HAMAM BÖCEKLERİ
Yönetmen: Birkan Tatar
Senaryo: Fuat Seğmen(hegel), Birkan Tatar
Starring 😀 : Samet Kutlu
Boom: Egemen Doğan, Fatih Hakverdi (reziller sizigidii)
Haber bülteni ses effektosu: Duha Metin
1st Asistant Director: Fatih Hakverdi
Sigara dumanının gerçekte çıktığı ağız: Egemen Doğan
Valla ilk defa bi filmimden bu kadar memnunum, çıtayı gittikçe yükseltiyorum bence. Tamam oyunculuk sıfır, bazı sahneler sırıtıyo bi çok zorluk geçirdik yapamadık edemedik (ayak çekmek için demiyorum zaten filmle ilgili bi iddiam olsa direk yayınlamam)
MSN yorumları şevkimi çok kırdı, ben de salayım gitsin artık dedim filme. İzleme ve yorum yapma zahmetine katlanırsanız öperim elinizi.
Bu arada ciddi anlamda ve sinematik kaygı güderek, bir ilk iterim öğrenerek çektiğim ilk filmim. Oyunculuk sıfır ama minimal mi minimal, atmosfer verilmiş mi verilmiş bence 😀 Hikayesini ve desteğini veren hegel Fuat abime burdan çok teşekkürler. Allah kendisine ütopya yazacak güç ve ilham versin inşallah.
Neyse öyle işte.
Bu da link;
[vimeo] http://www.vimeo.com/6313546 [/vimeo]
Ilk yorumu ben yapiyim. Kameranin her hareketinde dozur dozur oten mikrifon sesi cok rahatsiz edici. Atmosferi verebildigini soylemisin ama kamera ben burdayim diye bagirirken atmosfer olusturmak biraz zor. Buzdolabindaki yansimayi "Kim farketcek lan?" diye es gecmis olabilirsiniz ama hic de farkedilmiyecek gibi degil. Bu kadar basit bisey bile sahneyi tekrar cekmenize neden degilse, sinematik kaygi bunun neresinde? Telefondaki "Teyze" diye hitab edilen kisinin sesi gayet net bi sekilde duyulabiliyorken (erkek oldugu anlasilabiliyorken) neden amca degil de teyzede israrci oldunuz? Bunlar deneye deneye duzelecek seyler degil, bunlar "Aman burasi da boyle kalsin. Kac saattir ugrasiyoz, yeter lan." demeden yapildiginda duzelebilecek seyler ki filmin her sahnesinin tekrar cekilmeye ihtiyaci var, hic bir sorun yoksa mikrofon dozurduyo, HV30+videomic bu kadar sorunlu olamaz, sorun varsa kullananlardadir, bu sorunlar da deneyerek degil, ozen gostererek duzelebilir.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Ben daha çok buraya filmi koyduklarında sonuna mutlaka kendi yorumlarını koyuyorlar ya, ona takılıyorum. izleme isteğim kalmıyor. Bir kaç kişi daha Birkan dışında filmini ekleyip. "Bence oldu da, bence gayet iyi karakter çıkardım, bence çok iyi iş çıkardım" falan gibi dayatıyorlar. Hani sizin ne düşündüğünüz o kadar önemli değil ben zaten biliyorum iyi bişi yaptığımı ama bi bakın işte sizde dere gibi.
Kendi yorumlarini eklemelerinin sebebi de zaten ortaya koyduklari seyin iyimi kotumu oldugu konusunda tereddutte olmalari bence. Yemege fazla tuz atip da "Ben boyle seviyorum abi, bence gayet lezzetli." demek gibi bisey bu. O yemegi de anca kendin yersin baskasi yemez. Baskasi da yesin diye mi yaptin, sadece kendine mi yaptin orasi ayri.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Yorumlar için teşekkürler. Kendi yorumumu samimiyetim ve işi zaten ciddiye almayışım nedeniyle koydum. Yemek tuzlu oldu ben böyle seviyorum karrdişim gibi bir düşüncem yok, filmi evet oldu budur abi diye sunmadım. İyi olduğunu düşünsem montaj biter bitmez yayına sokmak yerine bir iki festivale falan gönderirdim değil mi ?
Atmosferden kastım renklerdi. Gerçek anlamda atmosferi verememişim evet. Ancak boşveeer bu da bötyle olsun dediğimi nerden çıkardınız, düşüncelerimi nasıl okudunuz sayın iLAN orasını da anlayabilmiş değilim. Sizin özgüveniniz benim eleştirilen özgüvenimi de aşmış görebildiğim kadarıyla.
Hayatımda ilk defa harici mikrofon kullandım, çekerken o gümbürtülerin çıktığını anlayamadım, buzdolabındaki yansımayı göremedim. Bu hataları fark etsem tekrarlardım çekimleri elbette. Yukarda da sanırım yazmamışım, filmi çektiğimizin ertesi günü o ilden taşındık. Ham görüntüleri ancak taşındıktan sonra görebildim, e Malatya'ya dönüp tekrar çekme olasılığım yoktu elbette.
Tekrar ettiğim gibi, benim bu filmle ortaya çıkışımda bir iddia yok, sinema benim hobim (evet klasik sığınma noktaları), ben parayı bastırıp özel üniversitelerde sinema okurken sıpsığ hikayeleri 35mm adaptörlerle çekip ay görüntü süpeeer yorumlarıyla egolarını tatmin edip tarkovsky'i sollamama az kaldı modunda bir insan değilim. Hoş bu sitede bu modda hiç kimse olmayabilir (az ya da çok yakşlaşanlar elbette vardır problem deil) Ben diş hekimi olacağım, hikayelerimi anlamayı başarabilirsem yönetmenliği de yanına koyarım. Neyse konuyu çok saptırıyorum alakasız tartışmalara gireceğiz tekrar.
Yorumlar sert yumuşak hiç önemli değil, kusuruma bakmayın yazdıklarım için, izlediğiniz için gerçekten minnettarım. Benim üzerimden genelleme yapıldı galiba.
Bu arada en iyi filmim dediğim için galiba bombalandım e haklısınız ama açıklayayım, o cümle bu film iyi anlamında değil, bu film kötü eskiler çok daha kötüydü anlamında.
Andorsteeend ? 😀