gerçekten çok güzel ama kızın oyunculuğu erkekinden çok daha güzel 10 numara ((( kamera arkaları çok eğlenceli oluyor bu da öyleydi ))) saygılar başarılar... hhkaya 😉

Kamera arkası videosuda güzel olmuş. Geçişler Edius'a eklentiyle gelen geçişlerden değil mi ? Yoksa başka programlarda da mı var ?

Premiere ve Vitascene...

Hep, mevzudan çok mevzunun nasıl anlatılması gerektiğinin daha önemli olduğunu konuşuyoruz. Yaşamının anlamsız olduğunu ve ölüm dışında kendisini mutlu edecek bir şeyin kalmadığına inanan bir adamın küçük bir tesadüf sonrasında kurbanını bulması sürecinin kronolojik bir sırayla anlatıldığını düşünürsek bu filmin bu halinden çok daha yavan kalacağı aşikardır. Bu yüzden filmin hikayesinin anlatılış biçimi ilk kurduğum cümlede söyledğim gibi her daim konuştuğumuz mevzuya dair güzel bir örnek film olmuş. Her sahne sanki izlediğim uzun metraj bir filmin en can alıcı sahnelerinden oluşmuş gibiydi. Bu can alıcı sahnelerle bir hikaye anlatmak fikri çok güzel ve etkileyici.

Filme çok özen gösterilmiş olması çok güzel. Amatör filmlerde varolan eksikliklerin bir çoğu filmde yoktu. Oyunculuklar çok başarılı. Sinematik bir atmosfer de yakalanmış. Daha ne olsun.:)

Başta Enjeksiyonu ve tüm ekibini ve ekipten de özellikle baco abiyi tebrik ederim.

Kısa filmlerde görmeye pek alışık olmadığımız düzeyde iyi oyunculuk ve özen.. Tebrikler elinize sağlık.

tebrikler guzel bir calisma olmus

filmin kurgusu gayet başarılı ve sahneler çok uygun göze çarpan bir uyumsuzluk yok. ayrıca alan derinliği çok iyi ve yerinde kullanılmış. oyunculuklar da gayet başarılı sadece bir iki yerde bazı replikler sırıtmış ama genel itibariyle çok güzel bir film. tüm ekibin eline sağlık. çalışmalarınızda başarılar...

erkan uzdur 'un çektiği enjeksiyon adlı kısa film'in bu karesinde, daha doğrusu bu fotoğrafın da, anlatılmak istenen nedir? Görsel olarak: Kadın ve adam birbirinden ayrı olarak yan yana oturmuştur. asıl adamın üzerine gölge düşürülmüştür: Asıl kız ise soluk bir güneşte bırakılmıştır. Burada ki Gösterge: Adamın ölmekte olduğunu üzerine düşen gölgeden anlıyoruz ( bunu film süreci boyunca görüyoruz) ve kadının bu hastalıklı güneşten sonra yeni bir hayat kuramayacağını anlıyoruz ( artık toplumun hastalıklı bir parçası olmuştur kadın; Çünkü toplumdan kendini atmaya çalışan hastalıklı bir adamla istemeyerek tesadüfen tanıştı ve üzerindeki güneş, tanıştığı adamın gölgesine denk gelince, oda kendine yeni hayatı enjekte edecek başka bir insanı bulacak, toplum dışına itilmiş kusursuz bi hayatı...) görsel olara burada aralarında gerçek bir bağı göremeyiz: Çünkü kadın üzerine vuran soluk bir güneşte başka tarafa bakar,adam ölümcül bi hölgede başka tarafa bakar ve aralarındaki sessel iletişimi acı bir tren sesi keser....Sonuç: Bu sahne profesyonelce düşünülmüştür: Olması gerektiği gibi... karanlıklarla aydınlıkların agonu gibi... olmicak düşlerin oldurulması gibi... FAtih selçuk...

Filmde süreç olarak beni tatmin etmeyen bir durumvarsa oda konunun direkt ortaya konuluyor olması. Yani karakterlerin o noktaya o duruma neden geldiklerini sorgulamayamadan izleyeceğimiz ölüm sürecinin zamansal kurgu oyunlarıyla sunumunu izliyoruz. Esas çocuğun ölüm kararını almadan önce olanları niye göremediğimizi sorgulayamayacağımıza göre (yönetmenin seçimi çünkü) işleyişini incelediğimde beni fazlasıyla tatmin eden bir atmosfer, oyunculuk ve yönetmenin kendisi dahi beğenmese de vasatın üstü bir görüntü yönetimi var.

Felsefik metinlere bolca girilen amatör kısa film yönetmenlerinden eline yüzüne bulaştırmayarak filmini kurtaran Erkan'ı ve ekibini tebrik ediyorum. Son dönem festivallerden mutlaka bi şekilde dolu dönmesini diliyorum. Çünkü hakediyor.

Vay canına, müthiş bir okuma olmuş... Selamlar...

Erkan uzdur'un çektiği enjeksiyon için 2. yorum: Filmin bu fotoğraf karesinde ne anlatılmak istenmektedir? Seçilmiş bir kadın, ama tesadüfen seçilmemiş bir kadın. Tesadüfen olmayan kadın, erkek tarafından önceden alınmış kararları yerine getirmektedir: Buradaki tesadüf olmayan, asıl adamın aldığı bir karardır:... İntihar etmek:... kadın bu kararı yerine getirmektedir... (saygı duyduğu için değil, mecbur bırakıldığı için)... Bu fotografta mecbur bırakılan kadın ın yüzü net olarak belli değildir... vurgu asıl erkeğin hayatını sonlandıracağı renkli ilaçlara verilmiştir, kadının yüzü iki sebepten dolayı belli olmayabilir. 1- bu kadına ölümcül asıl erkek, filmde yaptığı yakıştırma için yaklaşmıştır 'melek' ve meleklerin yüzü belli olmaz. 2- asıl adamın hayatını sonlandıran kim olursa olsun, ha bi gün tesadüfen çarparak tanıştığı kadın olsun, ha kafasında yarattığı her hangi bir melek olsun yani önemli olan melek değil herhangi bir cisim varlık madde kafasında yarattığı dünya artık ne derseniz. Onun canını alan doğru eşya
FAtih Selçuk. Mersin Şehir tiyatrosu...

kadının yüzü iki sebepten dolayı belli olmayabilir.

3) Kısa ve seçici alan derinliği (f1.4 lens) 😀

Şimdi cevabın gerçekten de 3 olduğunu biliyorum ama görüntü yönetmeni bunu açık açık söylemeseydi, savunması odağın kaydırılabilir olduğu ve kadının yüzünün netlenmek isteseydi netlenebileceği olurdu.

Seni övüyorlar, sen "yok canım tamamen teknik bir olay" diyorsun.

İlk sahne de orada çekilmeyecekti başta, sonradan oraya alındı, o kadraj da rastlantı diyelim, iyice büyü bozulsun o zaman.

Şimdi cevabın gerçekten de 3 olduğunu biliyorum ama görüntü yönetmeni bunu açık açık söylemeseydi, savunması odağın kaydırılabilir olduğu ve kadının yüzünün netlenmek isteseydi netlenebileceği olurdu.

Seni övüyorlar, sen "yok canım tamamen teknik bir olay" diyorsun.

İlk sahne de orada çekilmeyecekti başta, sonradan oraya alındı, o kadraj da rastlantı diyelim, iyice büyü bozulsun o zaman.

Kadının yüzü ile ilaçlar arasında seçici odaklama yapılıyor zaten sırayla duruma göre. Bence büyüyü bozmak değil bu açıklama. O sahne Erkan'ın buluşudur bu arada. Dinamik odaklama olayı da benim katkım. Ama cevabım "soba borusu yetmedi de ondan" gibi olmuş biraz 😀

Bu her zaman olan bir şey.. Bazen çekerken hiç düşünülmeyen bir şeyi, seyirci - eleştirmen okur, anlam yükler..

Bunun açıklanması, cevaplanması konusunda hep düşünmüşümdür.

Ama sonuçta hiç bir şey düşünmesen de üzerinde çalıştığın filmin atmosferinde, hisler ve o an gördüğün, yarattığın kadraj belki de farkında olmadan okunan şeyi kendi içinde ortaya çıkartıyor.Çok yanlış bir okuma yoksa üstüne laf söylememek en iyisi sanırım. 🙂