Forum

İbretlik Filmler - ...
 

İbretlik Filmler - Hatalar

13 Gönderi
7 Üyeler
0 Reactions
3,726 Görüntüleme
(@baco)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bugün bir film izledim Samanyolu TV'de. Ortasından başladım bir sahnesine bakıyordum ışıklar ve kamera kullanımı hoşuma gitti. Biraz zaman geçtikten sonra artık ibretlik olarak izlemeye başladım. Bu kadar imkanı (şaryolar, güzel ışıklar, vinçler vs.) kullanıp bu kadar kötü iş nasıl çıkartılır onun dersine döndü film. Oyuncular kendi kendine konuşur (dur şunu takip ediyim vs. gibi), kötüler aşırı kötü, iyiler sabır küpü, içki tüm kötülüklerin anası, ortalama 5 dk'da bir dua eden tipler, yavaş yavaş giden filmde birden bire bir tempo artışı sonra geri düşüş, iyinin başına gelmeyen kalmaması ama pes etmemesi, kötünün bir türlü akıllanmaması ve hatta insanları aşağılayan sürekli azarlayan bir tip haline gelmesi (buna rağmen kimseden dayak yememesi).. Say babam say. Siz de bilirsiniz bunları.

Ordan aklıma geldi, bir topic açsak dedim. İbretlik filmler ve kesinlikle yapılmaması gerekenler gibilerden. Hem eğlenceli hem eğitici olabilir. Bize en kötü gelen filmleri ya da hataları yazalım.

Mesela bugün öğrendiklerim:

- Karakterlerin kendi kendine konuşması, gerçekten çok gerekli ve iyi olmadıkça insanı güldürüyor ve gerçeklikten koparıyor.

- Kötü bile herşeyiyle kötü, ya da iyi bile herşeyiyle iyi olmaması lazım. Bu kadar kontrast tipler gerçek hayatta bulunmaz.

- Kötü kötü bakmakla kötü adam olunmaz, pis bakışın da bir yeri vardır.

- Him kimsenin sabrı sınırsız değildir, melek gibi karakterler de insana gına getiriyor. Bir bağır çağır, bir rest çek be kardeşim sana neler yaptı Gandhi misin nesin...

- Ufacık bir şüphe yüzünden kararan aşklar konusu yeterince işlenmedi mi... Hele karşındakini dinlememe ve çekip gitmeli, bütün 70-80'li yılların filmleri bunu hala tüketemedi mi yahu...

Sizde var mı?

- baço

 
Gönderildi : 14/09/2008 2:13 am
(@techo)
Gönderi: 0
 

Bu kadar imkanı (şaryolar, güzel ışıklar, vinçler vs.) kullanıp bu kadar kötü iş nasıl çıkartılır onun dersine döndü film. Oyuncular kendi kendine konuşur (dur şunu takip ediyim vs. gibi), kötüler aşırı kötü, iyiler sabır küpü, içki tüm kötülüklerin anası, ortalama 5 dk'da bir dua eden tipler, yavaş yavaş giden filmde birden bire bir tempo artışı sonra geri düşüş, iyinin başına gelmeyen kalmaması ama pes etmemesi, kötünün bir türlü akıllanmaması ve hatta insanları aşağılayan sürekli azarlayan bir tip haline gelmesi (buna rağmen kimseden dayak yememesi).. Say babam say. Siz de bilirsiniz bunları.

Bana da denk geldi ve aynı noktalar üzerinde ben de çok düşündüm, sonunda geldiğim nokta ise bu filmlerin çekim amacı insanlara uç noktaları göstererek bir nevi ders vermek olduğuydu.
Nitekim bu amaç bile kalitesizliği iyi gösteremiyo. Üzerinde pek fazla durmuyolar filmlerin sanırım ve bu gidişatla da filmler aynı kitleye hitap etmeye devam edecek.

Techofilm

 
Gönderildi : 14/09/2008 2:53 am
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

Karakterler kendi kendilerine konuşmasalardı bireysel olaylardan hiçbirşey anlayamayacaktık (çünkü biz gerizekalı televizyon izleyicisiyiz.)

Ama ne derseniz diyin STV'nin filmlerini seviyorum ve izliyorum.En çok sevdiğim de Kapısına gelen bir lokma ekmeğe muthaç kadına yemek vermediler diye akabinde olan depremde evleri yıkılan apartman sakinleri.. sakinlerii, hayır artık değiller..

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 14/09/2008 3:03 am
(@baco)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Hakkını helal et'i gördünüz mü? Direk My name is earl kopyası. Konu ve tip dahil...

Çakma Earl 😀

- baço

 
Gönderildi : 14/09/2008 3:06 am
(@techo)
Gönderi: 0
 

Çaktırmıyonuz ama baya bağımlıymışsınız STV filmlerine be 😆 😆

Techofilm

 
Gönderildi : 14/09/2008 3:45 am
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

Deniz Feneri yapımcılığında milyon dolarlık bütçeli sinema filmleri çekmediler, gittiler bunları çektiler.

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 14/09/2008 4:16 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Valla bunlara örnek, The Happening, Alone in the Dark ve Red Eye aklıma ilk gelenler.. Nasıl rezilliklerdir bunlar..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 14/09/2008 4:24 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Bahadır Abi'nin söylediklerinin hepsine katılmakla birlikte bunun aslında söylemi farklılaşsa da değişik sinemalar tarafından kullanıldığını da belirtmek lazım. Yani sinemayı bir fikri bi düşünceyi manipüle etme aracı olarak kullanma tavrından bahsediyorum. Hollywood bunu başka şekilde yapıyor, Nazi sineması başka şekillerde yaptı, Sovyet sineması başka şekillerde.

Ha bu normal bir duruş mudur? Bence kesinlikle değil. Sanat mesaj verme aracı değildir benim için. Elbetteki bir sözü olur filmin bir derdi de. Fakat bunu bir dayatma biçimde söylemek ayrıdır tabi. Yani sanatı daha çok bir soru alanı olarak düşünmek gerekiyor, cevap alanı olarak değil.

"kuru kuruya mesaj vermek isteyen telgraf çeksin, film değil" sanırım böyle bir sözü vardı Stanley Kubrick'in. Bu sözü söyleyen şahıs, alemin en sert sözlerini söyleyen filmlerine de imza atmıştır. Space Odysey 2001, A Clockwork Orange, Full Metal Jacket vs. Ama bunların hiçbiri söylediği sözü direkt olarak söyleyen, bağıran filmler değil. Sorduğu sorular çerçevesinde ufuk açan filmler.

Yani iyi bir sanatçı olmanın kıstası, verdiğin mesajın doğruluğunda yatmaz bana göre. Ben bir İslami düzen yanlısı da olabilirim, bir Kemalist de, sosyalist de, çevreci de...
Ama gidip savunduğum ideolojiyi haykıran bir biçimde "sanat" yaparsam bunun her şeyden önce savunduğum ideolojinin kendisine zararı vardır, çünkü bir ideolojiyi, bir söylemi belli ifadelerle kısıtlamak o ideolojinin zaman içinde ölümüne neden olacaktır. O nedenle belli bir ideoloji çerçevesinde bile sanat yapıyorsan bunun yöntemi cevap vermek yerine soru sormak olmalıdır bana göre.

 
Gönderildi : 14/09/2008 3:35 pm
(@red_thermite)
Gönderi: 0
 

stv den once ben gerçek kesiti izlerdim flash da ve inanılmaz gulerdim..oyuncular kasıtlı olarak kotu oynarlardı sanki..ama şu bi gerçek karakterin kendi kendine konuşması gerçekten çok çok kotu gozukuyor ve sanki" ben burda bunu anlatmak istedim ama beceriksizliğimden korktuğum için birde konuşturayımda anlasınlar"..

http://cirkinadamlar.blogspot.com/

 
Gönderildi : 13/11/2008 4:56 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Klip çeken arkadaşlarda TVT diye bi kanal var. Beni resmen hipnoz ediyor. Kanal geçerken şöyle bi bakıyorum meğer 1.5 saat geçmiş gitmiş. Her klip başka bir ders başka bir heyecan. Triko kazakla boyasız ayakkabıyla montla klip çeken mi dersin, Boğaza doğru şiir okurken arkadan geçenlere az beriden geçin klip çekiyoruz diyemeyişlerini mi dersin, Klibin sonunda destekçi esnaf (kardeşler pide salnonu) kartvizitlerinin akmasımı dersin... ne ararsan var! Oradaki kliplerden birini dayanamadım araştırdım buldum. Adamın kişisel web sitesi bile varmış:D ortada bahsettiğim kliplerden biri. Bu yine kaliteli kanala göre vasattın üstü yapımlardan biri.
http://www.cevhercan.com/

 
Gönderildi : 13/11/2008 5:21 pm
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

hahahaah bu ne yahu
16:00 ile 22:00 saatleri arasında MSN de.
MSN de yazışmak ve görüşmek için [email protected] adresini kişi listenize ekleyebilirsiniz

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 13/11/2008 5:30 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Şarkının en sonundaki söze dikkat tam bitti derken.

Demet akalın'a kızıp yapmış bu şarkıyı haha hani diyarbakırdan mı geldiniz demişti ya:D
Sanatçı duyarlılığı işte.

 
Gönderildi : 13/11/2008 5:42 pm
(@techo)
Gönderi: 0
 

Beğenmedin mi 🙂
Öldürür bunlar adamı 🙂

Techofilm

 
Gönderildi : 13/11/2008 5:51 pm
Paylaş: