"Yayın Tarihi : 17.10.2004"
Yıl tutuyor..evet..ama isim açısından bize öyle anlatmamıştı.
Asıl güç yokluğun içinde varlık gösterenlerdedir.
http://www.rmznuysal.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;
Baba filminde toplantıya dalma olayını bilmiyorum fakat filmin görüntü yönetmeni ile yapımcısı arasında tartısma oldugunu biliyorum bir süre konusmuyolar. Marlon Brandonun bir sahnesi vardır kafasında şapka, gözleri gözükmemektedir. Yapımcı Marlon gibi bi oyuncunun nasıl yüzünü gostermezsiniz diye görüntü yönetmenini kovmaya kadar işi götürür ama yönetmen görüntü yönetmenine sahip çıkar ve şunlara benzer laflar eder. " Bu adam mafya babası. 5 dakika sonra bir cinayet emri verebilir birini öldürebilir. Gözler insanı ele verir, gizemi ortadan kaldırır. Gözleri göstermemeyi ben tercih ettim."
Marlon Brando'nun 1973 yılında kendisine Baba filmiyle verilen Oscar ödülünü reddedişi:
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1394600985576&ref=nf " onclick="window.open(this.href);return false;
Sergio Leone, Korusawa'nın Yojimbo'sunu aynen karbon kağıdıyla alıp "Bir avuç dolar için" adıyla kakalamıştı ya. Ve sinema tarihinin en sevilen işlerinden biri olmuştu bu film.
Zaten bu proje araklama, karbon kağıdı durumları çok sayıdadır sinema tarihinde, bilirsiniz. İtirazlar, davalar.... Genelde boş çabalardır ama Korusawa'nınki değil. Çünkü herif açtığı davayı bayağı kazanmış ve bu filmden telif almış söke söke. Ama aynen arak arkadaş, bu kadar da olmaz yani. Bildiğin yeniden çevrim gibi birşey.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Türk sinemasında çok sayıda örnek vardır. Özellikle 70 lerde çok yapılmış. Memleketin anadolu kesiminin Avrupa ve Amerikan sinemasına ulaşmasının neredeyse imkansız olduğu bir dönemde sinema biletinin nerdeyse gazoz parası olduğu zamanlarda ne de olsa anlamazlar deyip çok yabancı filmi alıp çatır çatır çekmişler. Bazı önemli yönetmenlerimiz de beni çok şaşırtarak farklı bir yol izleyip amerikalıların 60 larda çektiği ama onlar için çok birşey ifade etmeyen filmlerini bulup alaturka bi forma oturtup vermişler. Misal Köyden indim şehire'nin yabancı versiyonunu izledim. Baya bi değiştirmişler bize çok güzel uyarlamışlar bişey diyemiyorsun haliyle.
Titanic'te, Rose'un yaşlılığını oynayan o eşsiz nuryüzlü ninecik daha 2 ay önce 26 Eylülde ölmüş. Tam 100 yaşındaymış. 🙂
http://www.imdb.com/name/nm0001784/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Forumun geçmiş yapraklarına arada bir göz atarım, bu başlığı hiç farketmemişim. Yuhhh bana...
Türk sinemasında çok sayıda örnek vardır. Özellikle 70 lerde çok yapılmış. Memleketin anadolu kesiminin Avrupa ve Amerikan sinemasına ulaşmasının neredeyse imkansız olduğu bir dönemde sinema biletinin nerdeyse gazoz parası olduğu zamanlarda ne de olsa anlamazlar deyip çok yabancı filmi alıp çatır çatır çekmişler. Bazı önemli yönetmenlerimiz de beni çok şaşırtarak farklı bir yol izleyip amerikalıların 60 larda çektiği ama onlar için çok birşey ifade etmeyen filmlerini bulup alaturka bi forma oturtup vermişler. Misal Köyden indim şehire'nin yabancı versiyonunu izledim. Baya bi değiştirmişler bize çok güzel uyarlamışlar bişey diyemiyorsun haliyle.
Geçtiğimiz aylarda bir Tv kanalında film izliyordum. Kafam yarı fluuuydu... Ekrandaki sarışın kızı Filiz Akın sandım, jönü de nahn bu kimdi diye hırpalanıyordum. Yan karakterler tamamıyla tanıdık geliyor ama vay be daha ismen bilmediğimiz nice Sami Hazinsesler varmış diyorken, anında Viki gibi oldum, kafamda şimşekler çaktı, bu film yabancı nahn dedim. Dublaj aynen bizim yeşilçam olduğundan Türk Filmi sanmadım, abi herşeyi ile tıpatıp aynı... Öyle bir şey ki oyuncu mimiklerini bile onlardan almışız. Hani şu komik tiplerimiz var ya aynı mimikler abi aynı ya... Başrol oyuncularının mimikleri, davranışları her şeyi de aynı... Bu konuda geçmiş filmlerimize tekrar bakmamız lazım. Sinema tarihi açısından yani.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
Bir not ya da anektod değil, bir soru aslında ama gerçekten bana ilginç geliyor:
Bazı filmlerde kısacık, gayet önemsiz bir çekim ya da sekans için devasa bütçeli tercihle yapıldığını görüyorum, çok şaşırıyorum. Örnek vermek şart değil belki ama açıklayıcı olabiir. Karakter birini telefonla arıyor, o karakter özel uçakta. İki çekim konuşuyor. Sonra bir çekim uçağı genel plan alıyorlar. O kadar. U çekimler uçakta olsa ne olur olmasa ne olur? Zengin mengin gibi bir mesaj vermekse amaç Rolls Royce tut, o bile çok daha ucuz ve kolay. Hadi para Hollywood için önemli değil, zaman? Emek?
Pacino'yla Russel Crowe'un oynadığı Köstebek'te var bu mesela. Pacino'nun konuştuğu tipler uçakta. Ne gerek var? Neden böyle bir zahmete ve masrafa giriyorlar ki? Anlamış değilim?
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Bir not ya da anektod değil, bir soru aslında ama gerçekten bana ilginç geliyor:
Bazı filmlerde kısacık, gayet önemsiz bir çekim ya da sekans için devasa bütçeli tercihle yapıldığını görüyorum, çok şaşırıyorum. Örnek vermek şart değil belki ama açıklayıcı olabiir. Karakter birini telefonla arıyor, o karakter özel uçakta. İki çekim konuşuyor. Sonra bir çekim uçağı genel plan alıyorlar. O kadar. U çekimler uçakta olsa ne olur olmasa ne olur? Zengin mengin gibi bir mesaj vermekse amaç Rolls Royce tut, o bile çok daha ucuz ve kolay. Hadi para Hollywood için önemli değil, zaman? Emek?
Pacino'yla Russel Crowe'un oynadığı Köstebek'te var bu mesela. Pacino'nun konuştuğu tipler uçakta. Ne gerek var? Neden böyle bir zahmete ve masrafa giriyorlar ki? Anlamış değilim?
gerçekten uçakta mı konuşuyorlar acaba? Bize uçak diye yutturdukları dekor R.R. nin çekimlerinden daha basit daha pratik ve ellerinin altındaysa?
aslında o uçak çekimlerinin hepsi bir stüdyoda çekliyorsa?
vat is dı metriks ulan derim 🙂
3 2 1 Akııyoorrrr!
Bir not ya da anektod değil, bir soru aslında ama gerçekten bana ilginç geliyor:
Bazı filmlerde kısacık, gayet önemsiz bir çekim ya da sekans için devasa bütçeli tercihle yapıldığını görüyorum, çok şaşırıyorum. Örnek vermek şart değil belki ama açıklayıcı olabiir. Karakter birini telefonla arıyor, o karakter özel uçakta. İki çekim konuşuyor. Sonra bir çekim uçağı genel plan alıyorlar. O kadar. U çekimler uçakta olsa ne olur olmasa ne olur? Zengin mengin gibi bir mesaj vermekse amaç Rolls Royce tut, o bile çok daha ucuz ve kolay. Hadi para Hollywood için önemli değil, zaman? Emek?
Pacino'yla Russel Crowe'un oynadığı Köstebek'te var bu mesela. Pacino'nun konuştuğu tipler uçakta. Ne gerek var? Neden böyle bir zahmete ve masrafa giriyorlar ki? Anlamış değilim?
gerçekten uçakta mı konuşuyorlar acaba? Bize uçak diye yutturdukları dekor R.R. nin çekimlerinden daha basit daha pratik ve ellerinin altındaysa?
aslında o uçak çekimlerinin hepsi bir stüdyoda çekliyorsa?
vat is dı metriks ulan derim 🙂
Evet. Uçak değil zaten. Amerikalı filmindeki gibi bir platform o. Dıştan görülen uçaksa genelde stok görüntü. Zaten aynı dış uçak sahnesini dikkatli bakınca başka filmlerde de görebilir insan. Bir uçağın havadaki 1 saatini çekiyor bir kamera. O 1 saatlik görüntünü 10ar saniyeler (ya da ne kadarsa işte) halinde filmlere satılıyor ya da bedava veriliyor stok merkezinden.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Hah, işte şimdi oldu. İlginç bir cevabı olduğunu biliyordum. 🙂
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Gerçekten uçakta çekildiğini düşünmen daha da ilginç Görkem :D.
Ya öyle değil, çekim pilot kabininde ve pilotu yandna alan bir çekim sick. Dışarısı görünüyor, gökyüzü falan yani. Başka filmlerde kabak gibi belli olan dekor olayı burada sözkonusu değil. Köstebekteki uçak sekansı gerçekten bir garip....
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Tuhaf bir şey yok işte gayet normal greenbox.
greenbox büyük nimet :)adam düz yolda yürüyor sen izleyince savaş meydanında görüyorsun tekme tokat dalacan adamlara bizi hep kandırıyorlar 😀
3 2 1 Akııyoorrrr!