Forum

(Eray Dinç'ten) Ses...
 

(Eray Dinç'ten) Sessizlik....

35 Gönderi
16 Üyeler
0 Reactions
7,010 Görüntüleme
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Dostumuz Eray Dinç'in son filmi "Sessizlik" huzurlarınızda arkadaşlar....
Kendisinin izniyle beğeninize sunuyorum.

http://vimeo.com/26029272 " onclick="window.open(this.href);return false;

Eray'ın filmle ilgili notları:
Hiç para harcanmamış. Işık ekipmanı kullanılmamış. Set ekibi Eray dahil 2 kişiymiş. Kamera Canon Eos 7d imiş.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 08/07/2011 3:40 pm
(@fsakar)
Gönderi: 0
 

Çok uzun. Oldukça hemde.

Filmin anlattığını ne yazık ki yakalayamadım. Sorun bende olabilir.

Aşırı kontrastlı siyah beyazlık sandığım üzere ya sessizliğin yarattığı atmosferle alakalı veya ışık kullanımından doğan bir takım sorunları bastırmak için olabilir. Ama renkte de biraz aşırılık olduğunu düşünüyorum.

Çok beğendiğimi söylemem (kişisel zevklerin farklılığı) ancak temiz iş olduğu açık. Sonraki çalışmasında başarılar...

 
Gönderildi : 08/07/2011 4:45 pm
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

feci tırtmış ya

Kardeşim emeğe saygı biraz. Ne bu, şu tırtmış bu tırtılmış. Hiç olmazsa emeği görmezden gelmeyelim.

 
Gönderildi : 09/07/2011 5:43 am
(@eraydinc)
Gönderi: 0
 

Filmfabrikası eskiden sinemanın ve kısa filmin konuşulup tartışıldığı bağımsız bir sanat platformuydu. Ne olmuş buralara uğramayalı?

eraydinc.com
vimeo.com/eraydinc

 
Gönderildi : 09/07/2011 12:55 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Betfair...

Mesajını direkt siliyoruz. Ben filmi gece izleyeceğim ve yorumlayacağım. Eray Dinç ve bir çok başarılı kısafilmci forumumuzun her zaman gurur kaynaklarıdır. İçimizde ödüle boğulmuş yaptıkları ses getirmiş birkaç adamdan biridir. Biraz saygı duymadan böyle saçma bir yorum yazdığın zaman o tırt olmuyor çünkü yaptıkları ortada ama sen otomatikman burada ölene kadar apaçisin. Başyapıtlara imza atsan bile.

 
Gönderildi : 09/07/2011 4:03 pm
(@a-sezer)
Gönderi: 8
 

Filmin temasını ve anlatmak istediği meseleyi çok beğendim. Orjinal bir iş olmuş. Oyunculuk da yeterli seviyedeydi. Fakat bende kontrasta takıldım. Gözü yoran ve kadrajdaki bir çok ögeyi görünmez hale getiren bir tercih olmuş. Normal bir siyah beyazla yada renkli çekilseydi daha iyi olabilirdi bence. Tebrikler.

 
Gönderildi : 09/07/2011 4:05 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

feci tırtmış ya

Arkadaşım....
Bu söylemin çok çirkin ve kırıcı. Filmi beğenebilirsin, beğenmeyebilirsin, iyi ya da kötü yönde eleştirebilirsin. İlk yorumu yapan arkadaş gibi örneğin. Bu herkesin hakkıdır. Ama böyle bir yaklaşım hiç hoş değil. Müdahale etmek istemiyorum, seni uyarıyorum.

Ki bir de şu var ki, Eray Dinç filmleri ile her zaman konuşulmuş, önemsenmiş ve saygı görmüş bir isimdir. Bugün sinemayı bırakıp gitse şahsen ben onu bir sinemacı olarak asla unutmam.

O nedenle hem Payi'nin dediği gibi biraz saygı lütfen.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 09/07/2011 4:14 pm
(@yucelozel)
Gönderi: 52
 

Bence orjinal olmuş, oyunculukta hiç fena değil.Kontrastta söylendiği gibi bir rahatsızlık var ama düşünce olarak beğendim. Başarılar.

 
Gönderildi : 09/07/2011 8:41 pm
(@rec35)
Gönderi: 0
 

gözüme batan bikaç küçük şey dısında gercekten guzel. sessizlik hakkıyla işlenmiş çıldırtıcı bi hal almış. süper.

 
Gönderildi : 09/07/2011 10:48 pm
(@tgygntkn)
Gönderi: 0
 

Bence çekim ekibi iki kişiyken, ışık kullanılmamışken, Eray Dinç bağımsız sinemaya çok güzel bir örnek sunmuş. İmkansızlıktan yakınanlara örnek olsun diye.

Açacak çiçekler var kıştan sonra!

 
Gönderildi : 10/07/2011 1:24 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

son dönemde sinema da ses tasarımı herşeyden daha fazla öne çıkmaya başladı. Nuri Bilge'de bildiğim kadaryla bu son filminde tüm işlemlerin iki katı bir zaman ayırdı ses kurgusuna. Ne güzel bir sanattır ki bu sinema her bir yönü ile (ışığı, senaryosu, görüntüsü, müziği, sesi) insanın duygularını harekegte geçirebilen bir sürü şeyi tek bünyede toplayabiliyor. Filmin aynı zamanda eleştirilen kontras meselesi beni tam tersi fazlasıyla etkiledi. Bazı sahnelerde cin sity tadı bile yakalanmış. (amaç o değildir tabi) Senaryosu bence adı gibi ses ve sessizlik üzerinden ilerleyen sesin görüntünün önünde bir anlatım dili olabileceğini göstermeye çalışan hoş bir deneme olmuş. Bu adam kesinlikle " sanatçı" Benden kaç yaş küçük olmasına rağmen kendisinin hayranlarındanım. İlerde Dünya çapnda çok ses getirecek işlere imza atacağına da eminim.

 
Gönderildi : 11/07/2011 7:21 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Sürprizbozan
Film lüks bir film bence.

İşaret ettiği konu itibariyle. Şöyle anlatayım demek istediğimi:

Filmdeki karakterlerimiz, yaşadıkları yer, evlerinin dizaynı itibariyle üst-orta sınıf bireyler gibi görünüyorlar. Tabi bu algıdaki tek sebep bu değil, yani filmin sanatsal tasarımı değil, ayrıca hikayesi de. Nedir o? Sesten rahatsız olan, şehrin gürültücü, kaotik seslerden oluşan yaşantısından sıkılmış ses duymaya tahammül edemeyen, "keşke hiç konuşmadan anlaşabilsek, duyabilsek" derdinde olan bireyler. Bu klasik bir üst orta sınıf, kısmen de burjuva bir sıkıntıdır. Gündelik hayatın zorunluluklarından bunalan üst orta sınıflar boş vakitlerinde biliriz ki genelde sessiz yerleri tercih ederler. Evleri olabildiğince şehir dışındadır çoğu zaman. Fakat herkes için bunaltıcı olabilen şehir sesinden kaçmak, ekonomik durumdan ötürü çoğunlukla ve genellikle üst orta sınıfların ve burjuva sınıfın tercih edebileceği bir şeydir. Bir memurun, hadi bu haftasonu kafa dinlemek için deniz kıyısına gideyim deme gibi bir "lüksü" pek yoktur. Haftasonu gitse bile, mahallesi sesin tam göbeğindedir. CHP milletvekili Muharrem İnce'nin nihayet anladığı üzere, savaş bitmelidir, çünkü "Tunceli'den insanlar silah sesinden uyuyamıyor durumdalardır" ve kaçabilecek pek de bir yerleri yoktur bu sesten. Yani aslında bu film sınıfsal bir lüksü işaret etmektedir kısaca.

Peki bu lükse karşı tavrı ne filmin? Michael Haneke olsaydı mesela, ki biliyoruz kendisi tam da üst orta sınıfın bu lükslerinin içine etme keyfiyle ünlüdür, (bkz: Funny Games) bu arkadaşları "sesle imtihan eder", dağıtır bir kenara atardı.
Bu film bunu yapmıyor, olumluyor gibi hissettim. Net bir olumlama olmasa da tarafsızca bir tavır sergilemesi, aslında bir taraf alması demek. Çünkü dediğim üzere birçok kişinin sahip olamadığı bir lükse sahip olabilen bu insanlarımızın bu durumu eleştirel bakışı hakkediyor. Benim filmle ilgili olumsuz görüşüm de burada ortaya çıkıyor. Bu film sahip olunan bu lüksü, şaşalı bir şekilde anlatırken, o lükse karşı bir tavır sergilemiyor. Ben bunu hem etik hem de politik bir sorun ve hatalı bir konum olarak görüyorum. Çünkü gerçekten sesten uyuyamayan insanların olduğu bir dünyada "aaah sessizlik" düşüncesi... bence fazla sınıfsal.

 
Gönderildi : 12/07/2011 6:41 pm
(@admin)
Gönderi: 0
Admin
 

Belkide her yönetmen gibi kendi sınıfından değerlendirmiştir Eray bu meseleyi?

 
Gönderildi : 13/07/2011 2:48 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Belkide her yönetmen gibi kendi sınıfından değerlendirmiştir Eray bu meseleyi?
Evet aynen öyle bence de.

Sanatsal tavır ele aldığı konumu ya yeniden yaratır, ya da yıkmaya çalışır.
Eray yeniden yaratmayı tercih etmiş. Bu da bu filmin politik konumunu belirliyor bence.

 
Gönderildi : 13/07/2011 4:05 am
(@fsakar)
Gönderi: 0
 

Filmi, sınıfsal açıdan değerlendirmek çok zorlama olur bence. Ben filmin içerisinde herhangi bir toplumsal sınıfın niteliklerinin belirtildiğini düşünmüyorum. Aksine, beş duyudan birini kaybetmek sınıf gözetmeksizin her insan için rahatsız edici ve kötü bir durumdur, filmde de bu rahatsız edici durum işlenmiş.

 
Gönderildi : 13/07/2011 6:09 am
Sayfa 1 / 3
Paylaş: