arkadaslar aranizda seven yada hayrani olan varmi? hangi yonetmeni seversiniz? stil olarak hosunuza gidermi?
rus-avrupa ekoluyle beraber gercek sinemanin en saglam yapitaslarindan birisi olan uzakdogu sinemasina bu kadar mi yabanci kalan var?
simdi biri kalkip killbill der allah bilir.
killbill değilde bu hero çok hoşuma gitmişti yaw.gerek görsel efekleri,gerekse oyunculuk ve görüntü ile güzel bir uzakdoğu filmi.tam olarak bilmiyorum ama sanırım tarantino bu filmi gün ışığına çıkartmış...
old boy dan başlayarak devam edecek olursak, boş ev, yay, chungking express, 2046, 1979 - 2000, my sassy girl, battle royale, the sea is watching, dreams, dolls.. hemen sayabileceklerim ve favorilerim..
muhteşem melodram filmleri yapan ve işin en güzel kısmı da yerel bir evrensellike ( yani yerel temaları bolca kullanıp evrensel hale getirebilmiş ) uzak doğu sineması, en az avrupa sineması kadar insanın aklında hoş bir yer kazanır..
im juli;
bin jip ve hwal diyerek kim ki duk un iki mukemmel filmine deginmis oldun,samaria ve Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom filmlerini de seyrettiysen ki duk ustanin neden korenin ve asyanin yukselen degerlerinin basinda geldigini anlamissindir, kendisi bir sessizlik ve minimalizm ustasidir. Bin jip belkide sinema tarihinde esine zor raslanacak ozgunlukte bir film olmasinin yaninda, bas karakterlerden birinin hic konusmamasi,digerininse 2 cumle etmesine ragmen filmi sikmadan izletebilecek kapasiteye sahip olmasi yonuyle de kim ki duk ustanin sinema dili ve anlatim konusunda asmis bir insan oldugunu gosterir.Kesinlikle bas yapittir.
Eger daha seyretmediysen mutlaka Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom filmini de seyretmeni tavsiye ederim. Mukemmelin tanimidir.
Akira Kurosawa dan ornek vermissin ki bir baska dehada odur,samuray soyundan geldigi icin gelenekcilige sonuna kadar bagli olmasi sayesinde bugun bati dunyasi ve tarantino gibiler kaymak yiyor,eger kurosawa olmasaydi bugun ne samuray hayranligi ne katana hevesi olurdu dunya gencliginin.
En iyi filmi bence Shichinin no samurai dir, hemen arkasindan Rashomon gelir,sonra Dersu Uzala ve Yume vardir,Ran,ayrica atom bombasi uzerine cok guzel ve duygusal bir elestiri olan Hachi-gatsu no kyôshikyoku vardir ki her izleyisimde biraz daha guzel gelir.Yojimbo ve Tsubaki Sanjûrô filmlerini anlatim ve gorsellik acisindan herkes bir defadan fazla izlemelidir. Ve ulkemizde pek bilinmeyen erken donem filmlerinden Uma ve Asu o tsukuru hitobito,Yoidore tenshi,Shizukanaru ketto,Nora inu,Hakuchi,Ikiru gibi filmleri her sinema gonullusunun seyretmesi gereken filmlerdir, her filminde mukemmel planlar,inanilmaz guzel bir gorsellik ve harika bir anlatim bulabilirsiniz.
dolls, lirik bir destandir, bu film hakkinda soylecek fazla birsey bulamiyorum cunku soyleyecegim en guzel ovguler bile filme hakaret etmek gibi olur, Ustad Takeshi Kitano nun motorsiklet kazasindan sonra hayata bakisinin degistiginin en onemli gostergelerindendir bu film,herseyiyle bir butundur,renkler,mekanlar,oyuncular,kullanilan esyalar ve mevsimler, ask ve pismanliklar bu kadarmi guzel anlatilir, renk kullanimi bu kadrmi mukemmel olur bilemiyorum. kesinlikle tarihteki en ozel filmlerden biri,eger daha izlemediyseniz,sinema hakkindaki bilgilerinizin yeterli oldugunu dusunmeyin sakin.
ayrica ustadin yine motorsiklet kazasi sonrasi doneminden Kikujirô no natsu,Hana-bi,Kidzu ritan filmleri ve kaza oncesi doneminden Ano natsu, ichiban shizukana umi filmi mukemmeligin sinirinda gezen filmlerdir, herbiri en az 10 kere seyredilmeyi hakeden filmlerdir. yeri gelirse herbirine ayrica deginiriz. (son donemden zatoichi yi unutmamak lazim)
wong kar wai, takashi miike ve diger ustalara da daha sonra deginirim.
kisacasi,eger daha uzakdogu sinemasina adim atmamissaniz, sinema adina,tablo gibi mukemmel gorsellik adina (herseyde gorsellik uzakdogulularin cok onem verdigi bir unsurdur) mukemmel anlatim teknikleri adina, ve insani duygular adina cok sey kaybediyorsunuz demektir.
3 extremes (görsellik açısından 1.film box,insanı içine alan mükkemmel atmosferleriyle 2. film mantı), aklıma kazınan resim gibi sahneleriyle Jiwoon-Tale of Two Sisters,sade anlatımına hayran kaldığım boş ev, nası olurda kıyıda köşede kalır dediğim Jegyu Kang-Taegukgi vs vs aklıma gelenler sizinde yukarda değindiğiniz gibi asıl ustalar anlatmakla bitmez heralde vcd cide bulabildiklerimle kısıtlı kalmam çok acı:(. Uzakdoğu sinemasını görntü yönetmenlği ve yalın,duru anlatım dili açısından bir okul olarak görmüşümdür. filimlerde genelde insanlar hep az konuşur, birbirine yabancı gibidir ama batı filmlerine göre buna rağmen çok daha insancıl ve gerçekçi glio bana. Ama mükkemmel anlatım tekniğine rağmen , nuri bilge ceylanın filmleri gibi insana mesafeli kalması ve hep hakim olan o soğuk hava yüzünden sanırım baya bizaman daha belli bir kesimin seyrettiği sinema olarak kalıcak ve kiralama yerlerinde yok abi dicekler sorduğumda:)
Ben en son zebraman ve 2046 ' yı izledim ikisindende kendine has çok güzel tadlar aldım. doğallık, görsellik, özel bir dil, hepsini hemen her filmde bir araya topluyorlar. Başkası gibi olalım kaygıları yok. Sinema adına olmazsa olmazların başında geliyormuş meğer uzakdoğu sineması. Farkedemeyenler eliini çabuk tutsun.
Bende bu aralar uzakdoğu izliyorum.
dün Boş Ev'i izledim.
izlememiş arkadaşlara tavsiye ederim.
En sevdiğim yönetmenlerden Akira Kurosawa'nın Yume(Dreams) , Shichinin no samurai(Seven Samurai) ve Rashômon filmleri ilk olarak aklıma geliyor uzakdoğu sinemasından.Bununla birlikte Oldboy da favorilerim arasındadır.