Forum

Kültür ve Turizm Ba...
 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Destekleri Hakkında

200 Gönderi
36 Üyeler
0 Reactions
50.9 K Görüntüleme
(@sekko)
Gönderi: 0
 

diyalog yazımı için kurulda ortak senaristi olduğum bir proje var.
kısa metrajda kendi filmim var fakat benim herhangi bir beklentim yok açıkçası. bu ülke insana en azından bunu öğretiyor 🙂

 
Gönderildi : 26/01/2017 10:21 pm
(@aykut8990)
Gönderi: 0
 

Bağımsız müsadenle bir soru daha sormak istiyorum... Sence ilk filmini çekecek yönetmen desteklerinde, proje mi yoksa yönetmenin filmografisi mi ön planda tutuluyor? Tekrar teşekkürler...

 
Gönderildi : 27/01/2017 8:12 pm
(@bagimsiz)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Hayırlısı olsun sekko.

aykut8990, projeye de filmografiye de bakarlar. İkisi birbiriyle bağlantılı. Projeden kasıt sadece senaryo değil tabi, bütünüyle.

 
Gönderildi : 27/01/2017 10:20 pm
(@kuzeydeniz)
Gönderi: 0
 

diyalog yazımı için kurulda ortak senaristi olduğum bir proje var.
kısa metrajda kendi filmim var fakat benim herhangi bir beklentim yok açıkçası. bu ülke insana en azından bunu öğretiyor 🙂

🙂 Kesinlikle katılıyorum. Bu ülke insana beklentinin olmamasını öğretiyor.
Bu biraz bana maymunluk geliyor. Klasik anlatırlar ya; muz koymuşlar bir odaya falan...
Biz o odada bize verilen muzu da, resimsiz duvarları da istemeyeceğiz.
Bize sunulan ne varsa reddedeceğiz.
Benimlemisiniz İskoçyanın asil evlatları :))) Wılyım VOLIS 🙂

Beklenti güzel şey. Umut güzel şey... "Unutma Red, umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez." derler...
Esaretin bir bedeli varsa bu ülkede...
Yazılacak ve anlatılacak güzel umutlarda vardır...
Herşeyin üst üste geldiği zamanlar çok söylerdim. Bugün bitti. Yarın şafakla yeniden saldıracağım... Ertesi gün yeniden.. Sonra yeniden...
Yakın zamanda buna benzer film vardı. Tom'un 🙂 Yeniden... Aynı döngü, girdap olsa da... Ölsek de... Yeniden... Bıkmadan...
Kızgınlıklarımızı kelimelerden, akıl oyunlarından, gece yastığa kafamızı koyduktan sonra 2 saat bir filmi kafanda kurarak...
Yalnız güzel bir şey çıkarsa; kalkın hemen yazın... 2 saat filmi kafada kurup, tamam sabah kesin hatırlarım deyip de sabah filmin adını bile hatırlamadığım çok oldu... Düşünün ad bile vermişim...
Sevgiler Sekko...
Umut güzel şey...
Her gün vur kazmayı, o altın madenine ulaşman dileklerimle...

======================
www.e-senarist.com
[email protected]

 
Gönderildi : 28/01/2017 12:37 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Destekler açıklandı, ilk filmini gerçekleştirecek yönetmenler için 10 kişi kabul alırken 127 kişi reddedildi.

 
Gönderildi : 01/02/2017 7:39 pm
(@bagimsiz)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Reddedilenlere yaz beni Kezzap. 10 değil ama 12 proje kabul edildi ilk uzun metrajda. Şimdi serzenebilirim işte bakanlık şöyle böyle diye 🙂

Bilmediğim bir şeye giriştiğimi düşünmüyorum. Birileri hayallerini devam ettirecek, birileri ettirmeyecek ya da başka hayallere devam edecek. Hiç kimseye olmadığı gibi bana da, yabancı bir durum da değil duygu da değil. Umarım izleyicisine bir şeyler kazandırabilen - eğlendirebilen, en azından izleyicisinin zamanını çalmayan projeler üretilir de şu umutsuzlaşan toplum insanlarına bir faydası olur. Kabul edilenleri tebrik eder, kaybedenlere yol açıklığı dilerim.

 
Gönderildi : 01/02/2017 10:32 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Gördüm abi cidden üzüldüm de ve açıkçası bu rakamları yazmamın sebebi bunun çok adilane olduğunu düşünmememdi. Yani 11 kat çok fazla. İdeali nedir bilmiyorum ama 140 işten sadece 12 tanesinin kabul edilmesi. Bilemiyorum. Ben zaten çoktan ümidini kesmiş bir insanım sinema ve tv ekranından. Düşündüm bu filmleri çeksem ne olacak gerçekten. Tatmin olacak mıyım? 1 hafta 2 hafta vizyonda kalacak bin hadi bilemedin on binlerde insanlar izleyecek. Bir Yılmaz Güney etkisi yapabilecek miyiz? Bir Ertem Eğilmez olabilir miyiz? Netice? Değecek mi bunca emeğe? Bence dönüşümler, paradigma değişimleri tam da böyle tıkanma anlarında yaşanıyor.

Burada türlü vesilelerle söylediğim gibi. Artık sinemayı boşverin. Ümidinizi bakanlık desteklerinden kesin. Festivalleri de atın kenara. O çok şanslı yüzde birin içinde değilseniz heba olacağız bu alanlara emek vererek. İnternetin o kaçınılmaz demokratikleştirici gücünü kullanarak yüzbinlerce izlenen, bir şeylere etki eden filmler yaratabiliriz. Bu forumda açıkcası sinemaya nasıl film sokarım soruları beni en rahatsız eden sorular...

Neticede bunu bir kazanım olarak görün bence.

 
Gönderildi : 02/02/2017 1:23 am
 Dnd
(@dnd)
Gönderi: 0
 

Nuri Bilge Ceylan'in ahlat agaci isimli fransız ortak yapımı yeni filmi 2 milyon indirerek aslan payını almış 🙂
Herhalde bu sefer bilim kurgu çekiyor nbc zira fransız desteği + 2m kültür Bakanlığı desteğini aldığına göre Tarkan'ı uzun uzun yürümeli bir rolde gorucez sanırım .

Saka bi yana Listede merak ettiğim tek film , Derviş Zaim 'in flasbellek filmi

 
Gönderildi : 02/02/2017 1:40 am
 tute
(@tute)
Gönderi: 0
 

kezzap'a katılıyorum. benim de hedefim ilerisi için internet üzerinden yayınlanabilecek bir şeyler üretmek ya da tamamen yurtdışı piyasasına yönelik bir şeyler yapmak. destek çıksa da bence pek bir şey olmaz. çünkü o çekilen filmi birçok insan izleyemeyecek, geçiminizi sağlamak için yine farklı şeyler yapacaksınız. aslında yapılması gereken dağıtım gibi sorunların çözülmesi. 10. filmini çeken yönetmen destek almazsa film çekemiyor. bu adam filmlerinden para kazansa sadece ilk filmini çeken yönetmenler desteğe ihtiyaç duyar. şu anki durum bence taşıma suyla değirmen döndürmeye benziyor.

diğer taraftan mesela bakanlık desteğiyle bir film çeksem ve 2 hafta vizyona girse beni tatmin etmez. hem manevi açıdan istediğim kitleye ulaşamam hem de maddi olarak istediğim kazancı elde edemem. o zaman ne anlamı kalıyor?. hoş yarın gel sana destek veriyoruz derlerse koşa koşa giderim o ayrı ama yine de hedefime ulaştım diyemem.

bu aralar aklımda youtube'a yönelmek var. yeni keşfettiğim sinema içerikli yayınlar, eleştiri videoları hazırlayan kanallar var. baya bağımlısı oldum. mesela youtube'da sıfır bir diye dizi var. vizyona giren bağımsız filmlerden çok daha fazla kitleye ulaşmış. internet kesinlikle bazı şeyleri değiştirecek.

 
Gönderildi : 02/02/2017 4:41 am
(@sekko)
Gönderi: 0
 

kuruldaki kişilerin hangi nitelikle kimleri değerlendirdikleri apayrı bir tartışma konusu fakat ortada çok büyük bir fişleme var.
görüyorum ki barış için akademisyenlere "ama"sız destek veren sinemacılar, daha doğrusu hükümetin deyimiyle "imzacılar"dan hiçbiri destek alamamış.

bunların içinde son dönem türk sinemasının çıkarttığı en güçlü yönetmenler dahi var. ben bu durumdan ciddi bir utanç duyuyorum.
bunu yapacaklarını söylüyorlardı fakat bu kadarını beklemiyordum.

bu saatten sonra köklü bir değişim olmadığı sürece ülkenin zaten yarım yamalak işleyen tek fon kaynağı da ortadan kalkmış oluyor. artık yeni türkiye'nin, tek tip sinemasına hizmet edecek ve sus pus bir köşede oturacaksak fonlanacağız gibi duruyor. geçmiş olsun.

 
Gönderildi : 03/02/2017 12:33 pm
(@aleste)
Gönderi: 0
 

şubat ayı kısa film destekleri için geç kaldım sanırım 😀 neyse.. ayrıntılı bütçe çıakracağız ya verirlerse ona göre destek verecekler, fatura istiyorlar mı acaba? istiyorlarsa ona göre fiyat verecek heryer. Ayrıca biz işi ucuza halletmeye çalıştıkça faturalandırma için profesyonellere (müzik, kurgu, oyuncu vb.) yönelince maliyet aratacak aynı zamanda.

oh be 😀

 
Gönderildi : 21/02/2017 1:31 pm
(@bagimsiz)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

bunların içinde son dönem türk sinemasının çıkarttığı en güçlü yönetmenler dahi var. ben bu durumdan ciddi bir utanç duyuyorum.
bunu yapacaklarını söylüyorlardı fakat bu kadarını beklemiyordum.

O isimler içinde dikkatimi en çok Tolga Karaçelik çekti. Bu adamdan niye bu kadar nem kaptıklarını anlayamadım. Adamın iki filmi de psikolojik gerilim. Sarmaşık politik vs. dendi ama bir "gemicik" lafından başka hiçbir gönderme yoktu. Bir yere tıkılıp kalan 6 adamın hikayesinden nasıl bir toplumsal, siyasi çıkarım gördüler de önce Altın Portakal'da ses kısıp sonra bu destekten muaf tuttular anlayamadım. Başvuru yapanlar içinde bana göre desteği en çok hak eden kendisiydi. Çok yetenekli bir adam. Net, sert bir tavrı da yok Onur Ünlü gibi.

 
Gönderildi : 27/02/2017 2:20 pm
(@sekko)
Gönderi: 0
 

sarmaşık'ta bir yere tıkılıp kalan 6 adamın karakterlerine kabaca bakalım.

kaptan: otoriteyi, dolayısıyla devleti temsil eder. ortada gemi falan kalmamış, işler çığrından çıkmış olmasına rağmen baskıcı tavrını sürdürür, ufak tefek patlak veren isyanları şiddetle bastırır. o durumda bile otoritesini sorgulatmaz.

ismail /reis: kaptan'ın sağ koludur. kraldan çok kralcılığı temsil eder. muhafazakar bir adam oluşu film için kesinlikle tesadüf değildir. eline geçen yetkiyle beraber otoritesinin sorgulandığını hissettiği anda o da bir üst kademeden gördüğü şekilde şiddete başvurmayı tercih eder. filmde nadir sarıbacak'ın "böyledir bu amına koduklarım, tanımak istiyosan güç vericeksin bunlara" repliği aslında bu karakterin özetidir.)

nadir sıradan, bildiğin düz insanı, halkı temsil eder. otorite ne derse onun için kanun gibidir, sorgulamaz. bu yüzden otoritenin sevdiği adamdır. ne zaman ki otoriteyle ters düşer, saniyeler içinde kapının önüne konur ve hayatı boyunca içine düşmediği bu durumu anlamlandıramadığı için kabaca kafayı yer. televizyonda gördüğü yıkım kararı sonrası evine gitmek ister fakat kaptan'ın "koca devlet bu, insanları kolay kolay sokakta bırakmaz." sözüne ikna oluşu da bu karakterin özetidir.

cenk muhaliftir. gemide içinde oldukları durumu sorgulayan ve otoriteye karşı çıkan tek kişidir.

Alper orta yolcudur. cenk'in kankası gibi görünse de gemideki herkesle muhabbetinin sınırları bellidir. kimseyle kavgalı olmamaya özen gösterir.

kürt kürttür. filmin başında faili meçhule kurban gider, film boyunca yapılan birkaç arama dışında akıbeti kimsenin umurunda olmaz.

bu bilgiler dahilinde tekrar baktığımızda filmin, ülkeyi küçücük bir gemi olarak göstermiş ve oraya hapsettiği karakterlerin temsil ettiği değerler dahilinde otoriteye olan baş kaldırılarını resmetmiştir.

bütün bunların yanında tolga karaçelik'in destek alamamasının temel sebebi zaten bu filmdeki duruşu değil "imzacı" olması. o apayrı konu.

 
Gönderildi : 27/02/2017 3:34 pm
(@sekko)
Gönderi: 0
 

bu arada belki takip edenler vardır. kendi sitelerinde bir haberde okuduğum kadarıyla kısa metraj kurul toplantısı 8 martta yapılacak, tahmini martın 3. haftası gibi de açıklanır diye düşünüyorum.

 
Gönderildi : 27/02/2017 3:38 pm
(@bagimsiz)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Tamam da bunlar beşeri unsurlar. Genel geçer, bize özgü diyemeyiz. Dünya'da bütün toplumlar böyle şekillenmeler gösterir. Mevcut erkin üstüne alınacağı bir şema değil. Bu filmi daha önce çok gördük bir anlamda. Filmde anlatılan birçok şey farklı şeylere yorulabilir. Yüzeysel olarak da bakılabilir, Kürt karakterinin kaybolması, bir görünüp bir yok olması, hayalet, sarmaşık, salyangoz, kaptanın ağlaması falan yoruma açık bırakılmış. Satır aralarında söylenen repliklerden dolayı bu film Türkiye'nin tabakalaşmasını anlatmaya çalışmış demek haksızlık olur. Karaçelik özelinde "imzacı" olduğu için destekten muaf tutulması kadar festivalde seslerinin kısılmasına takıldım ben.

Şu da var: Siyaset hayatın içine bu kadar girmiş, tarafgirlik, yaftalamalar ve kenara itilmeler bu kadar hayatı etkiler hale gelmişken "derdi" olan sinemacıların filmlerinin de bundan etkilenmemesi imkansız. Hem hayatın her yerine nüfus et hem de anlattıklarında bize bulaşma demek mantık dışı.

Kısa film, belgesel, animasyon kararlarında tarafsız olurlar umarım.

 
Gönderildi : 27/02/2017 3:58 pm
Sayfa 2 / 14
Paylaş: