Görkem'in ilk yazdığının giriş paragrafıyla bu ortak girişimin ilişkisini anlayamadım bir türlü. Değerlendirme başka konu, eğitim başka konu. Projeme bak diyene öğren de gel mi deniyor onu anlamadım. Proje sunmanın dersi verilecekse eğer, sağlam filmler yapabilen sağlam bir yapımcıya proje sunup kabul görmüş biri var mı aramızda bu dersi verebilecek? Ha konu bir eğitim filmi gerçekleştirmek, herkesin bundan faydalanmasını sağlamaksa o zaman bitmiş taslaklar ya da fikirler konu edilerek böyle bir girişime başlamak nedendir anlamadım. Ayrıca başkalarının deneyimi işe yarar tabi ki de ama başkalarının deneyiminden daha faydalı olan kendi deneyimindir. Musibet - nasihat ilişkisi. Çok güzel girişim, çok faydalı olur ama dediğim gibi, görüş edinmek için paylaşılan projelerle başlamamış projeler arasındaki ilişkiyi anlayamadım.

Tolga....

İlk yazdığımın bu konuyla ilişkisi şu: Bana gelen projelerin/senaryoların büyük çoğunluğu, çekilemez halde, anlaşılamaz halde oluyor. Yani fikir olarak iyi, hikaye olarak çekilmeye değer ama senaryolaştırılmış hali anlaşılmaz ve mevcut haliyle çekilemez durumda. Yani ben çoğu örnekte, projenin iyiliğini kötülüğünü değil, çekilmeye uygun olup olmadığını değerlendiriyor oluyorum. Mesele bir yapımcıya falan sunmak değil, kendi ekibine sunmak. Ve birçok sohbette arkadaşlardan, fikirlerini senaryolaştırma konusunda zorlandıklarını duyuyorum.

Ayrıca bir de şu var: Bana göre, herşey bir filme malzemedir, olabilir. En klişe hikaye bile, en basit öykü bile bir film olabilir. YAni ben çok nadiren bir arkadaşa "hikayen pek iyi değil, çekilmeye değeceğine emin değilim" derim. Böyle birşeyi kast ederken de çok dikkatli davranırım, eilm varmaz böyle birşey yazmaya çünkü. Herşey, her tür olay/hikaye bir film olabilir. Önemli olan yazım tekniği, görsel tarzı vs.dir. Ama göz önündeki yazım hatalarını kolayca eleştirir, düzeltirim. İKiye ayrılması gereken bir sahnenin tekte yazılmasını rahatça çizerim. Ama filmin hikayesini kolayca çizip atamam. O yüzden mesele kişilerin fikirlerini eleştirmek değil aslında....

BUrada çaktırmadan şunu da itiraf etmiş olayım: Gelen projelerde bana yöneltilen soru hep fikir nasıl? Hikaye nasıl? Karakterler nasıl? Ben hiç çaktırmıyorum ama bu çok da umrumda değil. Senin karakterinin bana kötü gelmesi, hikayenini yetersiz gelmesi, temel fikrinin güçlü görünmemesi.... Bunlar bir eleştirmen olarak beni ilgilendirir. Zaten benim eleştirilerim, inceleme yazılarımdan yola çıkarak arkadaşlar projelerini bana yolluyorlar. Bir anlamda, henüz çekilmemiş bir projeye inceleme yazmamı istiyorlar.... Tamam, ben bu konuya hakim sayılabilirim ama ben bunu bu aşamada yapmıyorum, yapmam da.... Fikri, hikayeyi kabaca değerlendiririm. Esas mesele işin mutfağıdır. Mutfaktaki malzeme değil. Çünkü mutfaktaki malzemeyi, tabağıma geldiğinde tadıp anlayabilirim ancak. Mutfaktaysak yemeğin yapılış tarzını incelerim. zaten çoğu arkadaşın hikayesi yeterince güçlü. Ama senaryoya bakarak bir filmin iyi olup olmayacağını anlamanın yolu hikayenin iyiliğinden değil, senaryonun doğru teknikle, doğru matematikle yazılıp yazılmadığından anlaşılır. Senaryo aslanlar gibi yazılmışsa anlarım ki o arkadaş olayı çözmüş. İsterse Tom ve Jerry hikayesi anlatsın. Yok, tam tersi, ortada isterse Olağan Şüphelilerin hikayesi olsun, o arkadaş senaryoyu doğru matematikle, tekinkle yazamamışsa, o film iyi olamaz!

İşte buradan hareketle ihtiyacıımz olan şey, bir fikri, çekime hazır bir hale naısl getireceğimizdir. Ben de bunu anlatmaya çalışacağım....

Bazı arkadaşlar da, seminer bununla sınırlı olmasın, set ve çekim sonrasını da anlatın dediler. Bu konular, benim önerilerde bulunabilecek birikimde olduğum bir konular değil. İşin uzmanı dostlarımız var ama. Neden işin devamı gelmesin?

Proje sunmanın dersi verilecekse eğer, sağlam filmler yapabilen sağlam bir yapımcıya proje sunup kabul görmüş biri var mı aramızda bu dersi verebilecek?

Ben şu karşılıklı saygı konusunda sadece kendim konusunda değil başkaları konusunda da çok özenli olmaya çalışıyorum. Tolga bu cümleyi başkası yazmış olsa çok ama çok farklı yaklaşır ve bu yazdıklarımı ona göre yazardım ama seninle tanıştım ve hani bu niyetle söylemediğini ümit ediyorum cümleyi. Çünkü bu cümle karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesini çok ama çok zorlayan bir cümle -en azından bana göre- Bu arkadaşlar zaten diğer arkadaşlara profesyonel bir prodüksiyonun eğitimini vereceğiz niyetinde değiller, bir kısa filmin pre-prod, prod ve post-prod aşamalarını şu ana kadar edindikleri profesyonel veya amatör çaptaki tecrübelerini bir proje kapsamında detaylı olarak hevesli arkadaşlara sunmak amacındalar. Yani kimse "aha ben çok bilgiliyim, ben profesyonelim sen amatörsün" gibi bir düşünce ile bu işe girişmiyor, sadece kendi edindikleri tecrübeleri başkalarına da aktarmak istiyorlar. Bu forumda onlar birçok kişiden daha tecrübeli oldukları gibi onlardan da tecrübeli ve bilgili arkadaşlarda var ama zaten onlar bu arkadaşları değil diğer arkadaşları hedefliyorlar. Yani profesyonel sinemacılık bir üniversiteyse onlar bu konuda ilköğretim-lise hocalığı yapmak hevesindeler diyebilirim (En azından benim kendi adıma anladığım bu). Ve bu noktada bu güzel ve hoş bir şey. Zaten dediğin gibi bir ders arayan bir adam bunu forumda veya internetin herhangi bir köşesinde bunu bulsa ve tek bir ders ile bu tecrübelerin tamamını alabilecek olsa etraf sinemacı kaynıyor olurdu. Sinemacılık uzun yıllar boyu elde edilecek tecrübeler sonucu kazanılan bir şeydir, bu arkadaşlar da bu merdivenin alt-orta seviye basamaklarından birine değinmek istiyorlar.

Ayrıca forumun üstüne bakarsan eğer şunu görürsün;

bunu değil;

Proje sunumundan bahsediyorum Barış. Film yapım dersleri, tecrübe paylaşımı ayrı konu. Herkes bildiğini paylaşır, diğer herkes de bundan faydalanır. Buna birşey dediğim yok. Ama değerlendirme başka konu. O konuyla açıldığı için bu konu, o konuda uzman biri var mı diye sordum sadece?

Açıklayıcı şemaların için de teşekkürler. Unutuyorum bazen siteden Jerry Bruckheimer'ı mesajlarını aramaya çalışıyorum.

Mesele bir yapımcıya falan sunmak değil, kendi ekibine sunmak.
Görkem burada zaten özetlemiş, ayrıca başlığı tekrar ve tekrar okudum senin dışında kimse proje sunumu diye bir şeyden bahsetmemiş. Sen büyük ihtimalle okuyup tamamen yanlış anladın. Görkem'in ve bizim üstünde durduğumuz nokta bir senaryo veya proje oluşturup bunun yapımcıya nasıl sunulacağı değil, bir projenin oluşturulması ve uygulanması hususu. Yani hazırlanacak ders "Proje Sunum Dersi" olmayacak "Proje Uygulama Sunumu veya Dersi" olacak.

Mrb.Tüm yorumları okudum.Görkem arkadaşımızın yapmak istediği açılımın ,gerçekte, tüm kısa filmcilerin görmek istediği hayal öğretiler olduğuna inanıyorum.Eğer gerçekleşirse mutlu olacak ve ufku açılacak yüzlerce arkadaşımız var 🙂 ( başta ben olmak üzere )

Evet arkadaşlar.... Sitemizin kurmaylarıyla yaptığımız son konuşmada kesin kararımızı verdik artık.

Çekim sırası ve çekim sonrası derslerini şimdilik erteledik. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi bu süreçlerin ikna edici, pratik biçimde anlatılabilmesi için gerçek bir set ortamına, çekime ve gerçek bir projeye ihtiyaç var. Özgür de bu fikirde. Ve bununla ilgili olarak Özgür'ün çok ilginç fikirleri mevcut. Benim de çok hoşuma gitti bu fikirler. Çeşitli sürprizler sizleri bekliyor.

Şİmdi ben çekim öncesi derslerini vereceğim, ilk durak bu. Ders içeriği ile ilgili önerilerinizi hala bekliyorum.

Hani birlikte veriyoduk ya, bir anda projeden atıldım 🙁

Hani birlikte veriyoduk ya, bir anda projeden atıldım 🙁

Ne atılması düd? 🙂 Kimin haddine seni herhangi biryerden atmak?
Başka bazı planlar var. Sen de işin içindesin. Özelden konuşuruz.
Projenin senin de içinde olduğun kısmı sadece şimdilik ertelendi.

Setlere çağırmazlar projeleri ertelerler, ne kadar istenmeyen bir adamım şu forumda ya..

Setlere çağırmazlar projeleri ertelerler, ne kadar istenmeyen bir adamım şu forumda ya..

Hele arkandan neler konuşuyorlar bir bilsen Düd ağzın açık kalır 🙄 😛

Setlere çağırmazlar projeleri ertelerler, ne kadar istenmeyen bir adamım şu forumda ya..

Hele arkandan neler konuşuyorlar bir bilsen Düd ağzın açık kalır 🙄 😛
Bah ya.. 🙂