Forum

Yeni Sinemacılık An...
 

Yeni Sinemacılık Anlayışı ve Dili

33 Gönderi
13 Üyeler
0 Reactions
6,131 Görüntüleme
(@ccaner)
Gönderi: 33
Başlığı açan
 

İki gündür yazdığım cevaba bir cevap vermemeniz (daha doğrusu verememeniz) benim haklı olduğumu gösteriyor. Son yazılan iki cevabın dışında bana bir cevap verilmemesi söylediğim şeyin doğruluk payını ispatlıyor. Çünkü cevap vermek meziyet ister, arguman ister, kültürel birikim ister.

Her zaman son sözü söyleyen haklıdır. Ben de haklı olduğumu ispatladım.

 
Gönderildi : 31/01/2011 5:45 pm
(@telemacro)
Gönderi: 49
 

sinema izlenesi kareleri gösterdikçe, aranılan sahneleri buldukça arzu edilir bir sanat; kişinin özel iç dünyasını ve fantazilerini ele geçirebilen çok renkli bir sanat. elbette her kuşağın kendi açlığı ne yöndeyse görsel olarak o açlığı doyuracak bir sinema dalı vardır. bence bu çok derin ve karmaşık bir olay değil. toplumsal bastırılmışlık ve açlığın görsel doyumu ve sinema adlı bir başlık altında bu incelenebilir.

ahlak ve gelenek toplumu klişe yapmak, uç ölçülere yönlendirmek ve bu karakteristik özelliği sonraya aktarmak için bir araç. edep çoğu kere çıkış kaynağından farklılaşan, zamana zemine göre özelleşen bir davranışa sahip. sahabeden birini bu çağa ışınlayıp onu yan mahalledeki komşumuz yapsaydık, görselliği hiç de bugünün edep çizgilerinde olmazdı. çünkü o edep ve ahlakın kaynağından beslense de o sular çok köprüler altından akmış. o yüzden hangi edep ve hangi ahlaksızlıktan koruma önlemi demek çok önemli...

bence gençliğin toplumun ileri doğru hareketinde dinamik güç olduğu bilinmeli. önü asla kapatılmamalı. en uç idealler bile yerini bulabilmeli. yalnız millet olarak henüz dikkat etmediğimiz bir nokta var: araştırma üniversitededir. yorum üniversitededir. oradan çıkıp cehaletin eline geçince adı değişir. anfideki olay anfide kalsa mesele yok, ama benim yurdum herşeyi heryerde konuşmaya kalkınca herkes de her konu hakkında muvazenesiz dengesiz konuşur, sonra biri çıkar ve "ahlak elden gidiyor" demeye başlar. oysa evrilen ve her çağda kendi üslubu ile tekrar tekrar parlayan ahlakın birileri tarfından korunmaya ihtiyacı yoktur. taa eflatundan beri sürekli ahlakı bozulan(!) insanlığın bundan dert yananları dinlemekten daha önemli işleri vardır. kendini tanımak önünde açılan geleceğin yolunda yürümek gibi kıymetlerden geri kalmaması gerekmektedir. zaten kader de bu kanunu uygular ve ne denli çağın kenarından tutunmaya çalışıp sırtında geçmişin ahlakını sürüklemek isteyenler varsa onları mazi kıtasına savurur.

2010lara çıkan insanlığın 60lar 70lere basıp bu çağa geldiğini bilmek bizim geleceğe daha rahat bakmamızın teminatıdır.

 
Gönderildi : 01/02/2011 2:52 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

İki gündür yazdığım cevaba bir cevap vermemeniz (daha doğrusu verememeniz) benim haklı olduğumu gösteriyor. Son yazılan iki cevabın dışında bana bir cevap verilmemesi söylediğim şeyin doğruluk payını ispatlıyor. Çünkü cevap vermek meziyet ister, arguman ister, kültürel birikim ister.

Her zaman son sözü söyleyen haklıdır. Ben de haklı olduğumu ispatladım.

Bu başlıkta yazdığınız birçok şey, sizin konu üzerine çok ama çok sığ biçimde baktığınızı gösterir özellikte. İlk günden beri birşeyler yazmayayım diyorum çünkü yazdıklarınız, söyledikleriniz, meseleye bakışınız öylesine yanlış, öylesine garip ki sizinle bu konuyu konuşmanın gerekliliği şüphe götürür.

Bunu söylerken ahlaki görüşünüzü, kişisel talep ve fikirlerinizi incelemeye çalışmıyorum asla, haddim değil. Ahlaki görüş olarak sizinle birçok açıdan hemfikirim. Ama burada konu sinema. Yani burada toplumsal ya da kişisel ahlak konuşmuyoruz, sinema konuşuyoruz. Birçok noktada ikisi kesişiyor mutlaka, ona da kabul ama o kesişen noktaları ahlaki pencereden değil, sinemasal pencereden değerlendirmek gerekir.

Ama bu alıntıladığım mesajınız hepten konuşmayı gereksizleştirdi gibi. "Haklılığım ispatlandı", "Çünkü cevap vermek meziyet ister, arguman ister, kültürel birikim ister" gibi söylemler hepten nahoş özellikte. Konuşmak, sohbetleşmek, fikir paylaşımında bulunmak istiyorsanız buyurun konuşalım. Zıt fikirlerde de olabiliriz, birçok açıdan hemfikir de olabilriz. Ama anlıyorum ki sizin beklentiniz fikir alışverişi değil. siz bilek güreşi yapıyorsunuz. Bir galip var, bir malup. Gerisi boş.... Bana göreyse "gerisi" esas burada olma sebebimiz. Galip, malup yok. Ortak kazanım var. Ve sizin msajınızdan elde edilen bir kazanım olduğunu düşünmüyorum. Çünkü sizin amacınız bize ya da kendinize birşey kazandırmak değil.

Size cevap yazmadığımız için bizleri kültürel birikimsiz, meziyetsiz bir topluluk ilan ettiniz. Ama siz, açtığınız konuya uygun gördüğünüz başlığı bile en yanlış kelimelerden seçmiş bir üyesiniz. Sinemacılıktaki anlayış ve dil olgularının, sizin belirtmeye çalıştığınız konuyla zerre ilgisi yok bir kere.

Eğer gerçekten belirttiğiniz konuyu irdelemek, fikir alışverşinde bulunmak, "sohbet etmek" istiyorsanız buyurun. Konunun başlığını değiştirin, derdinizi sinemacılık penceresinden özetleyin, konuşalım. Sinema anlayışının, sinemada "dll" dediğimiz şeyin ne olup olmadığını bir düşünün ama önce. Yoksa 3 değil 10 sayfa konuşulur ama biryere varılamaz. Bilek güreşi sürer gider, birileri kendini galip, diğerlerini cahil ilan eder....

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 02/02/2011 2:25 am
Sayfa 3 / 3
Paylaş: