Değil ne yazık ki...
Ama daha isabetli bir tahmin aslında "uyku"yu düşününce...
Uyku bu filmde biraz detayda kalmış fakat benim filmle ilgili son zamanlarda kafama taktığım hoş bir ayrıntı...
Başlık "sabit" yapılmıştır.
masumiyet diyecem
Yaklaştın diyeceğim ben de...
Çakallar üşüşmeden hemen cevap ver... 🙂
Senin hakkın...
Kader o zaman. finaldeki kapı aralıgından ve devamlı uyur uyanık halden bahsediyorsan eğer.
Evet aynen öyle...
Uğur hep Bekir uyurken geliyor dükkana...
Bir rüya gibi oluyor Uğur, Bekir için...
Demirkubuz'a soruyorlar bunu ve beni çok etkiliyor cevabı. Aşağı yukarı şöyle bir şeydi:
Uykunun benim için çok masum bir yanı var. İnsan çok masum uyur. Bekir de Uğur'a çok masum bir biçimde aşık oluyor..
Zaten anlamıyorum ben kader ve masumiyetin bende yeri ayrıdır ama o diğer filmleri yok mu ah o diğer filmleri...hani yazgıyı da bi köşeye ayırıyorum ama geri kalanı. Zaten bi roportajda demirkubuz diyor ki, "senaryo yazarken sıkılıyorum" valla bizde izlerken sıkılıyoruz abi 😀 doğru orantılı.
iyi bari teşekkürler kezzapcım soruyorum sorumu: (çok basit)
Kumsaldaki kız, hollywood, buram buram ter.
Benim Demirkubuz'un "vuh işte budur" dediğim tek filmi vardır, o da Kader'dir. "Masumiyet" de ucundan kıyısından. (Sinematografisi Kader kadar kuvvetli değil bence.) Diğer filmlerinden ise bazı sahneler dışında hoşlanmam...
Misal Bekleme Odası'nda Ufuk Bayraktar'ın Raskolnikov'un mektubuyla ilgili yorum yaptığı sahne çok iyidir.
Ama ne olursa olsun, parça parça da olsa, sinemaya bakışımı değiştiren yönetmenlerdendir...
Bende aksine masumiyetin renklerini kadrajlarını daha bi severim. Kaderde bayrak gölgesi ve finaldeki kapı aralığı sahnesi dışında aman aman bişi görememiştim.
Zaten anlamıyorum ben kader ve masumiyetin bende yeri ayrıdır ama o diğer filmleri yok mu ah o diğer filmleri...hani yazgıyı da bi köşeye ayırıyorum ama geri kalanı. Zaten bi roportajda demirkubuz diyor ki, "senaryo yazarken sıkılıyorum" valla bizde izlerken sıkılıyoruz abi 😀 doğru orantılı.
iyi bari teşekkürler kezzapcım soruyorum sorumu: (çok basit)
Kumsaldaki kız, hollywood, buram buram ter.
Ek ipuju
daktilo, duvar kağıdı, otel.
Ya daktilo deyince Deconstructing Harry diyesim geldi de diğer ipuçlarına uymuyor sanki...
Ha bir de otel odası muhabbeti vardı belki onunla bağlantılı...
O da olmazsa Million Dolar Hotel diyeyim...
Siz de bana yuh ne alaka deyin! 🙂
Barton Fink
Biliyordumda bekledim biri bilir diye 🙂
ya zaten ilk mesajda bilinmesi gerekiyordu.. üh size 😛 buyrun efenim. sıra sizin.
odalar bile Terliyordu filmde be.:)
Otel-İki Kardeş-Sıcak