O zaman, daha önce birçok kez söylediğim bir meseleyi bir kez daha söylemem gerekiyor. Tutarlılık meselesi de umarım bu şekilde çözülecektir.

Ben, benim adıma, benim iyiliğimi düşünen birilerine, bir şeye, bir düzene karşıyım. İstemiyorum. İki gün sonra, renkli yazı yazıldığında dellenip, renkli yazan arkadaşı uyarabilirim de. Bambaşka bir mesele bu ikisi. Mesele, bir hakkın kullanımının savunulması. 20 punto yazı görmek istemem ama 20 punto yazı olmasın diye kural olsun da istemem. Daha ne anlatayım ki ben. Türkçeyi düzgün yazmayanları da uyarıyorum zaten ama başka birisi çıkıp, belirlenen standartlara göre, hem de sözde benim iyiliğim için yazım kurallarını ya da mesaj kurallarını ona dikte edemez, etmemeli. Benim bu hakkımı elimden alamaz. Oturur onunla tartışırız. Adam, belki bana karşı çıkamayacağım bin türlü sebep gösterecektir ve onunla anlaşacağız, yeni yeni şeyler düşüneceğiz. Yönetim bu hakkı benden ve ondan alamaz. Aynı şey renkler için de geçerli. Kişi rahatsız oluyorsa, rahatsız olduğu sorunu kendisi çözer. Kendi rahatsızlığını genel rahatsızlık olarak kabul edip bir kurallar listesi oluşturamaz. Tek hassas noktam budur.

Bunlarla varacağım bir nokta yok çünkü çoktan geldiğim nokta burası. Forumdan bir arkadaşım, forumun dışında konuştuğumuz bir yerde, bu söylediklerimden, arkadaşlarımdan bazılarının alındığını söyledi. Ben herkesi hem seviyorum hem sevmiyorum güzel kardeşlerim. Dostoyevski "İnsanlığa sevgim arttıkça, insanlara olan sevgim azalıyor," diyor. Böyle görebilirsiniz. Ben bu sayfayı kapattığımda gelir yine hepinizi evime davet ederim. Böyle de bir dip not yapma ihtiyacı hissettim.

Bu tartışmalar içinde, henüz tam olarak benim de tam olarak çözemediğim bir yumuşak karın var. Düşüne düşüne onun için de uygun bir son bulacağım. Şimdilik böyle kalsın. Her sistem uygulanabilir, her sistemin bir açığı vardır. Daha iyi yönetim diye bir şey olmayacağı gibi, daha iyi bir sistem diye de bir şey yoktur. Tercihler, algılar, bakış açıları. Benimki de böyle.

Hocam kural olmasın diyorsun ama Türkçe kurallarına uyuyorsun. Demek ki kuralların faydası da var. Yani tamamen iyiniyete yönelik bir yönetim olamaz. Demokrasi herkesin herşeyi yapması değil zaten, çoğunluğun genel kuralları belirlemesi. Mecburen böyle, alternatifi yok ki...

Ha şimdi anlaşıldı senin derdin Ali'ciğim, sen baştan böyle söylesene bunu yahu. Demek ki biz kendi rahatsızlığımızı genel kabul edip bir liste yaptık, isteyen uysun istemeyen uymasın diyen yüce bir grubuz sen bizi öyle tanımladığın için. Ve bunun böyle olmadığına dair bütün çabalarımızı reddediyorsun, biz iktidar değiliz işçiyiz diyoruz, hayır siz yüce ve lutfetmeye muktedir moderasyonsunuz diyorsun. O zaman öyleyiz demek ki anasını satayım, renkli falan yazmak da yasak. Tartışma da burada bitmiştir madem öyle. Ütopik fikirlerimizi forum üzerinde uygulamaya ve bundan sonuçlar çıkarmaya çalışmayalım bundan sonra da. Kurallara mantıklı itirazları olan varsa dinleyelim ama "kurallar olmasın" düsturundan çıkıp da yüce moderasyonu oyalamayın. Biz de yüceyiz uluyuz ama, zamanımız kısıtlı netekim.

Ha şimdi anlaşıldı senin derdin Ali'ciğim, sen baştan böyle söylesene bunu yahu. Demek ki biz kendi rahatsızlığımızı genel kabul edip bir liste yaptık, isteyen uysun istemeyen uymasın diyen yüce bir grubuz sen bizi öyle tanımladığın için. Ve bunun böyle olmadığına dair bütün çabalarımızı reddediyorsun, biz iktidar değiliz işçiyiz diyoruz, hayır siz yüce ve lutfetmeye muktedir moderasyonsunuz diyorsun. O zaman öyleyiz demek ki anasını satayım, renkli falan yazmak da yasak. Tartışma da burada bitmiştir madem öyle. Ütopik fikirlerimizi forum üzerinde uygulamaya ve bundan sonuçlar çıkarmaya çalışmayalım bundan sonra da. Kurallara mantıklı itirazları olan varsa dinleyelim ama "kurallar olmasın" düsturundan çıkıp da yüce moderasyonu oyalamayın. Biz de yüceyiz uluyuz ama, zamanımız kısıtlı netekim.
İktidarsınız ve lütfediyorsunuz, çünkü üst basamakta yer alıyorsunuz. Söylediğiniz sözlere göre değil, amellerinize göre bu sıfatı alıyorsunuz. Kurallara uyulmadığında kurala uymayan "tebayı" uzaklaştırmuyor musunuz? Olmadı forumdan atmıyor musunuz? Ne bu şimdi? Nasıl işçi dayanışması bu? "Halka rağmen halk için". O zaman işçi diktotaryası kurulmuş da haberimiz yok. Nereden çıkıyor bu işçi ajitasyonu anlamıyorum! Elitsiniz, yönetici sınıfısınız. Kavramları karıştırmayalım. Ayrıcalıklı konumunuzla elde ettiğiniz hakla, bir emek savunusuna girişmek abesle iştigal oluyor zira ben halk olarak size böyle bir hak vermemiştim.

Ben sizi işçi olarak değil, moderasyon olarak görüyor ve öyle kabul ediyorum. Bu foruma yazarken de bu bilinçle hareket ediyorum. Bu da benim bulduğum bir orta yol, verdiğim ödün. O yüzden de biz moderatör değiliz işçiyiz demeyin. O zaman kaldırın moderasyonu ya da herkese bu hakkı verin. Herkes işçi olsun, herkes kuralları uygulasın. Ne dersiniz?

Bu sistem terimleriyle konuşacak olursak, ki bu sistemi buraya yazarak kabul etmiş oluyorum, iyi de bir moderasyonsunuz. Herkesi dinliyor, bir çözüm bulmaya çalışıyorsunuz ama bu sizin, yönetici sınıfı rolünüzü değiştirmiyor. Gönüllü olarak zaman ayırıp forumun altını süpürüyorsunuz forumun iyiliği için ama gerektiğinde, pisletenleri evden atabiliyorsunuz. Ben böyle bir işçilik bilmiyorum.

İyi de Ali, sen diyorsun ki benim hakkımı kimsenin savunmasına ihtiyacım yok. Peki ihtiyacı olanlarınkini kim koruyacak. Sabahta söyledim sen sinemaya gidip film esnasında yüksek sesle biri konuşursa ona yönetim değilde ben müdahele edeyim diyorsun. Forumun ortasında biri bana küfür ederse bununla ben mücadele edeyim diyorsun. Ya edemeyecek olanlar? Onları kim koruyacak?

İyi de Ali, sen diyorsun ki benim hakkımı kimsenin savunmasına ihtiyacım yok. Peki ihtiyacı olanlarınkini kim koruyacak. Sabahta söyledim sen sinemaya gidip film esnasında yüksek sesle biri konuşursa ona yönetim değilde ben müdahele edeyim diyorsun. Forumun ortasında biri bana küfür ederse bununla ben mücadele edeyim diyorsun. Ya edemeyecek olanlar? Onları kim koruyacak?
Müdahale etmek istemiyorsa, korunmak istemiyorsa bu onun tercihidir. Yok isteyip de bunu yapmıyorsa ya da yapamıyorsa bu da onun tercihi ve hayatıdır. Ben anlamadım ki senin tam olarak ne demek sorduğunu?

Gönüllü olarak zaman ayırıp forumun altını süpürüyorsunuz forumun iyiliği için ama gerektiğinde, pisletenleri evden atabiliyorsunuz. Ben böyle bir işçilik bilmiyorum.

Ben onlarca biliyorum. Hatta milyonlarca bile diyebilirim. Neredeyse tüm dünya bu şekilde. Tamam ben de istiyorum, sahip olmasın, yönetim olmasın, güvenlik olmasın, hizmetli olmasın. Mesela site kendi kendine dönsün. Özgür o güzelim fotoğraf makinesini satmak zorunda olmasın. Cebinden sürekli buraya para akıtmasın. Cebrail tasarımı yapsın, Azrail düzeni sağlasın, gökten kerametle de server parası insin.

Sanırım sorun şurada. Ali nasıl bir dünya düzeni içinde yaşadığımızı henüz fark edememiş. Kendisi hiç çalışmadığı için, birilerine iş yapıp, onların isteklerine cevap vermediği için, kira ödemediği, kaldığı evin kurallarına uymadığı, mesela yerdeki parkeleri sökebildiği, para nedir bilmediği için bu dünya düzeninden haberi yok. Kendisi Adalar'da gayet anarşist bir hayat yaşıyor. Para mevhumu yok, orada burada yetiştirdiği meyvelerden besleniyor. İnternete de cebrail vasıtasıyla bağlanıyor. Kıyafetlerini lahana yapraklarından karşılıyor. Yani bu düzenle hiçbir alakası olmadığı için dünya düzeninin minimalize edilmiş bu halini bir türlü kanıksayamıyor.

Elbette ben de öyle olmasını isterim. Sınırların kalkmasını isteyecek binlerce kişi vardır benim gibi, onun gibi. Ben de isterim Özgür admin olmasın, site kendi kendine dönsün. Tasarımdır vesairedir kendiliğinden olsun. Sonuçta burası da bir hizmet sektörü ama bu hizmet kendiliğinden oluşsun.

Eğer Ali bir gün çalışmazsa, işi bırakırsa, Adalar'da kendi ürettiklerini yerse, şu anki dünya düzeniyle ilişkisini tamamen keserse söylediklerinde samimi olduğuna işte o zaman inanırım. Gerçi o zaman söyleyeceklerini bize ulaştıracak bir mekanizma olmayacak ama olsun. Ben duyarım onu.

Ama şu anki haliyle ben Ali'nin yaptığının saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Ortak oluşmuş fikirlere, düzene saygısızlık. Emeğe saygısızlık. bunun adı başka bir şey değil. O anarşizm diyor ama hayır, bunun adı anarşizm değil.

Duygu sömürüsüne son sürat devam ediyorsun Eyüp. İşin içine Özgür'ün fotoğraf makinesini, para mevzusunu, hiçbir şey bilmediğin hayatımı ve en ufak bir fikrinin olmadığı yaşantımı katman çok gereksiz. Bu söylediklerini de kızgınlığına veriyorum. Ben seni saygısız biri olarak değil, çok kızmış bir moderatör olarak görmeyi tercih ediyorum.

İşte bazen "olan biten" bu şekilde duygu sömürüsü olarak görülebiliyor Ali. Ama olan biten bu. Dönen çark bu. Sen buna duygu sömürüsü dersin, bense elden ne gelir derim. Ütopyana saygı duyarım ama senin bu devinen insanlara saygı duymamanı da anlayamam. Burada maalesef fikirler tartışılmıyor, keşke fikirleri tartışsak ama hayır; burada olan düzenin "olabilecek" en iyi haline nasıl getirilebileceği tartışılıyor ve diyalog bunun için tek çözüm. Gördüğün gibi bir despotizm yok, demokrasi var geyiği de yapmak istemiyorum (geyik yapmak deyimini pek sevmememe rağmen kullanıyorum) ama bir hizmet sektöründe olabilecek en diyalogcu forumun burası olduğunu düşünüyorum ve maalesef kötünün iyisi bu diyorum.

Olan bu. Biten de bu. Ben yine elden ne gelir derim.

Ben hayatımda emeğe saygı teranesinden daha berbat bir düşünce görmedim, hayatımın hiç bir döneminde de buna sığınacak bir durumda hissetmedim kendimi. Emeğe saygı nedir ya, istemiyorsan yapmazsın, yaptığın iş için kimseden saygı beklemem. Bir iş yapıyorsam para beklerim, saygı gösteren kendi bilir. Mordevrimin örneğinde kendimi işçiliğe yakın hissetmem de elitist bir durumdan ziyade basit bir "iş" yaptığım içindi. Eğer burada elit tabaka gibi dursam bunu hissedersiniz emin olun. Ben sevdiğim için yazıyorum buraya, bir de altını süpürecek, üstünü örtecek biri lazımdı, yapıyorum. Bunun elitist tarafı yok. Benim hayatım elitizm yahu. Ama buradaki olayım o değil. Dolayısıyla elitlikten asla gocunmam ama biri bana emeğe saygı tribi yapıyosun demesin. Mümkün olduğunca demokratik olmaya çalışıyorum, özgürlükçü olmaya çalışıyorum diğer arkadaşlar gibi. Bence iyi de beceriyoruz. Sosyeteden uzak kaldım diyorum site yüzünden ben yahu, beni elitizmle suçlayamazsınız ki. Seviyorum burjuvayı.

Saçma sapan mevzular bunlar ya. Bir insana kendi sitesinde neler yapması gerektiğini söyleyemezsiniz ki. Beğenmeyen girmez. Bu adama kendi evinde eşyaları nasıl yerleştireceğini söylemekten farksız...

Saçma sapan mevzular bunlar ya. Bir insana kendi sitesinde neler yapması gerektiğini söyleyemezsiniz ki. Beğenmeyen girmez. Bu adama kendi evinde eşyaları nasıl yerleştireceğini söylemekten farksız...
İşte bu kadar.

Saçma sapan mevzular bunlar ya. Bir insana kendi sitesinde neler yapması gerektiğini söyleyemezsiniz ki. Beğenmeyen girmez. Bu adama kendi evinde eşyaları nasıl yerleştireceğini söylemekten farksız...

Bu söylemin "Türkiye Türklerindir diğer milletlerin (Kürt, Laz, Çerkez vs.) hak iddia etmesi anlamsızdır, gereksizdir" söylemiyle hiçbir farkı yok Baco. Tamam bu siteyi Özgür ve Kadir kurdu ama site devinerek sosyal bir ağ haline geldi ve bu aşamadan sonra bu site ortak bir yapılanmadır. Yok, site bir blog olsaydı ve Özgür sadece kendisi yazsaydı haklı olabilirdin. İstediği gibi davranabilirdi ama ördeğin ayağı öyle değil (kaz mıydı o?). Ayrıca Özgür'ün siteye para harcama konusu bana göre hem senin hem de Ali tarafından yanlış anlaşılıyor. Ali olaya demagoji yapıyorsunuz, sömürü yapıyorsunuz olarak bakıyor, sense site sabısı var ne isterse yapar olarak. Bana göre her ikisi de yanlış. Her ikinizin de birazcık daha geniş düşünmesi lazım bana göre.

Lafımı attım kaçarım. Çünkü olay artık iyice forum gökkuşağı mı olsun yoksa Eisenstein filmi mi olsun durumundan başka yerlere evrildi.

Saçma sapan mevzular bunlar ya. Bir insana kendi sitesinde neler yapması gerektiğini söyleyemezsiniz ki. Beğenmeyen girmez. Bu adama kendi evinde eşyaları nasıl yerleştireceğini söylemekten farksız...

Bu söylemin "Türkiye Türklerindir diğer milletlerin (Kürt, Laz, Çerkez vs.) hak iddia etmesi anlamsızdır, gereksizdir" söylemiyle hiçbir farkı yok Baco. Tamam bu siteyi Özgür ve Kadir kurdu ama site devinerek sosyal bir ağ haline geldi ve bu aşamadan sonra bu site ortak bir yapılanmadır. Yok, site bir blog olsaydı ve Özgür sadece kendisi yazsaydı haklı olabilirdin. İstediği gibi davranabilirdi ama ördeğin ayağı öyle değil (kaz mıydı o?). Ayrıca Özgür'ün siteye para harcama konusu bana göre hem senin hem de Ali tarafından yanlış anlaşılıyor. Ali olaya demagoji yapıyorsunuz, sömürü yapıyorsunuz olarak bakıyor, sense site sabısı var ne isterse yapar olarak. Bana göre her ikisi de yanlış. Her ikinizin de birazcık daha geniş düşünmesi lazım bana göre.

+1

Kendi mesajımı sildim vallaha.

Hocam bir yere kadar herşey, eğer adam sorarsa ben bunu nasıl yapayım diye fikirler söylenir, ama durduk yerde bana çok garip geliyor. Yarın öbürgün adamın kafası atsa siteyi kapatsa kim ne diyebilir ki? (mesela 10 bin küsür kullanıcı vardı ben kapattım kim ne diyebildi?) Bu sonuçta bir mal yani. Ve evet bir sahibi var, beğenmeseniz de durum bu. Garip birşey yok. Şu anda hepimiz misafiriz. Tutup da eleştiri de bir yere kadar.... Türk Kürt olayıyla hiçbir alakası yok yani durumun, politiğe girmeyelim. Ama hoşuna gitmeyenler var diye gerçekleri de görmezden gelmeyelim.