Yapan arkadaşların emeğine sağlık, gerçekten başarılı bir korku filmi olmuş..bir an daha uzayacak diye o kadar korktum ki anlatamam.

Foruma genelde yazmıyorum bir dostum heveslendirdi büyük umutlarla izledim filmi bizden'de iyi kısa korku filmi çıktı diye...

Abi 3 yıl vb.. lafları dönüyor forumda bu yüzden aklıma geleni yazıcam, benim bir işimi görün misliyle eleştirin elinizden öperim.
Hani, amatör bir çaba vb.. diye anlatılsaydı ellerinize sağlık deyip geçerdim ama 3 yıl derseniz kısafilm heveslisi bir çok emek ve heves sahibine haksızlık edersiniz. Bu arada Türkiyedeki neredeyse tüm 100dk civarı sinema filmleri istisnai durumlar hariç 2,3 ay civarı çekilip 1 ayda çıkışa hazır hale getirilir. 3 Yıl neden sürdü kız bulamayınca adam oynatıp sonra kare kare bıyıklarımı sildiniz, nedir?

Anlamıyorum hiç mi yabancı kısafilm izlemediniz, yahu senaryo bakımından en lezzetli ülkede yaşıyoruz ama anlatmak istediğinizi sette oluşturmuşsunuz gibi bir hikaye var orda.
Kamera konumlandırması'da düğün kameramanı gibi kızla koşuyor kızla korkuyor. Bir kaç festival filmi izleseydiniz orda bile kamera konumlandırması için bir iki şey öğrenirdiniz. İzleyici filmde sanki kızı korkutan şey olarak konumlandırılmış,

Netlik'ten bahsetmiyorum bile vimeo'ya vb.. laf atılmasın lokum gibi işler var orda fotoğraf makinesi ile çekilmiş, sizin sıkıntınız düşük ışıkta düşük fstopta netliği tutturamamak. Bir çok usta riskli gördüğü için düşük ışıkta fstop kısarak değil sahneyi bol ışıklı çekip postta color'da tekrar düşürerek elde eder sizinkisi büyük bir özgüven zafiyeti olmuş.

Soru bile soramıyorsun izlerken, devamlılık tutmuyor daha ilk vurgudan koparıyor izleyiciyi. Örneğin korkunç bir ses efekti duyuoruz sağ sol inliyor titriyor vb.. (De'niro'nun yeni filmi RedLights'ı izleyin çok benzer sizinkine iyi kullanılırsa fena etkili bir efekt) sonra ses kesilince kız kuş sesi duymuş gibi yatağına dönüp uyumaya çalışıyor.

Teknik vb.. tecrübeye dayalı ve çok hızlı iyileştireceğinize eminim ama samimi tavsiyem adam gibi sürükleyen bir hikaye bulmanızdır bir sonraki yapımda. Yazık emek heba olmuş bence.

...ve rica ederim 3 yıl vb.. yazmayın sağa sola, siz kürdanla balina heykeli yaptım dersiniz 3 yılda, heykel çamura dönerse kürdan unutulur.

Saygılarımla

Kişisel görüşlerim;

Filmde görüntü kullanımı bana göre gayet başarılı, kamera hareketleri (özellikle son planlarda) gerilimi arttıran türdendi.

Kızın oyunculuğuna laf söyleyecektim ki sonunda zaten ne olduğunu anladık.

Ses seçimleri bana göre en başarılı tarafı.

Kurt'a aşık olmadım desem yalan olur 🙂 Orası çok iyiydi.

Tek sıkıntı sanki mekan seçimi bende istenen o gerilimi biraz daha azalttı. Defalarca izledim ve bu yorumu yapıyorum. Beyaz duvarlar, beyaz pencere kolları ve mekanın renk kullanımı (Bence gerekli mekan bulunamadığından ki kısa film çekerken hep yaşanan bir sorundur) en zayıf yönüydü.

Görkem'in emeğine sağlık, bana göre başarılı bir film. Tarz olarak, tüm dünyaya bir şeyler anlatmak istiyorsak, diyalogsuz çekilen kısa filmler zaten tercihimdir.

Tüm ekibe teşekkürler,

Fulgura... Bu bahsettiklerinin ne demek olduğunu bile bilmiyorum ben. 🙂
Ne diyor olabileceğini anlayabilecek olan ekip arkadaşlarım KEzzAP, Düt, Ayberk ve Hepa'ya devrediyorum söylediklerini.
Bu film çin mümkün olan herşey yapıldı gibi. senin söylediklerin doğrultusunda da yapılabilecek birşey var ise yapılır...
Sağolasın...
Daha kaliteli çıktı alın diyor abi, bir şey demiyor :).

Bu 3 yıl meselesini daha önce de söylemiştim ama tekrarlayalım, bu üç yılda filmin üzerinde çalışılan toplam süre 1 ya da 2 aydır. Yani öyle 3 yıldır harıl harıl filmin üzerinde çalışılmıyor, böyle bir film çıkması için 3 yıla ihtiyaç var gibi bir iddia da yok ortada.

Görkem o dönemde Ayvalık'ta yaşadığı için filmin aşamadan aşamaya geçişi çok uzun sürdü, bir de sondaki kurt, ham görüntü kullanılsa sokak köpeğindne bozma bir şeydi. Ona bir çözüm bulunması bayağı sürdü, sonunda stok efektle halledildi, ama o çözüme varmak biraz zaman aldı. O kadar yani, yoksa çekildikten sonra bu film 2 ay içinde de biterdi, Görkem'in beceriksizliği diyelim :).

Aslında 3 sene olunca ve ekip sitede bilgi veren, film çeken, işi bilen, tecrübeli adamlar olunca birazda beklenti artıyor. O yüzden bazı yorumlar tepkili oluyor sanırım. Tabi ne beklediğimizi bilmemiz lazım. Ortadaki senaryo ne ise o çekilmiş. Senaryoyu anlatmış adamlar. Tek başına yapılmış bir iş değil, sitedeki herkes var arkadaş bütün o filmleri eleştiren bu budur, şu şudur diyen adamlar var. Bir Shining bekledi millet tabi 😀 Bu da yetmedi çoğu kişiye. Ama çekimlerde bol bol fikir çatışması olduğuna eminim o kadar kafa olunca.

Öncelikle yukarıda yapılan yorumlarına bazılarına katılıyor bazılarınıda yersiz ve acımasız buluyorum.

Bu tür filmleri çekmeyi ve seyretmeyi seven bir olarak her korku gerilim filmlerinde yaşanılan ve ortak bir sorun olan mekan ve müzik seçimi konusunu burada da görüyorum. Dolayısıyla bana göre en önemli unsurlardan birisi olan bu konuların olmayışı filmi sade ve baya kılıyor. Senaryonun geliştirilmesi gerektiğini düşünenlerdenim.Bu tür filmleri çekmek zor bunu yapan biri olarak verilen emeğe saygı duyulması kanatindeyim..yinede ellerinize sağlık..

Kral Çıplak beyler!

not: film beklentilerimi karşılamaktan çok uzaktı da hadi dedim yüksek beklentiyle izlediğimden öyle oldu, iyimser yaklaşmaya çalıştım, beklentilerimin dışında kendi içinde değerlendirmeye çalıştım ama bunu söylemezsem de artık bi daha kimseye eleştiri yazamayacağımı farkettim:

9 dk lık(yaklaşık) anlamsız koşturmacayı o son sahne affettirmiyor. baştaki ışık azlığından dolayı netliğin kötü olmasıyla sondaki gerçek dışı aşırı net görüntü çok uyumsuz...
Saygılar...

Ben Görkem'in film üzerine yazacağı yazıyı merakla bekliyorum. Muhtemelen roman uzunluğunda olur, e-kitap olarak yayınlanırsa okumak isterim 🙂

ben de senaryoyu yetersiz buldum. sanırım filmin en zayıf yanı. onun dışında kamera kullanımını çok beğendim. özellikle kameranın geri geri pencereye gittiği yer çok hoşuma gitti.

spoiler spoiler spoiler

filmi yanlış anlamadıysam kızın mezarını kazıyorlar değil mi? doğru mu anlamışım?

Selam,
Filmi hemen izledim ama biraz geç kaldım yazmak için kusura bakmayın, film ile aklıma takılan bazı şeyler zaten teknik pürüzler olarak benden önce yazan arkadaşlar tarafından dile getirilmiş.

Kısaca söylemem gerekirse en fazla aklıma gelen sanki bir veya iki yerde görüntü sıçraması hissettim. plan bağlanırken atlamış gibi sanki.

Sinematografi bundan sonra çekilecek filmlerle zamanla daha da oturacak (ve özgün bir tarz oluşacak) diye düşünüyorum.

Yazılarından sonra Görkem'in oyunculuğu ve yönetmenliği de dile gelmeye başladı. Bitmiş bi iş görünce sektörün acıcıcık içinden biri olarak ister istemez heyecanlanıyorum 🙂

Hafif sert üsluplu ve/veya eleştiri dozu ağır gibi görünen bazı mesajların içinde ( forumdaki ilk mesaj olarak bir cümle-bir pare top atışı gibi olanlar hariç) çok değerli ayrıntılar var, bana göre yani, ben öyle düşündüm. Hepimiz için filmin gala harareti ve heyecanı geçtiğinde mesajları tekrar okursak ilk aşamada dikkat çekmeyen ama işe yarayacak (hepimizin işine yarayacak) şeyler çıkacak diye düşünüyorum.

Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

Esenlikler dilerim.

Yahu şu 3 sene muhabbetini doğru değerlendirelim evvela. Daha önce de yazıldı bu film öyle oturulup 3 sene harıl hurul başında oturularak her gün uğraşılmış muamelesi yapılıyor. Bu film toplam 3 sene sürmüş olabilir ama üzerinde harcanan mesai toplasan gerçekten 2 ayı geçmez. Yani 60 günü. 2 ayda bitiriliyor dediğiniz filmlerde insanlar günde 15 saat çalışıyor bu filmi yapan adamın memur olduğunu, efektlerini, sesini bilmem nesini yapanın mevcut işlerinin arasına sıkıştırıp bu işi yaptığını da hatırlatmak isterim. Dolayısıyla herkesin üzerine düşerek yapıyor olduğu bir çalışma olsaydı 3 sene elbette sürmezdi bu film.

Bence "1 günde çektik ve kurguladık"tan daha değerli bir şey bu.

Dolayısıyla sağa sola 3 yıl da yazılır bilmem ne de. Çünkü 3 yıl bir övgü unsuru olarak yazılmıyor, bir sıkıntı unsuru olarak yazılıyor, yönetmenin kendisinin de rahatsız olduğu bir süre olarak yazılıyor. Yapmayın etmeyin. Bu konuda birbirimizi anlamayacaksak ne konuda anlayacağız.

Bence de 1 günde çektik kurguladıktan çok değerli,
ama neticede 3 sene sürmesi-ara ara çalışılabilmiş olsa da- beklentiyi yükseltiyor.
Bunda da anlaşalım 🙂

Bence yükseltmemeli bunda anlaşılacak bir şey yok, hatta bence küçültmeli. İnsan 3 yılda bir filmden soğur yahu kendi filmi bile olsa. Sizin beklentiniz yükseliyorsa da o sizin sorununuz yani. Kimse çıkıp da "abi üzerinde çok uğraştık" gibi bir cümle sarfetmedi en nihayetinde. 3 sene doğrudan bu anlama gelmez.

Bu arada ben de filme dair birçok şey söyleyebilirim. Beğenmediğim unsurlar var. Buradaki bazı eleştirilerle benzeşiyor. Ama filmin ekibi içinde yer aldığımdan şu an için pek dahil olmak istemiyorum. Öncelikle diğer eleştiriler bitsin, ondan sonra yazılır elbet bazı şeyler.

Bence yükseltmemeli bunda anlaşılacak bir şey yok, hatta bence küçültmeli. İnsan 3 yılda bir filmden soğur yahu kendi filmi bile olsa. Sizin beklentiniz yükseliyorsa da o sizin sorununuz yani. Kimse çıkıp da "abi üzerinde çok uğraştık" gibi bir cümle sarfetmedi en nihayetinde. 3 sene doğrudan bu anlama gelmez.

Bu arada ben de filme dair birçok şey söyleyebilirim. Beğenmediğim unsurlar var. Buradaki bazı eleştirilerle benzeşiyor. Ama filmin ekibi içinde yer aldığımdan şu an için pek dahil olmak istemiyorum. Öncelikle diğer eleştiriler bitsin, ondan sonra yazılır elbet bazı şeyler.

Mesele zaten sadece 3 sene meselesi de değil, sağlam bir ekiple yapılmış bir film bu...neyse işte, emeğinize sağlık, ben yapılan paylaşılan her filmden memnun oluyorum, yanlış anlaşılmasın...
benim bu filmden kendime çıkardığım ders, asla bir projeyi bu kadar uzatma...

Öncelikle filmi bir " ilk film " kategorisinde değerlendirmek lazım. Yapan, eden, deneyen ve hatta izleyen de bilir yani az çok sıkıntısını.

Görkem in bugüne kadarki teorik ve kağıt üzerindeki sinema yaklaşımını ve filmlere yaptığı yorumlara vs. dem vurarak eleştirenler olmuş. Gerek yok. Film çekmek başka bir şey. Kendisi çoktan fark etmiştir zaten.

Yapım olanakları - ilk film ekseninde başarılı bir iş olduğunu söyleyebilirim. Çapak yok mu ? Var. Ama derdini anlatabilen bir film. Seyir zevki var, yarısında çıkma isteği uyandırmıyor. 🙂

Teknik olarak bakacak olursak.

Senaryo; Beğeni olarak çok sevdiğimi söyleyemem. Tarzım değil ve bende bir heyecan uyandırmadı. Bir kısa film için değil de daha çok kamu spotu gibi bir şey bana göre dolayısı ile daha konsantre bir şekilde daha kısa bir anlatım tercihim olurdu.

Filmin tüm sorunları da direk ve endirek şekilde senaryo kaynaklı diyebilirim. Düşük bütçeli bir ilk film için barındırmaması gereken şeyler barındırıyor.
Tamamı gece, kullanılan mekanın fazlasıyla özel olmasını gereken, bir saniye fazlalık olsa ilgiyi dağıtacak bir hikaye. Efekt vs gerekliliği de var ki iyi kotarılmış ayrı. Her şeyin başladığı yer kabul edersek ilk filmi çekmek için eldeki imkanlarla yanlış proje diyebilirim.

Reji; Oyuncu yönetimi açısından bana batan bir şey yok. Yerli yerinde olmuş diyebilirim. Sırıtmıyor. Filmin en temiz kısımlarından biri.
Dekupaj ise filmi baştan sona taşımasına rağmen tamamen kotarılmış gibi duruyor. Mekana uydurulmuş gibi. Film uzun, mekan küçük karakter oradan oraya sürüklenirken bir şekilde atmosferi desteklemiyor benim algımda.
Gerilim tarzı bir işte çalışmadım ve üzerinde düşündüğüm bir tür değil ama bunu tamamen izleyici algısıyla söylüyorum o duygu bana geçmedi ise bunun nedeni dekupajdır. Sadece son geçiş düşüncesi iyi ve filmi anlaşılır kılıyor.
Kurguya ayriyetten değinmeyeceğim çünkü senaryo kurgusu ve dekupaj kurguya çok yaratıcı bir malzeme sunmuyor. Ancak bizim bilmediğimiz sihirli dokunuşlar var olabilir tabii.

Görüntü; Kısıtlı imkanlarla çekilen bir ilk film için ziyadesiyle işini yapmış diyebilirim. Mekan resme hiç hizmet etmiyor, tamamı gece, uzun akan planlar neredeyse 360 derece dolanan kamera hareketleri. Göründüğünden zor iş. Dolayısı ile ışık sınıfta kalmış. Bu imkanlarla daha iyisi olur muydu ? Bi kaç tık daha olurdu. Gerçi filmin çekim tarihinden uzun zaman geçmiş, Barış bugün çekse böyle çekmezdi sanırım ya da hiç çekmezdi bu şartlarda. :))
Kamera kullanımı güzel. genellikle resimler iyi diyebilirim. Benim ilgi alanıma en fazla giren kısım bu ama dediğim gibi hem mekan hem ışık malzemesi görüntü işçiliği için yeterli değil. Yine de ışık daha kontrollü olabilirdi doğal ışık bile aslında bir işçilik gerektiriyor bu filmde bunu göremedim. Filmin renklerini de beğenmedim bu arada. Gerçi vimeo yüzünden olabilir ama çok çiğ duruyor, florasanların yeşili kalmış gibi renklerde.

Ses; Filmin en temiz kısmı, filmi bir kaç tık yukarı çeken unsur olmuş. Anladığım bir mecra değil seyirci algısıyla beğendiğimi söyleyebilirim.

Sanat yönetimi mekanla orantılı bir şekilde başarılı diyemeyiz. Çok fazla seçeneği olduğunu sanmıyorum gerçi.

Aklıma gelenler bunlar. 4 kasımda gelebilirsem daha detaylı konuşuruz belki. Böyle uzun uzun yazmak becerebildiğim bir şey değil aklıma gelenleri yazmaya çalıştım.

Benim filme puanım 5/10

tebrik ederim, emeğinize sağlık. görüntü yönetimi gayet başarılı, belli bir çıta atlanmış. ışık konusuna keşke biraz daha özen gösterilseydi. zaman konusu fazla uzatıldı ben de yazmak istemiyorum ama mesela ben çıkıp desem bunu ve hangi filmi gösterirsem göstereyim eline sağlık denir geçilir ama forumun önde gelen isimleri çektiği için bu eleştiriler. haftaya çekimlerine başlayacağımız kısa filmimizin senaryosuyla olan benzerliğine de gıcık oldum 🙂 bir ay içinde sitede yayınlarım. senaryo çalıntı demeyin şimdiden söyliyim 🙂