başlarda aynada çeken kişi gözüküyor,oraları kesersin müzikleri koyduğunda..yorumuda birazdan yazarım 🙂

hemen ayna sorununu hallediyorum.

Teknik sıkıntılar göze çarpıyor. Işık, dekor başta olmak üzere.

Filmle ilgili kapsamlı yorumu zaten sana yapmıştım Beran. Bitişin vuruculuğu yok pek fazla.
Şahsın çevresini algılayışını iyi yansıtamamış olman en büyük problem.
Bizi adamın dünyasına sokabilmelisin ki hissedelim hem çalma anını hem bitişteki şoku.
Ama sen kamerayı hep adamdan uzak tutmuşsun.
iyi bir color correction ve ses önemli demiştim ikisi de yok. Sesi müzik örtmüş.

Filmi genel olarak beğendiğimi zaten söylemiştim sana eksiklerini yazdım o yüzden.

Beran, hemen tebrik ederek başlayayım. Çok hoşuma gitti anlatmak istediğin ve zihnimden onlarca şey dökülmeye başladı.

Film bitince ilk hissettiğim şu oldu; görmek hissetmeyi zorlaştırır. Mesela çok duyarız, şöyle bi laf vardır; "gözümle görmediğime inanmam". İnanmayı güçleştiren ve hissetmeyi körelten bir laf. Bu belki insanın anatomik yapısıyla alakalı yani körelen görme duyusundan sonra hayata devam edebilmek için diğer duyular daha da keskinleşir fakat bu bilimsel gerçek benim dış dünyaya tepkisizleşen tek tip insan yığınları haline geldiğimiz gerçeğini göz ardı etmemi sağlayamaz.

Senin anlatmaya çalıştığın bu meseleye uzun bi köprü kurarsam eğer, tutkunu olduğumuz sinema sanatına ulaşabiliriz. Hani hep söyleriz; sinema göstermenin sanatıdır. Görüntünün yanı sıra film parçacıklarının sırasına(kurgu) göre insanlara bir şeyler anlatmak meselesinin amacı hissettirebilmektir. Sinema her ne kadar görsel bir sanattır diye dilimize pelesenk olmuş olursa olsun eğer sadece gösterip bununla insanın yüreğinin teline dokunamıyorsanız başarısızsınızdır ki bunun örneklerini fazlasıyla görüyoruz. Hissettirmek mevzusuna oldukça kafa yormalıyız. Çekilen kadrajlarla, kurgu ile, denediğimiz anlatım biçimleriyle her daim amacımızın hissettirmek olduğunu hatırlamalıyız. Bu mevzuya işitmenin bir örneğini ise Kezzap "Erkan Oğur gibi hissettiren filmler yapabilmek" başlığında vermiştir.

Filminin mevzusu belki sıradışı bir fikir değil fakat şimdi senden böyle bir film izledikten sonra zihnimdeki bunca lafı döktürebiliyorsan bence başarılısın demektir. Bu insana dair önemli meselelere kafa yorduğunu gösteriyor. Bu üslupla, sade olan ve insana dair önemli meselelere daha fazla eğileceğini, filmlerinin temalarını oluşturacak kilit kelimenin "hissettirmek" olacağının ipuçlarını vermiş bulunuyorsun. Bu hissetmek meselesini aklında her zman bulundurursan, daha da hissettiren filmler çekeceğini hissediyorum..:)

Son olarak suçluların teşhis edildiği tek planlı sahnen...Bu sahne ile Chaplin'e selam çakman çok güzel hem böylelikle hiç de yabana atılmayacak bi biçim denediğini de söyleyebilirim. Bir de daha sinematik bir atmosfer yaratabilmek için renkler üzerine biraz daha kafa yormalısın.

Tebrikler, tebrikler.. Devamını görmek dileğiyle.

Film tekrar düzenlendi.Link Güncellenmekte!..

ben anlamadım filmi?

-Kezzap : Fırat abi sana önceden de dediğim gibi işler yolunda gitmedi. Bir çok şey planlamıştık. Ancak olmadı . Sanırım tecrübe sorunu ve teknik aksaklıklar. Teşekkür ederim yorumun için.

-Erçin : Abi teşekkür ederim uzun uzun yazdığın için. Eleştirilerini ve yazdıklarını ilerki projelerimde ciddye alacağım. Karakol sahnesinde mekan sorunu yaşadığım için bir curcuna oldu. Chaplin olayı hiç düşünmedim ama kuruda öle bir şey oluştu. 😀

Renk olayı da fazla soluk oldu olduğundan sorun oldu sanırım . Sıcak tonu sinemaya yakıştıramamak gibi bi zafım var. Ondan böyle bir sorun oldu.

Link güncellenmiştir iyi seyirler efendim.

Erçin ve Kezzap'ın dediklerine katılıyorum. Bir biçim denemişsin, hoşuma gitti. Gerisinin geleceğini tahmin ediyorum.

Tebrikler.

Birsey eksik filmde. Etkili bir film izleyecegiz derken film baska bir yone dogru bukuluyor. Basroldeki abinin hazirlanma sahnesi cok uzun tutulmus ve bir o aci bir diger aci izleyecegiz diye sakiz gibi uzatilmis. Daha keyifli bir sekilde sunulabilirdi o hazirlanma sahnesi.

Sorgu sahnesi muzikleri ve plani ben de sevdim. Ama filmin sonu hicbir seye hizmet etmedi benim icin. Yani tam kaynarken yemek ocaktan kaldirildi. Cig bir tat damagimda kaldi. Tamam olaya sahit olan gozu goren 2 kisi teshis edemedi adamlari, gorme engelli abimiz etti ama yani... Bu sekilde sunulmasi senaryonun bence premature bir dogum hissi verdi bana. Birsey lazimdi ama ne? Kestiremiyorum.

Bunun yaninda eli yuzu duzgun, ayaklari yere basan, emek verilmis bir film olarak hafizama kazindi. Muziklerini de cok begendim.

Daha guzellerine insallah Beran Baba,

Pala pandomimciye bittim. Türkiyede var mı böyle takılanlar cidden?

Eline sağlık...

payitaht teşekkürler izlediğin için . Devamı gelecek gibi filmlerin 🙂
aygunb teşekkür ederim yorumun için. Hazırlanma sahnesini çok çok güzel düşünmüştüm ama "engelleri" aşamadım.
baco pandomimci yakın arkadaşlarımdan yani takılanlar var 😀 gösteri de yaptı İstanbul'da bidakine forumda paylaşırım teşekkürler yorum için 🙂

ben anlamadım filmi?
-bu bir kızgınlık veya tepki mesajı değildir-

beni,m mesajım mı okunmuyor...yoksa eleştirimi mi kayda değer bulmadın?ben anlamadım filmi ...ama cidden anlamadım? neden anlamadığımı sormayacak mısın?

Yok olsada alışkınım kızgınlık veya tepkiye. Anlamaman doğal çünkü film finalsiz bitiyor. Aklına ne gelirse yani. Bir de benim senin sinematografi anlayışına hitap etmemem ya da benim senaryoyu film yapamamam olabilir. Eğer senlik bir sorun varsa anlamamanın sebebi olarak yazabilirsin . Ben de cevap verebiliri.

ben anlamadım filmi?
-bu bir kızgınlık veya tepki mesajı değildir-

beni,m mesajım mı okunmuyor...yoksa eleştirimi mi kayda değer bulmadın?ben anlamadım filmi ...ama cidden anlamadım? neden anlamadığımı sormayacak mısın?
Neden anlamadın Erkan? Hadi ver cevabını da tatmin edelim seni :).