kezzap soru bekliyoruz,sormayacaksan yada vaktin yoksa baskasina hakkini devret.

Forum yine uçmuş:)

le grand bleu?

arkadaşlar filmlrin Türkçe isimlerinide bi kenara yazalım ki bulması kolay olsun.

asıl türkçe isimlerinden bulmak zordur.

bi kenara yazalım

bi kenara dedim zaten. hani orjinal adını yazdıktan sonra parantez içinde Türkçe isminide yazalım manasında

le grand bleu?
Yeap yeap yeap 😉
Bekliyoruz kareyi.

Arkadaşlar çok özür dilerim ya!
İki gündür giremiyorum dikkat ederseniz.
Yani girip de koymamazlık yapmadım.
Dv-Art affederse, yerine soru soracağım. (Kaybettiğim hakkımı geri alma çabası 😉 )
Nasıl olsa Dv-Art bilecek yine 🙂 😉

affetmek ne demek tabiki sorabilirsin

last tango in paris (pariste son tango) diyeyim

le grand bleu?
Yeap yeap yeap 😉
Bekliyoruz kareyi.

Bu arada hem film hakkinda bir iki fikir belirteyim hem de turkce ismini de yazayim;

Le Grand Bleu ('derinlik sarhoslugu' diye turkceye cevrildi aslinda 'buyuk mavi' demek)
filmi izleyeli cok oldu,yani bir 10 sene kadar o yuzden kesin emin olamadim sahneden,dvd den acip tekrar izledim (bu basligi sevmem sebeplerimden biri bu,yillar sonra filmi yeniden hatirlamak yada bilmedigim bir filmse bulup seyretmek)
Film aslinda cok kisisel bir film bana gore,luc besson cogu zaman cerezlik filmler yapsada arada bir gercekten basarili isler cikariyor.Hem ask hem vefa hemde tam olarak avrupa filmi diyebilirim,yani o hollywood daki devasa konular vesaire yok.Onun yerine sicak diyaloglar,yerinde bir espri anlayisi ve cok guzel bir son var.Filmde bessonun diger filmlerinde de kullandigi 'amerikaliyi kucumsemek' metodu var,bunlarin disinda bir Jean Reno var ki zaten bu tip oyuncular (mesela morgan freeman,forest whittaker gibi) insanda izlerken inanilmaz sakinlestirici etki yaratirlar.
Ayrica Rosanna Arquette i bu filmde begenmediyseniz baska hicbir filmde begenemezsiniz.
Cok fazla teknik veya altmetin okumaya gerek yok cunku dedigim gibi cok kisisel bir film,ama imkani olan herkesin en az mutlaka bir kere seyretmesini gercekten tavsiye ederim.

ayrica eger daha onceden dalis deneyiminiz varsa filmi izledikten sonra hemen esi dostu arayacaksiniz,yok daha evvel dalmadiysaniz icinizde deneme istegi uyanacak.

Benim bir önerim var, Dv-Art yarışmaya katılmasın 🙂 Bütün heyecanı gidiyor 🙂
Ya da ne bileyim gece giriyor, gündüzden soralım soruları, çabuk çabuk cevaplayalım 🙂

Şaka tabi gülücüklerden anladığınız üzre.
Evet cevap doğru!
Bekliyoruz soruyu...

Benim bir önerim var, Dv-Art yarışmaya katılmasın 🙂 Bütün heyecanı gidiyor 🙂
Ya da ne bileyim gece giriyor, gündüzden soralım soruları, çabuk çabuk cevaplayalım 🙂

Şaka tabi gülücüklerden anladığınız üzre.
Evet cevap doğru!
Bekliyoruz soruyu...

tamam cekildim yarismadan (saka yapiyorum 🙂 )
Aslinda benim uyguladigim yontemi uygularsak zevk daha artar diye dusunuyorum,soyle ki;
ilk kareleri biraz daha zor bulunur sekilde secmek(ama ipuclariyla beraber) ve sonrasinda giderek artan ipuclari vermek,3. ipucunda ise daha kolay bulunabilecek bir kare verip(ayni filme ait) oyuncu ismi aciklamak(yada buna benzer saglam bir ipucu) en mantiklisi.
tabiki bundan sonra kalkip 70lerde cekilmis bir iran filminden alakasiz bir kare koymakta gereksiz bir abarti olur.

Ben kimsenin burda 'ooo ben cok biliyorum,sinema denince lumierre kardesler bir ben iki' dusuncesinde oldugunu dusunmuyorum.Onemli olan bahsettigim gibi hafizadaki filmleri tazelemek seyredip unuttugumuz haz veren filmleri hatirlamak bence.
yoksa zaten lumierre ler bir ben iki kubrick uc (saka 🙂 )

senin gosterdigin kare zaten last tango in paris i seyredenler icin butun filmi hatta o sahnedeki (fare korkusunun ustune giden umarsiz asik) replikleri birebir kafada canlanmistir bile daha ilk anda.Zaten sectigin film kult bir film,yeri gelmisken birazda filmden bahsedeyim de izlememis olanlara belki biraz heves getirir;

ultimo tango a parigi (last tango in paris-pariste son tango)
Tarihin en iyi oyuncularindan Marlon Brando nun tam anlamiyla oyunculuk dersi verdigi filmlerden biridir,bastan belirteyim film asiri derecede cinsellik icermektedir (tabi bugun mtv de izleyeceginiz bir kliple kiyaslarsak film romantik komedi bile olabilir o ayri)
Bernardo Bertolucci nin basyapiti diyebiliriz,orta yasli (hatta biraz asmis) bir adamla,genc,tutku ve ask arayan bir kadinin hikayesidir film.Tabi boyle deyince akliniza hulya avsar-ibrahim tatlises filmleri gelmesin.Her avrupa filminin ucundan bucagindan dokundugu tema olan cinsel lik bu filmin ana temasidir,ama oyle siradan bir cinsellik degil,cinsel davranis bozuklugu,cinsel heyecan arayislari gibi temalar kullanilmistir.
Ana olarak bakinca artik duygularini kaybetmis ortayasli ve asiri karizmatik bir adam ve bu adama hayran olup saplanan genc ve heyecanli bir kadin portresi var,bunun altinda ise aslinda roller tamamen degisiyor ve kadinligini kullanarak istedigini elinde tutan kadinla cinsellik ugruna tavrini yavas yavas kaybeden bir adam soz konusu.
Aslinda daha detayli inceleyecektim de filmi izlememis olanlarin keyfi kacmasin.
Tavsiye etmekle yetineyim.

Bu filmin bende cok ayri bir yeri vardir.Cogunuzun ipucu vermeden bilecegini saniyorum.
Hadi bakalim.

Peeeh kareye bak yalnız. Dibim düştü 🙂