Fazla abarttığını sanmam, sevmişssin filmi ya bunun ölçütü budur, gerisi hikaye..
başkası da sevmeyebilir, bu da basit..

mesela ben de sevmiştim kaç para kaç'ı..hani sinemamızda atmosfer yaratamama gibi vahim bi sendromumuz var.. oysa reha erdem o adamın para karşısındaki durumunu öyle güzel bi şekilde anlatmış ki, öyle bir atmosfer yaratmış ki..

hani filmi eleştirenler de genelde finalini ağızlarına dolamış, varsın eleştirsinler.. ben bayağı sevmiştim.

Reha Erdem'i de sinemasını da çok secerim. Fransız menşeili bi adam olduğundan alışıla gelmişten farklı bir dokusu var filmlerinin. Kaç para kaç'ı da izlerken ulen istanbul ama istanbul değil yav dedirtiyor. Belli isimleri çok sever hep aynı kişilerle film çeker taner birsel'e veya ali Düşenkalkar'a mutlaka rastlarsın bi köşede. Bir de korkuyorum Anne'si var ya bunun onuda bi görün derim. Anlatım ve fotoğraf dili olarak belli sahneleri çok akılda kalıcıdır. Böyle adamlar olsun işte sinemamızda.

Bu filmi en az iki kere izlemeye kalktım izleyemedim...

Ama Reha Erdem'i çok severim...
Beş Vakit ve Korkuyorum Anne!
Bunlar çok sevdiğim filmler...

kaç para kaçı izlediğimde bende çok sevmiştim ve hemen Reha Erdim arşivini edinip sinemasını incelemiştim. Beetle in da dediği gibi böyle adamlar lazım, gerekli, elzem...

Ben önce "Beş Vakit" filmini aynı günün de "Korkuyorum Anne" filmi izledim..Sonra kulağıma sıkça gelen "Kaç Para Kaç" filminin de Reha Erdem imzalı olduğunu duyunca üşenmedim onu da buldum ve izledim..
"Kaç Para Kaç" izlerken insanı sıkmayan bir film..İnsan kendisini karakterlerin yerine koyuyor ve bu da filmi akıcı kılıyor.. "O parayı ben bulsaydım" "O boş yere suçlanan çocuk ben olsaydım" gibi gibi..
Filmin sonu gerçekten çok güzel..
(İzlemeyenler burasını okumasın: Filmin başındaki para sahnesinin sonunda görmem çok hoşuma gitti doğrusu)

"Kaç Para Kaç"ı o günden sonra birçok kişiye izlettirdim..Herkes de çok sevdi..Bence o ekibin de en güzel filmi bu olmuş..
Yapanların ellerine sağlık.. 😀

''a ay''ı da severek seyredebilirseniz reha erdem külliyatının hakkını vermişsiniz demektir.. bazı yönetmenlerin ilk filmleri çok sıradışıdır; o ana kadar ki bütün enerjisini, yaratıcılığını, öfkesini büyük bir istekle ilk filmine boşaltır ve bazen sonraki filmlere bir şey kalmaz.. ama o ilk film yeter de artar bile bazen, bütün bir kariyer için.. bunu reha erdem için söylemiyorum çünkü daha bir çok film çekip, o ilk filmdeki başkalığı tekrar bize yaşatabilir, kim bilir...

''a ay'' da münir özkul'un varlığı da çok şey katıyor filme..

Ben öyle g. yönetmenini yirim:)

evet gerçekten görüntü yönetmeni işini hakkıyla yapmış sinemanın görsel boyutunu estetik boyutunu türk filmlerinde bu haliyle görmek bende büyük sevinç uyandırdı:)

Tabi Türk görüntü yönetmeni olsaydı bir de senaryosu a simple plan ile bu kadar benzemese:D daha bi kıymetli olacak benim için emme yinede sevilesi tabiğğğ... Ali hocanın poposunun üstüne düşüşü çok komiktir.