Forum

Yerli Korku Filmler...
 

Yerli Korku Filmleri Hakkında

35 Gönderi
13 Üyeler
0 Reactions
10.5 K Görüntüleme
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

 
Gönderildi : 18/03/2016 2:30 pm
(@spidervis)
Gönderi: 1247
Admin
 

Korku türünü yok saymak garip aslında ama bana biraz mantıklı da geldi. Yapılan her işin bir sebebinin olmasını istemekten dolayı böyle düşünülebilir diye anlıyorum. Tamam beni korkuttun ama ben bundan bir şey öğrenmedim, bir faydası olmadı gibi. Yerli yabancı hemen tüm korku filmlerinin böyle bir şey anlatma derdi pek olmuyor zaten ancak filmin içine bilgi veren, ufuk açan, farklı açıdan baktıran konular da rahatlıkla sıkıştırılabiliyor. Ben gerçekte kötü bir korku filmi takipçisi olmama karşın bizim filmlerin bu konuda daha iyi olduklarını düşünüyorum. Belki felak ve nas surelerini filmlerden öğrenmiş olan bile vardır.

Korku türünde sadece sinema değil, oyunlar da var üstelik. Hatta korku temasında müzik de yapılıyor, kendimden biliyorum. Burada bir çeşit meydan okuma var. Filmi veya oyunu yapanın amacı, izleyeni korkutmak. (Yanlış düşünüyorsam düzeltilecektir) İzleyen de hodri meydan diyerek geçer ekran karşısına. Bir başkasına "ben hiç korkmam" diye kasılmak da değildir amacı. Çünkü korkmadığı zaman o film kötüdür, berbattır, olmamıştır. İnsan neden korkmak ister emin değilim fakat tahminim adrenalinle ilgili olması. Amnesia the dark decent adlı bir oyun vardı eskilerden. Silahsız biçimde, görünmez bi yaratıktan kaçarken yaşadığım heyecan halen aklımda. Benzer şekilde half life 2 ravenholm bölümündeki örümceklerden dolayı oyuna 3 gün ara vermiştim. Bildiğin, masaüstündeki kısayola tıklamaya korktum, dedim ne gerek var, insan kendine zorla bunu yapar mı? Yapar :}

 
Gönderildi : 19/03/2016 2:12 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Bu konuda çok yorum yapamam aslında, derinlemesine bilmediğim bir tür.
Senaryo kısmına soru işaretiyle yaklaşsam da popüler sinema içerisinde evrensel standarda yakın tek film türümüz korku diye düşünüyorum.
O yüzden çok haksızlık yapmamak lazım der çekilirim.

Birkaç cesur ve iyi bir senaryoyla hiçbir tür filmiyle yapamayacağımız şeyi Türkiye'nin korku filmi yönetmenleri yapabilir gibi geliyor.
(Meşhur İspanyol korku sineması vs. ile yapılan atılıma benzer bir atılım. Ama önce para kazanması lazım insanların bu adımları atabilmek için.)

 
Gönderildi : 19/03/2016 3:21 am
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Kurbanların yaşadığı korkunun altını ne kadar doldurabilirseniz o ölçüde başarılı bir filme imza atabilirsiniz. Kurbanlar kendilerini genellikle belli eder ve seyirci onunla özdeşleşmekten korktuğundan ona mesafeli durur ve kurbanın başına gelenler hoşuna gider. Bunu inkar etse de belirleyici olan bilinçaltıdır. Hayatta kalacak olan kişi ve kişiler biraz bencildir -biraz da bu yüzden hayatta kalırlar- ve seyirci bunu hisseder ve onunla özdeşleşir. Seyirci konumu itibarı ile daha da bencildir ve seyirci olmanın tadını sonuna kadar çıkarmak ister. Bu yüzden korku türünde seyirciye istediğini vermek gerekir. Stephen King bu konuda çok ileridedir bence.

Altı gerilimle doldurulmuş korku filmlerinin içinde her zaman tuhaf ve korkunç yaratıklar olması gerekmez. Olağanüstü/doğaüstü olması bile gerekmeyebilir. Önemli olan insan psikolojisini iyi bilmek; seyirciyi tanıyıp konumunu iyi belirlemek ve az da olsa felsefe, tarih, roman, Jung, Freud, Lacan, Zizek vb.den haberdar olmak gerekir. Tedirgin edici bir merak duygusu seyirciyi filmin sonuna kadar sürükleyebilir. Çılgınlığa bulanmış bol coşku ve az tedirginlik, senaryonun ilk kelimelerinden, seyircinin son sahneye yapışmış bakışlarına kadar sürdürülebilirse o film olmuş demektir diye düşünüyorum. Kendinizi parçalara bölebilmelisiniz ve her parçanızdan farklı karakterler çıkartabilmelisiniz. Her sahnenin bir tadı olmalı.

...Sonra bir kez daha dipsiz bir pişmanlıkla anladık ki, yaptığımız “şey” itiraf edilemez olduğu kadar, akla tekrar getirildiğinde içimizi o anki gibi şehvetle titreten bir iğrençlik. Ve yine anladık ki, bu iğrençlik bataklığında ölemiyorsak, nefes alabiliyorsak aynı pis heyecanı hissedip, kafamızda canlandırıp duracağız. En büyük cezamız da, peşi sıra gelen pişmanlığın bu büyük pişmanlığı beslemesi ve hala niye hayatta olduğumuzu, cezamızın neden kesilmediğini yakıcı bir kederle düşünüp durmamız olacaktır. İtiraf edenin, içini dökenin rahatladığı yalan! Ölemediğimiz sürece, bir şafak vakti aceleyle çatılmış bir darağacında asılmadığımız sürece huzura kavuşamayacağımız ortada. Ve en acısı da, o anın öncesine dönebilsek yine aynı şeyi yapacak kötülüğü içimizde inatla barındırıyor olmamız. Onu, bir mücevheri saklar gibi saklamamız ve korumamız...

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 24/03/2016 11:30 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

Yazarlıkta teknik olarak aynı noktadan çıkıyor korku ve komedi. Korku ögeleri ta antik yunan tragedyalarına dayanıyor. seyircinin korkunç bir durum içerisinde yer alan karakterin içinde bulunduğu durumdan haz duymasının sebebi karakterden daha üstün bir pozisyonda durması. Aynı şekilde komiğin ortaya çıkması da seyircinin üstünlük duygusu beslemesiyle ortaya çıkar. Antik yunanda tragedya kahramanları soylulardır, olanlar ancak soyluların başına gelir ancak komik olaylar yalnızca kölelerin başına gelir. çünkü seyircinin üstünlük kurması gerekir. seyirci korkunç bir durum içerisinde kalan karakterin aksine her zaman güvende olduğunu bilir. Bu nedenle haz duyar. Kendisi güvendeyken televizyonda izlediği bomba haberinden için için zevk alan biri gibi. Ne yazılırsa yazılsın gerilimi yaratmanın tek bir yolu vardır, hem hayatta hem de yazılan şeyde gerilim yalnızca bilinmezlikten doğar. Tehlikenin nereden geleceği çoğu zaman bilinmez, tehlike geldiğinde savunmasız karakterin başına bir şey gelecektir ancak seyirci güvenli koltuğunda beklerken, karakterin başına bir şey geleceğini de çoğu zaman bilir. üstünlük ve bilinmezlik korkunun temel unsurları diye öğrettiydiler bize.

korkunç olan bir tık sonra komik olmaya da çok müsaittir.
ben takip etmem, hoşlanmam ama gördüğüm kadarıyla bizim ülkemizde korkunç olanın görüntü ve ses olduğu sanılıyor. esasında korkunç olan durum olmalı. diğerleri ikincil faktörler.

hegel gelince entel kimliğim kıpraşıyor.
ne demiş elin ingilizi "terrible is beautiful, beautiful is terrible."

 
Gönderildi : 24/03/2016 6:05 pm
Sayfa 3 / 3
Paylaş: