ya ben türklerin şu işi pek ii yaptıını düşünmüyorum bilmem katılır mısınız
becerememe sorunu deil sürekli yanlış kararlar alıyolar bence, üzerinde uuraşılmamış dooru dürüst bütçe ayırılmamış filmleri sürüyolar
mesela benim aklıma gelenler
dooru dürüst bi bütçe ayırmıyolar filmelere, hani paraları yok daa kazanamışlar yazık dicem ama diyemiyorum çünkü ellerindeki bi avuç parayla yaptıkları filmde bi ton ünlü isim oynatılar, paalı oynculara harcıyolar yani... kaliteli bi senaryo olsa taam dicem, e deil! oyuncuları ünlü seçip bi yerden kurtarmaya çalışıyolar sanırım....
ondan sonra yönetmenlerin seçimi... mesela büyü filminin yönetmenini kim seçmiş merak ediyorum tanıdık falan mı girmiş olaya yani... ya adam hayatında dooru dürüst korku filmi seyretmemiş biri (kendisi söölüyo bunu ben deil) ama adam korku filmi yönetmeye çalışıyo olmuyo tabi... bide biz türk kültürüyle ilgili bi film yaıyoruz bizimki farklı olucak falan die poh poh luyo filmi. ewt gerçekten farklı bişi oldu o film 🙂
bide sürekli bi uyarlama yapma çabası var, hababam sınıfı, deli yürek, asmalı konak, şimdilerde keloolan gelcek, sonra bide kurtlar vadisi var... bişey tuttumu hemen onun filmini yapıyolar orjinaline yazık ediyolar, hani insanlar orjinalini sewiyo biliyo bizde filmini yaparsak herkes gelir düşüncesi heralde, gerçi yabancı yapımcılarda çok yapıyo bunu ama adamlarda bi birikim var orjinalini aşıyolar... biz daa o kadar gelişemedik bence bu tür denemeler zor... çünkü izleyicide filmle karşılaştırma yapabilecei bi dizi hikaye veya başka bişi var.
uyarlama yapmalarının bi sebebide dooru dürüst senaryo çıkmamasında olabilir. senaryosu kaliteli olan çok az film var.
bu film olayı belli kişilerce yapılıyo ve bu kişiler pek uuraşmıyo bence eminim ki sinema-televizyon, tiyatro gbi yerlerde ünlü olmayan çok başarılı kişiler var bunları ortaa çıkarsalar daa ii olur. hem senarist çıkar, hem oyuncu hem de yönetmen... yapımcıların sayısının artması lazım, mesela kkymn production da bu piyasaya girmeli 😀 düşük bütçeyle kaliteli filmelr yapar sonra para kazanıp büyük bütçeli daa kaliteli filmler yapar 🙂
sanırım senin de dediğin gibi en büyük sorun senaryo ama şunu da unutmamak lazım.Amerikan sineması dışındaki neredeyse tüm sinemalar aynı sorunu yaşıyor.
Bu noktada aklıma bir amerikan yapımı olan testere geliyor.1 milyon dolar lık hollywood a göre komik bir bütçeyle iki genç tarafından çekilen film tüm dünya yı kasıp kavurmadı mı?Ama amerikan sineması bir taraftan 100 milyon dolarları geçen filmler üretirken bir yandan da gençlerin önünü kapatmıyorlar.Neden biz de testere gibi iddialı senaryolu yapımlar yapamayalım ki?Niye bir 1 milyon dolar harcayıp sadece sansasyonel olsun diye döngel karhanesi yada hababam sınıfı gibi gişe yapması garanti olan filmleri çekiyoruz.Çünkü film sektörü yok.Her yapımcı cebinden para veriyor.Bi de üstüne üstlük reklam yasağı uygulanıyor.Amerikan sinemasına bakıyoruz en pahalı bütçeli filmlerin orasına burasına reklamı yapıştırıyolar ama paralarını da alıyorlar.Yapımcılar neredeyse hiç para harcamıyorlar.Çünkü onlarda bazı şeyler rayına oturmuş
Biz bu işleri rayına oturtmamız için yani sektör olabilmemiz için toplumu bilinçlendirmeliyiz.Tabi bilinçlenmesi gerekenlerden biri de benim!Hangimiz sinemaya gidiyorki düzenli olarak.70 milyonluk ülkede en fazla 4 milyon kişi sinemaya gidiyor.DVD ve VCD piyasası da sadece kiralamak olayından öteye gidemiyor
Ya biraz uzun oldu galiba ne biliim öle bi anda yazıverdim.Cümlelerin düşüklüğüne pek takılmayın!!
Sinematek-istanbul
http://www.sinematek.org.tr" onclick="window.open(this.href);return false;
Herşey beraber işler ...yani bu ülkede alllah aşkına bi etrafınıza bakın ,adamakıllı neyin sektörü işliyorki sinema işlesin.Hangi sanat daı adam akılı kendi sektörünü oluşturabilmiş. Kim gidiyor tiyatroya vs. bunların hepsi sistemle ve toplumun kültür yapısıyla alakalı şeyler. Bakın yanı başımızda İran var ve adamlar ambargo altında yaşıyorlar ve hersene ortalama 90- 100 arası film üretirler. Ben Diyarbakırlıyım ve Urfa bize yakın... orada turist iranlıları görüyorum ve adamların üstlerinde elbise yok ama ellerinde kamera var ,ingilizce biliyorlar ve buraya geldikleri otobüslere inanınki Türkiyenin birçok yerinde kimse binmez.Hani hakaret anlamında söylemiyorum, adamlarda kültür var ve bu toplumsal birşey. Bizde olmayan bir şey....işte bunun gibi hem toplumsal olarak biz yokuz hemde sistem olarak kalitesiz bir kaç filmin dışında birşey yok.Yunanistan ın nufusu İstanbul kadar anca vardır ama onlarda 100 civarında film üretiyorlar. Oysa sinema sadece parayla olan bi şey değildir. Düşük bütçeylede sinema sektörünü kurabiirsiniz ancak bizde bu işi adam gibi yapan olmadığı için senaryosuyla ön plana çıkacağından mankenleriyle ön plana çıkmaya çalışıyorlar ve dünyanın parasını iki tane sür...ğe veriyorlar.... ondan sonra birde televizyona çıkıp bu ülkede niye sinema yok diyorlar...
Çoktandır yokdum herşey uçmuş gitmiş ...
şu anda senede 20 civarında türk filmi çekiliyor .çoğuda komedi ağırlıklı garanti işler..bir sinemanın bir sektör olabilmesi için kendi yağıyla kavrulması lazım dediğiniz gibi sanal reklam uygulaması bence olmalı çok saçma..fazla abartıya kaçmamk suretiyle filme katkıdır bence. ama bir 10 sene öncesine bakarsak iyi duruma gidiyor sektör. ben eski filmleri düşünüyorum da 10 sene evvel hala dublajlı çekimler bütün filmi sadece tripod ve sabit çekimlerle tamamlanmış belki senaryo iyi ama para olm için film rezil olmuş
en azından şimdi sesli çekilebiliyor. ne bilim gorayı düşünün.türk sinema sektörünün geldiği noktadır gora .digital effectler artık zor değil crane dolly stedicam flycam kullanabiliyoruz antalya film stüdyoları sayesinde elimizde artık büyük platolar var bence başka sektörlerinde ilgisini çekicek biraz zamana ihtiyaç var. ve bu arada çağan ıramağın babam ve oğlum filmine gidin...
En büyük problemlerden biride bence Senaryonun arayıp bulunamaması. Özgün içerikli senaryolarını elinde bulunduran birçok tanınmamış senaristle birlikte yaşıyorum. (Ben de işin senaryo kısmında bulunan biri olarak.) Amerika'da dediğiniz gibi. İşe yarıyacak senaryoyu iğne deliğinden çıkartıp bulabiliyorlar. Onun yanı sıra Japonların elinden bütün korku filmlerini çekip alıyorlar. Yeterki iş iyi olsun diyorlar. Bizde sektör daha çok popülarite üzerinden işliyor. Kim gündemde abi. hop bi tane senaryo yazalım tamam. iyi kötü çekim tekniklerini ilerlettiklerini düşünüyorum ama senaryo konusunda parmakla gösterilecek kadar az iş çıkmasını anlamıyorum.
tmm da fight club, chuch palahniuk romani ?
yanlış duyum ozaman özür.
sorun aslinda senaryo degil, alin mesela kkymn nin iki tane bomba gibi senaryosu, 5eksi1 ve hikaye, ve hatta the cidik. ama simdi diyelim parasini verip bu senaryolari aldilar,yapimcilar,sponsorlar,kanal yoneticileri hemen diyecekki 'bunu halk anlamaz basitlestirin'( ucundan bucagindan sektore bulasmis herkes bunu duymustur en az bir defa) karsi cikamazsiniz cunku para ve guc onlardadir,senaryoyu basitlestirince de bu defa 'tanidik birileri olmali' diye olmadik insalari projeye sokarlar.
en sonunda o super sandiginiz senaryodan cika cika 'aysegul bakkala gitti' tadinda bir film cikar.
bunun istisnasi cok nadiren ugur yucel gibi ustadlar tarafindan uygulanir, mesela cektigi yazi tura filmi euroimage dan inanilmaz destek gormus ve tam kendi istedigi sekilde vizyona girmistir, ama bu seferde giselerde surunmus ve hasilat yapmamistir.tabutta rovasata,gemide,lalelide bir azize gibi bir suru ornek daha verilebilir.
yani kisaca sanirim yanlis cok daha derinlerde, herseyden once halkin begeni duzeyinin arttirilmasi gerekiyor. toplumu sadece universitede okuyup david lynch seyreden kitle olarak almayalim, neredeyse kirk milyon kisi bu ulkede polat alemdari gercek zannediyor,olunce bassagligi mesaji veriyor.
bilmem anlatabildim mi?