Forum

Amatör ve Bağımsız ...
 

Amatör ve Bağımsız Sinemacının Filmini Gösterim Derdi

3 Gönderi
3 Üyeler
0 Reactions
1,863 Görüntüleme
(@fulgura)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Aranıp bakındım ama bu konu çok dağınık yerlerde ele alınmış forumda. O nedenle belki bundan sonra bu tür bilgiler için ortak bir mekan olur diye başlık açtım. Uygun değilse rahatlıkla taşınabilir.

İlginç bir haber okudum ve paylaşayım:

---
5. Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda sinemacılarla akşam yemeğindeyiz... Bir ara mevzu, bağımsız sinemacıların karşılaştıkları zorluklara geldi. Genç bir yönetmen ve yapımcı, öyle ilginç bir şey anlattı ki hepimizin ağzı açık kaldı. İşte adı bende saklı genç sinemacının, filmini vizyona sokma aşamasında karşılaştığı ilginç olay:

“Filmimi tamamladıktan sonra sponsor arayışlarına başladım. Birkaç firmayla görüştükten sonra filmin gösterileceği salonların yöneticileri bana şöyle dedi:

‘Filmin başında X şirketi sunar ya da Y şirketinin katkılarıyla şeklinde duyuru yapacaksan bunun için bize kopya başına 1000 dolar vermen lazım. Film senin ama perde bizim.’

Sinema sahibi, filmden önce 15-20 dakika reklam oynatıyor, oradan kazandığı paradan filmin sahibine bir kuruş vermiyor ama senin filmine bulduğun sponsordan kopya başına 1000 dolar istiyor. İnanılır gibi değil. Oradan aldığımı sinema salonuna vereceksem niye sponsor bulayım?”

Bu durum, sadece o salon işletmelerine özgü mü, diğerlerinin de benzer talepleri var mı bilmiyorum?

Bir de bazı sinema salonlarındaki reklam kirliliği konusu var.

Bazılarında 20 dakikayı bile aşıyor reklamlara ayrılan süre.

İnsanlar “reklam” değil, film izlemek için bilet alıp giriyor salona.

Hem seyirciden, hem reklam verenden para kazanmak istiyorsan “Film arası”nda yap o işi!

İsteyen izler, istemeyen izlemez.

Önce fiyat etiketi sonra kendi patlamış mısırlardan, cep yakan içeceklerden, bilet ve reklamlardan kazandıklarıyla yetinmeyenlerin, filmine zar zor sponsor bulanlardan da pay istemesi “tekel”den öte açgözlülüğün işareti.

...

Ali Eyüboğlu
http://www.milliyet.com.tr/film-sponsorundan-pay-isteyen/magazin/ydetay/2126114/default.htm

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 03/10/2015 11:16 pm
(@alfred-hitch-chicken)
Gönderi: 0
 

Aslında her şehirde bağımsız sinema salonları kurulsa? Eski açık sinema salonları gibi? Gerçi ona da illaki bir sorun çıkaracaklardır.

"Sinema tüm sanatların içinde bizim için en önemli olanıdır."
-Vladimir İlyiç LENİN

 
Gönderildi : 04/10/2015 3:13 am
(@bagimsiz)
Gönderi: 0
 

Film dağıtım işi tamamen ürün - işletmeci (Film - sinema salonu) arasındaki çekime göre şekilleniyor. Film baskınsa işletme taviz verir, salon sahipleri baskınsa film yapımcısı. Filmine zar zor bir sponsor bulup vizyona çıkabilmiş yeni yetme sinemacıdan kopya başı haraç kesmesini bilirler ama öte yandan "ben şu kadar kopyayla çıkacağım, fazlasını isteyen kendi öder parasını" diyen sağlam seyirci kitlesi olan film yapımcına da boyun eğerler.

DCP çıktı birkaç senedir. Film kopyalama ve şişirme laboratuvar masrafları kalktı ama 650 dolar + haftalık 50 dolar her salon için DCP kirası diye birşey icad etti sinema işletmecileri. Tabi sadece müsait olan ( Filmi her türlü izlenen ve memleketin en büyük birkaç yapım şirketi dışında) film yapımcılarından isteniyor bu. DCP lisansı 2018'e kadar devam edecek diye duydum (Ki o lisansın sinema başına düşen kira ücreti 650 dolar değil, çok daha düşük.) ama bir yolunu bulup yapımcıları yolmaya devam eder salon işletmecileri.

Sinema salonlarının çok büyük kısmının avm ler içinde olması, en büyük salon işletmecilerinin aynı zamanda dağıtım şirketlerine sahip olmaları amatör ve bağımsızın sinemacının filmini salonda gösterimini zorlaştırmaktan öte, imkansızlaştırıyor. Çünkü paranın akışını artırmaya çalışıp alttan gelen yenilerin kendilerini göstermesine izin vermeyen moronkapital bir düzen var. Kendi ayaklarına sıktıklarının farkına vardıklarında çok geç olacak. Şu andaki zengin - fakir aşık romcomları, anlamsız küfür kullanımı, hatta fragmanlardaki seri tokat klişesi varılacak yerin işaretçisi.

Çok yazmışım, farkında değilim.

 
Gönderildi : 04/10/2015 3:33 am
Paylaş: