Gerçi ben kendim hatırlamıyorum 2007'de ne izlediğimi ama...
Belki siz söyleyince hatırlarım.
Hatırımda kalanlar;
Yumurta, Pan's Labirent, Zodiac...
Henüz izlemedim ama Eastern Promises ile ilgili okuduğum yorumlar bu listeye rahatlıkla girebileceğini gösteriyor. Yarın izleyeceğim onu da...
Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikastı ve Dikkat Şehvet de güvendiğim kişilerin yorumlarına göre beğenebileceğim filmler arasında. İzledikten sonra ekleyebilirim...
Children of Men de çok övülüyor, izlemem lazım!
2007'de film izlememişim ben ya...
Klasikleri izlemekten 2007 yılına fırsat kalmamış herhalde...
2006-2007 en iyilerinden;
Animasyon; Ratatouille, The Simpson Movie
Ekşın olarak; Transformers, Children of Men, Live Free or Die Hard (tabiki!heh)
Polisiye; Zodiac, Sis ve Gece
Futuristik; Pan's Labyrinth, Science of Sleep, I'm a Cyborg, But That's OK
Dram; The Number 23, The Fountain
Komedi; Polis, Amerikalılar Karadeniz'de 2(*)
Umut vaat eden; Cloverfield
Aman 2006 listesi oldu daha çok ama 2007'de aklıma pek birşey gelmedi açıkcası.
*Şaka tabi:P
*our AC-130 in the air
aklıma ilk gelen (ki aklıma ilk gelmesi benim beğendiğimi gösterir 🙂 ) 300 spartalı..
"Söz gider, yazı kalır... Aha bunu da buraya yazıyorum..."
Bende klasikleri, eskileri izlemekten çok fırsat bulamadım ama izlediklerimin içinde "Yumurta" en aklımda kalan film..
The Man from Earth'dür.
Tek bir mekanda geçer, bir odada. Ama sizi bir an olsun bırakmaz, hatta yakanızdan tutar, sürekli şaşkınlık küfürleri ile izlersiniz filmi. Film sadece diyaloglardan oluşur ama o kadar iyi yazılmıştır ki görsellik aramazsınız bile.
Kısaca benim senaryo anlayışımı değiştirmiş filmdir "the man from earth", 2007nin değil son 10 senedir seyrettiğim en iyi filmlerdendir.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
300 spartalı: Replikleri çok güzeldi.
Pan'ın Labirenti
Transformers
DejaVu:Amerikalılar Karadeniz'de 2'den sonra izlediğim için çok beğenmiştim.İlaç gibi gelmişti 🙂
...murat...
2006 yapımı ama ben 2007 de izledim little miss sunshine diorum başka bişi demiorum en kötü film ise dead silence dı.
2007 de beni en çok etkileyen film Yumurta olmuştur.
Artık Yumurta, benim en özel filmlerimden..
Ayrıca başka, hımm, şimdi şöyle bi sıkı düşünüyorum, evvet işte şimdi aklıma gelenler;
Parfume:The Story Of a Murderer
Little Children
Cashback
The Pursuit Of Happyness
Pan's Labriynth
Letters From İwa Jima
Grind House-Planet Terror
ve bir sürpriz
Saklı Yüzler
aklıma ilk gelen (ki aklıma ilk gelmesi benim beğendiğimi gösterir 🙂 ) 300 spartalı..
En kötü film kesinlikle 300..
Benim de izlediğim en faşist (ayrım anlamında) filmler arasında yer alıyor 300.
Çok kötü...
Gerçi Zizek bu filme solcu bir film diyor ama, Zizek'in sol anlayışı da bana göre "faşist" olduğundan sorun yok 🙂
Benim de izlediğim en faşist (ayrım anlamında) filmler arasında yer alıyor 300.
Çok kötü...
Gerçi Zizek bu filme solcu bir film diyor ama, Zizek'in sol anlayışı da bana göre "faşist" olduğundan sorun yok 🙂
Altyazı dergisine verdiği röportajda "Filmde ne oluyor? Pers İmparatorluğu nasıl temsil ediliyor? Büyük, çokkültürlü, Yunan’dan çok daha gelişmiş, o büyük toplara, zamanın kitle imha silahlarına sahip, hedonist bir toplum. Ve kime saldırıyorlar? Küçük, zavallı, yoksul insanlara... Görünenin tam tersi yani!" dediği kısmı kastediyorsan Zizek'in okuması oldukça haklı. Tabi faşistliğine ise bir şey diyemem, tartışılır, ama bazı (hatta çoğu) marxist kuramları oldukça yerinde.
Neyse konuyu dağıtmayalım 😉 . Bir ara ayrı bir başlıkta son dönem kuramcıları ve sinemaya etkileri üzerine bir tartışma açmayı istiyorum zaten (Lacan, Facoult, Baudrillard ve Zizek temeli üzerine daha çok)
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Evet o kısmı kastediyorum. Haklı olduğu noktalar da var ama benim ayrımım zaten film üzerinde onun ya da diğer genel değerlendirmelerin ötesinde bir şey.
Bu filmin -ki zizek de bahsediyor röportajda- Amerikan'ın Irak'a saldırısının meşruiyeti için yapılmış bir film olduğu yorumu hakim biliyorsun.
Zizek'in karşı çıkış noktasından, bu noktaya karşı çıkılabilir. Yani tersten okuyup Persleri, Amerika, Spartalıları ise Iraklılar olarak algılamak mümkün. (Çok katılmıyorum buna aslında. Yani Zizek'in o "yamuk bakış" tavrından kaynaklı mantıklı geliyor, ama toplum algısının bu düzeyde olduğunu düşünmüyorum. Toplum ya da birey, diyelim özdeşleştirmeyi bu şekilde yapmaz. Sparta -tarihsel köklerin de katkısıyla- batıdır, Persler de doğu. Filmin genel amacının da bu algıya hizmet ettiğini düşünüyorum. Ama biraz "upper-algı" 🙂 da böyle bir okuma oldukça mantıklı!)
Fakat benim filmi faşist diye nitelendirişimin bu tartışmalarla hiçbir alakası yok. Yani kimin doğu, kimin batı olduğunun, kimin saldırdığının, kimin savunduğunun hiçbir önemi yok. Bu filmi benim gözümde "faşist" yapan Sparta'nın söylemidir: İnsan bedeninin kutsanışı, "güç" söyleminin ön plana çıkarılışı, bedensel mükemmelliğin ana ayrım noktasını oluşturmasının gerekliliği. (burada Persleri, Pers olarak değil "bedensel olarak mükemmel olmayan, ucube olarak okuyorum yani)
Bunun politik örneğini tarihte Nazizm'de gördük mesela.
Değişik bir örnek olarak belki günümüzde, Türkçe Milliyetçiliği algısı da "bedensel"leşmeye başladı:
"Kenan İmirzalıoğlu, Necati Şaşmaz, Pusat (tipin adını bilmiyorum)" (milliyetçi algı yaratma çabasındaki filmlerin ikon tipleri)
Hep yakışıklı, iri yarı güçlü karakterler...
Spartalılar gibi...
Ya da sadece Perslere bakış açısıyla da değil. Diğer Yunanlara ve hatta ucube Spartalılara bakış açısıyla meselenin doğu batı ayrımından öte bir ayrım olduğunu söylüyor film.
Zaten bir Sparta yazısı yazmayı düşünüyordum bu çerçevede. İyi bir özet oldu.
Artık bunu geliştirir koyarım.
"Zaten bir Sparta yazısı yazmayı düşünüyordum bu çerçevede. İyi bir özet oldu.
Artık bunu geliştirir koyarım."
Film üzerine tartışmalara da orada gireriz artık.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Sen eleştir bence, yazının gelişimine de katkıda bulunursun böylece. 🙂
Zahmet olmayacaksa tabi...
Olaya beden yönünden "yamuk bakman" da oldukça "farklı" ve "doğru" bir bakış açısı aslında. Ama şu an vakit darlığından bir cevap veremiyorum. Umarım haftasonu..
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...