fazla diyeceğim birşey yok . sadece şunu söylemek istiyorum : hani her devrin adamı derler ya işte sinan çetinde onlardan biri . bu ülkede onun gibi çok var . bir kadir çöpdemir bir ertuğrul özkök bir mehmet barlas bir nazlı ılıcak gibi daha bir çok isim var bu kategoriye girebilecek . lakin sormak lazım bu adama kardeşim iyi güzel hoşta amacın belli ve bu yasak yıllardır var . madem kafanda bu yasağa karşı tepki var bunu daha önce ifade edemezmiydin ? ve bu devirden sonraki devirde gelecek adamlar tam tersi bir görüşteyse misal chp olsa sen o zaman ne çekeceksin hoş sen ve senin gibilerde bu döneklik bu her devrin adamlığı olduktan sonra siz daha çok dönersiniz daha çok deri değiştirirsiniz .

böyle bir yasak mı olmuş?.. bi de siyah beyaz olmasaymış keşke... ama sıkıcı değil keyifliydi .. romantik adlı filmsi şeyin üstüne daha iyi geldi 😀

komik olmuş, ama o zamanlarda böyle bir yasağın olması bana çok mantıksız geldi. daha ülke savaştan çıkalı 10 yıl olmuş, bir ton ilerici yenilik yapılırken Türk müziğine yasak mı gelmiş? Bu bilgi doğruysa çok garip gerçekten...
filmde askerleri baya salak hatta daha kötü sıfatları da hakedebilecek kişiler olarak göstermiş.
sinan çetinin hükümet yanlısı bir film çekmesi de bana dünyadaki en doğal olaymış gibi geliyor.zaten adam ikide bir akp yanlısı demeçler verip, konuşup duruyor.bir sinan çetin iki cemil ipekçi (muhazafakar eşcinsel) bunların böyle şeyler yapması garip değil 😀

Evet... Öyle bir yasak geldi...
Hatta arabesk müziğin müziğimiz içine giriş sebebin de budur.

İnsanlar Klasik Batı Müziği çalan radyo kanallarından sıkılıp Arap radyolarına yöneliyorlar. Böylece Arap müziğinden etkilenmeler başlıyor.
60 sonları ve 70'lerde de bu etki sayesinde arabesk müzik hortluyor işte.

Batılı müzisyenlerin isimlerini okuyamayn "cahil" cendermenin, Annem Sinema Öğreniyor kısa filminde, batılı yönetmenleri söyleyemeyen "Anadolulu" anneyi anımsatması, bana önemli bir aynılığı hatırlatıyor: Batı, Doğulunun Batılı olma çabasını her zaman sevimli ve tuhaf bulmuştur. Doğu da Batılı olmaya çalışmaktan asla vazgeçmemiştir. Tuhaf ve komik olan şeylere bunları da eklemek gerekir. Sinan Çetin de bunları bir motor gibi kullanmış. Buna bir kısa film diyemiyorum. Sonuç paragrafını da yazmış ki artık buna görüntülü kompozisyon demek daha uygun düşer. Zaten Çetin'in amacının da bir kısa film çekmek olmadığı aşikâr.

Sinan Çetin'in zamanlamasını, nabız şerbetlerini değerlendirmek istemiyorum. Zira bunu üç yıl önce yapsaydı, o zaman da "durup dururken niye böyle bir şey yaptı" denilebilirdi. Sinan Çetin'i tanımadığım için, onun samimiyetsiz olup olmadığı konusunda da yorum yapamıyorum. Filmin sonunda söylediği şeyinse altına ben de imzamı atıyorum. Şekil olarak daha güzel olabilirdi evet.

Vay be, tam Çetin'den beklenecek vasatlıkta.. Filmin Annem Sinema Öğreniyor ile olan yakın ilişkisi ise düşündürücü..

Beynimde çok değişik çağrışımlar yaptı film ama şimdi yazamam onları, biraz daha yumuşatınca inşallah yazabilirim.

Bu adamlar film izlemiyorlar mı hiç? Çok şaşırıyorum..

http://www.musikidergisi.net/?p=143

Bu konularla ilgili biraz bilgi.. 🙂

Allahın adını verdim şu annem sinema ögreniyorun daha fazla reklamını yapmayın ömrümü yedi o film.

Allahın adını verdim şu annem sinema ögreniyorun daha fazla reklamını yapmayın ömrümü yedi o film.

bu annem sinema öğreniyor filmi imdb de bile var.
Berlin uluslararası film festivalinde bile gösterilmiş.
izlemedim ama çok mu iyi bir film?

Kanalturk 12:00

Allahın adını verdim şu annem sinema ögreniyorun daha fazla reklamını yapmayın ömrümü yedi o film.

bu annem sinema öğreniyor filmi imdb de bile var.
Berlin uluslararası film festivalinde bile gösterilmiş.
izlemedim ama çok mu iyi bir film?

Gösterilmeyi geçtim ödül aldı o festivalde.. DÜnyanın en kötü kısalarından benim gözümde..

Olacak okadardan bi skeç gibi bişey abi bu.

daha da kötü..ne kadar çiğğ espriler...ne kadar salakça bi bakış açısı...komik anlayışı ne kadar kötü bu adamın ya...