olur mu abi. geçenlerde eski kalıntılar, yazılar falan bulmuşlar 2000 yıl önceden.. Adamlar gençlerden dert yanıyormuş, çok değiştiler diye 🙂
Puhaha:D iyiydi.
yok ciddiyim.. insan hep aynı insan..
insan hep aynı insan..
+1
insan aynı olsaydı kuşak çatışması diye bir şey olmazdı.
işte insan çatıştığı için aynı diyorum ya abi.. yani insan hep bi kaos, keşmekeş, kendini beğenmişlikle örülü.. garip bir şey çözemedim ben.. hiç bir kuşak diğerini beğenmez, bozulmuş görür.. neyse konu dağıldı.. pardon..
insan aynı olsaydı kuşak çatışması diye bir şey olmazdı.
Kuşakların çatışma nedeni yaşlıların gençlerin kendilerinin yaptığı hataları görüp onlara müdahale ederek onları kendilerine yönlendirmeye çalışmalarından doğuyor. Bir çok yan sebebi olmasına rağmen bence en önemli sebebi budur. Yani insanın değişmesiyle bir ilgisi yok.
aynı nehirde iki kere yıkanılmaz 🙂
"herakleitos"
aynı nehirde iki kere yıkanılmaz 🙂
"herakleitos"
Konuyu getirip Herakleitos'a bağlaman çok zekice, kutluyorum. Açık kapı bırakmıyorsun bir anlamda.
Herakleitos'dan devam edersek:
Gerçek anlamda nesne sanıların dışında görülmeye açık olan şeydir. Bunun için her yandan bakmayı bilmek gerekir. Görmek için değişik açılara yerleşmek gerekir. Bunun için de belli bir açı olma zorunluluğu vardır. Çıplak gözle görebileceğimiz her şey her anlamda insan boyunda olan şeydir. Ancak varlık tümüyle insan boyunda öğelerden kurulmuş değildir. En çirkin kentler bile uzaktan güzel görünür, en büyük güzelliklerin bile çok yakından bakıldıklarında uyumsuz yanları vardır. Güzel görünüm çok zaman yanıltıcıdır. Gerçeği görmek, her şeyden önce nerede duracağını iyi bilmekle olasıdır. Kendi boyumuzdaki bir şeyi de, örneğin bir insanı da çok yakından ve çok uzaktan iyi göremeyiz. Doğruyu aramanın uzun serüveni acelesi olanlara sıkıcı ve hatta anlamsız gelecektir. ''Altın arayanlar çok kazar az bulurlar'' der Herakleitos. Yalanın cennetleri doğrunun cehennemlerinden daha sıkıntılıdır....
DÜŞÜNCE TARİHİ - Afşar TİMUÇİN
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
aynı nehirde iki kere yıkanılmaz 🙂
"herakleitos"
katılıyorum 😀
70'lerr,
Belki de yaşım itibariyle sindiremediğim, her izlediğimde bu filmi hemen kapat git hissi veren isyankar filmler.
Ben 70 lerin sinemasının başarısını, muhalif tavırlarla toplumu ve iktidarı eleştiren bir sinema anlayışından öte al pacino,robert de niro gibi olağanüstü performanslar sergileyen yetenekli oyuncuların varlığına bağlıyorum. Tabi ki The Godfather'ın olağanüstü bir senaryosu vardı,tabi ki hala günümüze de taşıp gelen usta yönetmenler vardı,ancak bütün bunlardan öte oyuncuların unutulmaz performanslarını bu dönemin en büyük sinema olayı olarak gördüğümü belirtmek isterim.Hemen aklıma gelmişken söyleyeyim Midnight Covboy da Dustin Hoffman, Taxi Driver da Robert de Niro, Serpico da tabi ki Al pacino, ahhh Chinatown Jack Nicholson,The Conservation dan Gene Hackman...
Oyunculuğun zirvesi olarak gördüğüm 70 lerin onca baş yapıta ve birbirinden kıymetli usta yönetmenlerine rağmen bana ve hatta Eglia ya neden samimi gelmediğine dair söyleyeceğim en önemli şey belki de o dönemin ruhunun bi şekilde bize sıcak gelmemesidir.Kimbilir belki bunda o dönemin soğuk atmosferini yansıtan donuk ve mat renklerin kullanılmasının önemli bi payı vardır.
Her şeye rağmen 70 ler sinemasının her filminin buram buram ustalık koktuğunu düşünüyorum,bazen o soğuk atmosfer kendinden uzaklaştırsa da beni başarısını gözardı edemem. Taxi driver da robert de nironun taksisinin üzerinde ki kamera ve şehrin ışıklarıyla scorsesenin yakaladığı muhteşem atmosfer hiç gözümün öünnden gitmez,muhteşem bi deha ne diyim..
Yine belki de yaşım itibariyle bana se7en hayatımın filmi gibi geliyor, tam dönemimin sinemasını yansıtan belki 70 lerin ustalığını yakalamayan ama hafızamdan hiç bir zaman silinmeyen filmim.
Atilla Dorsay amcam da hala eskisi kadar sağlam filmlerin çekilmediğini söylüyor, galiba yaşa başa, karaktere, yetiştiğin ortama da bakar bu sinema sevdası..
Amma konuştum yine karman çurman.70lerden girdim se7en den çıktım. 😯
Herkese sağlıcakla. 🙂
eline saglıkda ben anlamadım sen şimdi 70 leri seviyor musun sevmiyor musun?
Abicim,70 lerin bana sıcak gelmediğini ve bunun bazı koşullara bağlı olduğunu anlatmaya çalıştım. 70 leri seviyorum tabi ki ama se7en örneğini verdiğime göre kendi dönemim de yani 90larda etkilendiğim ve sevdiğim filmlerin sayısı çok daha fazla dolayısıyla 90 lar benim için daha önemli..Hatta küçük bir varsayımda yaptım anlatımımı pekiştirmek için demek ki yetersiz kalmış.
Atilla Dorsay amcam da hala eskisi kadar sağlam filmlerin çekilmediğini söylüyor, galiba yaşa başa, karaktere, yetiştiğin ortama da bakar bu sinema sevdası..
70lerin deha yönetmenlerini,muhteşem oyuncularını göz ardı edip bana sıcak gelmiyor diye sevmiyorum kardeşim dersem büyük haksızlık yapmış olurum.
''Rüşvet almayan bir polise kim güvenebilir ki..?'' Serpico'dan bir replik...
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
en önemli şey belki de o dönemin ruhunun bi şekilde bize sıcak gelmemesidir.Kimbilir belki bunda o dönemin soğuk atmosferini yansıtan donuk ve mat renklerin kullanılmasının önemli bi payı vardır.
Biz de o soğuk atmosferin hastasıyız. Reenkarne olmuş bir ruhun ordan oraya savrulmaları esnasında sıklıkla uğradığı, kendini oraya ait hissettiği, orada uzunca soluklanıp hatta ölmek istediği bir dönem, deneyin başarıldığını düşündüren -Tanrılar çıldırmış olmalı, o dönem- soğuk bir laboratuarda sobanın en gürül gürül yandığı zaman dilimi belki de.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer