ali.ünal'a katılıyorum, please do not feed the troll

+1

Nice efsane filmlerin çıktığı dönemi komple "sapıklık" diye tanımlamak benim açımdan sadece gülünç olabilir. Hele hele filmlerde seks, içki vb. sahneler var diye bu yorumu yapmak bir de üstüne "Sanırım siz sinemayı ve sinema tarihini takip etmiyorsunuz" gibi bir söylemde bulunmak inanılmaz yani tek kelime ile inanılmaz. Cem Yılmaz'ın da bahsettiği gibi ne yapalım eski Türk Sinemasında olduğu gibi uyuşturucu kaçakçılarını, tecavüzcüleri, canileri mükemmel bir dilde konuşan, sigarası, içkisi, kumarı olmayan karakterler şeklinde mi aktaralım? Yani afedersiniz ama bu söylemler sadece gülünç olabilir -bakın yanlış bile demiyorum. saçma ve gülünç-

Kısaca bazıları Taxi Driver'ı izler sapkınlık ve şiddet görür, bazıları izler işin sinematografisini, göstergebilimini görür. Siz arkadaşa sinemayı ve sinema tarihini takip etmiyor demişsiniz ama asıl ben sizin takip ettiğinizden veya etseniz bile ne anladığınızdan şüpheliyim...

Bahsettiğiniz filmleri izlemedim. Zaten pek yabancı film izlemem (titanik güzeldi) fakat benim söylemek istediğimi anlamadınız siz. Sinemaya halk gidiyor, geniş kitleler, aileler, çocuklar, yaşlılar gidiyor. Yeni sinemacılık anlayışında ben seks sahnesi kabul etmiyorum. Alkolü bastıra bastıra göstermelerini kabul etmiyorum. Ben bir çok genç kısa film yönetmenine nasıl film çekecekleri konusunda tavsiyelerde bulundum. Bu tavsiyeleri size de aktarıyorum.

1. Senaryoya meyhane, bar, payvon sahnesi eklemeyin. Bunların yerine olumsuz, kötü karakterlere sigara içki içirebilirsiniz ama onları meyhanede barda gösterirseniz bilmeden genç çocukların aklına o ortamları sokacaksınız ki bu büyük bir tramva olur.

2. Senaryoda kötü olumsuz karakterler 'aptal, salak'tan öte kötü kelime, küfür kullanamazlar. Eskiden bu kelimeleri ve bu bar pavyon sahnelerini televizyonda da izlerdik. Neyse ki artık bipleniyor, mozaikleniyorlar.

3. İki aşık sevgiliyi el ele tutuşurken gösterilmesinde bir sakınca yok. Ama birbirlerine olan sadakatlerini kendileri bile sınamak için bunlar yapılmasın. Birbirlerine saygıları olan çiftler birbirlerine dokunmamalılar bile. Final sahnesinde evlilik gösterilir ama dahası gösterilemez. İyi kadın karakterler fazla açık giyinmemeli, kendini tehşir etmemelidir ki hem seyirci hem onun sevdiği erkek ona saygı duysun ve sevsin.

Çok sevdiğim bir film var. Türkiye'nin en iyi yönetmeni Mesut Uçakan'ın 'Anne ya da Leyla' filmini izleyin. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Saygılar.

ccc ccaner reyiz ccc...

RTÜK terk. Başka kapıya la.
Senaryoya meyhane, bar, p...

Titanik'te nişanlı kadın nişanlısı aldatıyor, birlikte şarap içip arabada sevişiyorlar, sonra siz bu kadar şeyden sonra bu filmi sevdim diyorsunuz.

Troll olacak kapasite bile yok. Trollük kafa ister.

Cevap yazmakla yazmamak arasında kaldım. Ama son kararım BSG arkadaşım. Neyse ceza almayayım. Battle Star Galactica'nın kısaltılmışı yanlış anlaşılmasın...

Bu kadar düz mantık,düşünceleri zincirlenmiş bir nesilde ortaya yaratıcı bir film çıkaramaz.

Oyuncularının elinde sigara görmenin sebebi,dışarı cıktığında da ellerinde sigarası olan kişileri görmendir.Film doğal olmalıdır,yapay değil.Gerçek yaşamı yansıtmalıdır ki izleyici kendisini de filmin içinde bulmalı,filmi dışarıdaki yaşamla özdeşleştirmelidir.

Geri bir kafayla,yeni bir sinema dili istemek de ironik olmuş.

Titanik'te nişanlı kadın nişanlısı aldatıyor, birlikte şarap içip arabada sevişiyorlar, sonra siz bu kadar şeyden sonra bu filmi sevdim diyorsunuz.

Troll olacak kapasite bile yok. Trollük kafa ister.

Haklısınız. O sahneler benim de gözümü kapadığım oldukça olumsuz sahnelerdi. Ben sadece o filmde iki insanın birbirlerine duydukları aşkı ve müziklerini sevmiştim ama örnek aldığım bir film değil. Size örnek aldığım filmin ismini verdim. Lütfen onu izleyin ondan sonra tekrar konuşalım. Ondan sonra bana troll damgası yapıştırıp yapıştırmamak size kalmış.
Bu kadar düz mantık,düşünceleri zincirlenmiş bir nesilde ortaya yaratıcı bir film çıkaramaz.

Oyuncularının elinde sigara görmenin sebebi,dışarı cıktığında da ellerinde sigarası olan kişileri görmendir.Film doğal olmalıdır,yapay değil.Gerçek yaşamı yansıtmalıdır ki izleyici kendisini de filmin içinde bulmalı,filmi dışarıdaki yaşamla özdeşleştirmelidir.

Geri bir kafayla,yeni bir sinema dili istemek de ironik olmuş.

Asıl ahlaksızlığın ön planda olduğu filmlerin senaristleri ve yönetmenleri geri kafalıdır ve klişe sevdalılarıdır. Film doğal olmalı dediniz. Doğallık güzelliktir, saflıktır, naifliktir, sadeliktir. Sevişme sahnesinin olduğu, küfürün, ahlaksızlığın kol gezdiği filmin doğal olduğunu söyleyemezsiniz. En azından sizin gibi bu işe gönül vermiş insanlar bunu söyleyemez.

Size Anne ya da Leyla filminden örnek vermiştim. Oradan küçük bir replik vereyim. Doğallık, aşk, tutku neymiş anlayın.

Leyla...Kanım oldu damarlarımda, yediğim ekmek, içtiğim su. Gülüm oldu o benim. Aşkım, birtanem, canım.

Saygılar.

''Doğal'' sözcüğüne herhangi bir sözlüğü açıp bakmış olsaydınız yukarıdaki satırları yazmazdınız.

1 Öncelikle doğallık ne zaman güzellik demek oldu ? Tabiatı nedeniyle çirkin olan birşey doğal değil midir ?(Bu soruma güzelliği estetik anlamında yazmışsanız cevap verin)

2 Cinsellik senin en naif , en saf duygularından biridir.İnsan yaratılışından itibaren buna programlanmış olduğu halde nasıl doğal değil diyebilirsiniz ? Bir aşk,bir filmde (şahsi fikrim) en güzel sevişme sahnesiyle anlatılabilir.İki insanın birleşip tek bir vücut haline gelmesi gibi

3 Sevişmek,cinsellik insanın doğasında vardır. Sen insanın doğasına ahlaksız de, klişe de,doğal değildir de sonra gel toplumsal düzenin oluşturduğu, toplumsal değerlere(sevişmek ayıptır,küfür kötüdür) doğaldır de. Çelişkiden çelişkiye koşuyorsun.

''Doğal'' sözcüğüne herhangi bir sözlüğü açıp bakmış olsaydınız yukarıdaki satırları yazmazdınız.

1 Öncelikle doğallık ne zaman güzellik demek oldu ? Tabiatı nedeniyle çirkin olan birşey doğal değil midir ?(Bu soruma güzelliği estetik anlamında yazmışsanız cevap verin)

2 Cinsellik senin en naif , en saf duygularından biridir.İnsan yaratılışından itibaren buna programlanmış olduğu halde nasıl doğal değil diyebilirsiniz ? Bir aşk,bir filmde (şahsi fikrim) en güzel sevişme sahnesiyle anlatılabilir.İki insanın birleşip tek bir vücut haline gelmesi gibi

3 Sevişmek,cinsellik insanın doğasında vardır. Sen insanın doğasına ahlaksız de, klişe de,doğal değildir de sonra gel toplumsal düzenin oluşturduğu, toplumsal değerlere(sevişmek ayıptır,küfür kötüdür) doğaldır de. Çelişkiden çelişkiye koşuyorsun.

Ben hayatın içinde bunların olmadığını söylemiyorum. Evet ne yazık ki var. Ama ben hayatın içinde bunlar var diye, toplumun halkın önüne çıkaracağımız filmlere neden pislik bulaştıralım? Gerçek hayatta çocuklarımızı bir şekilde sigaradan içkiden cinsellikten uzak tutabiliriz. Ama sinema da bu kolay olmuyor. Şimdi düşünün bir. Siz arkadaşınızın sevgilisiyle cinsel ilişki yaşadıkları odaya girip onları gözetler misiniz? Kapı deliğinden bakar mısınız? Sigara içmediğiniz halde duman altına girer misiniz? Veya sarhoş bir adamı görmek sizi memnun eder mi? Kız arkadaşınız, kız kardeşiniz veya sevdiğiniz bir yakınınız diz üstü etek giymeleri, yarı çıplak dolaşmaları sizi memnun eder mi?

Birisi hayır mı dedi?

Demek ki kendi sağlımız açısından bir an önce içkiyi ve sigarayı kendimizden uzaklaştırmak ve cinsel ilişki yaşayan çiftlerden uzak durmak gerek. İşte sinemada bunları sokmak insan bünyesine böyle zarar veriyor.

Umarım söylemek istediğim anlaşılmıştır.

................
Trolleri beslememek

Troller hakkındaki tavsiyelerin yaygın bir tanesi de "Lütfen, Trolleri beslemeyiniz."dir. Deneyimli kullanıcıların birçoğu çevrimiçi iken bile bu tavsiyenin işe yaraması beklenmez, çünkü ne ölçüde olursa olsun bir toplulukta, diğerleri hala trollerle mücadele için etkili metodun sadece bu tavsiye olduğunu göz önünde bulundursa da, birisi trollerin mesajlarına cevap verecektir.
En küçük kıvılcımın büyümesine ve daha kötü duruma gelmesine sebep olmayınız. Eğer davranış saldırı şeklinde artarsa, (vandalizm vs.), bu tip şeylerle mücadele kolaydır.
...............

http://tr.wikipedia.org/wiki/Vikipedi:Troll_zararl%C4%B1s%C4%B1 " onclick="window.open(this.href);return false;

Bu mesajla sevimli trollumuzu biraz daha beslemiş oluyorum ama doğru yolu bulacağına inancım tam olduğundan eklemeden de edemiyorum. Yorum uzadıkça daha da semirecek farkındayım ama içinde tertemiz bir ruh olduğunu sezinliyorum. Troll'ü dengeli beslemek adına yazdıklarıma çok dikkat ediyorum. Onu Hansel ve Gretel'deki cadıya havale ediyorum. 30 sene önce köpeğim Tom'u, zehirli kıymalı ekmekle besleyip zehirleyerek öldüren belediyeyi de buradan esefle kınıyorum. Acısı hala içimde; Tom yaşasaydı şimdi 32 yaşında olacaktı.

ccaner mesut uçakan demiş.Lan o zibidi geçen ntv ye çıktı izledim söylediklerine azçok dikkat ettim.....

Öyle düşünüyor olsan da zibidi deme. Filmleri sence kötü olsa bile yaşını almış, ağırbaşlı bir adam, bahsettiğin kişi.

ccaner mesut uçakan demiş.Lan o zibidi geçen ntv ye çıktı izledim söylediklerine azçok dikkat ettim.Sonunda ise bu adamın yönettiği filmi izleyenin aklından şüphe ederim dedim kendi kendime.Neyse zaten o kişide programa AKP yandaşı yönetmen olarak katılmıştı pek birşey beklememek lazım bu adamın yarattığı sanattan (artık onada sanat deniyorsa)
ccaner arkadaşım çocuklara öpüşme möpüşme izletilmesin demişsinde ben küçük yaşımda star da esaretin bedelini izledim orada andy dufresne hapishanede tacize uğruyordu defalarca.Şimdi diyeceksin ki çok etki altında kalıp sende mi hapishaneye girip sağa sola vermeye başladın? yoo olmadı valla öyle birşey.Sadece hayatımda izlediğim en iyi film olarak anıyorum esaretin bedelini çok etkilendim kısaca.
Sinema= Kuran değildir.Hayattaki tüm gerçekleri içermeli sen sigara dumanı diyorsun mozaik diyorsun iyi hoş güzelde o mozaiklenmiş şeyin sigara olduğunu 3 yaşında velet bile anlıyor.Ha sen ben anlamıyorum iyiki mozaikleniyor diyorsan orası ayrı.

Bu söylediğinizle ne kadar günaha girdiğinizin farkında mısınız? Resmen tütünü, alkolü, cinsel istismarı meşrulaştırıyorsunuz. 1 Mesut Uçakan o programda sonuna kadar haklıydı. Neden? Çünkü konuşulmayanı konuştu. Anarşist tavrıyla kimsenin cesaret edemeyeceği şeyler söyledi. Biz (biz diyorum kendimi de katıyorum) yönetmen adayları olarak bunları söyleyebilir miyiz?

Arkadaşlar amacım tartışma çıkarmak değil ama gözünüzü seveyim uyanın artık. Yıl 2011. 90'Lar değil. Yeni, çağdaş, bağımsız sinemacılık anlayışında tütün, sigara, seks, fohuş, eğlence mekanları, kumar, küfür, şiddet, kan, kavga kıyamet olamaz. Olmamalı da.

Hadi Mesut Uçakan'ı geçtim. Son dönem bağımsız yönetmenleri takip etmiyor musunuz?

fohuş mu? fohuş ne arar la sinemada...

Arkadaşlar ufak bir hatırlatma.

- Forum içerisinde eleştiriye dayalı yazışmalarınızda birbirinizle ve üçüncü şahıslarla ilgili hakaretlerde bulunmayınız. Örneğin "Brad Pitt topoştur, şorolodur" gibi şeyler yazmayınız. Amerika'ya uçak biletinizi verelim gidin yüzüne söyleyin. Burada itiş kakış yapmayın.

Bu kuralları gülelim eğlenelim diye yazmadık, okurken gülüp eğlenelim diye bu şekilde yazdık. Kırmızı ışıkta geçmeyin, beyaz şarap içmeyin (köpek içmez onu).