Şimdi arkadaşlar....
Sitemizde aktif olan birçok üye gerçek hayatta da arkadaş. Oturup birlikte yiyip içmişliğimiz, bol bol sohbetleşmişliğimiz var. Birlikte birçok projeye girişenler var normal olarak. Ne güzel....
Bu samimiyet bazı zamanlarda, hatta belki de her zaman forum sohbetlerine de yansıyor. Üyeler birinin evinde sohbet ediyormuş gibi bir havayla yazışıyor, takma isimler unutuluyor, ikili ilişkilerdeki hukuk devreye gidiyor vs.
Bu durum, temelde, herkese açık ortamlar için doğru bir yaklaşım sayılmaz, bunu itiraf etmek lazım. Ama film fabrikası için çok da yanlış değil çünkü gerçekten çok fazla "aktif üye"si olmayan bir ortam olduğu için, çoğu aktif üye gerek gerçek hayatta tanıştığı, bu söz konusu değilse de yazılanlara hakim olunabildiği için sohbetler biraz "kanki naber?" formunda.
Şimdi, varmak istediğim nokta şu: forumumuza hiç yazmadığı halde girip okuyan ciddi bir kitle mevcut. Keşke, giren herkes için bunu söylemek gerekli ya da haklı bir beklenti olmasa da, ziyaret eden herkes sohbetlere katılsa.
Bir komplo teorisi yaklaşımı göstermiş olmak istemem ama, aktif üyeler arası bu enseye tokat ilişkisi, formumuzun aktif üyeler tarafından persellenmiş, "kankalar ve yabancılar" gibi bir ayırım bulunan bir ortam olarak algılanması tehlikesini yaratıyor olması beni rahatsız eden birşey.
Çünkü asla ve asla böyle birşey yok. Daha önce çok küçük de olsa bu kapıya çıkan eleştriler duyduğumu hatırlıyorum ve bu açıklama gerektiren birşey. Hangi konuda ve durumda olursa olsun, saygı sınırları içersinde hareket edildiği sürece, "tanışan kişiler, tanımadıkları kişilere karşı birbirini kollar" falan gibi bir yaklaşım söz konusu değildir. Günlük hayatında arkadaş olan üyeler de forumda konuşulan herhangi bir konuda düşman kesilip birbirini yerden yere vurur, yapıyorlar da. Ya da ilk mesajını bir ay önce atmış bir üye bugün başka bir üyenin çekimine, film setine katılabiliyor, buluşmasına gidebiliyor.
Dediğim gibi, bir paronayaklıktır belki benim yaklaşımım ama fazla saygı eksik terbiyeden daha iyidir her zaman. Bu yüzden özetle: forumdaki samimi ortam, girmek isteyen herkesindir. Bu ortamda fiilen yer almakla katılmamış olmak bir önem ölçütü değildir sohbetlerde.
Bazı ilk mesajını atan üyelerde bir çekingenlik görüyorum ben bazen örneğin. Bunu eleştirdiğim ya da komik bulduğum için söylemiyorum, yine aynı mantık (eksik fazla saygı terbiye) geçerli. Ama saygı sınırları içerisinde olunduğu sürece (tanışanlar arasındaki saygı sınırının biraz esnemesi normal tabi) bu ortam herkesindir, daha çok takılan daha haklı değildir....
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Ben de zaman zaman bu isimle hitap etme olayını yanlış olduğunu düşüne düşüne yapıyorum. Asla yapmamamız lazım. İsmiyle hitap edilmesini isteyen kişiler Görkem, ali.ünal, eray dinç, Ayberk Olgay vs. gibi kendi isimlerini kullanabilirler. Onun dışında herkes birbirine rumuzuyla hitap etmeli, ya da en azından parantez içerisinde rumuz verilmeli. Örneğin forumda biri bana adımla hitap ettiğinde rahatsız oluyorum (ama dönüp ben de adıyla hitap ediyorum, olaya gel..).
2 mesaj atıp insanlarla kaynaşan, veya tek bir buluşmaya gelen birisi zaten ortada kayırma, kollama vs. olmadığını görüyor, olay sadece o ilk engeli aşmakta. Bu isimle hitap, fazla samimi ortam "abi, ooolum" vs. gibi kullanımlar bu ilk engeli aşmayı yeni üyeler için zorlaştırıyor.
Yoksa kimsenin kimseyi kolladığı yok, bugün bilo (HAH!! şaka yaptım), bugün payitaht ile Görkem tanıştı örneğin. Forumda baksan aynı fikirde oldukları tek başlık yoktur ama kaç saat sinemayı kurtardık beraber.. Gerçi bu ters örnek oldu, siz buna ayna tutun, tersini alın.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Biraz kişinin kendiyle de alakalı. Çekingenlerden biri misal Aykut Karagöl'dü. Sonra ufacık bi girişkenlik yaptı ve son filmimizde sete geldi. Bi de hayatımızı kurtardı. Yani bi mesajla hayatımıza ve projemize girilebiliyor. Ya da Abap 🙂 hiç çekindiğini görmedim maaşallah. IceBerg keza. Tarkan1976 zaten kafada kendi forumu var mesela, biz onun kine girmeye çalışıyoruz 🙂 Ben çekingenlik konusu insanın kendi yıkacağı bi durum olduğunu ve zaten bu piyasada varolacaksa burada iki kelam çekinmeden edebilme potansiyelinde olması gerektiğini düşünüyorum. Tabi rumuz konusuna ben de dikkat edeceğim bundan sonra. (Bu arada görkem ve payitahtın buluşmasını nasıl kaçırdım allhım inanamıyorum. Avatar meselesini nasıl konustunuz merak ediyorum:)
Genelde forumda yazarken, bir şey paylaşırken kişi yorumundan çok yazılanın daha öne çıkması için - Macintosh konularında bazen üslubu kaçırabiliyor olabilirim tabi- daha resmi bir dil kullanıyorum Bu üslubu mesafe olarak algılamayın sakın. Sohbet ve buluşmalarda daha "ahbapvari" takılınabiliyor tabi. Ama genelde bilgi içeren yazılarda durum böyle. Kavramsal kısımlarda fazla yorum yazmadığımı bütün forum biliyor gerçi. Teknik sorularda bir detay gerekiyorsa (ki eskisine oranla cevap yazmama oranım daha fazla çünkü zaten tatmin edici cevaplar veriliyor) bir de Dude "Mino'yu andım gelecek" diyorsa yazıyorum.
Buluşmalar, "text" in yan etkisi olarak neden olduğu cevap bekleme ve bunun gibi gecikmeleri ortadan kaldırıyor genelde. Daha hızlı bilgi ve fikir alışverişine ortam tanıyor.
Yakın zamanda sessiz sakin bir yerde (rahat konuşabilmek adına) buluşma olursa yine seve seve katılırım. Genelde 10 forum konusu detaylarıyla konuşulup işlenmiş oluyor. Ekipler toparlanıyor. Güzel şeyler oluyor sonuçta 🙂 O yüzden okuyanlar da çekinmesin konuşsun. Yeter ki bir soru soracakları zaman arşivleri de gözden kaçırmasın daha önce konuşulmuş benzer konuları da araştırsınlar.
Biraz kişinin kendiyle de alakalı. Çekingenlerden biri misal Aykut Karagöl'dü. Sonra ufacık bi girişkenlik yaptı ve son filmimizde sete geldi. Bi de hayatımızı kurtardı. Yani bi mesajla hayatımıza ve projemize girilebiliyor. Ya da Abap 🙂 hiç çekindiğini görmedim maaşallah. IceBerg keza. Tarkan1976 zaten kafada kendi forumu var mesela, biz onun kine girmeye çalışıyoruz 🙂 Ben çekingenlik konusu insanın kendi yıkacağı bi durum olduğunu ve zaten bu piyasada varolacaksa burada iki kelam çekinmeden edebilme potansiyelinde olması gerektiğini düşünüyorum. Tabi rumuz konusuna ben de dikkat edeceğim bundan sonra. (Bu arada görkem ve payitahtın buluşmasını nasıl kaçırdım allhım inanamıyorum. Avatar meselesini nasıl konustunuz merak ediyorum:)
Bizim dediğimiz de işte sadece bu eşiğin aşılmasını kolaylaştıralım. Haklı olsan da herkesten bunu bekleyemezsin. 1 yılda açılacak birinin 6 ayda açılmasına ne zarar var? Gerçi kişiye göre değişiyor. Bazıları bayağı zararlı.
Şu tarkan'ın forumuna ben de girmek istiyorum, çok acayip bir yer orası..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Evet, önemle aşılması gereken bir durum bu, ama insan ne isdediğini bilecek önce, hedefini bilecek. Özgür'e telefon açtığımda ne filmden nede setten haberim vardı, geleyimmi bende dediğimde, hadilen sen kimsinde geliyorsunda demedi, veya Görkem'le taksimde buluşmaya gittiğimde ne Görkem nede oradaki diğer arkadaşlar beni tanıyordu, kimsede kim lan bu adam? ne işi var burada da demedi. Ne istiyorsan onu alırsın. Samimiysen, samimi tavırlar görürsün. Yav bende birşeyler yapmak istiyorum arkadaş diyerek kolları sıvadığımdan beri inanılmaz imkanlar çıktı karşıma, güzel dostlar edindim. Birde bakıyorsunuzki gelecekte daha önce hayalini bile kurmadığınız işler çıkıyor karşınıza, ama önce hedefi doğru seçmek lazım. Dörtbin küsür üye var bu forumda ve burası bir film, sinema forumu ama hedefler tam oturmamış çoğunda. Hiçbir kamera durduğu yerde film yapmıyor, hiçbir senaryoda ekip olmadan filme dönüşmüyor. İstendiğinde neler olabileceğini ben Evsahibimde gördüm. Hatta az kalsın televizyona bile çıkıyorduk 🙂 Sen yeterki ne istediğini bil, o zaten seni istediğinyere götürüyor.
Biraz farklı olabilir ama ben şöyle düşünüyorum, hani sokak ortasına bir kamera kurarsın oynayan iki kişidir, izleyen 20 kişi burasıda böyle...Yani kanka olmakta insanın kendi elinde yabancı olmakta...tercih meselesi.