Ali'ciğim içimize işleyen sahneler diye teee yıllar evvel bir başlık açmıştım bunları oraya yazıyoruz.
Ali'ciğim içimize işleyen sahneler diye teee yıllar evvel bir başlık açmıştım bunları oraya yazıyoruz.
Ah cınım, hemen sileyim. Arayayım başlığı. Arama motorumuz geriye dönük arama yapamıyor ya, ondan bulamadım demek.
Ya da silmeyeyim, bu da alıntılar başlığı olsun?
sen iste gülüm:D
http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=10&t=766
sen iste gülüm:D
http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=10&t=766
Evet, ben de sana laf yetiştirirken bulmuş idim ve bunu da alıntılar başlığı yapmaya karar verdim hemence. Hattâ, biraz önce izlediğim filmden yeni bir alıntıyla yeşillendireceğim burayı.
> Donnie Darko - [2001] - Richard Kelly
> Bu filmden iki süper alıntı yapacağım. Biri, Donnie ile "konuştuğu" kız Gretchen arasında. Şöyle ki:
Gretchen: Donnie Darko? What the hell kind of name is that? It's like some sort of superhero or something. (Donnie Darko? Ne garip bir isim bu böyle? Sanki bir kahraman adı gibi).
Donnie: What makes you think I'm not? (Öyle olmadığımı kim söyledi?)
> Diğeri de, Frank ile Donnie arasında:
Donnie: Why do you wear that stupid bunny suit? (Ne diye bu aptal tavşan kostümünü giyiyorsun ki?)
Frank: Why are you wearing that stupid man suit? (Sen ne diye bu aptal insan kostümünü giyiyorsun?)
Aslında bu filmleri herkes izlemiştir zaten ama bazen başka bir yerde yenide gördüğümüzde daha etkili oluyor. Başka alıntılarla devam edeceğim. Ben çok severim.
Donnie Darko'da benim en sevdiğim diyalog Şirinler üzerine dönen muhabbet kısmı. Bir de "Every living creature dies alone" kısmını severim.. Gerisini de komple severim, Lebowski'den sonra en çok izlediğim filmdir, her bir tarafını hatmetmiştim bir ara, hatta geçenlerde metafizik başlığına attığım tartışma konusu ilk Darko üzerine düşünmeye başladıktan sonra aklıma gelmişti.
Lebowski'den koyayım diyorum, komple senaryoyu atmam lazım, o nedenle ben quote generatorının linkini atayım, siz basın basın okuyun 🙂
http://thugbot.net/features/lebowski/
1 2 tane seçeyim dedim, yok yine seçemedim, hepsi ayrı güzel.. Ama şu repliğin yeri de hep ayrı bende
Bowling salonunda Walter'ın Smokey'e silah çekmesi üzerine ortamı terkederler, arka planda bowling salonunu polisler basar
Dude: And you know Smokey has emotional problems!
Walter: You mean--beyond pacifism?
Sonra Goodman'ın bir "Calmer then you are dude" deyişi var ki her izlediğimde gebertir beni gülmekten..
Sonra Star Wars'da Han Solo'yu dondurmak için götürdüklerinde Leia "I love you" der, Han Solo ise bu cümleye gelmiş geçmiş en güzel cevaplardan birini verir: "I know". Her izlediğimde gülerim ama genelde insanlar takılmaz pek o repliğe.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Film değil ama Conan çizgi romanından bir sahne geldi aklıma. İlk sayfayı açarsınız, tam sayfa olarak Conan ve bir dilber uçurumdan aşağı düşmektedirler. Kadın bağırmaktadır: "Conaaann öleceğiz...."
Conan da cevap vermektedir: "Evet kadın...."
Sonraki sayfayı çevirirsiniz, Conan bir eliyle bir dalı diğer eliyle de kadını yakalamış asılı vaziyettedir, şöyle der: "Ama bugün değil..."
🙂
Conan'ın bu ölümü kabullenmiş ama yine de korkusuz haline bayılırım. Mesela Hell Boy'un ilk filminde de bu Conan havası vardı bayılmıştım....
- baço
Sorması ayıp İçimize işleyen sahneler ile filmlerden alıntıların ne alakası var ki bu iki başlık birleştiriliyor? Hayır Handy 35 başlığı varken biri handy ile çektiği görüntü için ayrı başlık açıyor, sonra aynı video bir daha handy başlığına atılıyor, kimse zahmet edip de düzeltmiyor, böyle iki alakasız başlık birleştiriliyor. Çok başarılı bir çalışma..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Aslında açtığım başlığı alıntı için ayırmıştım ama yine de birleştirmişsiniz. Sahne ile alıntı ne de olsa biraz farklı.
Neyse artık.
> Crimes and Misdemeanors - [1989] - Woody Allen
> Woody Allen filmde, toplumsal sorunlara dikkat çeken bir belgesel yönetmenini canlandırıyor. Eşinin abisi de çok önemli ve meşhur bir TV yapımcısı. Eniştesi ve eşi, Cliff'le (Allen) sürekli alay ediyorlar, onun bu toplumsal damarını komik buluyorlar. Cliff de, TV'den ve eniştesinden neden nefret ettiğini şu sözlerle dile getiriyor:
Cliff: Show business is, is dog-eat-dog. It's worse than dog-eat-dog. It's dog-doesn't-return-other-dog's-phone-calls. (Şov dünyasında köpekler gibi rekabet var. Hattâ daha beter, köpekler, diğer köpeklerin telefonlarına çıkmıyor).
Film değil ama Conan çizgi romanından bir sahne geldi aklıma. İlk sayfayı açarsınız, tam sayfa olarak Conan ve bir dilber uçurumdan aşağı düşmektedirler. Kadın bağırmaktadır: "Conaaann öleceğiz...."
Conan da cevap vermektedir: "Evet kadın...."
Sonraki sayfayı çevirirsiniz, Conan bir eliyle bir dalı diğer eliyle de kadını yakalamış asılı vaziyettedir, şöyle der: "Ama bugün değil..."
🙂
Conan'ın bu ölümü kabullenmiş ama yine de korkusuz haline bayılırım. Mesela Hell Boy'un ilk filminde de bu Conan havası vardı bayılmıştım....
Conan, okuyanın algılamasını, duruşunu, kimyasını değiştiren çizgi roman gerçekten. Crom ve Mitra'yı çıkartamazsın havsalandan.
"Kanı akan herşey ölür" hocam. Uğraşır çabalar bir tane bir şekilde vurur, kan çıktığını gördüğü anda gerisi detaydır onun için... 😀
- baço
İlkokulda tanıştığım Conan'ın yaratıcısı ile lise yıllarımda tanıştığım H.P. Lovecraft'ın aynı dergide işe başladıklarını, birbirlerine yüzlerce mektup yazdıklarını ve birbirlerinin hikayelerini ektilediklerini öğrendiğimde şok olmuştum açıkçası. İkisi de muazzam adamlar gerçekten. Conan'ın içinde Cthulhu'ya ve onun mitine ait detayları öğrendiğimde bir acaip olmuştum. Conan gibi bir adamı biliyor olmaktan hep mutlu oldum. Bir sahne de ben vereyim en sevdiğim çizerinden. Crom onları korusun.
Canımı çektirdin valla 🙂
Outlander filmini de izle hocam. Alakası olmasa da atmosferini seveceğini tahmin ediyorum.
- baço
İlkokulda tanıştığım Conan'ın yaratıcısı ile lise yıllarımda tanıştığım H.P. Lovecraft'ın aynı dergide işe başladıklarını, birbirlerine yüzlerce mektup yazdıklarını ve birbirlerinin hikayelerini ektilediklerini öğrendiğimde şok olmuştum açıkçası. İkisi de muazzam adamlar gerçekten. Conan'ın içinde Cthulhu'ya ve onun mitine ait detayları öğrendiğimde bir acaip olmuştum. Conan gibi bir adamı biliyor olmaktan hep mutlu oldum. Bir sahne de ben vereyim en sevdiğim çizerinden. Crom onları korusun.
Abooo, bu yaştan sonra Conan'cı yapacaksın beni şimdi :).
Yau Outlander'a böyle ben rahat bir aksiyon filmi izliyeyim diye oturdum, 15 dakika sonra kapattım, aşırı kötü gittiğinden değil de, o an açmadı beni.. İzleyeceğim ama tekrar bakalım.. Fragmanı bayağı güzeldi.
Yalnız Conan'ın "evet kadın" demesi beni bitirdi :D. Sadece bu replikle bile adamım oldu diyebilirim.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
İzle hocam ben baya bi sevdim. Tüm öğeler çok tadında, heyecanından senaryosuna efektine kadar. Zaten yarım saat 45 dk sonra anlarsın. O düşen eleman mesela uzaylı Conan gibi 😀 (yani kişilik olarak)
- baço
Filmi izliyordum zaten bir ara verip bakayım buraya dedim, üstüne pişti oldu yani. Yanlız Conan ciddi efsanedir. Maalesef sinemaya doğru düzgün aktarılamadı daha önce. Ama umutluyum artık. 300'ü izlerken aklımdan geçirdiğim şey artık zamanının geldiğiydi. 300 ve Sin City karışımı bir görsellik Conan için zemini hazılamıştır artık. Son olarak kadınlarla ilgili bir alıntı daha yapalım, bu da muhteşem.
Kral Conan sarayında 3-4 çam yarması ile kılıç antremanı yapıyor. Ağzından çıkanlar,
"Kimmerya'da sizin gibi dövüşen iyi savaşçılarımız vardı. Biz onlara karı diyorduk."
Yanlız eve giderken çizgi roman satan bir yere uğramam lazım gerçekten, bitim kanlandı.