Biraz farklı bir yerden bakıyorsun Görkem. Elbette hala var o nesil (yani yeni öğrenmeye çalışan vs.). Ama bizlerden büyük bir farkı var şu anki durumun. Biz o zamanlar hepimiz yeni başlamıştık bu işe. Bs'de bulunan kaç bin kişiyse artık hepsi yeni yeni öğreniyordu her şeyi. Biraz öğrenip, didinip bir yerlere gelenler hemen paylaşıyordu o yola beraber başladığı kişilerle tüm bilgilerini vesairesini.
Ama burada durum farklı. Bir kesim 3-4 yıldır bu işlerle uğraşıyor, 4 yıldır forumda yazıyor, 4 yıldır o mutfak bu mutfak dolaşıyor ve artık işi öğrenmiş adamlar.
Yani herkesin yeni yeni öğrendiği bir yerde elbette muhabbet çok olur. Ama burada durum farklı. FF'de herhangi bir teknik konuda soruna anında cevap alırsın. Ama ben Bs de gayet teknik bir konu hakkında bile sayfalarca gereksiz (tabi şimdi gereksiz geliyor) tartışmalar olduğunu hatırlıyorum. Çünkü herkes yeni öğreniyordu ve herkes 3-5 bildiğini paylaşmaya çalışıyordu. Herkesin bir yerde bilmediği ya da yanlışı vardı. Ve bu durum tartışmayı uzatıyordu.
Kısaca bundan bir kaç sene sonra da bu halleri bile özleyeceğiz, söylemedi demeyin 🙂
a.
b.
c.
d.
e.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Biraz farklı bir yerden bakıyorsun Görkem. Elbette hala var o nesil (yani yeni öğrenmeye çalışan vs.). Ama bizlerden büyük bir farkı var şu anki durumun. Biz o zamanlar hepimiz yeni başlamıştık bu işe. Bs'de bulunan kaç bin kişiyse artık hepsi yeni yeni öğreniyordu her şeyi. Biraz öğrenip, didinip bir yerlere gelenler hemen paylaşıyordu o yola beraber başladığı kişilerle tüm bilgilerini vesairesini.
Ama burada durum farklı. Bir kesim 3-4 yıldır bu işlerle uğraşıyor, 4 yıldır forumda yazıyor, 4 yıldır o mutfak bu mutfak dolaşıyor ve artık işi öğrenmiş adamlar.
Yani herkesin yeni yeni öğrendiği bir yerde elbette muhabbet çok olur. Ama burada durum farklı. FF'de herhangi bir teknik konuda soruna anında cevap alırsın. Ama ben Bs de gayet teknik bir konu hakkında bile sayfalarca gereksiz (tabi şimdi gereksiz geliyor) tartışmalar olduğunu hatırlıyorum. Çünkü herkes yeni öğreniyordu ve herkes 3-5 bildiğini paylaşmaya çalışıyordu. Herkesin bir yerde bilmediği ya da yanlışı vardı. Ve bu durum tartışmayı uzatıyordu.
Kısaca bundan bir kaç sene sonra da bu halleri bile özleyeceğiz, söylemedi demeyin 🙂
a.
b.
c.
d.
e.
Haklı olabilirsin ama merak ettiğim, anlamadığım şu: ff'te yok mu birşeyleri yeni yeni öğrenen? Herkes ya hiçbirşey (katılacak kadar yani) bilmiyor ya da herşeyi (konuşmaya sıkılacak ya da gerek duymayacak kadar) biliyor mu?
Gereksiz de olsa konuşacak, tartışacak hiçbirşey yok mu?
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Bu biraz da kısa filmin alıcısı ile alakalı bir durum. Sanki daha popüler daha revaçtaydı kısa film o dönem. Ve BS birebir kısa film sitesiydi arkadaşlar. Zilyon tane kısa film vardı (evet abarttım) ama inanılmaz fazlaydı. Her birini arşivleme, vizyon bekler gibi bir dünya filmin peşi sıra gelmesi gibi henüz FF de olmayan ve dünya kadar maliyetli bir yükü de sırtlamıştı BS. bu nedenle ucundan kısa filme bulaşmış herkesin filmini izletmek istediği yerdi. Bu açıdan bakıldığında FF, BS kadar kısa film konsepti üzerine durmuyor. BS kadar ciddi bir arşivi yok. Filmler aynı hızla yenilenmiyor. Hala ana sayfası test yayını havasında (Belki de hala test yayını sürüyor). Forumun içeriği kısa filmlerden çok genel anlamda sinema ve aktüelite içerikli. (Ben en çok, "en son izlediğiniz film" sayfasını kontrol ediyorum örneğin.İzlenecek ne tür film var diye tavsiye alıyorum bir nevi) vs vs...
Bu ve bunun gibi bir çok sebepten ötürü şu an çok fazla alıcısı yok. Alıcısı olsun isteniyor mu o da ayrı konu. Ben cidden bir çok insan bu siteyi bilsin diye uğraş verildiğini düşünmüyorum. BS de yönetim afiş bastırmaktan, eş dost sitelere banner vermeye kadar; bir dünya mail grubunda ismini yaymaktan tutun, bir çok TV programı sponsorluğu (isim babalığı, film ve yönetmen sağlama) TV programlarında tanıtımları, hatta festival sponsorluklarına kadar sitenin ismini yayacak ciddi çabalar sarf ediliyordu.
Benim her iki siteyi de okumayı seven biri olarak dışardan gözlemim şudur ki; FF kendi kabuğunda kalmak, bu yapıyı çok da bozmamak derdinde. Hatta sitenin yenilenmesi, filmlerin konulması, sitedeki problemlerin giderilmesi (Bazen gün boyu siteye giremedim bile oluyor, mesaj gönder dediğimde ilkinde gönderdiğini hatırlamıyorum, ara sıra sistemden atıyor beni vs vs...) bile "lütfen" yapılıyor gibi geliyor bana. Boş zamanlarında bir iki arkadaş el atıyorlar da oluyormuş gibi (Belki de öyle bilemem)
Bu sebeplerden ötürü bir çoğunu yakınen tanıdığım büyük bir bölümünü ise yazılarından takip ettiğim arkadaşlar, bu site şu an köy kahvesi kıvamında. Üç beş eş dost akşamları toplanıp en son izlediği filmleri konuşuyor, haber sayfalarının linkini atıyor, tartışmaya değer önemli bir konu nadiren çıkarsa iki kelam ediyorlar. Aynı isimler, aynı muhabbetler...
Sitenin BS gibi ciddi tanıtım, büyüme, "Açılım" programları olmadıkça, kısa film ya da amatör film konseptine daha sıkı sarılmadıkça alternatifi türediği an tükeneceği de çok açık.
Tamamen öz eleştiridir. Admininden moderatörlerine kadar aralarında çok sevdiğim arkadaşlarım da var, niyetim sadece nedenini sorgulamak.
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
Uzun yıllar önce öğrenciliğimiz esnasında stajda iken psikiyatri hocamızın,bizlere videoda izlettiği "Psycho" filmini sahne sahne yorumlaması,bana sinemanın büyülü dünyasına farklı bir pencereden baktırmayı başarmıştı.Ancak bu merakım uzun zaman kaynak ve paylaşım eksikliği nedeniyle filizlenemeyen bir tohum gibi kuytuda kalmıştı.
Beş yıl kadar önce sahip olduğum ilk dijital kameramla yaptığım çekimleri daha bir izlenir hale getirebilmek amacıyla montaj programları ve kullanımlarını ararken yolum KKYMN sitesine düştü.Orada Premiere kullanmayı öğrendim.Bilgisayar ve dijital kamera ortaklığının mucizesine kapıldım.Tamamen yabancısı olduğum bu dünyaya giriş yaptıktan sonra kitabevlerinin raflarında konu ile ilgili kitapları araştırmaya başladım.Elime geçeni okudum.Okuduça öğrendim,öğrendikçe bu dünyanın büyüsüne daha çok hayran oldum.Her ne kadar bu işleri kotarabilecek bir yeteneğim olmasa da yapılan şeyleri daha iyi anlayabilmek adına öğrenmekten vazgeçmedim.
Hele bir de forum denen kavramı keşfetmem hayatımın dönüm noktalarından biridir.Evet nispeten geç bir keşif oldu benim için belki ama bir konu hakkında fikir bilgi paylaşımının yapıldığı bu muhteşem ortamlar benim için pek çok alanda muhteşem okullar oldu.
Dijital medya çağındayız.Dijital görsel sanatlar her geçen gün artan bir önem kazanıyor hayatımızda.Bu dünyaya biraz daha yakın olabilmek,hatta kenarından kıyısından biraz dahil olabilmek amacımız.
Bizim de söyleyecek sözlerimiz var.Bizim de bu dünya ile alıp veremediğimiz sorunlarımız var deyip yola çıktık.Kimi duygusunu ifade için şiir,kimi hikaye,kimi roman yazar ya,işte o hesap biz de görüntülerle anlatalım derdimizi dedik.İşin içinde müzik var,resim var,fotoğraf var,edebiyat var…
Önceleri video klip hazırlamakla ya da video art tarzı şeyler yapmakla kısa film arasındaki farkı anlayamadığımdan kısa filmler yapmak gibi heveslerim oldu.Ancak tabii ki dayanaksız temelsiz her heves gibi bu da sönmeye mahkum oldu.
Yine de vazgeçmedim.Evet belki asla bir kısa film yapamayacağım.Ama burada paylaşılan şeyleri izlemek o kadar güzel ki.Sinemanın,görsel sanatların renklerini keşfetmek çok güzel bir yolculuk.Burada çok güzel yazılar yazan arkadaşlarımız var.Öyle ki geçimini yazı yazarak sağlayan,dergilerde,gazetelerde köşe sahibi pek çok profesyonelden daha dolu,daha yoğun içerikte yazılar okuyorum bazen.
Zaman oluyor kendi öğrendiklerimden üç beş kelimeyi paylaşıyorum.Öğrenmek kadar öğretmek de güzel.
Ancak her seferinde,her konuda dolu bir şeyler yazabilmek o kadar da mümkün olamıyor.Hele ki fikir dolu satırların,cevapların ardından cılız kalacak cümleler eklemek gelmiyor içimden.Zannediyorum pek çok kişi de benzeri hissiyatı yaşıyor.
aydemirse ve jupiter, gerek eleştiri gerek yorum, düşünüp de netleştiremediğim birkaç konuyu açıklamışsınız, ikiniz de çok yerinde tespitler yapmışsınız, hek veriyorum yazdıklarınıza.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Bs niye artık yok ve niye biz devam ediyoruz? Demek ki yanlış yolda olan biz değiliz. Bir şeyler geç ilerliyor evet ama sonu güzel olacak emin olun. Çünkü burada herşeyi hep birlikte düşünüp en doğrusunu bulup yol alıyoruz.
Sitenin yazılımı istediğimiz miktarda bitti. Lütfen herkes filmlerini üşenmeyip siteye yüklesin.
Boş zamanı olan arkadaşlardan haber ve festival duyurusu ekibi kurmak istiyoruz. Kalemine güvenen arkadaşlarında makaleleri yayınlanacak. Hepsinin giriş ekranları hazır. Lütfen özleden başvurun. Pazartesi gibi ana değişiklikler zaten sitede olacak. Sözlük dahil. Sözlük'ten başta "mordevrim" olmak üzere yine site yönetimi sorumlu olacak. Orası da kendi kültürünü zamanla oturtur bence. Baştan katı kurallar koymak ne kadar doğru bilemiyorum.
Acaba Filminizi Paylaşın kısmını kaldırsak mı?
Sadece bir soru, sesli düşünüyorum.
Bence kaldırmayalım hatta.
Zaten bir siteye neden ihtiyacımız olduğunu da pek anlamadım.
Daha derli toplu bir içerik, bir bilgi kaynağı için mi?
Eee onun için de forumun işlemesi gerekiyor.
Forum işlemedikçe, sitenin anlamı nedir?
Sesli düşündüm.
Şu an varolan tek teknik sıkıntımız şu an bu mesajda da başıma gelen "service unavailable" muhabbetidir.
Service unavaible muhabbetinin sonuna eldik kezzap çok az bi süre sonra kendi bilgisayarımız yolda geliyor.
Site gerekliliği insanlara yani kısa filmi üretenlerin dışında asıl müşterisine izletmekte çok etkin. Foruma atıyorum filmle işi gücü olmayan biri gelip içeride film arayıp bulamıyor. Site olunca Filmi çeken yönetmen izleyiciye buluşturma konusunda sıkıntı çekmiyor. En basiti benim bir çok arkadaşım vardı bs'ye girip sadece film izlemek hatta arşivlemek amaçlı giren ve bunlar sadece izleyiciydi. Sonra belli başlı önemli dökümanlar arkalarda kaybolup gitmiyor. Aktuel anlamda selçuğun dediği gibi forum daha işlevsel olacak site açılınca.
Ayrıca bir forumun işleyip işlemediği sorusunun yanıtını sadece forum üzerinde ararsak bu yanlış olur.
Bu forumdan, müthiş yardımlaşmalar çıkmıyor mu? Filmler çıkmıyor mu?
Demek ki biraz da şöyle bakmak lazım:
Artık insanlar yazarak paylaşmaktan başka bir aşamaya da geçmişler bu forum sayesinde.
Tartışma dönmüyor. Evet! Ama bu yukarıda söylediğim mesele evde klavye başında sinema kurtarmaktan daha anlamlı.
Ha diğeri anlamsız demiyorum. İlk başladığımda bilen bilir, her gün 5 tane başlık açardım sinema tartışmak için, şimdi bunu yapmamamın sebebi vallahi de billahi de yoğunluk. Yoksa çok taş birikti eteklerde. Geçen günkü kısa tartışmamız bile bunun üründür. Neşeli Hayat'ı bir beğendim, Özgür aha dedi minimalizm neferlerinden birini kaybediyor.
Söyleyeceklerimi söyleyecek vakti bir yaratsam kim bilir neler der daha. 🙂
Yeni nesil mevzusu gibi olacak ama var böyle bir şey.
İnternet teknolojisi aldı başını yürüdü.
Artık forum teknolojisinin bir hikmeti kalmadı gibi.
Ah nerede o eski yıllar muhabbeti gibi olacak ama, iki kısa cümleyle bazı şeyleri geçiştirebileceğimiz, bir tuşla beğenip, bir tuşla ignore edebileceğimiz bir yapıya alıştırınca bu internet alemi insanı, hadi biz biraz da Görkem'in dediği anlamda "eskiler" olarak biraz daha bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama "yeni nesil" bundan da gelişmiyor, bir şeyler yapamıyor olabilir. Sadece tahmin.
Kadir geçen gün çok güzel bir şey söyledi telefonda. Sitenin tamamını kullancıların oluşturdugu bir sistem gerek. Youtube gibi facebook gibi. Evet ihtiyac belki artık bu. Fakat bu kadard a portal olmak değil aslında benim kafamdaki. Bilmiyorum.
Evet aynen öyle olmalı. Sitenin içeriğini kullanıcılar doldurmalı moderasyon da düzenlemeli. Ama önce bir siteye ihtiyaç var. Site kurulmasının önemi çok büyük. belki hayal gibi gözükebilir ama yapımcıların yeni açılımlar adına bile kısacıları takip etmek isteyebileceği bir yer haline gelebilir. Neden olmasın hatta öyle olsun. Ben sadece bu forumdakiler izlesin diye nereye kadar film yapacağım? Şu sıralar oradan sıyrılmanın yöntemlerini aramıyor muyuz bir çoğumuz. Kısa film yapmayıp sadece izlemek isteyen insanlar var bir de. Kısa filmin insanlara ulaşacağı en büyük platform internettir. Festival falan çok kısıtlı, çoğu gereksiz saçma! Ben o filmle yapacak başka bir şey bulamadığım için gönderiyorum. Bazılarına da hiç gönermiyorum. Ama sonuçta izlenmek, dolaylı olarak da beğenilmek istiyor insan. Kimse sırf sanat için kısa film yaptığını söylemesin ya da önce bir düşünsün, o da olmadı geleceği düşünsün. Buradaki insanların bana yetmediğini söylemiyorum. Ama inanınki çok insan tarafından izlenmek her zaman iyidir. Hala öğrenme aşamasındayım ve bunun (en azından film yapma anlamında) bir an önce geçmesini istiyorum bunun en iyi yolu da halka açılmak. Bu sitenin bir an önce açılması şart. Başka bir şey demiyorum.
BS ye gelince oraya ilk filmimi yüklediğimde inanılmaz bir heyecanla başından ayrılmayıp yorum beklemiştim. Hatta kaç kişi izlemiş onu da takip ediyordum. Fakat foruma dahil olmaya çalışınca kendi içine büzülmüş dışardan gelenleri içine alamayan, dahası aşşağılayan bir yapısı olduğundan en sonunda terkettim çıktım. burasının havası çok farklı orası çok havalı. Buranın havasında dostluk ve samimiyet var dayanışma var. Orda itişme vardıysa insan sağlığına çok yararlı olacağını sanmıyorum bunun. Ama yine de eski BS lilerin, BS nin kapanması karşısında travmatik bir internet ve sinema hayatına sahip olmalarını anlıyorum. Çünkü oradan çıktıklarında,orada gördüklerinden farklı bir dünya da olduğunu anlamaları onlar için zor olmalı. Bunu anlayabilirim. Oradan bir tek zeprayı severdim ben ama 🙂
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Valla Erkan, son yazdıklarına sanırım kimse inanmaz. Çünkü travmatik dediklerin ben, sickman, dude, görkem gibi adamlar. Hiçbirimizin yazdığın şekilde kişiler olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca bizden başka kimse de olmadığı için lafların direkt bize çarpıldığının da farkındayım.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
bugün bir ara düşündüm bugüne hitap edecek bir kısa film sitesi nasıl olmalı diye. film yayınlama konusunda şu format uygun geliyor bana:
http://www.todaysbigthing.com " onclick="window.open(this.href);return false;
mesela bu site hergün internette o sıralar çok izlenen tek bir videoyu sunuyor. kısa ve net. zaman ayırman, seçim yapman falan gerekmiyor. arşiv taramasına falan da ihtiyaç yok. hazırlop yani.
twitter mwitter da öyle. anlık her şey. kullan at.
bs'de de böyle bir yapı vardı aslında. gala yaptıkları için ilgi görüyordu kısacılardan. izlenen ve yorumlanan film de o film oluyordu. geniş bir kitlenin ilgi odağı oluyordu.
başta 2 günde bir yeni film koyarlarken iyiydi. sonra bu periyot yeni tasarıma geçiş falan diye bayağı bir aksadı. ondan sonra toparlayamadılar zaten bsyi.
bence ideal kısa film sitesi hafta içi her akşam saat sekizde yakın zamanda çekilmiş yeni bir kısa filmi anasayfasına koyar. anasayfada banner değil doğrudan video player bulunur verdiğim sitedeki gibi. youtube embedi olmayacak ama. altında yine sitedeki gibi önceki filmler sıralanır. filmle ilgili yorumlar falan da olacak tabii bir köşede. twitterdan da yeni filmle ilgili bilgiler duyurulur. haftasonu da üyelere o hafta gösterime giren filmlerle ilgili böyle resimli mesimli bir bülten mail atılır.
böyle bir şey olursa kısacı açısından facebooktan daha iyi bir alternatif olabilir bence. ayrıca özel olarak kısa film takipçisi olmayan insanlar için de (zaten kaç kişi var ki öyle) günlük takip edilebilecek, can sıkıntısı anında girilebilecek bir site olabilir. bedava türk filmi, izlesinler işte.
videoların köşesinde de sitenin adı yazar böyle porno sitelerdeki gibi:) beğendiği bir film olursa facebookta falan yaysın millet. ne kadar yayılırsa o kadar reklamı olur sitenin. sitenin geliri de anasayfada veya filmden önce gösterilen reklamlardan olur.
bir kısa film kütüphanesinden çok yeni bir şeyin ilk sunulduğu kaynak olması önemli yani.
bir de levent erden'in şu konuşma akçesi kavramı anlamlı geliyor bana bugünün internet dünyası için: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=16161985 " onclick="window.open(this.href);return false;
tek bir film etrafında aynı anda bir kitle toplayabilirseniz onlara kendi aralarında sınırsız konuşma akçesi vermiş olursunuz. facebook'ta paylaşmalarına izin verirseniz bedavadan paylaşma akçesi tedarik etmiş olursunuz. daha ne olsun.
- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.
Hepsi çok değerli fikirler bence. Ben aklıma her geldiğinde fikirlerimi iletiyorum Özgür'e. Ama yavaş ilerliyoruz biraz evet. Aydemirse'nin dediği gibi kapalı bir havuz olmamalı bence de, bir portal devamlı takip edilen bir mecra, yeniliklere açık bir sistem olarak devam etmeli. Çünkü internet çok hızlı değişiyor, evriliyor. Ayak uyduran devam ediyor, uyduramayanı uyduruyorlar, kaldıramazsan kaldırıyorlar yani. Onun için sitenin üyelerinin söyledikleri çok önemli. Sonuçta burası bir internet sitesi içeriğini her mecrada duyurmalı. Facebook şu anda en popüler video izleme mekanı ise oraya embed edilen site filmlerinin başına "filmfabrikası" logosu konmalı mesela. İnsanlar duyup buraya gelmeli "aaa bu da burdaymış böyle site" diyerek. Bence şu an sitenin anasayfası forumundan daha öncelikli yeri. Özgür'ün bana anlattığı Kadir Köymen fikirleri çok değerli, bunların ışığında ilerlemesi lazım sitenin.
Forumun bilgi paylaşımı kısmından bir şikayet yok ama daha hararetli forum için yazmak lazım derim ben yine. Yazın, hararet artsın, fikirler çarpışsın. Bs'de ne nasıl oluyordu hatırlamıyorum ben artık, çok yaşlandım. Ama siyaset konuşulmuyordu mesela, konuşmayı bilmiyor oluyorduk aniden. Futbolcunun kafasına çakmak atan bir denyo yüzünden 30.000 kişi maça giremiyorduk. Burada öyle bir şey de yok, belki de ondan oluyor bilmem tabi. Artık kaynak da çok fazla internette tabi, mecra da çok fazla. Sitenin adının daha fazla duyulması inanın içeriği çok çok etkileyecektir. Biri demişti yukarıda kimdi hatırlayamadım şimdi, insanlar gelir yazar çizer, istediğini söyler. Kalabalıktan korkmak olmaz. Düzen bozulmasın diye moderasyon var, moderasyona da parayla adam almıyor Özgür (gerçi ben bir binlik verdim o ayrı), ama orası kalabalıklaşırsa burası da kalabalıklaşır dengelenir. Süfer olur, kalabalık olsun, çok sesli olsun.
Valla Erkan, son yazdıklarına sanırım kimse inanmaz. Çünkü travmatik dediklerin ben, sickman, dude, görkem gibi adamlar. Hiçbirimizin yazdığın şekilde kişiler olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca bizden başka kimse de olmadığı için lafların direkt bize çarpıldığının da farkındayım.
Yahu ne alakası var. Tabii ki sizi kastetmiyorum. Kendini oradan buraya taşıyamayan kişilerden bahsediyorum. Siz kendinizi burada BS dışında da ortaya koyabilmeyi başarmışsınız ki hala beraberiz. Hele Görkem için asla böyle birşey düşünemem. Sickman zaten heryerde aynı.The dude ü geç gitsin. Ama BS nin havasından mı suyundan mı nedendir bilinmez orda herkez bir acayipti. Sen de biraz öyleydin. Mesela ben BS'yi, senin benim için yazdığın bir mesaj üzerine terketmiştim. Ama burda birbirimizle konuşabiliyoruz. Onun içinde devam eden (Bende de sana karşı) herhangi bir travmatik durum yok. Ben bu forumdaki insanların samimyetine güveniyorum. Ama BS üyeliği sanalda ya da gerçekte hiçbir zaman ulaşılamayacak imkanlar sağlıyordu bir çok insana. Bu yüzden de ordan çıkınca kendilerini var edemediler. Demek istediğim buydu. Zaten sanal değil gerçekte olsa bu kadar kolay harcanamaz bir şeyler. Yemez yani...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...