Forum

TOP - Güm Yapım
 

TOP - Güm Yapım

31 Gönderi
21 Üyeler
0 Reactions
6,763 Görüntüleme
 prot
(@prot)
Gönderi: 0
 

fragman saglam duruyor merak ettim izlemek istrerim..

PORTFOLIO: http://xantia.cgsociety.org/gallery/908278/" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 01/04/2011 5:47 pm
(@arian)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Filmimizin Ocak 2011 tarihinde montajı bitmiştir.O tarihten bu yana kazandığımız ödüller...
- Çeşme Film Festivali Gösterim Filmi
- Kısadan Hisse Film Günleri Gösterim Filmi
- Uluslararası Kısaca Film Festivali Finalist
- Fırat Kısa Film Festivali Finalist
- Yıldız Üniversitesi Film Festivali Finalist
- Okan Üniversitesi Kısa Film Festivali Mansiyon Ödülü
- Uluslararası Eskişehir Kral Midas Kısa Film Festivali, En iyi erkek oyuncu (Altan Gördüm)
- Uluslararası Eskişehir Kral Midas Kısa Film Festivali 6 dalda finalist
(en iyi özgün müzik,en iyi kurgu,en iyi erkek oyuncu,en iyi görüntü yönetmeni,en iyi yönetmen,en iyi kurmaca)
- Koç Üniversitesi 4. Kısa Film Festivali İkincilik Ödülü
- Mozaik Film Festivali Birincilik Ödülü
yakında vimeodan şifreli olarak paylaşacağız filmimizi.
sevgilerimizle.

Murat Tümer

http://www.cavainstitute.org
[email protected]

 
Gönderildi : 14/06/2011 10:54 pm
(@arian)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

filimimizi paylaştık.iyi seyirler...

Murat Tümer

http://www.cavainstitute.org
[email protected]

 
Gönderildi : 10/07/2011 9:14 pm
(@yerli-film)
Gönderi: 0
 

Film teknik olarak çok iyi;

Sürprizbozan
-Rüya içinde rüya çok sürpriz olmamış.

-Bana göre çok sağlam diyaloglar yok.

-Ters cinsellik çağrışımları iyi kullanılmış.

-09:24’te devamlılıkta problem var.

-Güzel bir final.


Filmin işlediği konu komediye kolay uyarlanabilecek bir konu ama yine de derdini güzel anlatmış.Tadında, güzel bir film.Elinize sağlık.Tebrikler.

Asıl güç yokluğun içinde varlık gösterenlerdedir.

http://www.rmznuysal.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 11/07/2011 3:02 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Güm yapım'ın sempatik işlerinden biri daha diye başladım. keyifli devam etti ama sonra hayal kırıklığına uğradım. Temelde direkt amaç olmayabilir ama bilinçaltında ödül avcılığı için kötü niyetli bir yapım olarak aldıladım. Tartışmak eleştirmek için söylemiyorum gerçekten. İşçilik falan çok temiz elinize sağlık ama eşcinsellik üzerine bir durum bir tespti yada bir görüş barındırmıyor. Nerede durduğunu anlayamadım. Ben de eşcinsel temalı homofobik bir film çektim. Yaptığım şey aldığı kültür gereği bundan kaçınan bir adamın stresi üzerineydi yine bunu komik başlayıp komik bitirdik. İyi yaptık kötü yaptık bu kişiye göre değişir ama amacımız burdan ekmek yemek değildi. Yine de elinize sağlık başarılarınızı devamını dilerim arkadaşlar.

 
Gönderildi : 11/07/2011 7:00 pm
(@arian)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Cevaptır;

Sevgili Özgür Bakar,

Öncelikle yaptığınız yorumun kesinlikle art niyetli olduğunu düşünmediğimizi belirtmek isteriz. Sizin düşündüğünüz bu şeyi önceki işlerimizi izleyen, takip eden herkes düşünebilir. Fakat ekip yapımızı, amacımızı, yapmaya çalıştığımız şeyleri bilenler, yani öz cümle bize yakın olanlar, bu düşünceyi paylaşmayacaklardır. Bu yüzden yazdıklarınıza vereceğimiz cevabı kendimizi daha iyi anlatmak açısından bir fırsat olarak görüyoruz. Bu açıdan biraz uzun bir cevap olabilir. Vereceğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz:)

Bu filme kadar yaptığımız tüm işler bizim için bir eğitimdi. Hepsinin de kendi içinde tutarlı bir film olmalarını sağlamaya çalıştık. Söylediklerimiz, söyleyeceklerimizden ziyade, bizim için başı-sonu tutarlı giden, izlenebilen ve bize film çekmeyi öğreten işler yapmaya çalıştık. Demek istediğim, çok kabaca "boş", ama eğlenceli filmler yapıyorduk. Ama dediğim gibi asıl amaç "film yapmak"tan çok "yapmayı öğrenmek"ti. Öte yandan bu tür filmler yapmaktan da gocunmadığımızı söylemeliyiz. Ekibimizin genel yapısı zaten komediyi ve mizahı seven insanlardır. Ama sürekli de aynı şeyi yapmayı sevmediğimizi ve çok daha farklı türde senaryolarımızın da olduğunu söylemeliyiz.Bunları zaten yakın zamanda çekip sizlerle paylaşmayı planlıyoruz. Ayrıca çekimi planlanan bu senaryoların bir çoğunun, çektiğimiz filmlerden önce yazıldığını ve "gerçekten bu işi öğrenmeden çekilmesin" düşüncesi ile saklandığını da belirtmeliyim. Toparlarsak; bu güne kadar gerçekten dert anlatmayı tercih etmemek bundan sonra da böyle yapacağımız ve farklı çizgide filmler çekmeyeceğimiz anlamına gelmiyor.

"Top" filmi bu anlattığım süreç içerisinde özel bir yere sahip. Çünkü gerçekten bir "derd"i var ve bu "dert" ödül alalım diye yapay yollarla sokulmadı filmin içine. Bu "derd"i en yakından hisseden insanlar var çevremizde. 30'lu yaşlarının ortasında babası tarafından evlenmeye zorlanan bir eşcinsel arkadaşın var mı bilmiyorum ya da 45 yaşında kendini sapına kadar erkek olarak tanımlayıp, dükkanının önünden feminen birinin bile geçmesine tahammül edemeyen birini hiç tanıdın mı? Bu verdiğim örnekleri ve filmdeki sahneleri düşünürseniz zaten motivasyonumuzun nerden kaynaklandığını anlayabilirsinşz diye düşünüyoruz. Filmin genel yapısındaki komik öğeler, komik olmasından çok, seyircinin bu klişelere gülmesini sağlamak ve final sahnesinde gerçekten "neye" güldüğünü anlaması için konuldu. Yani çözdüklerimizi final sahnesi ile biraz bağlamak istedik. Mizah amaca hizmet etsin istedik. Aldığımız tepkiler de genelde bunu doğrulamıştı. Ama sizi yakalayamadığımızı anlıyoruz. Bu anlamda söylediğiniz "eşcinsellik üzerine bir durum bir tespti yada bir görüş barındırmıyor" eleştirisi üzerine düşüneceğimizi belirtmek isteriz.

Ödül meselesine gelirsek. Hiç sinema eğitimi almamış insanların elindeki en önemli yeteneğin "samimiyet" olduğunu düşünüyoruz. Biz bu güne kadar bunu kaybetmemeye çalıştık. Ne birbirimize karşı ne de filmimizi izletebildiğimiz insanlara karşı. Sizin söylediğiniz "ödül avcılığı" ve "kötü niyetli bir yapım" sözleri, bu filmin samimyeti konusunda sizi inandıramadığımızı gösteriyor. Sağlık olsun demekten öte birşey gelmez elimizden. Belki bundan sonra gerçekten yapmaya çalıştığımız şeyler ile fikirlerinizi değiştirebiliriz.

Başta da belirttiğimiz gibi yazdığınız görüşler bizim kendimizi ve yapmak istediklerimizi bir nebze de olsa açıklamak için iyi bir fırsat oldu. Bu yüzden size teşekkür eder ve iyi niyetinizden emin olduğumuzu belirtmek isteriz.

Yazıyı bitirmeden buraya da bir teşekkür etmenin elzem olduğunu belirtmeliyiz. Yukarıda bahsettiğimiz bu "öğrenme" süreci içerisinde çok önemli bir yere sahiptir film fabrikası. Bizim ve tüm film yapan arkadaşlar açısından önemli bir boşluğu doldurduğuna inanıyoruz. Tüm filmlerimizi burdan paylaşmaya devam edeceğiz.

Savgiler yanı sıra saygılar...

Murat Tümer

http://www.cavainstitute.org
[email protected]

 
Gönderildi : 12/07/2011 10:34 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

iyi niyetimin karşı tarafa geçmesine sevindim. Dediğim gibi GÜM yapım paylaşınca bir kalite ve beklentiyle açtım filmi. Teknik anlamda ve filmin yönetiminin samimiyeti ile beklediğimi de buldum zaten.

Aslında direkt bir ödül avcılığı ifadesi de kullanmak istememiştim. Bu artık kısa filmcilerde bilinçaltına geçmiş bi mesele haline bile geldi. Açıklamadan sonra böyle bir niyet olmadığına ikna oldum.

Sabit kalan düşüncem senaryonun yetersiz ve sakat oluşu. Yaralı oluşu. Hatta daha ileri giderek eskimiş oluşu. Komedi genelde eskimişlerden beslenir. Eskiler klişeye dönüşür. Klişeler mizahın bel kemiğini oluşturur. Fakat burda beslendiği noktadan güzelce başlayıp ibreyi yanlış yöne kıran bir senaryo var.

Hiç zorla evlendirilmiş bir Gay gördün mü diye soracağın forumdaki en son insanım herhalde 🙂 Ev sahibim'i izlersen yukarda söylediğin herşeyi hem bünyesinde hem diyaloglarında barındıran karakteri zaten göreceksin. Bunların farkında olarak ve izlediğim onlarca eşcinsel temalı filmin finalini çocukluğundan da beslenerek düştüğü kaosa bağlayan filme bir yenisi eklenmiş oldu. Eğer yaptığı bir durum tespiti bu ise binlerce kez yapıldı. Açın hiç olmadı Almadôvar filmlerine bakın derim. Avrupa sineması'nın yarısı bunlarla dolu. Bu filmden çıkınca insanın demesi gereken anlaması gereken nedir bilemiyor insan. İnsanları cinsel seçimlerinin farkına vardıkları aşamada özgür bırakmalıyız desek bu film onu demiyor ki? Adam kendi setini kendi koyuyor. Çocukken yapılan baskıdan içindeki eşcinseli gizliyor desek. Bunun farkına varıpta sakladığı bi sahne yok. Hep etrafında eşcinsel esprisi yapıldığında rahatsız olan bir adam var. Bu adamda alaturka bir tipten öteye bir şey yansıtmıyor tepkileriyle. Sonunda korktuğu şeye dönüşüyor gibi bir final var. Bir itiraf olsa hadi diyecem. Adam dönüşüyor.

Valla filmi eleştirmek değil yorumlamak işin içinden çıkmak belkide filmden bir şey almak için kasıyorum. Yoksa valla susayım ::)

 
Gönderildi : 13/07/2011 2:30 am
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Uyarı: Filmi herkesin seyrettiğini varsayarak spoiler uyarısı vermiyorum. Ayrıca forumda saf bir izleyici mantığıyla filmleri seyredip bu tür uyarıları önemli bulanlara, bunun aşılması gereken bir durum olduğunu söylüyorum. Filmler burada laboratuvara ya da otopsi masasına yatırılmış bir şekilde incelenmeli. Bu durumda spoiler gibi uyarılar deneğimizin üstüne çarşaf atmak, saklamak anlamına gelir ve işimizi zorlaştırır.

Bir erkek oyunu olan futbolun, en zayıf halkasını oluşturan hakem rolünü gönüllü üstlenerek içindeki şeyi çıkarmayı düşünen bir adam. Ölümcül bir günaha sürüklenir gibi; kaçamayacağı kaderi gibi. Yani onu hakem olmaya zorlayan kimse yok. En önemli nokta burası. Bir bakıma gönüllü bir kurban. Cinsel kimliğini bir şekilde meydanda ortaya çıkartarak "altın vuruş"unu yapıyor. Bunu kimsenin fark edip etmemesi önemli değil. Belki bir sonraki maçta bunu kesin yapacak. Toplumsal statünün kırılganlığını, her an parçalanabilir oluşunu gözler önüne seriyor film. Kişi sıkışmışlığını aşmak zorundadır. Ancak hastalıklı, baskın bir süperego* bunu ömür boyu engelleyebilir. Bu da hayat boyu davranış bozuklukları, tuhaflık, dengesizlik vs. gibi arizi durumlarla sinyallerini verir. Kısacası bunu engellemek çözüm değildir. Bu yönden bakıldığında çok esaslı ve güçlü duruyor senaryo. Özgür ile çelişiyoruz belki ama bu da forum mantığı gereği normal görülmeli. Ve senaryo her yönüyle de ustaca hayata geçiriliyor. Film zamanıyla herşeyin üstüste gelmesi bizi aldatmasın. Bütün bunlar gerçek zamana yayıldığından mantıklı. Ankara'dan güzel işler çıkıyor. Uzun süre görmezden geldiğim sağlam kısalardan. Bu da benim eksikliğim olsun.

* Süperego, ego ve id'i kontrol eden karakter bölümü. id isteğin hemen olmasını ister, ego gerekli şartların yerine getirildiğinde o isteğe ulaşılacığını belirtir, süperego ise hem id'i hem egoyu belli bir süre idare ederek, yapılacak davranışın toplumsal şartlara, ahlak vs. gibi değerlere uygunluğu belirler, ona göre hareket sağlanır.
Freud tarafından öne sürülmüştür.
http://tr.wikipedia.org/wiki/S%C3%BCperego " onclick="window.open(this.href);return false;

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 13/07/2011 6:07 pm
(@yerli-film)
Gönderi: 0
 

Uyarı: Filmi herkesin seyrettiğini varsayarak spoiler uyarısı vermiyorum. Ayrıca forumda saf bir izleyici mantığıyla filmleri seyredip bu tür uyarıları önemli bulanlara, bunun aşılması gereken bir durum olduğunu söylüyorum. Filmler burada laboratuvara ya da otopsi masasına yatırılmış bir şekilde incelenmeli. Bu durumda spoiler gibi uyarılar deneğimizin üstüne çarşaf atmak, saklamak anlamına gelir ve işimizi zorlaştırır.

Hemen başlığı fazla kirletmeden bir şey yazayım.Bu başlıkta spoileri uyarısı veren tek kişi ben olduğum için üzerime alınıyorum:) Daha öceki yorumlarımın bazılarında spoiler uyarısı yapmamış olşuma olumsuz tepki almıştım, ondan böyle yaptım.Eğer aranızda anlaşırsanız ben size uyarım:)

Asıl güç yokluğun içinde varlık gösterenlerdedir.

http://www.rmznuysal.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 13/07/2011 7:52 pm
(@red_thermite)
Gönderi: 0
 

ben filmi çok beğenmedim açıkcası olumsuz bir yorum da benden gelsin.
Filmin herhangi bir sahnesinde bir kadrajdan başka bir kadraja geçerken hep fazlasıyla o atlamaları hissetmek biraz rahatsız etti ?
Bunu dışında filmin büyük bölümünün yada can alıcı bölümlerinin halısaha gibi bir ortamda geçmesi sizide zorlamıştır sanırım çünkü bence sinema tadında bir görüntü yakalamak çok zor çok suni izole ve kötü bir ortam ama şunu bekledim sadece belki aklınıza gelmedi bilmiyorum halı saha dışından bir çekim tellerin içinde ? güzel olabilirdi ...

ödüllerin ve gösterimlerin devamını dilerim

http://cirkinadamlar.blogspot.com/

 
Gönderildi : 14/07/2011 2:52 am
(@kiziltug)
Gönderi: 16
 

güm yapımdan beklenmeyen bir film bence.en azından benim beklentilerimi karşılamadı.başarılar.

 
Gönderildi : 23/07/2011 6:14 pm
(@arian)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

@Özgür Bakar;

Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi sizin ruhunuza hitap edemediğimizi anlıyoruz. Özellikle senaryo temelli sıkıntılar ile ilgili görüşünüze saygı duyuyor ve yazdığınız her şey üzerine de düşüneciğimizi belirtiyoruz. Yalnız burada bir şeyi ekibimiz adına net söylemekte fayda var. Biz filmimizi yaptıktan sonra, "bu filmin söylemeye çalıştığı şeyler" üzerine açıklamalar yapmaktan, hele ki bunu yazarak yapmaktan, bir parça imtina ettiğimizi belirtmeliyiz. Bu anlamda bizim demek istediklerimiz bu filmden sizin aldıklarınız (ya da şu anda sizin durumunuzda olduğu gibi, alamadıklarınız) ile sınırlı olması öncelikli terchimizdir. Bizim, filmi yapan insanlar olarak, zaten sözümüzü söylediğimiz alan filmimizdir. Bu bakımdan filmin demek istedikleri üzerine çok konuşmayacağız. Burada, bizim için önemli olan bir sonraki film için düşünme, planlama vb. aşamalarda bize yol göstereceğini düşündüğümüz sizin düşüncelerinizdir.

Ancak sadece yazdıklarınızda dikkatimizi çeken bir konuya değinmek isteriz. Avrupa sineması ve onun evrensel ya da yerel "eş cinsel" tespitleri ile bizim yapmaya çalıştığımız "homofobi" ve "heteroseksizm" tespitlerini (ki sizce böyle bir tespit olmayabilir) ayırmak gerekmektedir. Bu bakımdan, sizin tabirnizle "eskimiş" bu konunun ya da konuların bizim yerel örneklerimiz içerisinde yeterince eskitilmediğini ve pek işlenmediğini düşünmekteyiz. Ayrıca, bizim sinemamızda olan örnekler üzerinden konuşmanın kültür ve normlar açısından da daha doğru olacağını düşünüyoruz.

Yaptığınız yorumlar için teşekkür eder, filmden bir şey almak için kasmamanızı salık veririz:)

@Hegel

Güzel sözleriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederiz. Şunu da belirtmeliyiz ki; film yaptıktan sonra, demek istediklerimiz üzerine yazmaktan imtina eden bizler, acil durumlarda size filmimizi izletip, "yazmak" konusunda yardım rica edebiliriz:)

@Yerli Film

Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Özellikle diyaloglar konusundaki eleştirinizde haklılık payınız olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca devamlılık ile ilgili problem hakkında da haklısınız.Çekim planlarımızdaki aksaklıktan kaynaklanmakta.Maalesef son halinde o sorunu gideremedik.

@ red_thermite , KIZILTUĞ

Yorumlarınız için teşekkürler.Halı sahanın dışından ,yani tellerin arkasından çekilmiş görüntülerimiz de vardı ama kullanmayı tercih etmedik.Bu şekilde kalması daha uygun geldi.
Daha iyisini yapmak için öğreniyoruz.Umarız beklentilerinizi karşılayacak filmler de çekebiliriz.
Sevgiler.

Murat Tümer

http://www.cavainstitute.org
[email protected]

 
Gönderildi : 24/07/2011 4:13 am
(@sui47)
Gönderi: 69
 

Altın Portakalda başarılar.

 
Gönderildi : 04/10/2011 10:41 pm
(@arian)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

altın portakaldaki diger kısacılarla buluşalım.

Murat Tümer

http://www.cavainstitute.org
[email protected]

 
Gönderildi : 09/10/2011 11:41 pm
(@bilaldincer)
Gönderi: 82
 

sürprizleri olmayan kendi halinde bir çok açıdan güzel film. ille olumsuz kısımlarını bulup çıkarmamız gerekecekse
bazı sahneler bence biraz uzun tutulmuş bazılarıysa gereğinden kısa. renkler bazı sahnelerde bozuluyor. bir iki sahne geçişi de sıkıntılı.

 
Gönderildi : 23/11/2011 3:22 pm
Sayfa 2 / 3
Paylaş: