Forum

İran Filmleri

20 Gönderi
13 Üyeler
0 Reactions
9,880 Görüntüleme
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

iran sineması çok güsel yaa.. insan bu kadarmı içten işlenilir yaa bi ülke sinemasında...

 
Gönderildi : 30/11/2006 2:39 am
(@im-juli)
Gönderi: 64
 

http://www.iranianmovies.com/

iyi bir site iran filmleri için işinize yarayacağını düşünüyorum..

 
Gönderildi : 20/01/2007 10:56 pm
 tgs
(@tgs)
Gönderi: 16
 

üzerinde tartisilmasi gereken bir konu cidden. ben de bu sene festivalde "erkekler is basinda" olarak cevrilmis bir film izledim irandan. çok tatmin ediciydi. hatta nuri bilge ceylan da salondaydi..yine abbas'in diger senaryosu "ten"deki gibi tek mekandi..absürd sevenlerin hoslanacagi bir turdu.
yani sira iran sinemasi ile siyasi hayatin paralelligini anlatan verimli bir belgesel de izledim.(iran: bir sinema devrimi) yakinda ntv verecektir, kacirmayin derim. ne yazik ki not alamadigim icin hangi yönetmenin nelerden bahsettigini hatirlamiyorum. ama "parasal" yönünü bırakin "siyasi" olarak da humeyni devriminde sinemalarin çogu yakilmis..bunu tekrar yazmak lazim: yakilmiş.. filmlerde ezan sesi yok diye,kadinlarin diyaloglari fazla diye sansürler olmuş..buna ragmen bir altin çağ yaşanmasinin sebebi ne olabilir?

bir yönetmen ironik bir şekilde "eğer kedi ölmediyse ciğer nerde" gibisinden "şu an filmlerimizde oynayanlar o sinemalari yakan kitlelerin arasindan muhtemelen" demişti gülerek..

benim teorim belgeseli izlemeden önce "engel" teorisiydi..yani trier'in "5 engel"ini bilen bilir. trier üstadi jorgen leth'den bazi engellerle film yapmasini ister. ama leth, engellerle daha bir esip gürler..iran sinemasinda saçmasapan engeller, hem bir motivasyon olmuş, hem de bir eleme olmuş,kalitesiz yapitlar baştan elenmiş,ya "iktidara yaranmak için kalitesiz yapıtlar" ya da "dünyaya açılmaliyim" diyen sinema aski dolu inatçi sinemalar kalmiş diye düşünüyor idim..

yönetmenlerin bazi söyledikleri bu teorimi doğruladı..aralarindan en çok tuttuğum yönetmen: "çok yasaklar oldu..ama en yararlısı holywood filmlerinin yasaklanışı oldu" dedi..bu da malumunuz,ilginç bir ironik gerçekliktir.

yani sira şunu öğrendim: bir yönetmen "nasıl fransada kültürel olarak bir sanat anlayışı varsa (resim,tablo vs) iran da bir şiir medeniyetidir" dedi..gerçekten iranda herşeye rağmen oluşan sanat anlayışına şairlere,sanatçılara baktığımızda bunun izlerini görmekteyiz..

ve "turtles can fly" in yönetmeninin sözlerine baktiğimda onun "iran sinemasi"ndan daha çok "kürt sinemasi" anlayişina uydugunu gördüm. zaten belgeselde de buna yakin şekilde anildi kendisi..

son olarak cbncede gördüğüm, bir adamin çekimler için oyuncu seçmesi, kendisini oynayacak küçük oyuncuyla tanışması,sürtüşmesini vs. anlatan bir filme denk gelmiştim. ama devamini izlemek imkanim yoktu. bu filmin adini,linkini bilen benimle irtibata geçer ise, ya da buraya yazarsa memnun olurum..

yine film ismi olarak belgeselde bir yönetmenin anlattiği iranin ilk önemli filmlerinden biri.. iranli bir genç,amerikalı bir kadinla tanişir..gezerler tozarlar..birbirlerine aşık olurlar..ve sehirde uzun süre sevişecek bir yer ararlar ama bulamazlar..en sonunda adam, bir tarişmada dayak yer..kadinla karakola götürülür. karakolda polisler kadını havaalanina postalar,adami da nezarete atarlar..finalde ise, söylemek zorundayim, kadinin amerikaya giden ucaginin kalkis görüntüleri ile birlikte adamin amerikali kadini düşünerek,yaşadiklarinin heyecanıyla nezarette masturbasyon yaptiği görülür..bir yönetmen bu filmin iran sinemasinin katalizörü olduğunu söyledi. bu filmide bulan,eden varsa bana yazsin..

 
Gönderildi : 22/04/2007 2:21 am
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

güzel tespitler. eline saglık. bende onların yanı sıra bu filmi öneririm.

http://www.imdb.com/title/tt0499537/

 
Gönderildi : 23/04/2007 3:08 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
 

Hayatımda izlediğim en iyi filmlerden biri "Baran".Yönetmen Majid MaJidi döktürmüş gene.Diğer izlediğim filmleride çok sıcak,etkileyici filmlerdi.Bu adam bir dâhi...

Filmde beni en etkileyen sahneler biri işte bu sahneler.Baran'ın yüz ifadesi çaresizliği , üzüntüyü çok iyi yansıtıyor.
Zahra Bahrami rolün hakkını gerçekten çok iyi vermiş.

Hossein Abedini'nin performansıda çok iyiydi.Latif aşkı uğruna yalan söyler , kimliğini satar , ağlar.Bu sahnede Memar (Mohammad Amir Naji)'ın vicdanının sesine kulak vermesi ve latif'e istediği parayı yarına kadar hazırlayacağını söylemeside filmde iyi bir kültür yansımasıydı.Zira bizler garibanızdır ama sıcak kanlıyız ve de vicdan sahibiyizdir deyilmektedir.

Filmin sonunda bu sahnede birşeyler olacakmı diye bir gerilim yaşadım.Bekliyordumki eller birbirine kavuşacak ve bizde diyecektik ki;tamam kızında gönlü var.Ama öyle olmadı.Ardından gelen aşağıdaki sahnelerde ;

Baran'ın Latif'e gülümseyerek bakması ve sonra peçesini örtmesinin ne anlama geldiğini çözemedim ama filmin imdb yorumlarında biri bunu şöyle yorumlamış ; kız sevildiğini anlıyor ama güzelliğinin bir silah gibi erkeği esaret altına almasını önlemek için peçesini örtüyor. Majid bunu mu düşündü bilmiyorum ama benim anladığım bu işin buraya kadar olduğu ve baran'ın yapabileceği en iyi şeyin gülümsemek olduğu idi.Fakat Latif'in fedakarlıklarına değen bir gülümsemeydi kanımca.

Ve Latiften son inciler.Son görevinide tamamlayıp aşkını kalbine gömdü. :rolleyes: ,

Aslında filmle ilgili söylenecek o kadar çok şey varki.Görüntüler,konu,senaryo,oyuncular çok iyi tamamlamış birbirini.İlzediğinizde kıyıda köşede kalmış düşünceleriniz,duygularınız tekrar canlanıyor.Farketmediğiniz detaylar görüntülerde hayat buluyor.

Bir iş arkadaşınızı işte sinirli,hırçın olarak tanıyorsunuzdur.Ama başka şartlarda,başka yerlerde onu çok daha olumlu görürsünüz ve şaşırırsınız.Halbuki insanlar genellikle değişik koşul ve ortamlarda değişik karakter sergilerler.Başına gelen işe karşı refleksi bir ortamda farklı başka ortamda farklıdır.Veya o ân'a karşılaşmadığı bir durum karşısında nasıl davrandığını kendisi bile ilk defa görür.Çünkü böyle bir şeyi daha önce yaşamamıştır ve nasıl tepki vereceğinide pek kestiremez.Mesela şu anda farketmediğimiz bir özelliğiz vardır ve bu özellik şu an için aktif değildir.Fakat evlendikten sonra birde bakarız ki daha önce farketmediğimiz bir karakter eklenir karakterimize ve ben böyle değildim ya deriz.Halbuki o bizde vardı ve uygun zamanı şartları bekliyordu.Tabi bu sadece bir örnek.
İşte Baran'ın ilk 15-20 dakikasında Latif için aynı şeyi söyleyebiliriz.Latif geçimsiz,umursamaz,haylaz bir karakterdi.Tâ ki Rahmet diye bildiği ve işini elinden aldığı için kızgın olduğu kişinin aslında bir kız olduğunu görene kadar.Bu esnadan sonra gizemli bir hikayenin kapısı aralanıyor ve Latif içindeki cevheri ortaya çıkarıyor.Latif sen neymişsin be abi dedirtiyor.
NOT
Arkadaşlar dost bir site için (divxforever) Baran ile ilgili bir yazı hazırladım.Baranda bir İran filmi olduğundan konuyla ilgili bir süs taşıdığından buraya da taşıdım.

bu filmi izlememek cok sey kacirmaktir.(sacma sapan tartismalar olacagina biraz sinema tartisilsin diye konuyu dirilteyim)Zaten tek basina memar karakteri bin tane balon hollywood filmine bedel.

 
Gönderildi : 29/10/2007 11:50 pm
Sayfa 2 / 2
Paylaş: