Forum

Kadir Köymen ve daha bir sürü şey

18 Gönderi
7 Üyeler
0 Reactions
7,123 Görüntüleme
(@ayberk-olgay)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Merhabalar sevgili kkymn forum üyeleri. 🙂 Nostaljik girişimizin hemen ardından konuya gireyim. Bu bir iç dökme yazısıdır öncelikle belirteyim. Belki birilerine bir şeyler çağrıştırır, belki de kimseye hiçbir etki yapmaz ama benim için tarihe düşülmüş bir not olur. Zira bir problem olup da veriler kaybolmadığı ya da üyeliğim yazdıklarımla birlikte tekrar silinmediği sürece açıp okuyabilirim bunu. 🙂

Sinema yapmaya nasıl karar verdim? Kadir Köymen diye birinin filmlerini izledim. O zamanlar biraz ergen modundaydım ve "oha olm adam fayt kılap gibi filmler çekiyor baksana la ne güzel" falan diye heyecan yapıp arkadaşlarıma da izlettim. Onlar da beğendi ama hiçbiri "o çekebiliyorsa ben neden çekmeyeyim?" diye düşünmedi, ben hariç.

Sonra Kadir'in videolarını izleyerek premiere öğrendim, kameralarla ilgili araştırmalar yapmaya başladım hatta bir tane dandik handycam aldım. Fakat çevremde kimse yoktu, nerdeyse hiç arkadaşım da yoktu. O yüzden ancak ayaklarımı falan çekebildim. 🙂 Deneme çekimleri falan yaptım 1-2 ama anlamsız geldi sağı solu çekmek. Hiçbir zaman video artçı ya da belgeselci olamadım zaten. İlk dönem üyelerinden olmama rağmen o zamanlar forumu okuyordum ama bir şey yazmıyordum. Nedenini bilmiyorum, daha doğrusu hatırlamıyorum.

Neyse uzatmayalım hayat hikayesi gibi olacak yoksa. 😀 Kadir'in filmlerini yıllar sonra tekrar izlediğimde teknik anlamda sınırları zorlamasına rağmen sinema dili olarak aslında çok zayıf olduğunu fark ettim. Kendim de o yıllarda film çekseydim aynı sorunu yaşayacakmışım ama bunu da fark ettim. Ben film çekmeye başladığımda bunları geride bırakmıştım aslında. Filmlerimi forumda paylaşmaya başladığımda ise üzücü tepkilerle karşılaştım. Yanlış anlaşılmasın "filmimi sevmediler ühühü" gibi bir şey değildi ya da beğenilmediği zaman bozulmadım, sinirlenmedim kimseye. En ağır eleştirileri yapanlara bile kin gütmedim bu yüzden ya da tavır almadım. Çünkü ben ne yaptığımı biliyordum. Daha doğrusu "neden yaptığımı" biliyordum. Peki neye üzüldüm? Bunca yıldır takip ettiğim forumda aslında kimsenin kimseye "bunu neden yaptın?" diye sormuyor olduğunu fark ettiğime üzüldüm.

"Film çektin bizle paylaştın şimdi sus ve dinle" şeklinde özetleyebileceğim ve asla sevmediğim, savunmadığım tutumla karşılaştım burda. Bana göre bu tavır forumu "güdük"leştiriyordu. Ülkede sinemayla uğraşan tonla başarılı ya da yetenekli genç varken neden çok küçük bir bölümü bu foruma takılıyordu ve neden gün geçtikçe bu sayı azalıyordu? O zamanlar daha kalabalıktı buralar o yüzden fark edilmiyordu belki de bu dengesizlik. Açıkçası ben kısa filmciliği film fabrikasından ibaret sanıyordum ülkede bundan yıllar önce.

Ben neden burda filmlerimi yayınladım? Çünkü beni o filmleri çekmekte motive eden bir şey vardı. Hata yapmak! Ben hata yapmak istiyordum. Daha çok hata yapmak ve bu hatalarımı görmek. Şimdiye kadar yaptığım en iyi şeyin hatalarımı görebilmek olduğunu söylersem umarım kendimi beğenmişlik yapmış olmam. Anladığınız üzere yaparak öğrenme yolunu seçmiştim. Bu yüzden her filmimde başka bir konuyu öğrenmeyi hedefliyordum ve onun üzerine yoğunlaşıyordum. Sizlerden yani forum sakinlerinden, sinemayı benden iyi bilen arkadaşlarımdan bana bu hatalarımı görmemdeki süreci hızlandıracak eleştiriler getirmenizi arzuluyordum.

Bunu defalarca dile getirdiğim halde forumda "herkes istediğini söyler" bakış açısı geçerli oldu hep. Halbuki biraz duyarlı olsaydınız ve bunu değiştirip, amaçsız yorumlar yazanları, gereksiz polemik yaratmaya çalışanları dışlamayı kolektif şekilde başarsaydınız ben buranın şu an çok daha güzel bir ortam haline geleceğine inanıyordum. Olmadı olamadı. Bu yanlış tavırlar yüzünden artık film paylaşmayı bıraktı insanlar. Bu bana göre yanlış tavırları sergileyenler de artık yeterince malzeme çıkmadığı için girmeyi bıraktı sanırım. Şimdi yeni gelen ve sinema hakkında çok fazla fikri olmayan iyi niyetli fakat her şeye "çok güzel" diyen bir grup arkadaş dışında kimse kalmadı nerdeyse.

Şimdi bu lafım da siz yeni gelenlere. 🙂 Tamam insanları desteklemek, yeni işler yapması için motive etmek güzel bir şey. Siz "bok gibi olmuş" diye kestirip atan eskilerden daha sempatiksiniz gözümde her şeye "süper" diyerek fakat sizinkisi sanki daha kötü ya... Yani insanlar yaptığım en kötü işe bile "çok güzel, süper" deseydi bana hiçbir faydası olmazdı sanırım. Egomu tatmin etmek dışında tabi. Onu da makul bir düzeyin üzerinde olursa zararlı buluyorum şahsen. Şişmiş egolar, Dunning-Kruger sendromlu kımıl zararlılarına dönüşüyor çünkü. Ben de öyle yapsaydım şimdi "türkiye'nin en orta yaşlı yönetmeni ünvanını kazandım" diye röportajlar veriyor olabilirdim mazallah.

Şunu düşünmek gerçekten zor mu geliyor size: bir insan bir şeyi belli bir amaç için yapmış olabilir (ki çoğu zaman öyle olması bana göre) ve o şeyi değerlendirirken 1 numaralı kriter amacı olmalı. Yanlış mı düşünüyorum gerçekten? Yani Özgür'ün filmfabrikası filmleri var ya katıla katıla gülerek izlediğimiz. Kurtlar Vadisi çakması mafya filmleriyle dalga geçen sahnesini hatırlıyorsunuzdur, çok gülmüştük. Neden? Çünkü amacı o tür film yapanlarla dalga geçmekti. Peki ya benim amacım o tür bir film yapmaksa fakat bunu dalgaya vurmak istemiyorsam? Mesela yıllar önce aksiyon filmi çekmek istedim ve çektim. Kimse de demedi kardeşim sen niye aksiyon çektin, sen Ceki Çen misin, Buruş Li misin, Day Hart mısın? diye. Filmin adının ingilizce olmasına bile laf edildi. İngilizce eğitimi olan okulda post prodüksiyon dersi için çektiğim ve rektöre yalvar yakar aldırdığım kamerayı kullanmayı öğrenmek ve kurguda ufak tefek numaralar yapabilecek malzeme çıkartacak bir film çekmek istemiştim halbuki.

Yine yanlış anlaşılma olmasın, olmuyordur umarım, herhangi birinin herhangi bir yorumu beni hiçbir zaman rahatsız etmedi. Yani vimeo'dan ya da youtube'dan gelen tanımadığım insanların yorumlarını okudum, ders çıkartacak bir şey varsa not ettim aklıma, övgü geldiyse egomu hafif kabarttım geçtim. Fakat bu forum sakinlerinden gelen yüzeysel eleştiriler beni hep üzdü. Belki de sinemaya başlamama sebep olduğu için duygusal bir bağım da vardı, bilemiyorum. Belki de okulda hocalarımdan alamadığım düzeyde yorumları ancak burdan alabileceğime inancımı yitirmediğim içindi. Ama bir şekilde üzdünüz beni. Beklentilerimi boşa çıkarttınız. Tabi istisna kişileri tenzih ederim. Bana çok şey katmış eleştiriler de aldım mutlaka.

Defalarca da dedim övgülerin bana katacağı bir şey yok, olumlu tek bir şey yazmasanız da olur yeter ki eleştirileriniz yapıcı olsun. "Vay efendim sana eleştiri mi beğendiricez"e kadar geldi konu. Siz farklı bir topluluktunuz benim gözümde, bir zahmet sokaktan geçen adamdan farklı bir şeyler bekleyeyim sizden. Youtube'daki adam da "songül karlı sütyensiz izlesem daha iyiydi" yazabilir zaten, sizin yazmanıza gerek yok ki.

Şimdi burda huzurlarınızda Kadir Köymen'e tekrar teşekkür edeyim. Moderatör ve üye arkadaşlara da iyi kötü tüm olaylar için teşekkür edeyim. Bana gerçekten bir şeyler katan arkadaşlara daha fazla teşekkür edeyim ama tabi. 🙂

Ben film çektim, paylaştım, insanların tepkilerini ölçtüm, kendimi sorguladım, hatalarımı aradım, buldum, düzelttim, yeni hatalar yaptım, onları buldum, içtenlikle söylüyorum ki bana yapılan tüm eleştirileri üzerine kafa yorarak okudum ve en saldırgan cümlelerde bile haklılık payı aradım, bulduysam da bir sonraki işimde mutlaka göz önünde bulundurdum. Artık denemelerim yani ilk aşamam sona erdi ve yapmak istediğim türden işler, özenle yazdığım senaryolar çekmeye başladım nihayet.

"Madem ders için çektin, madem kötü oldu, neden internete koyuyorsun?" diyenler için de son bir not, tüm filmlerim hala vimeo sayfamda duruyor. Duracak da sanırım. Böylece geriye dönüp kronolojik olarak hepsini izlediğimde nerden nereye geldiğimi görebileceğim. Siz de dilerseniz bunu yapabileceksiniz. Geçmişimden ya da yaptığım işlerden asla utanmadığımın kanıtıdır bana göre bu. "Sen bunu neden çektin?" diye soran olursa da üşenmeden uzun uzun açıklamaya devam edeceğime emin olabilirsiniz.

Sevgiler, saygılar. 🙂

 
Gönderildi : 30/05/2012 7:43 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Okunası bir "iç dökme girişimi" olmuş. Bu ve benzeri "benimde söyleyeceklerim var" mesajları dönem dönem forumu ziyaret ederler ve iyi de yaparlar.

Birçok kişi bilir, Ayberkle şahsen de arkadaşım. Ama asla (hiçbir arkadaşıma yapmayacağım gibi) arkadaşım olması onu pohpohlayacağım anlamına gelmez, forumun derinliklerinde defalarca tartışmışızdır da. Hele hele yüzyüze yaptığımız tartışmaları görseniz "aha bunlar şimdi kafa göz birbirine girecek!" dersiniz. İnanın ki durumumuz böyledir.

Neyse, lafı uzatmayayım. Yazıya karşı ve bu metinden çıkabilecek olası mesaja karşı yorumum şudur:
"Yaptığın film b.kum gibi, g.tüm gibi, senden adam olmaz, hem galiba i.nesin sen, bırak bu işi, boyun da kısa, s.ktir git burdan"lar, "aslansın, gaplansın, gel sana kız yapiim"lerden bin kat daha iyidir... Bu gerzek yaklaşımlar işe gerçekten gönül verenlere sökmez zaten, aksine o kişiyi hırslandırır. Bu yaklaşımlarla soğuyanlar zaten (hangi sebeple olursa olsun, niyet, yeteneksizlik vs...) işe dört elle sarılamayanlardır. Şahsen ben, hem kişilik meselesi, hem yöneticilik sorumluluğu, hem hoş bulmama sebebi ile kimseye yukarıda abartaraktan örneklediğim gerzek yaklaşımları göstermiyorum ama bunları hak eden çok sayıda kişi de gördüm yani... Tek bir karikatürist yoktur ki ustalara iş gösterdiğinde azar işitmesin. Ha, biz ustayızda mı azar sayacağız? E pardon ama eğer birileri buraya bir iş atıp bize soruyor ise (hatta özelden, facebooktan mesaj yollayıp "abi, filmimi inceler misin?" diye ricada bulunuyor ise) "u" olmuşuz demek ki. Yani hem fikir isteyeceks,n fikri alınca da beğenmeyip "siz kimsiniz ki bu yorumu yapıyorsunuz?" olacak. Yok kardeşim, o noktada da sen hatalısın. Hatta muhattap yokken rahat davranayım: "öküzlük ediyorsun!"

Ayberkin, eski kötü (ben bizzat gördüm, gerçekten kötü 🙂 ) işlerinin hepsini hala gönül rahatlığı ile savunması, "hala hepsinin arkasındayım" demesi benzerine zor rastlanır bir yaklaşımdır, takdir edilesidir, "helal olsun lan!"dır. Ama kendisine katılmadığım nokta da şudur ki: Kanki, iyi hoş da, buradaki izleyici, fikrini sorduğun adam senin neyi deneyip, neyi denemediğini bilmek, düşünmek, anlamak ve ona göre konuşmak zorunda da değil. İstediğin kadar o konuya deyinmiş ol, eleştiriyi eleştiremezsin. Eleştiri eleştirilmez! Eleştiri önemseniz ya da önemsenmez, bu kadar. Hele hele eleştiriyi yapan asla eleştirilmez. "Filmi kötü" "Sen de kelsin!" gibi birşey yani. "Filmin iyi" "Saçların güzel"mi olacak? Oluyor işte. Eleştiri ile ilgili en doğru yaklaşım, üretenin çenesini kapatıp kendine pay çıkarmasıdır. Eğer kötü yönde eleştirenlere cevap vermek istiyor ise (iyi yöndeki eleştirilere zaten "tşk" yeter genelde) filmin üzerine söylenen pozitif yönlü şeyleri öne çıkarmalıdır.

HErkes kötü diyorsa da o kişi çenesini kapatıp, oturup "ben nerde saçmaladım lan?" diye sormalı, cevap olarak da "daha iyi çalışacağım, sonrkai filmimde görüşmek üzere" (Türkçesi, "ben sizin gazınızı alacam i.neler, bekleyin beni, ağzınıza s.çacam alayınızın) demelidir ve bu motivasyon gayet iyi ve sağlıklı birşeydir...

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 30/05/2012 1:45 pm
(@ayberk-olgay)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Sevgili Görkem, ben sana derdimi tam olarak anlatamıyorum bu konuda. 🙂

Aklıma gelmişken şunu da ekleyeyim. Manisa Altın Üzüm'de bizimle birlikte sahneye çıkıp filmimiz hakkında 15 dakika eleştiri yapan Ezel Akay'ın tavrını ve eleştirilerini görebilseydin keşke. Adam başta "acımasız eleştiri yapıcam, istemiyorsanız baştan söyleyin" dedi. Biz de estağfurullah dedik ve başladı konuşmaya. Belli ki bir şeyleri beğenmiş sevmişti ama iyi şeyleri söylemek size bir şey kazandırmayacak demeye getirdi. 15 dakika boyunca filmdeki tüm eksiklikleri, tek tek, sahne sahne, gördüğü tüm hataları saydı. Kurgusunun uzun olmasından adamın kırdığı yumurtanın sarısının dağılmış olmasına kadar o kadar çok şey söyledi ki. Burda birisi bir film için o kadar çok eleştiri yapsa küfür yer. Fakat adamın tavrı ve amacı o kadar iyi yöndeydi ki anlatamam.

En çok hoşuma giden de "hatalarınızın çoğunun farkındasınızdır herhalde ama ben yine de eleştireyim belki işinize yarar" diyerek başlamasıydı. Gerçekten de saydığı 30 hata varsa 25'inin farkındaydım en azından ama o geriye kalan 3-5 eleştiri benim için çok değerliydi. Farkında olmadığım bazı hataları gördüm.

Bu forumdaki eleştirilerin de bu düzeyde olmasını arzu ediyorum deme sebebim, burayı daha zengin ve birbirini geliştirmeyi amaçlamış insanlarla dolu bir yer haline gelmesini istememdendi. Fakat çoğu insanın bu kadar düşünceli olmadığını görüp bu isteğimden vazgeçtim çoktan. Yine de Görkem gibi birkaç kişi var hala güzel eleştiriler yapan, hatalarını eksiklerini sorgulamanı sağlayan.

 
Gönderildi : 30/05/2012 3:59 pm
(@siyah-ok)
Gönderi: 0
 

Başlığı görünce konu Kadir Köymen sandım ve merak edip okudum 🙂 Zira ziyadesiyle kendisine minnet duyanlardanım.... ALLAH razı olsun...
Haddim olmayarak bende genel bir yorumda bulunmak isterim...Haddim olmayarak diyorum çünkü bir konu hakkında fikrinizi beyan ettiğinizde alacağınız tepkiyi kestiremiyorsunuz...önce bir kuyruğu kıstırıp yaklaşıyorum...Çünkü artık digital çağdayız ve iletişim kuralları değişti...Hayat zor,insanlar mutsuz ve gergin...en ufak bir konuda bile atar tutar gidere bağlayabiliyorlar...(Genel konuşuyorum) haliyle kavgacı biri değilseniz uzak durmayı tercih ediyorsunuz...Reel dünyada iletişimin sınırları ve kuralları vardı...sanalda yok...Üsluplara binaen algılar ve tepkiler farklılıklar gösterir...birine samimi içten harbi gelen başkasına avam gelebilir...Eleştirmek de aslında bir meslektir...sağırlar körler birbirine ağırlar noktasında çatışmaların yaşanması doğal...ben ahçı olmak ve karşımda ki yemeğin içine hangi malzemelerden ne kadar konulmuş...bilmek zorunda değilim...yemeği yer ve bir tat alırım ..beğenirim yada beğenmem...ama maalesef beğenmediğinizi ifade ettiğinizde titriniz sorulabiliyor...ve konu ile alakalı yeterli donanım ve tecrübeye sahip değilseniz,eyvah...Aşırıya kaçan olumlamalar yada tam tersi maksadını aşan yermelerden şikayet etmekte haklısınız..gönül ister ki ne siyah ne beyaz...dengeli griler çoğalsın...Dünya ve içinde yaşadığımız toplum çok ama çok hızlı bir şekilde değişiyor...insanların ömrü uzarken,algı ve ilgileri de aşırı çeşitleniyor... beklentiler yükseliyor...sistem yetinmeyi değil..tüketmeyi hedefliyor...hep daha daha daha....bu çokluğun içinde fark yaratabilenler ancak fark edilebiliyor...egolar fark edilebilmek adına insanları hırçınlaştırabiliyor...(toparlarsam iyi olur 🙂 Hani eşyanın tabiatı deriz ya...yazın sahilde bikinili bir bayan ile aynı bayanı aynı bikini ile kışın asansörde görmek arasında dağlar kadar fark vardır....yani aynı kısa filmi vimeo yada youtube izlemek ve değerlendirmekle film fabrikasın da izlemek arasında haliyle büyük fark var....bu forumu takip eden herkes bir şekilde bu işlerin içinde yada kıyısındadır... her hangi bir denetim olmayınca..klavyesi olan yazabiliyor...Süper diyende oluyor dediğiniz gibi Songül Karlıya dem vuran da...lakin neyi eleştirdiğinizi anlayabilmiş değilim....Sinema insanlar için yapılır...izleyici kalitesi burada yorum yapanlardan daha farklı değil... hepimiz insanız....ki konumuz kısa film...yani yolun başı...hataların eksiklerin olması çok doğal...Bence bir sinemacı yaşadığı toplumu ve insanlarını iyi tahlil edebilmeli...yani ben bir kısa film yapsam ve burada paylaşsam...süpermiş diyen arkadaşın konumlandırmasını ayrı yapar...Songül Karlı diyeni de ayrı ...bunları,eleştiri yada yorum olarak değilde karakter ifadeleri olarak algılar,hiç kendimi üzmezdim...yorumunu gerekçeleri ile ifade edenleri değerlendirirdim...ederlerini dinler,ederlerime katardım... Çözüm noktasında bence adminlere büyük iş düşüyor...hani kontrolsüz güç,güç değildir ya...Forumun niceliği,niteliğine bağlı...nitelikte içeriğe...sahipsiz başı boş bırakıldığında sahiplenen de olur...sahipsizleştiren de.....
İyi şeyler zor olur..... kolaylar da... kolay... Saygılar 😉

yasına Siyah'ım...

 
Gönderildi : 30/05/2012 4:36 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

"Şimdi bu lafım da siz yeni gelenlere. Tamam insanları desteklemek, yeni işler yapması için motive etmek güzel bir şey. Siz "bok gibi olmuş" diye kestirip atan eskilerden daha sempatiksiniz gözümde her şeye "süper" diyerek fakat sizinkisi sanki daha kötü ya... Yani insanlar yaptığım en kötü işe bile "çok güzel, süper" deseydi bana hiçbir faydası olmazdı sanırım. Egomu tatmin etmek dışında tabi. Onu da makul bir düzeyin üzerinde olursa zararlı buluyorum şahsen. Şişmiş egolar, Dunning-Kruger sendromlu kımıl zararlılarına dönüşüyor çünkü. Ben de öyle yapsaydım şimdi "türkiye'nin en orta yaşlı yönetmeni ünvanını kazandım" diye röportajlar veriyor olabilirdim mazallah."

hoşbulduk 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 30/05/2012 10:17 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bu mesajın dürüstlüğüne Ev Sahibim başlığında beni eleştirdiğin kısmı okuyunca inandım. Gerçekten de "nihayet birisi şöyle bir yorum yaptı amk be!" dedim.

Keşke o hale sokulabilseydi zamanında dediğin gibi. Geçti gitti artıkın, n'abalım. Birbirimizi kazandık fena mı 😛

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 08/06/2012 5:34 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Ben Dude'un aksine anlayamadım. Yani benim Ayberk'in yazısından çıkarttığım sonuç kimse neden şunu yaptın bunu neden yaptın diye sormak yerine beğendim ya da beğenmedim diyor. Bu da bi işe yaramıyor. E ben Ev Sahibim başlığında görüntü yönetimi kötü. Eşcinselliğe sığ bakmışsınız bence ayıp. vs. gibi bir eleştiri gördüm. Yani Eşcinselliğe neden bu çerçeveden bakıyorsun demedin bana. 🙂 Ben sormadığın halde oturdum anlattım. Yani benim film en taze örnek olduğu için bunu söyledim. Ayrıca ben eleştirel anlamda da feci gömenleri görüyorum abi. Sahne sahne anlatılan başlıklar var. Bi de zaman geçtikçe eski şeyleri izlemek en fazla nostaljik tat vermeli bence. Şimdi ben oturup bu kafayla hayatta Kadir'in işlerini izlemek istemiyorum aslında. Konjoktur meselesi. Bi de kadir teknik meselelere (montajda, produksiyonda)çözüm getirip onları denemek için bir şeyler yapıyor ve paylaşıyordu bence. O'nun yolu buydu.

Kısa film dünyasının tam tersi forumun dışında bir yerlerde olduğunu aslında defalarca vurguladık. 6 senedir aralıksız her sene film festivali düzenliyorum. Senede 150-200 kısa film geliyor. içlerinden 2-3 tanesini forumda görüyorum. Bunu da hep konuşuyorduk zaten. Bu yüzden burada kendi içinde kapalı devre bi dünya yaratmıştık. Bu dünya tabii ki bu çerçeve içinde kendi fenomenlerini yaratacaktı. Bu fenomenlerin çoğunu şuan profesyonel ortamlarda da görüyorsak çok da yanlış bir beğeniye sahip değilmişiz demektir.

(Kadir'ime selam olsun bi de.)

 
Gönderildi : 11/06/2012 3:11 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Ben forumdaki filmleri çok sıkı takip etmediğimden siz daha iyi bilirsiniz ama forum müdavimi olmayan insanların filmleri çok da iyi işlenmiyordu sanki. Ama bunu anlayabiliyorum, tanımadığımız pat diye gelen adama bodos dalmak kolay değil, başımıza gelenleri bilenler biliyor zaten.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 17/06/2012 3:41 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Ya bu arada... Yazılanları tekrar okudum da...

Bize derdini bir cümle ile özetlesene... ???

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 18/06/2012 11:50 am
(@ayberk-olgay)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Teşekkür ve eleştiri yazısıydı, "özet geç piç"lik bir durum yok. 🙂

 
Gönderildi : 18/06/2012 5:20 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

İşte teşekkürü anladık da eleştirinin odağını anlamakta zorlandık. 🙂

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 18/06/2012 5:51 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

Teşekkür ve eleştiri yazısıydı, "özet geç piç"lik bir durum yok. 🙂

ya bu izmirlilerin küfürleri neden bu kadar sıcak :DDD

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 18/06/2012 6:19 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Ya bu arada... Yazılanları tekrar okudum da...

Bize derdini bir cümle ile özetlesene... ???
Haha, Görkem bunu sen deyince çok komik olmuş 😀

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 19/06/2012 3:43 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Niye la? Ben hep uzun yazdığım için mi?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 19/06/2012 11:15 am
(@karatasa)
Gönderi: 0
 

Ya bu arada... Yazılanları tekrar okudum da...

Bize derdini bir cümle ile özetlesene... ???
Haha, Görkem bunu sen deyince çok komik olmuş 😀
Hakkaten çok ironik 😀

 
Gönderildi : 19/06/2012 4:51 pm
Sayfa 1 / 2
Paylaş: