İdeal durumlarla eldeki imkanları karıştırmamak lazım...

bana gore film filmdir.kisa film de kisa film yani hollywood vs yesilcam adina ne dersen de.kisa film icin oldugunu bende bahsettim sanirim.Aman nasi olsa kisa film amatoruz storyboard u napacagiz gibi soz konusu bir durum degil kotu de olsa profesyonel calismak bahsetmek istedigim.yoksa kafada olan kafada kalmaya devam ediyor diye dusunuyorum.
her mahallede bir storyboard cizer olduguna inaniyorum.Arayinca bulunur diye dusunuyorum.Fakat storyboard cizebilen goruntu yonetmenini bilemeyecegim.

Bu forumda ben görüntü yönetmenliği yaparım, iyi de yaparım diyen kimler var?

Selamlar.

Yok mu kimse yahu?

ben yapıyorum..

iyide yapar

ercane özel mesaj attım bakar mısın, selamlar...

Ahmet teşekkürler,
mesajı cevapladım, kolay gelsin..

Ben uzun metrajlı filmler hakkında birşey merak ediyorum.
Filmde görüntü yönetmeni ışığı, kamera açısını ayarlar.Sanat yönetmeni (bildiğim kadarıyla) film içerisinde kullanılacak giysi, eşya gibi işleri halleder.Senarist senaryoyu yazar.
Peki yönetmen ne yapar?

Çok kaba bir tarifle, sen dersin ki ben şu adamı şu açıdan görmek istiyorum. Görüntü yönetmeni de o adamı o açıdan, filmin atmosferine uygun şekilde ışıklandırarak sana gösterir, sen de onay verirsin.

Bir filmde çalışan herkesin tek amacı vardır (günümüzde, eskiden böyle değildi) o da yönetmenin kafasındaki filmi çekmek. Her şey ona sorulur, o tarif eder, yapılır ve onay alınır. İş akışı bu şekilde olur. Orkestra şefi gibi, herkesin ne çalması gerektiği önündedir. Ama kimin hangi tempo ile ne şiddette girip çıkacağını belirleyen şeftir. Konser posterinde de şefin adı ve xxx orkestrası yazar o nedenle. Aynı sinemada olduğu gibi.

....

Bunları yönetmen yaratmaz diye bir şey yok. Yönetmen der ki ben bu adamı bu açıdan görcem yüzü de şuradan ışık alsın istiyorum diyebilir eğer kafasında o kadar netse. Değilse de der ki bu sahnede şöyle bir ışık istiyorum. Her işi kendi yapamaz ki, elbet biri yapacak onun yerine.

Görsel efektler gibi düşün. Oturup ışığnı modelini yönetmen yapmaz, onay verir. Ya da animasyonları düşün. Yönetmenin düşündüğü her şey storyboadlara çizilir ve o storyboardlara bakarak yüzlerce kişi model, animasyon, matte çizimi vs. yapar. Her şey yönetmenin kafasındakini görüntüye aktarmakla alakalıdır yani. Diğer insanlar bu işlem için kullanılan araçlardır bir yerde.

Sorularının cevpaları var başlıkta.

Bunlar önemli şeyler ancak yönetmenin en önemli görevi oyuncu yönetmektir. Benim fikrimce tabii.

eski bir konu ama ilgimi çekti ,bende görüntü yönetmenliği düşünüyorum,bunun için kendimi geliştiriyorum, bende birşeyler yazmak istedim bu konuda.
görüntü yönetmeni ile yönetmenin farkı, yönetmenin anlatacak bir şeyi vardır, hikayesi vs.,nasıl bir yol izleyerek anlatacağınıda bilir,planlar açılar vs. ama görüntüyü oluşturma açısından, bizzat görüntü delisi, fotoğraf sevdalısı adamların yanında,onların yapabileceği ortaya koyabileceği estettik görüntüyü oluşturamazlar. elbette bilinir ne yapılacağı. ama yapabilmek. atıyorum en basitinden bir fotoğrafta bile. al şu ahmetin fotoğrafını çek dendiğinde. bir yönetmen yada ordaki biri bunu çekemeyecekmi. ama en azından sadece sağlam bir netlikte görüntüyü elde etmek bile görüntü yönetmenine hastır.
yatağına kamerasını alarak yatan bir yönetmen olmaz 🙂 onun hikayesi vardır. izleyeceği yol vardır. ama bir fotoğrafçı yada görüntü yönetmeni daha çok kameraya aşıktır, görüntüye aşıktır

Kamerasıyla yatan yönetmen de vardır.

Anıl'ın sorusunu üstad Metin Erksan latife yaparak sormuştu.
"sanatı Sanat yönetmeni yönetiyor, görüntü yönetmeni görüntüyü, ben sette neyi yöneticem ?" gibi bir şeydi.
🙂
espriyle karışık, sinemanın son 30-35 yılda geçirdiği değişime tevellütü eski yönetmenlerin ayak uydurmakta zorlanabileceğini ve geçmişte yönetmenin neredeyse her şeyi üstlenmek-yapmak zorunda olup da (belki de kısmen-bazen gereksiz yere) çok yorulduğunu üstü kapalı bir şekilde vurgulamak istedi zahir ?

Bu forumda ben görüntü yönetmenliği yaparım, iyi de yaparım diyen kimler var?
Selamlar.
bÜnyamin de var bence ama çıkıp da söylemez şimdi.
(ben onun kısalarındaki bazı renk ve kadrajlarının, argo tabirle, afedersiniz, hastasıyım.)

Son filmindeki tüm renkler bana ait bak, geldi bugün, ya kalk ben daha hızlı yaparım dedi, 20 dakka uğraştı, abi senin yaptığın halini kaydetmiş miydik diye sordu, onlara geri döndük.. Vallaha da oldu bu, yiyorsa yalanlasın..