ben izledim taserı sadece denizin dibine doğru çekildiğin hissi veren yukarı dogru süzülen kabarcıklar var üstüne yazılar düşüyor.

Çok kötü bir teaser o, ses kuşağını kim yapmışsa çocuklar önünde 24 saat lolipop yeyip üstüne bulaştırsın.

Çok kötü bir teaser o, ses kuşağını kim yapmışsa çocuklar önünde 24 saat lolipop yeyip üstüne bulaştırsın.

modern beddualar 😀

Oha kadroya bak:)

Mümkünse zaten Mehmet Günsür ve Nejat İşler oynamasınlar.

Merakla bekliyoruz.

Eylem fantazilerin çok iyiymiş:)

VİZONTELE VE GİŞE REKORLARINI KIRMASI BEKLENEN GORA’NIN YÖNETMENİ SORAK, 6 MİLYON DOLARA MAL OLACAK SON FİLMİ DERİNSU’YU ANLATTI...
Gişe rekortmeni Vizontele ve gişe rekorlarını kırması beklenen Gora’nın yönetmeni Ömer Faruk Sorak’ın son filmi Derinsu, 6 milyon dolara mal olacak. Filmin gişe hasılatı ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfı’na bağışlanacak.

Daha ilk yönetmenlik denemesinde Türk sinema tarihinin en çok izlenen filmi ‘Vizontele’yi çekti... Ardından daha şimdiden ‘Vizontele’yi geçeceğine kesin gözüyle bakılan ‘Gora’ filmini yönetti... Ömer Faruk Sorak’la Nisan ayında çekimlerine başlayacağı, 6 milyon dolar bütçesiyle sinemamızın en pahalı filmi olması beklenen ‘Derinsu’ ve kendisinin ‘En büyük hayalim’ dediği uluslararası bir proje olan ‘So Far Away’ (Çok uzaklarda) filmlerini konuştuk. İşte genç yönetmenin, hem yeni projeleri hem de Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz hakkında yaptığı ilginç açıklamalar:

- Hemen ‘Derinsu’ ile başlayalım. Nasıl bir film bekliyor bizi?

‘Vizontele’, Türkiye’nin en çok izlenen filmiydi. Türkiye’nin en pahalı filmi ‘Gora’ ise daha şimdiden ‘Vizontele’nin rekorunu geçeceği söyleniyor. Sürekli çıtayı yükseltmeye çalışıyorum; yeni projem ‘Derinsu’ çok daha kapsamlı bir çalışma olacak. Çanakkale Savaşı, Ertuğrul Fıkrateyni, Atalay Denizaltısı, Dumlupınar Denizaltısı gibi tarihimizde çok acı deniz faciaları yaşandı. ‘Derinsu’nun omurgasını Dumlupınar faciası oluşturuyor ama biz bu olaydan yola çıkarak demin söylediğim diğer faciaları da konu alan tarihi gerçeklere dayanan bir kolaj yapmak istiyoruz. Filmimiz tarihi gerçeklerden yola çıkıyor ama belgesel tadında olmayacak. İçinde aşkın, mücadelenin ve trajedinin yer aldığı bir çalışmaya imza atacağız.

Kahramanlık destanı olacak

- Çok kapsamlı bir projeye benziyor. Senaryo kime ait?

Onur Tan adında bir arkadaşımız yazdı. Kodak Senaryo Yarışması’nda birinci seçilen senaryo üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bu facialarla ilgili çekilen birçok belgeselden yararlandık. Ayrıca Dumlupınar faciasından sağ kurtulan beş kişinin bugün hayatta olan dördünden bilgi aldık. Senaryoda geçen teknik denizcilik terimlerini Gölcük Donanma Kuvvetleri’ne doğrulattık. Dumlupınar’da kurtarılmayı bekleyen 22 kişinin sözlerinin yer aldığı TRT’de bulunan kayıtları da senaryoda kullandık. 48 saatlik kurtarma operasyonunda denizaltına indirilen kablo ile bağlantı kurulmuş. Birkaç saat sonra öleceklerini bilen askerlerimizin insanı gözyaşına boğan ‘Komutanım vatan sağ olsun’ sözleri kayıtlarda yer alıyor. ‘Derinsu’nun en büyük özelliği ise filmin tüm gişe hasılatının ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfı’na bağışlanacak olması.

- Peki bu anlamlı projeye kimler destek olacak... Filmin bütçesi ne kadar?

Bir denizaltıyı batırmak, denizde geçen faciaları anlatmak büyük paralar gerektiriyor. Filmin bütçesinin 6 milyon dolar olması bekleniyor. Tabii bu bütçe içinde Böcek Yapım’ın sağlayacağı teknik destek dahil. Adını şimdi açıklamayacağım birçok önemli işadamı ve sponsor firma ‘Derinsu’ya destek verecek.

- Bu projeyi Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekliyor mu?

Öncelikle kendi imkanlarımızı kullanmayı düşünüyoruz. Ama tabii ki, bazı konularda yardım almamız gerekiyor. Askeri mekán ve araçlarda TSK’nin destek sağlayacağını umut ediyoruz. Zaten bu film Türk askerinin kahramanlık destanı olacak.

- Peki ‘Derinsu’nun çekimleri nerede yapılacak?

Filmi İtalya, Malta ve Almanya’da çekeceğiz. Ama filmin büyük kısmı Malta’daki, deniz filmlerinin çekiminin yapıldığı dev platformda yapılacak. Hatta bizim kullanacağımız denizaltı Harvey Keitel’ın rol aldığı ünlü ‘U-571’deki denizaltı. Ayrıca Dumlupınar’ın bugün Koç Müzesi’ndeki bire bir örneği olan denizaltıyı da kullanmayı planlıyoruz. İç mekánları da İtalya ve Almanya’daki stüdyolarda gerçekleştireceğiz. Bu arada daha kendisine söylemedik ama rekortmen dalgıç Yasemin Dalkılıç’ı da bu filmde oynatmayı istiyoruz. Ondan iyi suyun derinliklerinde nefessiz kalmayı anlatacak kişi yoktur herhalde. Denizaltının çarpışma ve batma sahnesinin hem görsel hem de aksiyon açısından etkileyici olmasını istiyoruz. Kurtarılmayı bekleyen askerlerin yaşadığı korku dolu dakikalarda gerilimi tabii ki artıracağız.

Hamiyet Yüceses’in aşkı

- Kafanızdaki oyuncular kimler?

Konuştuğumuz birçok oyuncu var. Örneğin Şafak Sezer’in, Çanakkale Savaşı’ndan çıkardığımız Kınalı Ali’yi canlandırmasını istiyoruz. Ali filmin komedi yükünü çeken karakterlerden birisi. Albay Altan rolü için de Haluk Bilginer’e senaryoyu yolladık. Ünlü Türk sanat müziği sanatçısı Hamiyet Yüceses’in Atalay denizaltısı faciasında kaybettiği sevgilisinin yer aldığı aşk öyküsüne de senaryoda yer verdik. Hamiyet Yüceses rolünde Başak Köklükaya’yı düşünüyoruz. Oyuncu listesi geniş. TSK’nın tarihini perdeye taşımaya çalışıyoruz. Oyuncu seçiminde çok seçiciyiz.

Gora’da dünya çapında görsel efektler kullandık

- Biraz da ‘Gora’dan konuşalım. Şimdiden ‘Vizontele’nin rekorunu geçeceği söyleniyor?

4 milyon civarı seyirci bekleniyor. Büyük konuşmamak lazım, Türkiye’de her şey olabilir. Ama çok emek harcadığımızı belirtmeliyim. Cem Yılmaz faktörü başlı başına bir olay. Fakat ben filmin teknik özelliklerine de dikkat çekmek istiyorum. Görsel efektler arasından dünya standartlarında bir çalışma yaptık. Bir Türk’ün uzaydaki maceraları daha önce de işlendi ama böyle teknik olanaklarla işlenmedi. Biz kendimizi ti’ye aldırmayacağız.

- Biraz ortalığı kızıştıralım. Türkiye’nin en çok iş yapan ve rekor kırması beklenen iki filmini yönettiniz ama hep ikinci planda kaldınız. Neden?

Bunu medyaya sormak lazım. Medya olayın neresinden ilgilenirse o konuşuluyor. Bir sinema filmi her şeyi ile yönetmene aittir. Benim yaptıklarım ortada. Piyasada çalışmalarım iyisiyle kötüsüyle biliniyor. Ben Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’la çalışmaktan çok büyük zevk aldım. Onlar oyuncu ve senaryo yazarı olarak olmasalardı bu filmler çekilmezdi. Onlar benden bir şeyler öğrendi ben de onlardan.

- ‘Vizontele 2’de görev almamanız kafalarda soru işareti oluşturmuyor mu?

O Yılmaz Erdoğan’ın kararıdır. Biz ilk filmde çok iyi bir ikili oluşturduk. Ben ondan senaryo yazarlığını öğrendim, o da benden yönetmenliği. Zaten ‘Vizontele 2’ çekilirken biz ‘Gora’ya başlamıştık.

- ‘Gora’dan çok önce ‘Vizontele 2’nin çekileceği belli değil miydi?

Evet belliydi. Ama Yılmaz Erdoğan daha ilk filmi çekerken ‘Vizontele 2’yi yönetmeyi düşünüyordu. Kendi tercihidir, saygı duyuyorum.

Cem isterse ağlatır

- Cem Yılmaz ve sizin olmadığınız ‘Vizontele 2’ ilki kadar başarılı olmadı. Sakın devam filmi ilkini aratır demeyin.

Yooo, bu sinema gerçeği... Devam filmi ilkinin başarısını yakalayamaz. İzleyicinin beklentileri değişir. Filmin vizyona girdiği dönem de etkilidir. Filmde olmamamın başarıyı etkilediğini düşünmüyorum.

- Peki Cem Yılmaz’ı oyuncu olarak nasıl buluyorsunuz?

Bence Cem Yılmaz dünya çapında bir oyuncu. Müthiş bir enerjiye ve ciddiyete sahip. ‘Gora’da harikalar yarattı. Cem Yılmaz’ın şu anda dünya çapında bir oyuncu olması lazımdı. Ne yazık ki, onu dünyaya pazarlayamadık. Bu arada Cem Yılmaz’ın sadece komik rollerde değil, dramatik, hatta kötü adam rollerinde bile başarılı olacağını düşünüyorum. Herkesin güldüğü bu adam isterse tüm Türkiye’yi ağlatır.

11 Eylül ve Malazgirt Savaşı aynı filmde

- Gelelim ikinci projeye?

Bu film benim en büyük hayalim. Gerçekleşmesi için ‘Derinsu’ filminin uluslararası piyasada iş yapması gerekiyor. ‘Derinsu’yu bazı Hollywood firmalarına pazarlamayı düşünüyoruz. Yapımcı firmalar ‘Derisu’yu beğenirse ve film gişede başarıya ulaşırsa o zaman ‘So Far Away’ adlı iknici projeme onları ikna edebilirim. Bu filmin tamamını uluslararası prodüksiyon olmasını istiyorum. Çünkü bütçesi 100 milyon dolar civarında.

- 100 milyon dolar mı?

Evet yanlış duymadınız 100 milyon dolar. Şimdilik bu rakam hayal gibi gözüküyor ama her şey ‘Derinsu’ya bağlı.

- 300 bin dolara bağımsız film çekip kapağı Hollywood’a atanların izinde gidiyoruz yani?

Aynen öyle. Küçük bütçeli filmlerle kendisini yönetmen olarak kanıtlayıp, sonra 100 milyon dolarlık filmlere imza atanlar var. Neden o kişiler arasında ben olmayayım. Sonuçta bir zamanlar ‘Vizontele’ ve ‘Gora’ filmleri de hayaldi.

- Siz asıl 100 milyon dolarlık filmin öyküsünü anlatın...

Film 11 Eylül saldırısını düzenleyen teröristlerin uyuşturucu alıp uçağa binmeleriyle başlıyor ve ardından 1071 Malazgirt Savaşı’na dönüyor. O dönemde yaşamış Hassan Sabbah adlı lider de fedailerini haşhaş ile uyuşturup onlara istediğini yaptırıyormuş. Haşhaşın etkisiyle rüyalara dalan fedailer kendilerini cennette sanıyorlarmış. Tabii ki, Sabbah için ölmeyi bile göze alıyorlarmış. Yani Hassan Sabbah bir anlamda bugünün Bin Ladin’i. Filmimiz bir anlamda insanların bir ülkü uğuruna nasıl ölümü göz aldıklarını anlatırken terörü lanetliyor.