[vimeo] http://www.vimeo.com/24864405 [/vimeo]
şifre: nadide
İlk kısa filmimim tamamladım. Değerli yorumlarınızı bekliyorum.
Ben şahsen teknik açıdan çekimleri, sesi, müzik seçimini gayet iyi buldum. Böyle bir işte biraz daha kaotik bir ortam yaratmaya imkanınız varmış ama tercih etmemişsiniz gibi. Senaryo Amerikan filmlere yapılan dublaj Türkçesiyle yazıldığı zaman iyi oyuncular bile oynamakta zorlanır ki burada çok da başarılı oyuncular olmadığından daha da bir zorlanmış. Oyuncular iyi de yönetilememiş. Ben ışık gördüm biraz daha reji üzerinde pratik yapmaya yönelmelisin bence. Teknik konuları çözmüşsün gibi.
diyalog ve oyuncu yönetimi konusundaki eleştirine kesinlikle katılıyorum. küçük bir ekiple çektiğimiz için oyuncu yönetimine çok odaklanamadım. bu filmden çıkardığım en önemli 2 tecrübe bu zaten, diyalogları birkaç kişiye redakte ettir ve çekim anında oyunculara yoğunlaş. teşekkürler.
Böyle durumlarda o işi zaten provalarda halletmen gerekiyor. Sette sadece teknik konulara odaklanabilmek içün.
provaya zaman ayıramadım. Hava kararmaya başlamıştı:))
Görüntü, renk ve ışık olmuş. Tebrikler...
İyi bir hikaye ama gerek oyuncular gerekse de replikler finale yönelik bir çok açık veriyor.
Oyunculardaki vurgu, tonlama ve es olayı bariz şekilde hatalı olmuş. Her iki oyuncunun mimikleri ve bakışlarında tutarsızlık var. Buna diyalogların sıkıcılığı ve yanlış kullanımı da eklenince filmin vermesi gereken etki baltalanmış. Hikaye iyi ama senaryo ve oyunculuk iyi değil.
Bir kaç yerde de aynı olay yaşandı ama sadece birini örnek verirsem yeterli olur. Kapıdaki muhabbet sırasında kızın konuşması sırasında koleksiyoncunun daha fazla gösterimi, oyunculuğun iyi olmaması ve gösterim süresinin çok uzun olması bakımından seyircinin filmden soğumasına neden olmakta.
Oyuncuların yönetilmesi hatalı olmuş. Karakterler, oyunculara iyi anlatılmamış. Oyuncularda karakterlerini pek çözememişler zaten.
Kapıda gözlere yapılan vurgu ile kaşığın sivritilmesi, finaldeki sürprizi belli etmiş. Finali beklemeden ne olacağı seyirciler hemen anlayabiliyor. Oysa bu tarz senaryolarda işin sırrı bu kısmı yedirmekte saklanıyor. Zaten işin en zor kısmı da tam bu noktası oluyor.
Kaşık yoluyla Koleksiyoncu'nun parmağı kesmesi sırasındaki kan olayı da olmamış.
Koleksiyoncunun böceği inceleme kısmı olmasa daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Koleksiyoncuya dahil fikirlerimiz o kelebek koleksiyonuyla çok iyi oluşuyor zaten. Ayrıca bu fazla gösterim olmasaymış, seyirci de karaktere yönelik bu serüvene katılabilirdi. Hele hele oyuncular karakterleri tam kavrasalardı mükemmel ötesi bir iş çıkardı.
Kızın telefon görüşmesinden sonra eve yapılan geçiş göze batan kısım olmuş. Daha başka bir geçiş kullanabilirdiniz.
"Sen iki dakika soluklan. Ben hemen geliyorum." Adamın eli kızın omuz ve saçına değiyor. Bu tarz filmlerde bu gibi noktalara daha dikkat edilmesi gerekir.
Son olarak sanat yönetimi konusunda daha farklı bir yöntem kullanabilirmişiniz. Filmi bambaşka yerlere götürebilirdi. Ama burada da karakter analizinden kaynaklanan hatalardan dolayı bu tarz bir yönetim uygulanmış.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
detaylı yorumun için çok teşekkür ederim. Pek çok yorumuna katılıyorum. film öcesi hazırlık kısmında dekor, ışık, açılar vs. için çok kafa yordum ama sanırım, oyuncularla çekimden önceki gün kesinlikle bir ön çalışma yapmak gerekiyormş. Çekim günü zaman hiçbir şeye yetmiyor çünkü.
detaylı yorumun için çok teşekkür ederim. Pek çok yorumuna katılıyorum. film öcesi hazırlık kısmında dekor, ışık, açılar vs. için çok kafa yordum ama sanırım, oyuncularla çekimden önceki gün kesinlikle bir ön çalışma yapmak gerekiyormş. Çekim günü zaman hiçbir şeye yetmiyor çünkü.
Kısa filmcilerin en sık düştüğü hata bu oluyor. İşin teknik kısmına o kadar yoğunlaşıyorlarki oyunculuk hep geride kalıyor ve film bu yüzden vasatı geçemiyor.
Oysa filmin en büyük demirbaşı olan oyuncular kötü senaryo ve kötü çekimi bile iyi bir film haline getirebilirler.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
Genel olarak ilk filmin olmasına karşın gayet iyi bir iş olmuş ancak oyunculuk ve senaryodaki bazı problemler haricinde. Akşam tekrar izleyip detaylı bir değerlendirme yaparım.
Genel olarak ilk filmin olmasına karşın gayet iyi bir iş olmuş ancak oyunculuk ve senaryodaki bazı problemler haricinde. Akşam tekrar izleyip detaylı bir değerlendirme yaparım.
değerlendirmelerini bekliyorum. teşekkürler.
ben o kadar yazı yazmıştım ama ne yaptıysam artık silinmiş sanırım. devamını bekliyoruz hocam ama 2. dakika ile 3. dakika arasında ışık da azalma var. Hikayeni incelediğimde çok fazla bir zaman kaybı yok o süreçte bana göre yememiş orası onun dışında bir şey çarpmadı gözüme 🙂
3 2 1 Akııyoorrrr!
Güzel bir film olmuş, tebrikler.
Ancak ses çok sıkıntılı olmuş veya ben laptopumdan duyamadım, mecburen kafamı bir 10 cm yakınlaştırmak zorunda kaldım diyalogları çıkarabileyim diye.
Görüntüler iyi ancak bir açı dikkatimi çekti. Anketörün koltukta oturup adama bir şey anlatırken kameraya bakması bence hatalı bir çekim olmuş. Kameranın az sağına doğru bakmalıydı diye düşünüyorum zira doğrudan kameraya (bir nevi seyirciye) bakınca kopukluk yaratıyor. Örn: 3:34
Senaryoda kopukluklar var diye düşünüyorum. Anketörün telaşlanması gecikmiş. Bir anda müzik eşliğinde başlayan endişe duygusu kapıdan içeri girer girmez başlamalıydı. Özellikle endişenin kelebek kolleksiyonu gibi çoğu kişi tarafından normal karşılanan bir hobiye (ben tam hobi demesem de) bağlanması çok absürd olmuş zira adam baştan beri kadının yanında sivri ve oldukça bir yabancı için ürkütücü olabilecek bıçakla elinde o kadar dolaşırken... (Üstüne üstlük meyve de kesmiyor, bizzat bir kaşığı biliyor)
Mekan, mekanlar ve objeler sadece görüntü doldurmak için değil aynı zamanda karaktere ve olaylara dair bilgi ve ipucları vermek için de kullanılır. Malesef sanatçının karakterine o mekan pek olmamış.
Yine de güzel bir ürün ortaya çıkmış, tebrikler, sonraki çalışmalarınızda şimdiden kolay gelsin.
aslında direkt kameraya hiçbiryerde bakmıyor, objektijin bir 5 cm kadar yanına bakıyor. öznel kamera zaten acaba kamerayı mı bakıyor hissi verir. belli belirsiz.
kopuklukluklar senaryodan veya oyunculuktan değil de malesef kurguda tam istediğim malzemeyi bulamamdan kaynaklanıyor. bu biraz oyuncu yönetiminde eksik kalmamdan dolayı oluyor.
Bıçak gibi görünen şey aslında eğe. demir bir çubuk ve bir kolleksiyoncu için kaşığı sivriltmek kolleksiyon işleri ile ilgili diye yorumlayabilir anketör. anketörü korkutan adamın sahip olduğu güzelliklerin onu ölümsüzleştirdiğine inandığını duyması oluyor ki, baştan beri şüpheli olan adamın psikopat olduğu kesinleşiyor. tabi bunlar benim öykünün arka planında düşündüklerim. ama önemli olan sizin ne algıladığınızdır her zaman.
yine yansıtamadığım bir olgu adam aslında soylu ve nazik birisi ve böyle bir yerde yaşıyor.
her eleştiri bana birşeyler katıyor. çok teşekkürler.
Teknik olarak: Dış mekanda yapılan çekimler bi akşamüstünü anımsatıyor hem ışık hemde karakterin anketini tamamlaması falan en azından o izlenimi veriyor. Evin içine girildiğindeyse pencerelerden içeri yansıyan bir güneş var. Sanırım önce iç mekan daha sonra dış mekan çekimi yapıldı. Bir devamsızlık var.
Oyunculuğa gelirsek bu kısım biraz önemli. İlk etapta senaryo sanki kopuk gibi demiştim geri alıyorum. Oyuncular senaryoyu noktası virgülüne oynamış gibi görünüyor. Hani kendinden birşey katmadan. Bazı yönetmenler buna çok takar senaryonun aslına uygun olmasına bazılarıysa o noktayı tamamen oyuncuya bırakır. Kendimden örnek vereyim senaryoya çalışırken repliğin vurguda nasıl olduğuna bakarım ona göre transpoze ederim. Çünkü bazen senaryoda yazılan şeyler karaktere oturmaz, bu rol diye sırıtır, gerçekci olmaz. Yönetmenin yaptığıda genelde budur. Provada bakar ve oyuncuyu ona göre yönlendirir. Yalnız dediğim gibi bu konuda oyuncununda yönetmene bir fikir vermesi gerekli.
Bunun dışında jest, mimik biraz zayıf kalmış. Karakterler sanki birbirlerini tanıyormuş ve sıradan muhabbet ediyormuş gibi sakin. Sözler ve hareketler biraz daha vurgulu olmalı. Çok nasıl deyim hani sıra dışı bir koleksiyonu olan birisi var bunun tavırlarına yansıması lazım. Ağızdan o kadar sıra dışı sözler çıkıyor ama karakter çok rahat. Birde biley ve kaşığı tabağın içersinde getirmesi olmamış. Mesela koleksiyoncu bir yandan kaşığı pür dikkat bileylese bir yandan da kızın sorularına cevap verse daha inandırıcı olurmuş. Hani karakterin içindeki o piskopat ruhu izleyici yakalamış olur diye düşünüyorum.
Sonuç olarak bir ilk filmden söz ediyoruz. Bir ilk için oldukça iyi. Bu arada umarım eleştirilerimi olumsuz yönde algılamazsın..
Yok hiç yanlış anlamıyorum, aksine çok mutlu oluyorum. çünkü insan film kendi filmine o kadar yabancılaşıyor ki bir nevi körlük oluşuyor. başarılı bir yönetmen olmak için eleştirileri doğru okumayı öğrenmek gerektiğine inanıyorum.
Bu ışık konusundaki tahmininiz %100 doğru. aslında filmi neredeyse senaryonun tam tersi sırada çektim. yani ilk sahne son çekildi, son sahne ilk.
yorumlarınız için teşekkürler