Film Votka 1967'nin hazırladığı '' Dünya'ya meteor düşmesine 67 saniye kalsaydı ne yapardınız? '' konulu yarışma için çekilmiştir.
Kullanılan ekipman: Canon 550D , 50 mm 1.8 lens , rode videomic.
İyi seyirler.
[vimeo] http://www.vimeo.com/12157179 [/vimeo]
Tempo çok düşük Uğur. Fazla düşük hem de.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Eline sağlık reklamvari bir çalışma olmuş, görüntü gereçekten de çok hoş. Ama bu yarışmayla ilgili izlediğim ikinci film bu ve ben 67 saniye kalmış olmasının filmi çeken kişileri çok zorladığını ya da tam olarak filme adapte edilip konuyla bütünleşemediğini yahut ne bileyim bir şekilde cuk oturmadığını görüyorum. Bir önceki filmde TV'den canlı yayın, bu filmde ise radyodan canlı yayın olduğunu görüyoruz. İnanın bana göktaşı o kadar yakındayken kimse stüdyoya gidip yayın yapmaz, topuklar gider :). İllaki bir yayın yapılacaksa yayını yapan kişi uçuk bir karakter olmalı ve yayın esnasında o votkadan içip ,kaçacak zamanım da yok gibisinden takılmalı yani taşa orada yakalanmalı :).
Naçizane benim de bir fikrim var; çekecek zamanım olmadığı için bu aralar buraya yazayım istedim. Göktaşı yaklaşırken, nasa füze yollasın olmasın, kimileri ibadet etsin , dualar etsin olmasın, büyücüler büyü yapsın olmasın vs (bunlar değişik ülkelerde gerçekleşsin), birden haritada Türkiye titremeye başlasın yavaştan ve hızlanıp sağa sola sallansın, dünya da böylece yalpalasın göktaşı dünyayı sıyırıp geçsin. Ve nasıl oldu bu derseniz, Türkiye'den farklı yerlerden görüntüler olsun, sarhoşlar sallansın, halay çekenler olsun, diskoda tepinenler olsun, evde sevişenler olsun vs ve hepsinin yanında, masasında o votkadan olsun :).
la vita é bella
Öncelikle çok uzun ve gereksiz, anlatımdan uzak sahneler var. Bir reklam filminde sahneler!? Mantıklı olup olmaması mühim değil elbet ama buradaki durum altyapısı sağlam olmadığından dünyaya düşecek her ne ise bu vodkayı içen kişilerde oluşa gelen kaygısızlık mantık zortlattırıcı. Anne tamamen gereksiz ve de dialoglar çok alakasız ve yeşilçamı aratmayacak kadar (ANA) demode. Her iki sahnede birbirini vermek istediği anlam açısından tekrar ediyor. Bir reklam serisi olabilirdi, ama aynı akış içerisinde birinden birini seçmek gerekir. Seçilecek olan sahne de inanki reklamı kurtarmayacak. Kurgunun akışı rahatsız derecede tökezliyor. Oyunculuklar çok amatör ve de ritimleri bozuk. Konu çok klişe ve hemen ilk akla gelecek birşey. İllaki de bu konseptte ısrarcısıysan, kurgusunu bir daha gözden geçirip sahnelerden birini seçmen lazım. Fakat oyunculuklar kurguda kurtarmanı bile engelleyecek. İyi görüntüler almış olmakla bitmiyor malesef. Keşke öyle olsaydı. Kolay gelsin...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Aşağı yukarı benzer şeyler düşünüyorum enjeksiyon ile.
Bence ilkini seç. Ekleyebilirsen de başka bir sahne daha ekle ilkine.
Bu haliyle anlam çok zayıf.
Mesajları bir bir aldım ve bir kenara not ettim. Değerli yorumlarınız için teşekkür ederim.
Ayrıca bir plan daha vardı ve biraz daha reklam tadındaydı çekilen görüntüler. Buda tam olarak istenilen format değildi. Hatta enjeksiyonun dediği gibi reklam serisi tadında bile denilebilirdi. Fakat o plan çekilemedi ve bu şekilde montajlanıp gönderildi.
Kurguyu hızlandırmanı özelden taa ilk halini izlediğimde söylemiştim hiç dinlememişssin. Dizi gibi akıyor radyo sahnesi. Pat PAt PAt didik. Onun dışında çekimlerin her geçen gün ilerliyor bravo. Erkan'ın regline denk gelmişsin seni innarituyla falan bir tutmuş heralde. Ben çok şaşırdım çünkü bu sefer oyuncuları da güzel yönetmişsin. Teyze bile on numara oynamış bence. (tabi bu yorumlarım bu işi 17 yaşında birinin elinden çıktığını düşünerek yapıyorum. Radyo sahnelerinin metnini tamamen değiştir. Reklam filminde dine diyanete giremezsin. Beni şaşırtın ama güzel iş çıkarmışsın bu yarışmanın konseptine göre.
Uğur ilerliyor. İlerleyecek de. Ama bu film iyi bir film mi? Hayır.... Ben bidıl ile enjeksiyonun arasındayım görüş olarak.
Ama yine söylüyorum, daha bayağı uzun bir süre Uğur'dan iyi film beklemeyin bu gidişle. Uğur'un amacı iyi film yapmak değil. Uğur, iyi film yapmayı falan istemiyor. Ve şimdilik de bunu hak etmiyor zaten. Sıkı çalışmıyor, incelemiyor, araştırmıyor, uğraşmıyor. Yapa yapa öğrenecek. Birgün iyi bir yönetmen olacak, eminim. Ama daha çok var. Bu gidişle yani.... YOk aralarda biryerde bir değişiklik yapıp "yahu bıktım vasat filmlerden, şöyle sıkı bir film yapayım" der de bir filmin ön hazırlığı için gerekeni yapar ve üzerine çalıştığı şey için gerekli birikimi elde ederse hepimizi şaşırtır. Hadi bakalım, hodri meydan....
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
O anlamda dilimizde tüy bitti. Çocuğumuz gibi geldiği için zaten eşşek sıpası. En azından şunu öğrettik. Deliriyordu ekipman için. Bi model kamera alsa ertesi gün yeni modeli çıksa hüngür hüngür ağlardı. Günlerce olayın kameranın modeli olmadığını anlatmamız sürdü. Daha bu sabah bile içerik içerik içerik dedik. Anlıyor zamanla iyi olacak. Okumaya hevesli devamlı kitap alıyor ediyor. LAkin genel bi sorun var zaten gençliğimizde. (özal sonrarı apolitik durum klişesi) Bunun farkında olup sıyrılan ilerliyor.
İlk sahnede koşan insanları görünce tekel bayilerden 1967 yağmalayacak olan bir güruh zannettim. Ama yağmalamadılar. Ben olsam yağmalardım.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Tekel'de de Ahmet abi elde 1 şişe 1967 ile beklese al sana Yüzüklerin Efendisi Miğfer Dibi.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
-..nooluyo yaa...?
-..yaklaşın düşçeksin rektöre kaçıyooo... (!!!???!?) mı diyor? ne diyor burada? Dört defa geri aldım ama adamın ne dediğini net olarak anlayamdım bi türlü.Ses kaydında mı sorun var benim kulağımda mı çözemedim?
Görüntü renk hoşuma gitti.İnsanın canını çektiren bir tonlama var gibi.Ama tempo biraz daha seri olsaymış keşke dedim.Vakit kalmamış,saniyeler sıkışmış şöye acele acele panik halde hızlı hızlı geçişler falan olsaydı keşke.Ama diğer taraftan bakınca yumurtanın kapıya dayandığı bu ahir anlarda votkacıların lakayıtlığını,acele etmez umursamaz gevşekliğini düşük tempoda vermesi aslında çok da fazla aykırı kaçmamış sanki.Tempo hızlı olsa ne olacak.Heriflerin hiç acele etmeye niyetleri yok ki zaten.
Tek bir kez dinledim ve şunu anladım:
-göktaşı düşecek, uzaklara kaçıyoz.
Bir de işyerinde, rahatsız ve gürültülü bir ortamda dinledim. Sanırım problem sende.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
göktaşı düşçeksin rektöre kaçıyon?! diyo bence de. uzaklarla ilgili bir şey duyamadım.
Ben de "ateşe düşcekken rektöre kaççyoz" duyuyorum.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.