve purom ile karsisina gecip 'ha ha ha,ne superim ben' diye konusuyorum.saka bir yana iyice civitmadan toparlayayim sizin gibi insanlar cok daha iyilerine layik,ve bizler burada her zaman senin takipcin ve destekcin olmaya devam edecegiz.

komedi konusunda aslinda cok ince bir ayrim var ki bunu ne kadar konusursak konusalim kesin bir sonuc almamiz zor.mesela atilla atalay vardi bilirsin.hep boyle ince detaylari ince mizah tarziyla yansitirdi,hatta belirtmisimdir sidika dizisi izledigim en iyi diziydi.ama cem yilmazlar dunyanin parasini gotururken o bir kosede kaldi unutuldu.ayni sekilde ahmet yilmaz da oyleydi,durum tespitlerini harika yapardi.ama asla bir cem yilmaz kadar meshur olamadi,sebebi ise genele hitap etmektense komik buldugu yone gitmesiydi.
iste bu yuzden ben yeni donem gorsel sinematografi ve anlatim tarzini daha genele hitap eder buluyorum.cunku bir sekilde maddi basariya ulasmak bu yollardan geciyor. gunumuzde ozu yada tarkovsky gibi idealist otesi insan olup sinema sektorunde tutunmakta cok zor oldugundan en iyisi spielberg taktigini kullanmak yani bir donem genel kitle isteklerini one alan isler cekip gerekli birikime ulasmak sonra kendi kisisel islerine donmek.

kisacasi benim nacizane tavsiyem arada yine bildigimiz ve bayildigimiz kitsch isler yaparken bu yeni tarzda da eserler uretmendir.Boylelikle hem o ince tespitlere hasret olan insanlari memnun edersin hemde genel kitlenin seni tanimasini saglarsin.

 
Gönderildi : 17/12/2007 6:20 am
(@selcukkuru)
Gönderi: 0
 

herşey yazılıp çizilmiş zaten..

bende "genç" olarak kısacık birşey yazayım (mesaja cevaben 😀 )

ben ilk olarak şanssız selim filminde, orda tanıdım diyebilirim özgür abiyi. ve çok hoşuma gitti tabi.
sonrada ardarda gelen kısalarını izledim.

bu arada bahsedilemyen bir dizisi daha vardı (yada benim gözümden kaçtı). kardeş gibiydiler... 🙂 onunda devamını bekliyoruz(en azından ben bekliyorum abi 🙂 )

ama tabi en nihayetinde vuslat zamanı gelip çattığında senin "yollarda" hayaline kavuşmanı diliyor ve bana gönlün kadar beyaz olan bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ediyorum canım arkadaşım. Seni hiç unutmayacam 😀
9-C'den Selçuk 😀 😀 😀

bu arada seni bundan sonra sık olarak göreceğimiz kesin. falcıda öyle dememiş miydi zaten 😀

...

"Söz gider, yazı kalır... Aha bunu da buraya yazıyorum..."

 
Gönderildi : 17/12/2007 12:45 pm
(@byparlak)
Gönderi: 0
 

ozgur bakar ismini eminim cok duyucaz turk sinemasinda..bizimde onun gibi birisini yakindan tanimamiz ona moral vermemiz ona destek olmamiz cok gurur verici kkymn ailesi olarak..insallah yeni calismalarini yakinda izleriz.

n/a

 
Gönderildi : 17/12/2007 12:51 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Şunu demek istiyorum.
Zaten kaç kişi var şu kurtlar aleminde doğru düzgün, inandığı işi yapmaya çalışan.
Bir işi yaparken afedersiniz bilmem neremizden ter akıta akıta yapıyoruz, o emekler böyle tartışmalar yüzünden heba olup gitmesin.

 
Gönderildi : 17/12/2007 2:49 pm
(@ozan-kurt)
Gönderi: 0
 

Vallahi ben daha ne diyim ki, benim için ayrı bir yerin olduğunu biliosun zaten. Çok iyi insansın sen.

Seni çok seviyorum Özgür abi...

 
Gönderildi : 18/12/2007 12:42 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bi de beni paso satıp durmasan ne güzel işler çıkacak ortaya ah ah :). Tanıştığımız gün her aklıma geldiğinde hâlen daha gülerim :). Yalnız bu başlık hakkaten çok dehşetengiz olmuş. Yani insanlar 2 satır yazıp "aferin lan güzel" deyip geçmemişler, satırlar, sayfalar dolusu incelemeler yazmışlar.. Gurur verici bir şey..

Bir de Yoga'yı çöpe atmayı düşünüyorum demişsin.. Bugün dedin bana, Şeytan Doldurur'un üzerine bir şey koyabilmiş mi diye, valla bence bu Şeytan'dan daha iyi bi film, çünkü daha komik. Şeytan gibi güldürsem mi, ama hadi güldürmiyeyim, ama yok güldüreyim de be gibi arada kalmıyor. Kahkahalar attırmıyor ama eğlendiriyor. O nedenle çöpe atarsan döverim.

H7'nin linki de burada verilirse imzamı çekerim filmden açık konuşayım. Filmin linki budur indirmek isteyenler için:
http://www.benimsinemalarim.com/Film.aspx?ID=2025

Ben bile duygulandım len Özgür.. Sen ne adammışsın.. E son projeyi boşuna çekmeyecektik :). Salladın ama onu da.. *küfür*

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 18/12/2007 4:55 am
Sayfa 1 / 3
Paylaş: