"Intel" kelimesi intelligent'dan geliyor olduğu gibi, intelligence'dan da geliyor olabilir unutmayalım ağalar. Netekim ajans majan dünyasında intel diye kullanılıyor her tür istihbarat için 😉 (Bu karalama da yetmezse artık...)

Yıl 1993 tü, bilgisayar dersi vardı okulda, "dos" öğretiyorlar tabi, hiç unutmam ilk derslerde genel geçer komutları öğrenmiştik neyse, annemin çalıştığı belediyede gidip bütün hesapları alt üst etmiştim zor da olsa düzeltebilmişlerdi ama arkadaş öyle birşey yaptı ki, benim yaptığım çok masum kaldı, babasının şirketindeki, bütün bilgilerin olduğu ana bilgisayara " bakalım öğretmenin dediği oluyor mu" diyerekten format attı, bi de salak, babasına gidip " baba öğretmen format öğretti, bizim bilgisayara format attım " deyince, babası " ne yaptın lan sen o.ç." diye dalmıştı, ertesi gün gözü mor gelmişti okula, yaptığını anlatınca, gülmek yerine, "gerçekten oluyormuymuş lan" diye sormuştuk, format atmak o kadar metaydı yani bizim için, hey gidi günler hey.....

Eskiden bir Türk Ticaret Bankası vardı. Memurlar ordan alırdı maaşı vs. Bir ara 4-5 gün geç almışlardı. Hiç sormayın niye diye 😀 (Sene 89-90 civarı).

😀

Ben en fazla diskete format atabiliyordum 🙂 Unutamadığımız Dos komutları;

Cls, dir, cd, cd:, cd, msd, cls, del, md, tree, win

Anlamları ve daha fazlası ;

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_DOS_commands " onclick="window.open(this.href);return false;

Baco İmar Bankasıyla ilgin nedir?

94-97 yılları arasında okul tatillerinde bilgisayar tamircisi çırağı olarak çalışıyordum. 96 da ilkkez evime bilgisayar aldığımda harddiskim 3.2 iydi. Ayaklarım yere basmıyordu mutluluktan. Nası doldurabilirdik ki? 10 sene uğraşsam dolmazdı 3.2 lik disk. (vizyonuma bak) Daha sonra sokak sokak, ılgıt ılgıt, muhite "bilgisayardan anlayan biri var" söylentisi yayıldı. Yüzüme bakmayan komşular, akrabalar. Ya bize gel de şu ses kartını tanıt. Dial-up tan internete sok. Format at. Aslında o dönem için havalı bi durumdu. Direkt daha o yaşta hayırlı kısmet kategorisine sokuluyordun. Şimdi internet kafede iki çıkçık yapan adam yapabiliyor o işi. Gerçi biz novel'le falan uğraşırdık. Network bilgim falanda iyiydi o dönem ama sıkıldım. Bıraktım. Donanım monanım.

Liseyi meslek lisesinde okudum. O dönem bilgisayar dersine girecek bilgisayar hocası yoktu. 96 yılı. Evinde bilgisayar olan nadir adamlardan olmam sebebiyle yine yüzde 97si erkek olan bi sınıfta havalı bir tip oluveriyordum. Neyse hoca bilgisayar hocası değil aksine torna tesviye hocasıydı. Bilgisayara kendi merak salmış müdüriyet de sen gir o derse madem demiş. Halbuki hocanın alakası yok konuyla. Derse girmeden anlatacağı üniteyi okuyup bize anlatırdı. Bazen direkt derste kitaptan okur girerdi. Bi gün yine dersteyiz, Hoca aynen şöyle bir uyarı yaptı. Arkadaşlar geçen hafta aldırdığım disketleri (1.44) lütfen evde tozlu bi yere bırakmayın "virüs yapar"... Baya bi öğrenci uzun yıllar belkide hala rutubetten olan bişi falan sanıyor olabilir bu adam yüzünden. Monitöre parmakla dokunanlara cetvelle vururdu bozarsııııııııııın diye.

Bi felaket zinciride benim olmuştu. Beni ses kartı tanıtayım diye ilkkez güvenip bir müşteriye yollamış. Basit bir işlem diye de çok meraklanmamışlardı. Fakat ben telefonda "yea hikmet abi ben format attım haberin olsun başka türlü olmuyor yeaaa" diye gerzek bi çıkış yapınca aynı filmlerdeki gibi anında siren sesleri polis ambulans şirketin önüne yığılmıştı (şaka) bütün muhsebe programını ve 5 yıllık arşivi uçurmuştum. Bi kısmı kurtalımadı ve 1 sene bedava bakım anlaşması yapmak zorunda kaldılar diye hatırlıyorum. E haliyle ilk cinsel deneyimimi de patronla yaşamak zorunda kalmıştım.

Dos, win3.1 win95 win98 2000 xp... bunlara şahit oldum şu kısa ömrümde 🙂 vistaya hiç geçemedim hiç geçmicem sanırım.
O yıllarda Mecidiyeköy bilgisayarcı başkentiydi bi de di mi bacocan.

Dün torunlarıma anlatabileceğim türden bir tecrübe yaşadım. Linux'un en kararlı sürümlerinden olan Ubuntu'yu indirip bir imaj cdsi hazırladım. Ardından bu cd ile bir ubuntu turu attım. Birde ücretsiz cd siparişi verdim. Xp'nin tanımadığı bütün donanımları şak diye tanıdı içinde yüklü gelen messenger ile chat yaptım, firefox ile internete girdim, open office ile cv düzenledim. Benim için önemli bir tecrübeydi şimdi ubuntu studio indiriyorum. Blender ile 3d küp yapıp, smoke efekt ile dumanını tüttüreceğim bilgisayarın. Geçen gün de winamp'ın ilk sürümünü bulup indirdim, tek özelliği olan sadece mp3 dosyalarını çalabilen ufacık bir programcık:) Teknoloji güzel şey, çok hızlı geliştiği için 5-10 yıllık mazisi olanlara bile nostalji duygusunu yaşatabiliyor.

Yavrum evladım adamın biri "vakti zamanında" diye bir şey anlattı başladınız patır patır "bana da, bana da" "ben de, ben de" diye. Yaşlanıyorsunuz anladık ama başka başlığa hadi canım, hadi kardeşim. Anlatmaya doyamayan dedeler gibisiniz vallahi. Hem bir de ben pisleteyim moderatör gelsin süpürsün, yok öyle :D.

Hadi dinazorlar, bilgisayar açılmıyor, güvenli modda açınca crcdisk.sys yüklenirken takılıyor, kalıyor.Onu çözün:D özellikle Özgür alemde formatçı olarak tanınıyorsun, bu hata sana vızgelir tırıs gider, teget geçer.

Bu mesajları, nostalji başlığı altında toplasanız da arada paylaşsak güzel olmaz mı? Silmeyin bence kıymayın...

@bidıl; mecidiyeköy dedin, novel dedin, bilgisayarcı karizması dedin resmen götürdün beni yıllar öncesine be. Vallaha o zamanlar özel adamlardık, ben lisede son yıllarda derslere girmezdim zaten pek. Çağırırlardı bir durum var bilgisayarda diye onu yapar 5 dakikada sonra takılırdım 😀 Hey gidi. Senin C64 Amiga olayın yok mudur?

@ahmet; imarla bir ilgim yok hayırdır?

Sene 1988. Köyde yaşıyorum. Babam renkli televizyon almış. Vestel diamond marka. Nasıl bir heyecan ve sevinç, 10 günde bir tüpü patlayan Grundig'den kurtulmuşuz. Evde en iyi ben anlıyorum tv'den. Kanalları ben aratıyorum, hafif bozulma olursa ben ince ayar yapıyorum, anteni ben çeviriyorum falan. Mahallede usta olmuşum, herkes beni çağırıyor kanal aratılacağı zaman (Lan zaten bir tek trt var, neyi arıyorsun?).

Sene 1991. Isparta'dayım, Anadolu lisesini kazanmışım. Dedemlerde kalıyorum. Evde renkli tv var. Vestel diamond. Ama artık iyice yayılmış, herkes biliyor kanal aratmayı, ince ayar yapmayı.

Sene 1996. Babam siyaset yüzünden ufacık bir ilçeye sürülüyor. Öğretmen. Ben de Anadolu lisesini bırakıyorum. Onlarla beraber gidiyorum. Öğretmenevi müdürü oluyor. Öğretmenevindeki tv de Vestel diamond. Ama artık ilgimi çekmiyor hiç.

1999 senesinde üniversiteyi kazanıyorum. Depremden sonra eve çıkıyoruz yurtlar pert olduğu için (ev sanki çok sağlam). Televizyon alacağız. 2. elcide buluyoruz bir tane. 10 senelik bir Vestel diamond. Artık ustası olmuşum bu markanın. Tüpü patlasa anında "meme yapmıştır" diyebilecek bir ustalığa erişmişim.

Vesaire, vesaire. Hala bilgisayar denilen şeyden haberim yok. Televizyon da izlemiyorum artık. sosyalliğin dibine vurmuşum.

2005 yılında işe giriyorum ve ilk defa bilgisayar görüyorum. Hiç de Vestel diamond'a benzemiyor. Yönetebiliyorsun, binbir türlü şey yapabiliyorsun falan. Msn'i, google'ı, ekşisözlük'ü falan tanıyorum yavaş yavaş. 2 sene kadar bu şekilde kullanıyorum.

2007'de ilk defa içini görüyorum. Vestel diamond gibi aynı. Bir sürü parça var. Ama tüp yok işte. Oysa ben tüpten anlıyorum. Yok ekran kartı, yok ram, yok rom, anakart, bilmem ne. Parçaları değiştirilip yükseltebiliniyor falan. Ah bu teknoloji Vestel diamond zamanında olacaktı, ben onu yükselte yükselte 82 ekran lcd tv bile yapardım yeminlen. Verilmedi ki o şans bize.

Şimdilerde anlıyorum yavaş yavaş bu bilgisayar denilen şeyi. Arada bir arkadaş ortamlarında comodore 64 geyiği yapılıyor. Hemen ben de bir yerden öğrendiklerimi sıralıyorum. Evet abi ya, neydi o öyle, 64 kb ram mi olur ehehehe, kasetlerle falan oyun oynardık mehehehe. Lan hayatımda görmemişim bu aleti. 2 sene önce sorsalar "nedir" diye, "uçak mı" derim.

Geçen sene köye gittim. Babaannem televizyonu değiştirmiş. Vestel diamond nerede dedim. Bozulmuş. Tam 20 sene dayandıktan sonra hem de.

Çok üzüldüm. Piedra Irmağının kenarında oturdum, ağladım...

...

Bu mesajlara kıyılmaz, şunu ayrı başlık yapalım.... 🙄

Evet baco abi bacma sen güncel donanımdan daha güzel bi hale eldi bence güncel olan mesajları taşısınlar.

Baco Commodore ile ilgili hayal meyal hatırladığım bi torba bildiğin teyip kasedi oyunumun olduğu ve içinden sadece 3-4 tanesini çalıştırdığımızda yurdun çeşitli yerlerinde sevinç gösterileri yaptığımız anlardı. Yemin ediyorum o hasbel kader çalıştırdığımız ninjalı bir oyun vardı ve son leveline gelmiştik. Ben hayatım boyunca o adrenalini sanırım bi dahakine ölürken yaşarım heralde. Allahım o ne heyecan. O ne gelmez sıra. (en az 4 arkadaş oynardık çünkü) Ver geçeyim ver geçeyim yılları.

Birde 64kb ram falan dedi mor. Baco sen şeyi yaptın mı itiraf et eski ramleri anahtarlık yaptın mı? Çok orjinal oluyordu ram anahtarlık.

İmar bankası hortum olayları filan diye sordum. Bir alakan yoksa güzelim fırsatı kaçırmışsın derim.