Forum

Taraflı Bölge / Man...
 

Taraflı Bölge / Man's Land gösterimi

112 Gönderi
41 Üyeler
0 Reactions
16.3 K Görüntüleme
(@callosum)
Gönderi: 22
 

-

 
Gönderildi : 09/11/2012 4:08 pm
(@fayrap)
Gönderi: 0
 

---

yaşamak mı zor yoksa yuvarlak masa aks mı?

 
Gönderildi : 09/11/2012 4:16 pm
(@ugur_o6o)
Gönderi: 44
 

Kolay gelsın bızde bır proje cektık ama dur bakalım daha bıtmedı montajı bu arada oyuncu aramıyormu kımse ya 😀

 
Gönderildi : 03/12/2012 2:39 am
 RBK
(@rbk)
Gönderi: 15
 

Görkem bey'i gerek facebook'dan gerekse forumdan takip ettim. Bu forumdaki yorumları, makaleleri yerli yerinde ve bilgilendirici, vizyonu geniş, en önemlisi de kendi fikri altyapısı, kendi düşünceleri olan ve bunları çok iyi ifade edebilen bir arkadaşımız, kardeşimiz.

Bu film, özellikle de yapım şartları göz önüne alındığında bence çok başarılı. Eğer elinde profesyonel imkanlar olsaydı sonuç daha başka olurdu bu aşikar. Kısıtlı imkanlar dahilinde böyle bir eser ortaya koyabilmek, böyle bir projenin altına girebilmek herkesin harcı değildir. Kolay değil bu işler. Yapılan bir çok eleştiriyi bu bağlamda biraz yersiz ve acımasız görmemek mümkün değil.
Şu ekipmanı edinip bu şekilde kullansaydınız şöyle bir sonuca ulaşırdınız denebilir ve bunun sonu da gelmez takdir edersiniz. Kaldı ki, şimdi çekse bir çok artısı tabi ki olacaktır, zaten bu süreç böyle işler. Dün yaptığınız işi bu gün beğenmezsiniz, dolayısı ile şu tarihte yaptığınız bir iş, sizin yeteneğinizin bir ölçüsü değildir.

Ben teknik detaylardan ziyade içerik ile ilgilendim ve bütünü beğendim. Tebrik ederim. Bazı mesajlardan gördüğüm kadarı ile sektörden de değilsiniz, başka bir meslek sahibisiniz ve bu şartlarda bu çalışmayı ortaya koyabilmenizi de gerçekten takdir ettim. Sinemaya gönül vermiş bir insansınız, ortaya koyduğunuz şu çalışma da gerek yapım şartları gerekse de özel şartlar göz önüne alındığında, hele de ilk film olarak takdiri hakediyor.

Sorarım sizlere ilk işinde böyle bir çalışma ortaya koyabilen kaç kişi var? Bence senaryo şöyle olmalıydı, ışık şu şekilde kullanılmalıydı, kamera dinamikleri, kadrajlar, açılar şöyle olsaydı demek her zaman mümkün, belli kuralları ihlal etmedikçe kişisel tercihlerin sonu yok ve bizim kendi kişisel tercihlerimiz, filmi yapanın eksik yönlerine işaret eden birer mutlak doğru tespit değildir. Şimdi bir başkası bir kamyon ışıkla gelse ve şu filmi bir de o çekse, elbette ki ona da çok çeşitli eleştiriler gelecektir. Herkesin doğrusu kendinedir. Sizin kurduğunuz ışık diğerini celbetmeyebilir ve bu sizin yanlış olduğunuzun delili değildir, kendi tercihinize göre bir atmosfer oluşturmuşsunuzdur. Eleştiriyi yaparken empati yapmakta da fayda var. Siz bu şartlarda çalışmış olsaydınız acaba ne yapabilirdiniz? Bırakın çıplak olmayı, şeffaf hale bile gelebilirsiniz.

 
Gönderildi : 29/12/2012 8:50 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
 

Öncelikle, gazan mübarek olsun Görkem aga. Film yapmanın en güzel yanı, çıktısı alınmış DVD'yi elinde tutmak. Gerisi artık önemli değil, o yüzden çok sevindim sonunda filmi bitirdiğine. Bittiğine göre de içine sinmiş demektir, o daha da güzel. Projenin hikâyesinden belli olmuştu zaten, içine sinmeseydi hiç yayınlamayacaktın bile belki. Bu titizliğin için izleyici olarak kendi adıma teşekkür ederim.

Teknik olarak sinema dünyası neredeyse ışık hızında ilerlediği için ben bu konuda herhangi bir yorum yapamıyorum. Belki sen de en çok bundan mustarip olmuş olabilirsin. Üç yıl önce kullanılan kameralar ile şu anda kullanılan kameralar arasında epey fark olmalı. Sırf bu bile eleştiri anlamında dikkate alınması gereken bir fark. Dolayısıyla bu filmi sen şimdi otursan iki günde bitirirsin ve aynı bilgilerle çok daha kaliteli görüntü ve ses elde edebilirsin. O yüzden işin en zor kısmını hallettikten sonra bana kalırsa daha iyi ekipmanlarla bir-iki gün daha ayırıp bu filmi öyle tamamlayabilirdin belki.

Senaryonun vurucu finali, filmin akışında yarattığın heyecana ve şaşkınlığa değiyor. Kızın oyunculuğunun ve tepkisizliğinin yanıtını alıyoruz. Dolayısıyla ben filmi izledikten sonra aklımda yanıtsız kalan bir soru olmadı. Her şey yerli yerine oturdu. Bu da ne demek, sen derdini anlatabilmişsin, ekrana yansıtabilmişsin demek. Bu da, senin de bildiğin ve hissettiğin gibi çok çok önemli. Hâliyle öykünü anlatabilmek için sinema dilini çok iyi kullanmışsın, çevirmene/tercümana ihtiyaç kalmamış. O yüzden tatmin olmuş bir şekilde koltuğuna kurulabilirsin.

Sürprizbozan
Ancak ben öykünü beğenmedim. Yirmi yıl önce olsaydı eminim çok severdim, ancak kullandığın metaforun biraz eskidiğini, fazla tüketildiğini düşünüyorum. Hayvan barınakları ve kutup ayılarıyla ilgli olarak buna çok benzeyen iki film vardı. İnsan-hayvan arasındaki dostluğu-düşmanlığı bu ikilemden yola çıkarak vermek benim gözümde biraz eskide kaldı. Gökkubbe altında söylenmedik söz kalmadı gibi geliyor. Bu yüzden ya yeni şeyler söylemek lazım ya da eskiyi yeni bir dille aktarmak lazım. Bana göre elbette. Ben senaryonun bu ikisini de yapamadığını düşünüyorum. Yeni bir duyarlılığa yöneltmiyor bizi ya da yeni bir bilinç sağlamıyor. Daha önce kurulmuş olan kolektif bilincimizi hatırlatıp geçiyor sadece. Bu da filmi zayıf kılıyor.

ercane'nin, film çekmek ile film yazmak arasındaki tespiti çok doğru ve çok güzeldi. Senin de zaten bunu fark ettiğini düşünüyorum. Bugüne kadar yazdıkların seni iyi bir yönetmen yapmayacaktı, ama bu çektiğin ortalama film seni iyi bir yönetmen yapabilir. Ben bu farkı değerli buluyorum.

Eline sağlık, kolay gelsin.
Bir ara görüşmek üzere.

 
Gönderildi : 31/12/2012 4:12 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar...

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 01/01/2013 4:31 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

Daha önce bu filmi neyin kafasıyla eleştirdim bilemiyorum ama (sanırım Görkem bize hayatın sırrını verecek sandım bir kısa filmle) bu kısa film çok güzel bir kısa film 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 29/03/2013 11:34 am
Sayfa 8 / 8
Paylaş: