Forumu arastirdim ama buna benzeyen birsey goremedim. Benim gozumden kacmissa oraya yonlendirirse yonetici arkadaslar sevinirim.
Bu konunun icinde hem okudugumuz edebi eserlerin daha filme cekilmeyenlerinden dem vurmak hem de onlarin neden sinema dili ile anlatilmasini istedigimizi konusabiliriz. Yani asmis bir romandir ama sinema ile anlatilirsa neresi daha iyi olur ya da olmaz?
Ben baslayayim:
J.D. Salinger (DOKUZ OYKU isimli kisa hikayelerle dolu kitabindan)
Yesil Gozlum, Al Dudaklim (Pretty Mouth and Green my Eyes): Bir kisa film icin neredeyse bicilmis kaftan bu hikaye. Kismetse cekmeyi dusunuyorum elimdeki projeyi bitirdigimde. Hem karakter derinligi hem de karakterden ziyade olay ve durum tasviri o kadar guzel dengelenmis ki. Enfes...
Teddy: Olum ve reenkarnasyon uzerine tuyleri diken diken eden bir mistik gerilim. Basit, yalin ve ayni derecede gizemli. Bundan da guzel bir kisa film cikar diyorum.
Sabahattin Ali
Kurk Mantolu Madonna: Gecenlerde bahsini actigim ve beni cok etkileyen bir kitapti. Iyi oyuncular ile donanirsa bence cok guzel ve melankolik bir ask filmi olabilir. Donem filmi cekemiyoruz gerci pek ama gunumuze de uyarlanabilir mesela.
Sezgin Kaymaz
Geber Anne: Fantastik Turk edebiyatinin guzide orneklerinden bence. Tamam asmis bir eser degil ama bence guzel bir uzun metraj, fantastik film cekilir bunla. Fena mi olur?
Var mi sizin onerileriniz?..
"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen
Bayram Aygun
http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;
Çekilmesi gerektiği için değil ama (iyi) çekildiğinde hem güzel hem de gişe getiren bir film olabileceğini düşündüğüm bir kitap var: Kumral Ada Mavi Tuna / Buket Uzuner.
Kitap zaten aşırı derecede sinematografik. Bana kalırsa Uzuner de yazarken, "Ah bu kitabın filmini çekseler," demiştir. İçinde aşk var, cinsellik var, şiddet var, eski zamanlar göndermeleri, yeni zamanlar dertleri vs. Her şey var yani. Dozunda ve iyi oyunculuklarla çekilirse, ben de izlemeye giderim. Bir ara ben çekecektim, senaryosunu hattâ Mavi Ada Kumral Tuna diye devamını yazmaya başlamıştım ama sonra vazcaydım.
Suç ve Ceza. Çekildi sanırım ama o kadar iyi değil.
Şöyle "The Return"'ün yönetmeni çekse mesela. Yazamıyorum isimini. 🙂
Tabii ki Puslu Kıtalar Atlası. Altıoklar'da sanırım film hakları.. Ben çekecektim ama 🙁
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Bomba başlık , taşlar dökülsün bakalım 🙂
tutunamayanlar...
ah selim canım selim...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
tutunamayanlar...
ah selim canım selim...
Bence çekilemez.
Çekilmemeli de. 🙂
tutunamayanlar...
ah selim canım selim...
Bence çekilemez.
Çekilmemeli de. 🙂
Demirkubuz'un çekmeye yeltendiğini duydum. Arkadaşları ve ceviz ağacından yapılma sopaları alıp setini, evini, dahi Cihangir'i basarız, yakarız bu gezegeni dedik. Caydı. Beni zor tuttular. Verilmiş sadakası varmış.
Travian'ın Nicolai Hel'i de güzel bir sinema karakteri olurdu aslında. Bir de The Demolished Man var ki, hala nasıl el atmadılar bilimkurguda bu kadar konu sıkıntısı varken hayret.
Filmi çekilemeyecek kitaplardan biri bence.
Demirkubuz tarzı bir hikaye barındırıyor ama sinemayı aşan bir şeyler var o kitapta.
Görüntü çoğu zaman kelimenin ötesine geçebilir benim için ama söz konusu Tutunamayanlar olunca olmuyor.
Yaklaşık 100 sayfa noktalama işareti kullanmadan yazılan o bölümün "kaos" hissini sinemada nasıl verirsin, çok zor.
Belki Kubrick çekebilirdi yaşasaydı. 🙂
Travian'ın Nicolai Hel'i de güzel bir sinema karakteri olurdu aslında. Bir de The Demolished Man var ki, hala nasıl el atmadılar bilimkurguda bu kadar konu sıkıntısı varken hayret.
Aaa evet doğru bak.
Yok Şibumi'nin filmi değil mi?
Şibumi'yi en iyi Jim Jarmusch çeker bence.
Doğu ile batı arasındaki kültürel çelişkiyi bu denli iyi anlatan bir kitabın yönetmeni kültürler arası çelişkinin üstadı (Ghost Dog: The Way of Samurai) Jarmusch tarafından harika yorumlanır bence.
Not: Başlığın bu ana başlığa daha uygun olduğunu düşündüm, taşıdım.
ilk okuduğumda ilk aklıma gelen şeydi tutunamayanları çekmek...20 li yaşların başı...yazdıklarıma ilham...belki de sinemacı olmak istediğimi ilk anladığım zamanların başyapıtı... neden çekilmesin ki..?
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
ilk okuduğumda ilk aklıma gelen şeydi tutunamayanları çekmek...20 li yaşların başı...yazdıklarıma ilham...belki de sinemacı olmak istediğimi ilk anladığım zamanların başyapıtı... neden çekilmesin ki..?
Bilmiyorum, çekilebilir elbet. Bir kamera ve bir hikâyeyle çekilemeyecek film yok ancak Tutunamayanlar konusunda ben biraz eski kafalı takılıyorum. Selim'i ve Turgut'u görmek istemiyorum. Ben onları okurken kendi etime kendi kemiğime büründürüyorum ve Demirkubuz'un fikrini duymak bile istemem. Filme gitmezsin olur biter, dersin. Deme. O flm çekilirse ben giderim. Sövmeye giderim ama giderim. Selim'in, Turgut'un ete kemiğe büründüğünü düşünmek bana ters geliyor. Oğuz Atay'a da ters gelirdi. Tutunayamanlar sadece bir kitap, bir hikâye. Tamam ama hayır ya, değil işte. Valla değil.
Ha şöyle nur şeklinde ışıklı ışıklı gösterirlerse ona varım. Bir şey demem bak. Ama Erkan, Selim Işık'ı Nejat İşler'in oynayacağı söylendi. Sıyırıyordum.
Benim ne çekilsin diyeceğimi az çok tahmin edenler çıkar herhalde.
Castenada Serisinden sıkı bi kolaj ile tüm hikaye çekilmeli. Genelde arak yapıldı bazı filmlerde. (bknz.Blueberry,)
Zamanında Castaneda'ya don juan'ı film yapmak istiyoruz. Hatta Juan'ı Anthony Queen (beyle mi yazılıyordu) oynayacak he de be abi diye teklif geliyor. Castaneda biraz düşünüp sonra uzaklara dalarak "olmaz be abi, Don juan bu... Queen yapamaz diyo." (yuh)
Çok iyi cevap 😀
Otostopçunun galaksi rehberi gibi olur o, eksik kopuk. Bölüm bölüm star wars gibi olmalı anca.
Ben Asimov'un Sonsuzluğun Sonu'nu bekliyorum. Sıkı bir bilim kurgu olur.
- baço